Biz İseviler çift kişilikliyiz … değil mi ?

  • Bu konu 1 izleyen ve 0 yanıt içeriyor.
1 yazı görüntüleniyor (toplam 1)
  • Yazar
    Yazılar
  • #26252
    klaus
    Anahtar yönetici

    Kardeşler, pazar günü kilisemde çok güzel bir vaaz dinledim ve bunu sizinle paylaşmak istedim. Gerçekten etkileyiciydi benim için. Her isevide olan kişilik çatışması ! eski ve yeni benliğin çatışması ! Bu konuya en güzel örnek Pavlus sanırım. Yani eski adıyla Saul. Bu yüzden vaaz sırasında Romalılar 7: 14-25 inceledik.

    Bu sayfada fazla yer tutmaması için, bu paylaşımı okurken, bir yandan da sizlerin, kutsal kitaptan bu ayetleri takip ettiğinizi farz ediyorum.
    Rabbim bu vaazı veren kardeşimi bereketlesin. Vaaz şöyle başlıyor ;

    ” İsa Mesih inanlıların çift kişiliğe sahip olduğunu söyleyerek söze başlamak istiyorum. İnanlılar, çift kişiliğe ( benlik veya doğa) sahiptir. Buna örnek olarak, Pavlusun Romalılara yazdığı mektubu inceleyerek başlayalım. Pavlus bu mektubunda içsel olarak yaşadığı çelişkiyi açık net olarak gözler önüne seriyor.

    Özellikle 15. ayette diyor ki ;

    ”Ne yaptığımı anlamıyorum. Çünkü istediğimi yapmıyorum; nefret ettiğim ne ise, onu yapıyorum. ”

    Burada Pavlus iki farklı kişilikle konuşuyor. Pavlusun İsadan önceki adı
    Saul idi. Sonra adı değişti. Burada Saul ve Pavlusun, iki farklı doğası var. Pavlus, iyi olan bazı şeyleri pavlus olarak yapmak isterken, Saul olarak bunları yapmanın önüne geçtiğini ve yapmak istemediği şeyleri yaptığını söyler! Saulun, İsayı Şam yolunda görene kadar geçen zamandaki yaşantısını çok iyi biliyoruz. Mesih inanlıları arasında, onları yakalayıp hapseden, onları döven, işkence eden hatta öldüren..

    Şimdi bu iki benliğe bakalım. Pavlus ve Saul, bu iki kişilik aynı bedende bulunurken, sözlerinde ” diğer ben ” diye konuşuyor. Şimdi gizli özneleri koyalım ve ayetleri tekrar okuyalım.

    7: 15 Ne yaptığımı anlamıyorum. Çünkü (Ben Saul) istediğimi
    yapmıyorum; nefret ettiğim ne ise, onu yapıyorum.

    Yani Saul, pavlusun istediklerini yapmıyor . Çünkü o Saul!

    7: 16-17 Ama ( Ben Saul ) istemediğimi yaparsam, Yasa’nın iyi olduğunu kabul etmiş olurum.

    Yani ben Saul, pavlusun istemediği şeyi yaparsam, yasanın iyi olduğunu kabul etmiş olurum !

    7: 17 Öyleyse bunu artık ben değil, içimde yaşayan günah yapıyor.

    O halde artık ben Pavlus değil, içimdeki Saul günah yapıyor !

    7: 18-20 İçimde, yani benliğimde iyi bir şey bulunmadığını biliyorum. İçimde iyiyi yapmaya istek var, ama güç yok. İstediğim iyi şeyi yapmıyorum, istemediğim kötü şeyi yapıyorum. İstemediğimi yapıyorsam, bunu yapan artık ben değil, içimde yaşayan günahtır.

    7: 21 Bundan şu kuralı çıkarıyorum: Ben iyi olanı yapmak isterken, karşımda hep kötülük vardır.

    21.ayette bir kural ortaya çıkıyor. Diyor ki ;

    Ben Pavlus, iyi olanı yapmak isterken, içimdeki Saulun içinde hep kötülük vardı !

    7: 22 İç varlığımda Tanrı’nın Yasası’ndan zevk alıyorum.

    İç varlığımda, yani ben Pavlusun iç varlığında, Tanrının yasasından zevk alıyorum.

    7: 23 Ama bedenimin üyelerinde bambaşka bir yasa görüyorum. Bu da aklımın onayladığı yasaya karşı savaşıyor ve beni bedenimin üyelerindeki günah yasasına tutsak ediyor.

    Ama bedenimin üyelerinde başka bir yasa görüyorum. Buda aklımın onayladığı yasaya karşı savaşıyor ve ( Saulun) bedeninin üyelerindeki günah yasasına tutsak ediyor.

    Burada bedenin tutsak olması, İsaya iman ettikten sonraki doğası değil, ondan önceki doğasıdır.

    7: 24 Ne zavallı insanım! Ölüme götüren bu bedenden beni kim kurtaracak?

    Pavlus neredeyse haykırarak bu soruyu soruyor. Ama sonraki ayette zafer kazanmış bir asker edasıyla devam ediyor.

    7: 25 Rabbimiz İsa Mesih aracılığıyla Tanrı’ya şükürler olsun! Sonuç olarak ben aklımla Tanrı’nın Yasası’na, ama benliğimle günahın yasasına kulluk ediyorum.

    İsa Mesih aracılığıyla !

    Günümüzde biz mesih inanlıları da, bu çift kişiliği günümüzde tecrübe etmiştir. Biz Mesihe iman ettikten sonra, hep iyi şeyler yapmak isterken, hep yaptığımız kötü şeyleri bize yaptıran tarafımız ne ?
    Hep deriz ya ” İnsanız zayıfız” Evet ama biz artık Yeni Yaratığız!
    Bizim eski benliğimiz artık geçti ve iki farklı doğamız olsa da, bizler hangi doğamızla hayatımıza yön vermemiz gerektiğini çok iyi biliyoruz.
    Bizler, kendi yüreklerimize bakarsak hep aldanacağız.
    Tıpkı yeremyanın dediği gibi ;

    17: 9 Yürek her şeyden daha aldatıcıdır, iyileşmez,
    Onu kim anlayabilir?

    Sevgi ve esenlikle kalınız kardeşler.

1 yazı görüntüleniyor (toplam 1)
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.