Barnabas İncili Nedir?

  • Bu konu 1 izleyen ve 1 yanıt içeriyor.
2 yazı görüntüleniyor - 1 ile 2 arası (toplam 2)
  • Yazar
    Yazılar
  • #27338
    Anonim
    Pasif

    Barnabas İncil’i Nedir?
    ( Yazan: Daniel Wickwire)

    ‘Örneğin, Kıbrıs doğumlu bir Levili olan ve elçilerin Barnaba, yani Cesaret Verici diye adlandırdıkları Yusuf, sahip olduğu bir tarlayı sattı, parasını getirip elçilerin buyruğuna verdi(Elçilerin İşleri 4:36-37).

    Bu konuya girmeden önce şunu belirtmemiz lazım. Barnaba adlı edebiyat ile ilgili iki tane eski eser vardır. Birincisi M.S. 100 civarına aittir. Bu eser 21 bölümden oluşan bir mektup (ancak 13 sayfa) ve Roma İmparatorları Trajen (M.S 97-117) ve Hadriyan (M.S 117-138) dönemlerinde yazılmıştır. Barnaba mektubunun 16. bölümü Kudüs’ün M.S 70 yılında harap edilmesinden bahsetmektedir. Bu mektuba bakmak isteyen bu kitaba başvurabilir: ‘Coxe, The Ante-Nicene Fathers, 1 Cilt, ‘The Epistle of Barnaba’, ss.137-149.

    Bu Barnaba mektubuna Kutsal Kitap’ın ayetleri hemen hemen 110 kez aktarıldı. Eski Antlaşma hemen hemen 95 aktarma, İncil’den 15 aktarma bulunmaktadır. Eski Antlaşmadan kullanılan aktarmalar şu kısımlara aittir: Tekvin, çıkış, Levililer, Sayılar, Tesniye, Mezmurlar, Süleyman’ın Özdeyişleri, Yeşaya, Yeremya, Hezekiel, Daniel, Habakkuk, Tsefanya, Haggay ve Zekerya. Yeni Antlaşma, yani İncil’den aktarılan kısımlar ise: Matta, Markos, Luka, Yuhanna, Elçileri İşleri, Ramalılar, Efesliler, 2.Korintliler, 1.Timoteyus, İbraniler, Yakup ve 2. Petrus’tur. Barnaba‘nın mektubu içinde bulunan aktarmalarda ilk dönem Hristiyanları’nın doktrinleri ile ilgili birçok terim bulunmaktadır:

    Baba (Tanrı olarak): 3 kez
    Tanrı’nın Oğlu ifadesi: 10 kez
    Tanrı’nın Ruh ve Kutsal Ruh ifadesi: 12 kez
    İsa: 15 kez
    Mesih: 3 kez
    Rab İsa Mesih: 2 kez
    İsa Mesih’in çarmıha gerilmesi bir kefaret olarak: 11 kez
    İsa Mesih’in ölümden dirilişi: 2 kez
    Rab: 67 kez
    Tanrı: 31 kez
    Rab Tanrı: 7 kez

    Son yıllarda birçok Müslüman’ın iddia ettiği şey şudur: ‘Kur’an’da bugünkü Hristiyanlarca kullanılan İncil’den değil, fakat Barnabas İncilinden söz ediliyor.’ Halbuki Müslümanlar’ın iddia ettikleri Barnabas İncil’i, kendisinin Tanrı’nın Sözü olduğunu iddia etmiyor; tam tersine bir ayırım yapıyor. Sahte Barnabas ise 366 sayfa ve 222 bölümden oluşan bir kitaptır. Bu ikinci ortaya atılan Barnabas İncili orta çağa ait tamamen sahte bir üründür. Barnabas İncili adı ile basılmış olan bu kitap incelenirse, yazarının İsa Mesih’in öğrencisi değil, İsrail’i hiç görmemiş biri olduğu ortaya çıkar. Büyük bir olasılıkla keşiş Fra Marino olarak yetiştirilmişti. Barnabas İncili’ni yazan kişi kendisini, Mesih denilen Nasıra’lı İsa’nın öğrencisi ‘Barnabas’ olarak tanıtıyor. Ancak İsa Mesih’in 12 öğrencisi arasında ‘Barnabas’ adlı birisi yoktur. (Bakınız: Matta 10:2-4; Markos 3:16-19; Luka 6:14-16; Elçilerin İşleri 1:12-13 ve 26).

    ‘Barnabas İncili’, İncil’de sözü edilen Barnaba tarafından değil, orta çağda Hristiyanlığı bırakıp Müslüman olan ve Müslümanlığın doğruluğunu kanıtlamaya çalışan biri tarafından yazılmıştır. Barnabas İncili’nde kullanılan sözcükleri ve terimleri incelemiş olan dil uzmanları, bu eserin 15.yüzyıla ait olduğunu kanıtlamışlardır. İsa Mesih’ten 15 yüzyıl sonra yazılan ‘Barnabas İncili’nin tamamen sahte ve tarihsel açıdan değersiz olduğu anlaşılmıştır.

    Barnabas İncili’nin elimizde bulunan en eski nüshası İtalyanca’dır. 1709 yılında Hollanda’nın Amsterdam şehrinde bulunan bu nüsha, J.F. Cramer adlı bir bilginin eline geçti. 1550-1590 yıllarını gösteren yalnız bir tek İtalyanca el yazması olup, 1713’den beri Viyana, Avusturya ‘Hofbibliotek’ kütüphanesinde korunmaktadır. Bu İncil’in İspanyolca yazılmış bir nüshası daha var. Bu nüshanın ilk sayfasında İtalyanca’dan çevrildiği belirtiliyor. İtalyanca el yazma, Bay Lanodale ve bayan Ragg tarafından İngilizce’ye çevrilerek, 1907 Oxford Üniversitesi Basımevi tarafından basılıp yayınlandı. Daha sonra Mehmet Yıldız tarafından İngilizce’den Türkçe’ye çevrildi.

    Bu kitap aslında 15. yüzyılda İtalya’da yazılmıştır ve yazarının İslamiyete geçmiş birisi olduğu bilinmektedir. Barnabas İncili, Hristiyanlığı kötülemek ve Müslümanlığa yöneltmek için M.S. 15. yüzyılda yazılan sahte bir eserdir. 17. yüzyıla kadar Hristiyan olsun, Müslüman olsun hiçbir yazar bu eserden aktarma yapmamış, adından bile söz etmemiştir! Bu eserin sahteliği inkar edilemeyecek şekilde kanıtlanmıştır.



    Alıntılar

    * YIldız, Barnabas İncili, ss.366
    * Bkz: Gilchrist, Origins and Sources of the Gospel of Barnabas, 1980.
    * Benson, İncil’i Barnaba: Bilimsel bir araştırma, s. 64
    * Yıldız, Barnabas İncili, s. 55.
    * İbid, ss. 53-54.

    #36152
    Anonim
    Pasif

    Barnabas İncili’nin Tarih ve Coğrafya ile ilgili Çelişkileri

    İncil’deki gerçek Barnaba aslen Kıbrıslıydı ve asıl adı Yusuf’tu. Yahudilerin çok eğitimli kavmi olan Levililer’dendi. İsa’nın öğrencileri onu Barnaba ‘Yüreklendirme oğlu’ diye adlandırmışlardı (Elçilerin İşleri 4:36-37). Barnaba, ait olduğu milletin ülkesini ve yaşadığı 1.yüzyılı çok iyi biliyordu. Barnabas İncili’nin yazarı da bunları çok iyi bildiğini iddia ediyordu. Ama buna karşın eser, 1. yüzyıl Filistini’nde yaşayan Barnaba tahsilli bir Yahudi’nin yapamayacağı tarih ve coğrafya hataları ile doludur. Bu eserin 1.yüzyıl Filistini’nin değil, Ortaçağ Avrupası’nın toplumunu anlattığını anlamak çok kolaydır. Birkaç örnek vermek gerekirse:

    1. HATA
    Nasıra ve Kudüs şehirlerinin bir göl ya da deniz kıyısında bulunduğunu sanmasıdır. Bilindiği gibi İsa’nın büyüdüğü Nasıra kenti, en yakın göl olan Celile gölünden 25 km kadar uzaklıkta ve 600 metre kadar yükseklikte bulunmaktadır. Kudüs ise, en yakın göle (Ölü Deniz’den) 23 km kadar uzaklıkta ve 811 metre yükseklikte bulunmaktadır. Ama Barnabas’ın 20. bölümüne göre,

    ‘İsa Galile denizine gitti ve bir gemiye binerek Nasıra’ya doğru yola çıktı… Nasıra kentine gelince denizciler, İsa’nın tüm yaptıklarını yaydılar’ ( 8, İbid 20.bölüm, s.79) .

    Dahası var: 151. Bölüme göre İsa’nın bindiği gemi Nasıra ‘Lİmanından’ (!) çıkıp uzaklaşıyormuş. Bu gemi yolculuğu nerede son buluyormuş? KUDÜS’te!!! 152. Bölümde şunları okuyoruz: ‘İsa Kudüs’e gelip de…’ (9, İbid, s.275). Anlaşılan Barnabas’a göre Mısır’dan Kudüs’e gemi ile gidilebilir! Bir gemiye binip Ankara’dan Adana’ya ‘gittim’ demeye benzer bu… Barnabas kitabında bu yanlış bilgiler mevcuttur.

    2. HATA
    Barnabas İncili’nin 119. bölümünde İsa’nın şekerden söz ettiği yazılıdır (10. İbid, s.227). Ama Encyclopedia Britannica’ya göre şeker Akdeniz yöresine ancak M.S. 7. yüzılda Müslüman Araplar sayesinde girmeye başladı. Şeker sanayini araplar sayesinde girmeye başladı. Şeker sanayisini Araplar İranlılar’dan, İranlılar ise M.S 6. yüzyılda Hintliler’den öğrenmişlerdi. Avrupalılar şeker sanayisini Araplar’dan öğrendiler. Şeker, 1. yüzyılda Filistin’de bilinmeyen bir maddeydi. Okuyucu şunu anlamalıdır ki, Hz. İsa’nın şekerden söz etmesi, otomobilden söz etmesi kadar gülünç olur. Barnabas İncili’nde şekerden söz edilmesi, yazarın son derece bilgisiz olduğunu sergilemektedir.

    3. HATA
    Barnabas İncili’nin 54. bölümünde ’60 minuti’ye bölünen bir altın dinardan söz ediliyor (11.İbid, s. 137). Hz. İsa’nın zamanında iseRoma İmparatorluğunda dinar altından değil, gümüşten yapılırdı. Her Roma dinarı 16 As’a, her As’da 4 Quadrans’a eşitti. Minuti diye bir para birimi yoktu. Minuti diye adlandırılan para birimi yüzlerce yıl sonra ortaya çıkmış ve Roma İmparatorluğu’nda değil, İspanya’nın Vizigot döneminde (M.S 575) kullanılmıştır. Barnabas İncili’nin yazarı, hiç bilinmeyen bir parayı kullanmakta ve uydurma kitabında para birimi olarak bunu göstermektedir. Herhangi bir sahte eser, alınan tüm tedbirlere rağmen kendisini ele verir. Barnabas İncili’de bu konuda bir istisna değildir.

    4. HATA
    Barnabas İncili’nin 121. bölümünde anlatılan mahkeme işlemi ancak yüzyıllar sonra orta çağda kullanılan usuldendir (12.İbid, s. 228). Sanık, yargıç tarafından sorguya çekilirken, noter onun tanıklığını özetleyip kaydeder. Hz. İsa’nın yaşadığı 1. yüzyılda böyle bir usul yoktu.
    5.HATA
    Barnabas İncili’nin 152. bölümünde ‘tahta fıçılar’dan söz ediliyor. Ancak 1. yüzyılda şarabı korumak için tahta fıçıları kullanmak hiç bilinmeyen bir teknikti. (13. İbid, s. 278). O dönemdeki insanlar deriden tulumlar kullanırlardı (Bkz. Matta 9:17).

    6.HATA
    Barnabas İncili’nin anlatım tarzı bile dikkate değer. 222 bölümden oluşan bir eserin İtalyanca metni, Toskanyalı ve Venedikli Diatessaronları örnek almıştır (14. İbid, 222. bölüm, s. 366). M.S 13. ve 14. yüzyıllarda hazırlanan bu Diatessaronlar ilk olarak 13. yüzyılda yazıldığına göre Barnabas İncil’i de Ortaçağ’da yazılmış olsa gerek. Sahte Barnabas, sık sık büyük Hristiyan bilgini Jerom’un M.S 385 yılında yaptığı Tevrat, Zebur ve İncil’in Latince Vulgata çevirisinden alıntılar yapıyor. (Bkz. 74. bölüm ve Mezmur 84:6; 12. bölüm ve Mezmur 110:3; 118. bölüm ve Yeremya’nın Mersiyeleri 3:51; 4.bölüm ve Luka 2:15).

    Ayrıca, Barnabas İncili’nde Dante’nin (M.S. 1265 -1321) şiirlerinden pek çok alıntının bulunması, bu eserin Ortaçağ’da yazıldığına ilişkin başka bir kanıt oluşturur.

    (16. bölümler 60, 78, 106, 135 ve 217; bkz. Dante, inferno, 1:23, 72, 78, 106, 135 ve 217. Ayrıca bkz. Gilchrist, Origins and Sources of the Gospel of Barnabas, s. 18 Dante’den daha çok alıntı görmek isterseniz, bkz. Gairdner, The Gospel of Barnabas – An Essay and Enguiry, ss. 19-21 ve Ragg, The Gospel of Barnabas, ss. 40-41.

    Barnabas İncili’nin Kutsal Kitap ile Çelişkileri

    7. HATA
    Sahte Barnabas’a göre Pontus’lu Pilatus, Hz. İsa’nın hem doğumunda hem de ölümünde Yahudiye (Filistin) ilinin Romalı valisiydi (Yıldız, Barnabas İncili, Bölüm 3 ve 217, s. 58 ve 355-360).

    8.HATA
    Sahte Barnabas, 93. bölümde şöyle diyor: ‘Yahudi başkahini (en yüksek din görevlisi), kral Hirodes ve vali Pilatus’la birlikte ‘İsa’nın önünde rukuya varıp tapınmak istiyordu’ (18. İbid, s. 190). Ama başkahin ile diğer Yahudi din adamları Hz. İsa’nın can düşmanlarıydı. İkiyüzlülüklerini açığa vurduğu için O’nu yakalayıp ölüme mahkum etmek istiyorlardı. Doğal olarak, ona tapınmak istemezlerdi (Luka 22:47-54 ve 66:71; Luka 23:1-23).

    9. HATA
    İncil’e göre Hz İsa, ‘Mesih’ (Tanrı’nın atadığı kral ve Kurtarıcı) olduğunu defalarca belirtiyor (Daniel 9:24-26; Matta 16:13-17; Yuhanna 1:41; Yuhanna 4:25-26). Ama sahte Barnabas’a göre bunu inkar ediyor (YIldız, Barnabas İncili, Bölümler: 62 – 70 – 82 – 93 – 96, ss. 115 ve 194). Kur’an dahi en azından dokuz kez Hz. İsa’nın ‘Mesih’ olduğunu açıkça belirtiyor.

    Kaynaklar: Al-i İmran 3:45; Nisa 4:157 ve 172; Maide 5:17 ve 72, ve Tevbe 9:30-31).

    Kur’an’da İsa için Kutsal Kitap’ın kullandığı ‘Mesih’ ünvanı kabul edilir ve kullanılır, ancak bunun asıl öneminin yeterince anlaşılmadığı görülmektedir. Kur’an, İsa’nın kefaretinden veya kurtarıcılık görevinden hiç söz etmez.’ Watt, Kur’an’a giriş, s.180. Barnabas’ın orjinal mektubunda şöyle yazmaktadır: ‘Günahlarımızın affedilmesi ve kanıyla arınmak suretiyle kutsallaşabilmemiz için Rab, bedenini ölüme teslim etmeyi kabul etti. Nitekim O’nun için şunlar yazıldı:

    ‘Günahlarımızdan ötürü O yaralandı, fesatlarımızdan ötürü zedelendi; yaraları ile biz sağlığımıza kavuştuk; kuzu gibi boğazlanmaya götürüldü; kırkıcılar önünde dilsiz kuzu gibi durdu’ (bkz. Yeşaya 53:5-7).

    Not: İannitto, Kilise Babalarından ve Yazarlarından Alıntılar, s.57; Barnaba’nın Mektubu 5:2.

    İncil
    ‘İsa onlara, ‘Ya siz’ dedi, ‘ben kimim dersiniz?’ Simun Petrus, ‘Sen yaşayan Tanrı’nın Oğlu Mesih’sin’ cevabını verdi. İsa ona, ‘Ne mutlu sana, Yunus oğlu Simon!’ dedi. ‘Bu sırrı sana açan insan değil, göklerdeki Babamdır’ (Matta 16:15-17).
    (Devam edecek)

2 yazı görüntüleniyor - 1 ile 2 arası (toplam 2)
  • ‘Barnabas İncili Nedir?’ konusu yeni yanıtlara kapalı.