TANRI’NIN VARLIĞI

  • Bu konu 1 izleyen ve 0 yanıt içeriyor.
1 yazı görüntüleniyor (toplam 1)
  • Yazar
    Yazılar
  • #23687
    Evangelist
    Anahtar yönetici

    Teoloji Tanrı doktrini ile başlar. Eğer Tanrı’nın var olduğu fikrinde ilerleyeceksek; Tanrı’da ve Tanrı aracılığı ile bilgilerimizi sistematik hale getirmek iyi bir gerekçedir. Burada iki varsayım öne çıkar:

    1-) Tanrı vardır.

    2-) Tanrı kendisini ilahi Sözünde açıklamıştır.

    Tanrı’nın kendisine ait ne açıkladığını ve yaratılış (ve yarattıkları) ile olan ilişkisi anlamak için O’nun vahyine bakarız.

    Bu noktada karşımıza üç başlık çıkar:

    Baba, Oğul, Kutsal Ruh.

    İnsanın iç görüşünün temelinde kendi duygusal ve mantıksal, idraki, dini düşünce için temel olduğunda; insanın imanı tek yetki olan Tanrı’nın Kutsal Yazılar’daki vahyinin değerini düşürür. Bazen din belirli derede Tanrı’nın yerini alır. Bunun neticesinde Kutsal Yazılarda verilen Tanrı bilgisini tanımayı durdurmuş oluruz.

    Teolojinin en önemli önermesi Tanrı’nın varlığıdır. Tanrı’nın varlığını kabul etmeden Tanrı bilgisini konuşmanın bir yararı yoktur. Hristiyan teolojisi Tanrı’nın varlığına dair çok kesindir. Hristiyanlık Tanrı varlığını sadece bir fikir, bir ideal, bir güç yada bir eğilim olarak açıklamaz. Tanrı kendiliğinden vardır, her şeyin kaynağıdır. Bütün yaratılışın sebebi Tanrı’dır. Eğer bir kişi Tanrı’ya inanmıyorsa bazen Tanrı’nın varlığını ispat etmeye çalışmak faydasız ve başarısız olabilir. Ama biz Tanrı’yı iman aracılığı ile kabul ettiğimizde O’nun varlığı apaçıktır. Ama inamcımız körü körüne bir inanç değildir. Kutsal Kitap’ta ve doğada Tanrı’nın varlığına dair açık kanıtlar vardır. Kutsal Kitap ‘Tanrı vardır; inanın’ şeklinde öğretmiyor ya da Tanrı’nın varlığını ispat etmeye çalışmıyor. Ama Kutsal Kitap Tanrı’nın var olduğunu kabul ederek konuşmaktadır. [1] Fakat bu gerçekleri yalnız iman görüp kabul edebiliriz.

    Yuhanna 17:7 Eğer bir kimse Tanrı'nın isteğini yerine getirmek istiyorsa, bu öğretinin Tanrı'dan mı olduğunu, yoksa kendiliğimden mi konuştuğumu bilecektir.

    Bu ayet bize Tanrı bilgisinin dışardan tarih ya da coğrafya gibi öğrenilmediğini fakat Tanrı ile gerçek bir paydaşlık sonucu içten kaynaklandığını söylemektedir.

    Aynı fikri Hoşeya 6:3 ayetinde de görmekteyiz:

    RAB'bi tanıyalım,

    RAB'bi tanımaya gayret edelim…

    Bizlerin gayreti Tanrı bilgimizi güçlendirmektedir.

    I.Korintliler 1 18Çarmıhla ilgili bildiri mahvolanlar için saçmalık, ama kurtulmakta olan bizler için Tanrı'nın gücüdür. 19Nitekim şöyle yazılmıştır:

    «Bilgelerin bilgeliğini yok edeceğim,

    zekilerin zekâsını boşa çıkaracağım.»

    20O halde bilge kişi nerede? Din bilgini nerede? Bu çağın hünerli tartışmacısı nerede? Tanrı, dünya bilgeliğinin saçma olduğunu göstermedi mi? 21Mademki dünya, Tanrı'nın bilgeliğine göre Tanrı'yı kendi bilgeliğiyle tanımadı, Tanrı, iman edenleri, saçma sayılan bildiriyle kurtarmaya razı oldu.

    Aynı yaklaşımı bu ayetlerde de görmekteyiz.


    Rab İsa, sana iman ediyorum. Beni korkutan herhangi bir şeyin beni ezmeyip,
    sana itaat etmeme engel olmaması için, imanımda beni destekle! Kilisene eşlik et,
    kilisenle beraber kal, çobanların ve müminlerin imanını güçlendir.
    Senin yardımınla kutsal Adını, duymak istemeyenlere bile duyuracağız!

1 yazı görüntüleniyor (toplam 1)
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.