Kumar günah mıdır?

  • Bu konu 1 izleyen ve 0 yanıt içeriyor.
1 yazı görüntüleniyor (toplam 1)
  • Yazar
    Yazılar
  • #23533
    Anonim
    Pasif

    Kumar şöyle tarif edilibilir: “Çoğaltmak amacıyla parayı gerçekleşme ihtimalı çok düşük olan olaylara harcayıp riske atmak.” Kutsal Kitap açık biçimde kumar oynamayı, bahis kurmayı ya da piyangoya katılmayı kınamıyor. Halbuki, Kutsal Kitap bizi para sevgisinden uzak kalmayı uyarıyor (1.Timoteos 6:10; İbraniler 13:5). Kutsal yazılar ayrıca kısa zamanda zengin olma teşebbüslerinden uzak kalmamızı salık veriyor (Sül. Özd. 13:11; 23:5; Vaiz 5:10). Kimse inkar edemez ki, kumar kesin olarak para sevgisinden kaynaklanıyor, çabuk ve kolay yoldan para kazanma vaadiyle insanı denemeye sokuyor.

    Kumarın yanlış tarafı nedir? Kumar, biraz zor bir konudur. Seyrek ve az para için kumar oynayan kişinin yanlış hareketi, parasını boşa harcamaktır; oysa kumarın kendisi ‘şerir dolu’ değildir. İnsan birçok konuda parasını boşa harcıyor. Bu bağlamda kumar, sinemaya gitmek (çoğu zaman), gereğinden daha pahalı bir yemek yemek ya da faydasız bir eşya almak kadar bir günahtır. Öte yandan, paranın başka şeylere de boşa harcanması kumarı meşru kılmıyor. Para hiç bir konuda boşa harcanmamalı. Artan para kumara verilmemeli, gelecekteki ihtiyaçlarımız için biriktirilmeli ya da Rabbin işinde kullanılmalıdır.

    Kutsal Kitapta kumar: Kumar Kutsal Kitapta açık biçimde geçmediği halde, şans ya da kısmet oyunları geçiyor. Örneğin: Levililer kitabında Kefaret Günü’nde kurban olarak kesilen bir keçi, bir de ‘günah keçisi’ olarak çöle doğru kovulan bir keçi vardı. Bu hayvanlar kura atmakla seçiliyordu. Yeşu, İsrail halkının oymaklarına düşen toprak parçaları kura atarak belirtti. Nehemya, kim Yeruşalim’in surlarının içinde, kim onların dışında oturacak diye belli etmek için kura attı. Mesihin elçileri Yahuda’nın yerine geçecek olan kişi için kura attılar. Özdeyişler 16:33‘te diyor ki, “İnsan kura atar, Ama her kararı RAB verir.” Kutsal Kitabın hiç bir yerinde kumar ve şans oyunları eğlence ya da Tanrı yolunda yürüyenlere yakışan bir hareket olarak tasvip edilmiyor.

    Kazinolar ve piyangolar: Kazinolar, her türlü pazarlama yöntemleri kullanıp kumar oynayanları mümkün olduğu kadar çok parayı riske atsınlar diye kandırmaya çalışıyorlar. Sık sık alkollü içkileri ucuz ya da bütün bedava verirler. O da insanı sarhoşluğa götürüyor ve dolayısıyla akıllı karar verme yeteneği azalıyor. Kazınonun içinde her şey mükemmel biçimde öyle ayarlanıyor ki, oynayanlardan yüksek miktarda para alınsın ve karşılık olarak, geçici ve boş eğlenceden başka hiç bir şey verilmesin. Piyangolar da sık sık eğitim ya da sosyal yardım programlarını finanse etme yolu olarak tanıtılıyor. Ama ne yazık ki, yapılan araştırmalara göre piyangolara katılanlar, sosyal durumu piyango biletlerine para harcamaya en az el veren kişilerdir. Çaresiz olanlar için ‘kolay yoldan köşeyi dönme’ umudu, karşı koyulmayacak kadar büyük bir denemedir. Kazanma olasılığı sıfır denilecek kadar düşüktür, o da birçoklarının yaşamları perişan olmasıma sebep oluyor.

    Piyangodan kazanılan paralar neden Tanrıyı hoşnut etmiyor? Birçokları kazanacakları parayı topluluğa ya da başka iyi bir amaca verceklerini söyleyerek piyango ya da kumar oynadıklarını iddia ederler. Bunların amacı iyi olabilir, oysa inkar edilemez bir gerçek şu ki, kumardan kazandıkları paraları Tanrıyı hoşnut eden amaçlar için harcayan kişilerin sayısı son derece düşüktür. Kimi araştırmalara göre, piyangoda kazananların büyük çoğunluğu, birkaç yıl içinde önceki durumlarına nazaran daha da düşük bir maddi duruma düşerler. Paralarını gerçekten iyi bir amaç uğruna harcayanlar yok denilecek kadar azdır. Ayrıca, Tanrı bu dünyadaki amaçlarını gerçekleştirmek için bizim paralarımıza muhtaç değildir. Sül. Özdeyişleri 13:11 diyor ki, “Havadan kazanılan para yok olur, Azar azar biriktirenin serveti çok olur.” Tanrı üstündür ve kilisesinin ihtiyaçlarını dürüstlükle kazanılan paralarla karşılayacak. Acaba, uyuşturucu ticaretinden kazanılan ya da banka soygunundan gelen paralarla Tanrı onurlandırılıyor mu? Aynı şekilde Tanrı, yoksullardan zengin olma cazibesiyle ‘çalınan’ kumar paralarını da istemiyor.

    1.Timoteos 6:10 şöyle diyor: “Çünkü her türlü kötülüğün bir kökü de para sevgisidir. Kimileri zengin olma hevesiyle imandan saptılar, kendi kendilerine çok acı çektirdiler.” İbraniler 13:5 de şöyle buyuruyor: “Yaşayışınız para sevgisinden uzak olsun. Sahip olduklarınızla yetinin. Çünkü Tanrı şöyle dedi: “Seni asla terk etmeyeceğim, Seni asla yüzüstü bırakmayacağım.” Matta 6:24‘e göre “Hiç kimse iki efendiye kulluk edemez. Ya birinden nefret edip öbürünü sever, ya da birine bağlanıp öbürünü hor görür. Siz hem Tanrı’ya, hem de paraya kulluk edemezsiniz.”

    http://www.gotquestions.org/

1 yazı görüntüleniyor (toplam 1)
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.