Re: Kutsal Kitap’ta geçen Tanrı’nın İsimleri
ADONAY
Giriş: Tanrı’nın Kutsal Kitap’ta geçen diğer bir adına bakacağız. Bu haftaki bakacağımız ad Adonay’dır. Adonay ne anlama gelmektedir? Adonay’ın karşılığı Rab’dir. Peki o zaman Rab ne anlama gelmektedir? Sık sık Rab, Rab diye söylüyoruz, aynı şekilde İsa Mesih’in bizim Rabbimiz olduğunu ilan ediyoruz. Ama her Rab, Rab diyen Tanrı’nın egemenliğine giremeyecek. Tanrı’nın egemenliğine Rab dediği zaman onun anlamını bilenler ve bu anlama göre hayatını sürdürenler girecektir.
1- Efendi: Belki kelime olarak ne anlama geldiğini bilemeyebilirsiniz ama eğer İsa Mesih sizin hayatınızın Efendisi ve Egemeni ise o zaman siz Tanrı’nın egemenliğindesiniz ve şeytanın sizin üzerinizde hiçbir yetkisi yoktur demektir. Çünkü Romalılarda böyle söylüyor “İsa Mesih’e ait olanlara karşı artık hiçbir mahkûmiyet yoktur.” Çünkü onlar İsa Mesih’e aittir. O halde Adonay demek Rab anlamına geliyorsa, Rab’de Efendi, Egemen ve Sahip gelmektir. Bütün bunlar Rab sözcüğünün karşılığıdır. Adonay sözcüğü Eski Antlaşma’da Tanrı için tam 350 kez geçmektedir. Yaklaşık olarak 200 kez de insanlar için geçmektedir. İnsanlarda adonay olabiliyor yani bir şeylerin yada birilerinin sahibi efendisi olabiliyor.
Sözlük anlamı olarak Efendi buyruğu etkili olan, sözü geçen kimse anlamına geliyor. Yani birine efendi diyorsanız, onun buyruğunun sizin hayatınızda etkili olduğunu ve sözünün geçtiğini ifade ediyorsunuz demektir. Bazen toplumumuzda efendi farklı anlamlara da gelmektedir. Bu kelime aynı zamanda sıradan insanlar içinde kullanılan bir kelimedir. Ahmet Efendi, Mehmet Efendi gibi ama asıl anlamı buyruğu geçen, sözü etkili olan demektedir.
Kutsal Kitap’ta Yaratılış 24. bölüme baktığımızda İbrahim’in uşağı İshak için bir gelin bulmaya gittiği zamanda, İbrahim’den söz ederken efendim diye yani adonai diye söz ediyor. Yaratılış 18:3 ayetine baktığımızda İbrahim Rab’bin meleğini ilk gördüğü zaman O’na efendim yani Adonay diye hitap etti. Aynı şekilde Sodom ve Gomora için Rab ile konuştuğu zaman yine O’na Adonay olarak hitap etti. Çünkü İbrahim O’nun sözünün geçtiğini ve etkili olduğunu biliyordu. Ve bu yüzden O’na Rab yani Adonay diye sesleniyor. 1.Petrus 3:6 da İbrahim’in karısı Sara’nın İbrahim için efendi diye hitap ettiğini söylerken yine burada Adonai kastediyor. Sara’nın İbrahim’e olan itaatini ve bağlılığını göstermek istiyor. Yani Adonay Rab bizim efendimizdir. Onun bizim hayatımızda buyruğu sözü geçerlidir. Biz O’nun buyruğunu yerine getirmeliyiz. Ve O’na itaat etmeliyiz. Birinci anlamı budur efendi.
2- Sahip: Aslında efendimiz olan Rab aynı zamanda bizim hayatımızın da sahibidir. Kutsal Kitap’ın döneminde köleler vardı ve o kölelerin sahipleri kölelerinin efendileriydi yani onların adonisiydi. İncil’de hayatınızı kime teslim ediyorsanız, kimin sözünü dinliyorsanız onun kölesisiniz diyor. Eğer doğal benliğin isteklerini yerine getiriyorsanız, onun sözünü dinliyorsanız benliğinizin kölesisiniz demektir. Ama biz İsa Mesih’e ait olanlar farklıyız. Romalılar 6:16-19 “Söz dinleyen köleler gibi kendinizi kime teslim ederseniz, sözünü dinlediğiniz kişinin köleleri olduğunuzu bilmez misiniz? Ya ölüme götüren günahın ya da doğruluğa götüren söz dinlerliğin kölelerisiniz. Ama şükürler olsun Tanrı’ya! Eskiden günahın köleleri olan sizler, adandığınız öğretinin özüne yürekten bağlandınız. Günahtan özgür kılınarak doğruluğun köleleri oldunuz. Doğanızın güçsüzlüğü yüzünden insan ölçülerine göre konuşuyorum. Bedeninizin üyelerini ahlaksızlığa ve kötülük yapmak üzere kötülüğe nasıl köle olarak sundunuzsa, şimdi de bu üyelerinizi kutsal olmak üzere doğruluğa köle olarak sunun.”
Ben İsa Mesih’in kölesiyim, ben Tanrı’nın kölesiyim, benim hayatımın her noktasında O’nun sözü geçmektedir. O’nun buyrukları benim hayatım için etkilidir, çünkü benim sahibim O’dur. O’nun istekleri ve buyrukları benim için iyidir ve doğrudur. Tanrı insanlar gibi değildir. İnsanların kölesi olmak zordur, yaralayıcıdır ve onur kırıcıdır. Ama Tanrı’nın kölesi olmak farklıdır. Sizi seven, sizin sınırlarınızı genişletmek isteyen, sizi hiçlikten yaratmış olan Tanrı’nın kölesi olmak insana esenlik verir. Çünkü O iyidir, güzeldir, haksız davranmaz, onurunu kırmaz, sahipliğini suiistimal etmez, çünkü Onda kötülük ve günah yoktur. Bizler genelde efendi yada sahip dediğimiz zaman kafamızda hemen insanların yaptığı gibi bir sahiplik ve efendi kavramı oluşmaktadır. Despot, her dediğini yaptıran, her zaman sağa sola emirler veren ve herkesin önünde eğilerek yaklaşıp hizmet ettiği kişi anlıyoruz. Çünkü dünyasal efendiler ve sahipler böyle olduğu için. Ama Kutsal Söz’deki anlamı böyle değildir. Bunu en güzel İsa’nın hayatına bakarak anlayabiliriz. İsa Mesih bir Efendi’ydi, O Adonay’dı. Ve böyle olmasına rağmen ne yaptı öğrencilerine hizmet etti, korudu ve sevdi. İşte efendi derken bu anlam bizim aklımıza gelmelidir. Adonay efendidir ve sahiptir dedik ama Kutsal Kitap’ta en çok anlam olarak Egemen anlamında kullanılmaktadır.
3- Egemen: İbrahim’e Tanrı yaratılış 12. bölümde bir vaat vermişti ve bu vaadi 15. bölümde yinelediği zaman İbrahim, Tanrı’ya Egemen Rab, Adonay diye seslendi. Aslında tam olarak burada Egemenim Yahve diye sesleniyor. Yaratılış 12:2, 8 egemen ne demek? Egemen sözlük anlamı olarak yönetimini, hiçbir kısıtlama yada denetime bağımlı olmadan sürdüren kişidir. Tanrı yönetiminin kısıtlaması yok, denetimi yok, her türlü sınırlamadan özgür ve O’nun üstünde hiçbir otoritenin, gücün ve yetkinin olmadığı varlıktır. O sizin ve benim hayatımda tam bir kontrole sahiptir ve hiç bir kısıtlaması yoktur. Peki, o zaman O’nun Egemenliğini bu dünyada nasıl görüyoruz? O halkının üzerinde Egemen olandır. O dünya üzerinde Egemen olandır. O bütün yatılış ve insanlık üzerinde Egemen olandır. Hiçbir şey yada kimse O’na kısıtlama getiremez. Çünkü O Egemen olandır. Yasanın Tekrarı 10:17 ayette Tanrı’dan söz ederken Rablerin Rabbi olarak söz ediyor. “Çünkü Tanrınız RAB, tanrıların Tanrısı, rablerin Rabbi’dir. O kimseyi kayırmayan, rüşvet almayan, ulu, güçlü, heybetli Tanrı’dır.” Adonayların Adonay’ı, egemenlerin Egemeni demek istiyor. O’nun üzerinde egemen yoktur. Yeryüzünde kendilerini egemen olarak ifade edenler bile O’na tabidir. Her şey O’na bağımlıdır.
Peki, Dünyada her şey O’na tabi ise o zaman bu dünyada bulunan sıkıntıların sebebi nedir? Tanrı’nın egemen olmadığı bir alan mı var? Aslında Tanrı’nın egemenliğine nasıl karşılık vereceğiniz konusunda özgürsünüz. Eğer Egemen Rab’be isyan ediyorsanız O’na başkaldırıyorsanız o zaman Tanrı’nın egemenliğinin dışına çıkıyorsunuz. Tanrı sizi yargılama hakkına sahip oluyor demektir. Bu yüzden Tanrı’nın sözünü dinlemek ve O’na itaat etmek lazımdır. Egemen dediğimiz zaman Tanrı’nın gelecek konusunda karar verme hakkına sahip olduğunu söyleyebiliriz. 2. Samuel 2. bölümde Tanrı Davut’un soyunu bereketleyeceğini ve O’nun soyundan bir Kral çıkaracağını ifade ettiği zaman Tanrı’dan Rab olarak Adonay olarak söz ediyor ve bu bir tesadüf değildir. Çünkü Tanrı, Yaratılış 15 bölümde İbrahim’e soy vaadi verirken de egemen olduğunu ifade ediyor. Rab Egemendir zamana Egemendir, vaatlerine Egemendir. Tanrı size vaatler verebilir ve o vaatleri yerine getirme gücüne ve yetkisine sahiptir. Çünkü O zamanın ve mekanın Rabbi’dir hem zamanı aşabilir, hem mekanı aşabilir. Çünkü O Adonay’dır.
Mezmur 110:1 “RAB efendime: “Ben düşmanlarını ayaklarının altına serinceye dek Sağımda otur” diyor.” Bu Mezmur İsa’dan bahsediyor. Burada Yahve Adonay’a diyor. Bunu İsa Mesih şöyle yorumluyor Matta 22:41-45 “Ferisiler toplu haldeyken İsa onlara şunu sordu: “Mesih’le ilgili olarak ne düşünüyorsunuz? O kimin oğludur?” Onlar da, “Davut’un Oğlu” dediler. İsa şöyle dedi: “O halde nasıl oluyor da Davut, Ruh’tan esinlenerek O’ndan ‘Rab’ diye söz ediyor? Şöyle diyor Davut: ‘Rab Rabbim’e dedi ki, Ben düşmanlarını Ayaklarının altına serinceye dek Sağımda otur.’ Davut O’ndan Rab diye söz ettiğine göre, O nasıl Davut’un Oğlu olur?” Burada şunu demek istiyor. Davut’un soyundan gelecek olan biri Rab olacak yani Adonay olacak. Yahudiler bunu tam olarak anlayamadılar ama Tanrı İsa’dan 11 yüzyıl önce kendisiyle ilgili bu açıklamayı yaptı. Yani İsa Mesih Davut’un soyundan gelen Efendi’dir yani Rab’dir. İsa Mesih yeryüzünde Egemen’dir.
Kutsal Kitap’ta en çok Adonay isminin geçtiği yer Mezmurlar ve Peygamberlerin kitaplarıdır. Mezmurlar’da Davut bu ismi çok kullanmaktadır. En çok net bir şekilde Adonay’ın egemenliğini görebileceğimiz yer Hezekiel ve Daniel Peygamberler’in bölümleridir. Her ikisi de İsrail sürgündeyken ve acı çekerken yazılmıştır. İsrail sürgünde acı çekiyor ama Tanrı hala etkindir. Hezekiel’de en çok kullanılan ifade Tanrı “Benim Egemen Rab olduğumu anlayacaksınız” diyor. Bu cümlecik 54 kez Hezekiel kitabında geçmektedir. Hezekiel sürgünde iken bu peygamberlik sözlerini halka iletiyor ve sık sık bu cümleyi söylüyor. Diyor ki “siz sürgündesiniz, acı çekiyorsunuz, mutsuzsunuz, İsrail parçalanmış, Yeruşalim kenti dağıtılmış, duvarları yıkılmış, yoksulluk, sefalet ve ümitsizlik içerisindesiniz. Ama O Adonay’dır, O Benim her şeye Egemen Rab olduğumu anlayacaksınız diyen Rab’dir.” Her ne kadar durum ümitsiz gözükse de, kötü gözükse de O, Egemendir. Dünyanın her yerinde Egemen olan O’dur. İsrail’de, Babil’de, Çin’de, Amerika’da, Türkiye’de her yerde O Egemen olandır.
Hezekiel aynı zamanda Tanrı’yı Çoban olarak tanıtır. O halkıyla ilgilenen, yitikleri arayan, kaybolanı geri getiren, yaralının yarasını saran Çoban’dır. O Egemen Rab olarak yukarılarda bir yerlerde boş boş durup bize bakan yada bizimle ilgilenmeyen değil, tam tersine halkına ümit olmak için, onları kurtarmak için yücelerden elini uzatan Adonay’dır. Tanrı kuzularıyla yani sizinle ilgilenen Adonay’dır. O sizi kurtaracak ve koruyacak olan Rab’dir. Ve böylece siz O’nun her şeye Egemen olduğunu anlayacaksınız.
Sonuç: Tanrı’nın bu adının anlamını bilmek bizim hayatımızı nasıl etkilemeli? Bu ada karşılık bizim vereceğimiz tepki hayatımızda nasıl olmalıdır? Nasıl yaşamalıyız? Tanrı bizim Efendimiz, sahibimiz ve Egemenimizdir. Adonay’ın anlamı budur o halde bu bilgi bizi hangi gerçeğe yönlendirmelidir?
Çıkış 12:43-44 “RAB Musa’yla Harun’a şöyle dedi: “Fısıh Bayramı’nın kuralları şunlardır: Hiçbir yabancı Fısıh etini yemeyecek. Ama satın aldığınız köleler sünnet edildikten sonra ondan yiyebilir.” Burada kölelerden bahsediyor, bunun bizimle ne alakası var diye sorabilirsiniz. Ne dedik? Romalılar 6:17-18 “Söz dinleyen köleler gibi kendinizi kime teslim ederseniz, sözünü dinlediğiniz kişinin köleleri olduğunuzu bilmez misiniz? Ya ölüme götüren günahın ya da doğruluğa götüren söz dinlerliğin kölelerisiniz. Ama şükürler olsun Tanrı’ya! Eskiden günahın köleleri olan sizler, adandığınız öğretinin özüne yürekten bağlandınız. Günahtan özgür kılınarak doğruluğun köleleri oldunuz.” Biz köle değil miyiz? Fark etmez nereden geldiğiniz ama İsa Mesih’e iman etmekle köle olarak Tanrı’nın halkına alındınız. Artık sizin sahibiniz O’dur. Köle sahibi olan zulmetmeden kölelerine bakmakla yükümlüdür. İşte Tanrımız olan Rab Adonay böyledir. Ve bizler bunu bilmeli ve buna güvenmeliyiz Tanrı köleleri olan bizlere bakacak ve bizi koruyacaktır. Mezmur 123:1-2 “Gözlerimi sana kaldırıyorum, Ey göklerde taht kuran! Nasıl kulların gözleri efendilerinin, Hizmetçinin gözleri hanımının eline bakarsa, Bizim gözlerimiz de RAB Tanrımız’a öyle bakar, O bize acıyıncaya dek.” Bizler Efendisinin, Adonay’ın önünde olan köleleriz ve yapmamız gereken gözlerimizi O’na kaldırmak ve Ondan beklemektir. Taki o bize acıyıncaya dek aynı şekilde
Daniel 9:17-19 “Şimdi, ey Tanrımız, kulunun duasını, yakarışını işit. Adın uğruna, ya Rab, yüzünü viran tapınağına çevir. Ey Tanrım, kulak ver ve işit! Gözlerini aç, senin olan viran kenti gör. Doğruluğumuzdan değil, senin büyük merhametinden ötürü dilekte bulunuyoruz. Ya Rab, dinle! Ya Rab, bağışla! İşit ve davran, ya Rab! Ey Tanrım, adının hatırı için gecikme! Çünkü kent ve halk senindir.” Daniel Tanrı’nın önünde dua ediyor. Bu paragrafta 14 kez Adonay ismi geçiyor. O bizim efendimizdir. O bizim Tanrımız, Egemenimizdir Daniel’in de dediği gibi doğru olduğumuz için değil, kendisi Adonay olduğu için bizim dualarımıza cevap verir. O Adonay olduğu için biz kullarına acır ve bize bakar. O Adonay olduğu için dualara cevap verir bu yüzden bizler O’nun önünde dua edebiliriz. Bu yüzden Tanrıyla olan ilişkimizde dua etmek büyük önem taşır. Dua etmek Tanrı’ya ezbere bazı sözler söylemek değildir. O’nun önünde yüreğinizi dökmektir. O’nun kimliğini ifade etmek O’nun Adonay olduğunu dile getirmektir. Ve O’nun adı uğruna ondan istemektir. Tanrı’ya dua edin, dini bir ibadet olduğu için değil. Efendisiyle konuşan, O’nunla ilişkisi olan köleler olduğunuz için O’nunla konuşun çünkü O dünyadaki efendiler gibi değildir. O’na yaklaşabilirsiniz ve O’ndan merhamet bulabilirsiniz.
Malaki 1:6 “Her Şeye Egemen RAB, adını küçümseyen siz kâhinlere, “Oğul babasına, kul efendisine saygı gösterir” diyor, “Eğer ben babaysam, hani bana saygınız? Eğer efendiysem, hani benden korkunuz? “Oysa siz, ‘Adını nasıl küçümsedik?’ diye soruyorsunuz.”Tanrı sizden korku bekliyor. Tanrı’dan korkmak gereklidir. Tanrı korkusu ne demektir? Tanrı’nın kim olduğunu bilmek demektir. O’na saygı duymak ve itaat etmek demektir. Tanrı bizim efendimiz diyorsak, o zaman O’na itaat etmek gereklidir. Tanrı efendidir ve herkes O’nun sözünü dinlemelidir. Tanrı sizin Rabbiniz ve Egemeninizdir. O’nun adını bildikten ve O’nun adıyla yaşamaya karar verdikten sonra, O’nun adının anlamını bizim hayatımızda işe yarar hale getirmek istedikten sonra hayatınızın değiştiğini görebileceksiniz. Çünkü Adonay adı uğruna seninde benimde hayatımızda değişiklikler yapacaktır. Matta 6:24 “Hiç kimse iki efendiye kulluk edemez. Ya birinden nefret edip öbürünü sever, ya da birine bağlanıp öbürünü hor görür. Siz hem Tanrı’ya, hem de paraya kulluk edemezsiniz.” Bazen insanlar “Ben kendi kendimin efendisiyim, hiç kimseye kölelik yapmam çünkü ben özgürüm” diyorlar. Ama bu doğru değil çünkü herkes bir şeyin kölesidir. Eğer Tanrı senin efendin değil ise o zaman senin efendin başka şeylerdir. Bazen bir şeylere hizmet etmediğimizi düşünürüz ama öyle değil, bir seçim yapabiliriz ama özgür olamayız. Hiç kimse efendi olamaz yaşayan herkes bir şeyin kölesidir. Bu yüzden dürüst bir şekilde kendi kendimize bunu sormak gereklidir. Benim efendim kim? Hayatımı kime veriyorum?
Bunu nasıl öğreneceğiz efendimin kim olduğunu nasıl anlayabilirim? Bunu anlamak o kadar zor değil kendimize sormamız gereken bazı sorular vardır. Bu sorular karşısında vereceğimiz cevaplar efendimizin kim olduğunu anlamamızı sağlayacaktır. Daha çok nerede ve kimlerle zaman geçiriyorum? Hayatımın amacı nedir? Gün içerisinde yaptığın şeyler nelerdir? Ne gibi şeyler düşünmektesin?
Eğer O bizim Rabbimiz ve Tanrımız ise O’nun Egemenliğinin hayatımızda etkin olmasını istemeli ve itaat etmeliyiz. Batıya baktığımız zaman birçok Hıristiyan var kimliği Hıristiyan olan birçok kişi var. Ama acaba kaç kişi gerçekten İsa Mesih’in Rabliği’ni ve Egemen oluşunu kabul edipte O’na itaat ederek yaşıyor. Sorun Tanrı’nın kimliğini fark etmeden bir dinle yaşamaya çalışan insanlardır. Ama biz öyle olmayacağız çünkü biz Tanrımızı tanıyoruz ve tanıdığımız içinde O’na bir dini ibadet için değil, O’nun kimliğinden ve adının yüceliğinden dolayı yaklaşıyoruz.