Suda yürümek:

  • Bu konu 1 izleyen ve 0 yanıt içeriyor.
1 yazı görüntüleniyor (toplam 1)
  • Yazar
    Yazılar
  • #26264
    Anonim
    Pasif

    SUDA YÜRÜMEK:

    Hayatımız fırtınalar içinde. Yerden yere vuruluyoruz. Dalgalar çok acımasız. Gökler sim-siyah. Ölüm bile bize çok yakından sırıtıyor. Gece korkular, gündüz sıkıntılar. Gücümüz yetmiyor artık. Tutunacak takatımız kalmadı. Son ümidimiz olan gemimize sım-sıkı sarılıyoruz. Ümitsizce dua ediyoruz. “O duymayacak. O gelmiyecek” diyor bir ses içimizden. Ama derken, O geliyor. Hem de sular üstünde yürüyerek.

    Ve çağırıyor. “Gel” diyor. “Tutunduğun şeyi bırak da gel” diye sesleniyor. Ve yeniden cesaretleniyoruz. Yeniden güçleniyoruz. İmanımız artıyor. Canı pahasına tutunduğumuz gemiyi bırakıp, suda yürümeye başlıyoruz. “Ben güçlüyüm. Ben yenilmiyeceğim. İmanım beni kurtardı” derken, ayaklarımızın altındaki azılı dalgalar yeniden diş göstermeye başlıyor bir kez daha. “Seni karanlık sulara gömeceğiz” der bir ses içimizden.

    Bir kez daha korku yaşıyoruz. Korkudan kurtulmuş zannediyorduk kendimizi. Meğer öyle değilmiş. Halâ esirmişiz. Gücümüz yetmiyor. İmanımız yetmiyor. Göz göre-göre, dehşet içinde karanlık sulara gömülüyoruz, çaresiz. Ölüm bizi dibe çekiyor.

    Ama derken, O bir kez dah sesleniyor: “Tutunduğun şeyi bırak ve Bana gel”. “Tutunduğum şey ne?”diye düşünürken; “Kendi imanına değil, benim sadakatıma güven. Elinden tuttum ve ebediyen bırakmayacağım. Korkma, seninleyim. Kurtarıcın Ben’im”.

    RAB’BİM ve TANRIM! SEVGİLİ KRALIM. KURTARICIM. EBEDÎ DOSTUM. SANA ŞÜKÜRLER OLSUN.

1 yazı görüntüleniyor (toplam 1)
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.