Akılsız çocuk

  • Bu konu 1 izleyen ve 0 yanıt içeriyor.
1 yazı görüntüleniyor (toplam 1)
  • Yazar
    Yazılar
  • #24355
    Anonim
    Pasif

    Akılsız Çocuk

    Kral o kadar iyi kalpli, o kadar hassasmış ki; kendi oğluyla ülkesindeki bütün çocuklara aynı değeri ve yüceliği vermek istemiş. Bu yüzden oğlunu korumak yerine, onu da ülkesindeki (daha çok sokaktaki) çocukların arasına göndermiş ve onlardan daha da kötü ve acılı bir yazgıyı yaşamasına göz yummuş.

    Çocuğu babasına, ‘yolumu hafiflet, dememiş, ayrıcalık istememiş, ülkenin valisi olmak varken bu sokaklarda benim ne işim var?’ diye hesap sormamış babasından.

    ‘Ben kralın oğluyum, sizin iyiliğiniz için geldim’ demiş. Onlar da sadece gülmüşler.

    Şimdi kendi durumumuza bir bakalım: Kralın hesabı bazı çocuklar ve 1000 km mesafede yararlı olmak değil; bütün çocuklar ve 10.000 km mesafede yararlı olmak. 1000 km mesafe içinde krala giden ‘ey kralım, ben sana aitim, sokakta hamallık yapıp yaşamak çok zor. Bana valilik, hiç olmazsa bir müdürlük ver lütfen’ diyen çocuk, hem kralı incitir, hem de kendisini boş yere üzer. Azımızla da yetinmesini, mutlu olmasını bilmemiz gerekmez mi? Kral kendi çocuğunu senden bin beter yaşatmadı mı? Hani sen o çocuğu örnek alacaktın? Bu büyük plan ve kralından aldığın teselli başlı başına bir nimet!

    Varlığımızın geçici olduğu bu kötü dünyada, sıkıntılarımız içinde Kralımız’a şükredelim. O’nun varlığının bize verdiği teselli bizi memnun etsin ve ayakta tutsun. Kralın mızmız, çiğ; derinliğine ve ciddi düşünemeyen, hissedemeyen çocukları olmak yerine, mangal yürekli, yırtık ayakkabısıyla hamallık yapıp, köprü altında uyuyan, kralını her an, sevgi ve şükranla anan, ona ve onun kutsal oğluna layık çocukları olalım.

    Yoksa…
    Akılsız çocuk denmeyi hak ederiz!
    Yine diyelim, yine isteyelim, ama daha fazla olgunlukla, daha fazla elleri küçük, yürekleri büyük çocukların destansı yaşantısıyla.

    Unutmadan; Duamızda önceden gördüğümüz bir iyilik varsa onu da analım, teşekkür edelim. En azından O’nun varlığından dolayı duyduğumuz teselli için, ümit için şükürler sunalım.

    Yine unutmadan: Çok sıkıntılı da olsa, normal yaşantımıza hoşnutlukla, memnunlukla devam edelim. Çok kısa bir zamanda hemen birşeyleri beklemek, illah ki hemen, hemen beklentisi bizi mahveder. Böyle bir mahva, kendimizi kaptırmayalım. Bu, tam, tam bir hata olur.

    İman kardeşiniz
    Mustafa Çelik

1 yazı görüntüleniyor (toplam 1)
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.