Re: Çocuk Vaftizi

#31300
Anonim
Pasif

Konumuza dönersek: İbrahim’le yapılan Antlaşmanın işareti ve mühürü olan sünnet yerini Yeni Antlaşmada vaftize bırakmıştır. İbrahimle yapılan antlaşma sadece ulusal yönü olan bir antlaşma değildi. Burasi çok önemli: Bu aynı zamanda temeli ruhsal olan bir antlaşmadır.

Tamam, Kutsal Kitapta vaftiz olanların hepsinin yetişkin bireyler olduğu açık bir şekilde kaleme alınmış. Buna itiraz edilemez zaten. Kiliselerde, vaftiz töreninden önce yetişkin kişiden imanını bildirmesi istenir. Ancak vaftiz töreninden sonra kişi topluluğa katılır.

Ama bebek vaftizinde bunların olması gerekmiyor ki? Yani bebekten iman ikrarı yetişkinlerde olduğu gibi istenemez. Hepimiz, yeni doğmuş bir bebeğin daha konuşmayı bilmezken iman konusunda bir aktivite gösteremiyeceği gerçeğini kabul ederiz değil mi?

Ama bebek vaftiz olduğunda topluluk, tıpkı yetişkin vaftizinde olduğu gibi bebeği bağrına basar. Ruhsal anlamda o bebekte Lütuf Antlaşmasının altına girdiği sabitlenir.

Eski Antlaşma nasıl sadece İbrahimle sınırlı kalmamıştır. İbrahim aracılığı ile oğulları da bu antlaşmanın altına girmiş oluyordu. Üstelik Tanrı daha İbrahim’in oğulları dünyaya gelmeden, daha bir ulus olmadan bu antlaşmanın altına girdiler. İşte bizim bebeklerimizde, biz anne babaların dahil olduğu Lütuf Antlaşmasının altına girdiğinin bir göstergesi olarak çocuklarımızı vaftiz ettirmeliyiz diye düşünüyorum. Benim oğlum 17 yaşında. Oğlum da benim aracılığım ile bu Lütuf Antlaşmasının altına girdiğini düşünüyor, diliyor ve iman ediyorum…

Bebekler vaftiz olduğunda yeniden doğuş tabiki gerçekleşmez ama Tanrı’nın yeniden doğuşu da kapsayan antlaşma vaadi temel alınarak bu antlaşmanın altında vaftiz edilebilir. Yani bu vaat, vatfizin yapılış anınyla sınırlı değildir.