ANASAYFA › Forum › AKTUEL OLAYLAR VE YANSIMALAR › MALATYA’DA HRISTIYAN KATLIAMI VE YANSIMALARI › Vatan İçin mi? › Re: Vatan İçin mi?
yazinizda misyonerlerin haklarini savundugunuzu ve yeri geldiginde incil ve Tevrat dagittiginizi belirtmissiniz.Bu sözlerinizde samimiyseniz Rab sizi bereketlesin.Böyle düsünen nadide müslümanlar var.
Sayın Kores,
Neden samimiyetime ”samimiyseniz” diyerek bir soru işareti ve şüphe koyuyorsunuz? Yapmadığım bir şeyi söylemek bizlere yakışır mı?
Türkiye’nin bu konuda karnesi ne yazik ki zayiftir.Bu konuda müslümanlara yapilan kolayliklar(daha cok sünni müslümanlara) diger din mensuplarina saglanmiyor.
Kastettiğim dindarlar özellikle islam şeriatini yaşayan/yaşamak isteyen dindar müslümanlardı.:) Sizin bu konuda söylediklerinize katılıyorum ama hristiyanlara yönelik idari zoluklar islami hassasiytelerden kaynaklanmıyor. Türkiye de yanlış bir laiklik ve yanlış bir isalm anlayışı hakim. Öyle olunca karnesinin zayıf olması gayet doğal. Dediğiniz gibi hristiyan kültürüne sahip ülkelerde müslümanlar kendi özvatanlarındakinden daha özgürdürler. Ama bu özgürlüklerin bile bir sınırı vardır.
Ülkede sünni müslümanlara sağlanan kolaylıklar dediğiniz şeyler rutin hizmetlerdir. Ve müslümanlar bu hizmetleri sunmak için ne zorluklarla karşılaşıyorlar, tabiri caizse işi kitabına uydurmak zorunda kalıyorlar. Sistem müslümanları ikiyüzlü davranmaya mahkum ediyor. Son olarak Konya’da yaşanan Kur’an kursu faciasının sebeplerinden biri de bu mahkumiyettir.
Müslüman vatandaslarin Türkiye’den bir sikayeti olmamasi gerekiyor.Cünkü hersey onlarin istedigi gibi gidiyor.Bu da bir gercek.
Kur’anın tamamına inanmış bir müslüman için islam yasalarının uygulanmasını istemesinden daha doğal ne olabilir sormak isterim. Bu konuda çok farklı fikirler var. Ama ben isalmın bir bütün olduğuna, toplum sal yaşantıyı belirleyen kuralları olduğuna ve sadece vicdana ait olan bir inanç olmadığına inanıyor ve bunun mücadelesini yapıyorum. İsrail’de nasıl tevrat yasaları uygulanıyorsa, islam ülkelerinde de kanunlar kur’an hükümlerine yani Allah’ın emirlerine aykırı olmasın. Bu noktada devlet, kendine göre dindarlar arasında zararlı-zararsız ayrımı yapıyor ve bu ayrıma göre de yaptırımlar uyguluyor. Sadece ibadetle mesgul olup etliğe sütlüye karışmayan müslüman istiyor. Bu tarifin dışında kalanlar varsa, ve hala kanunlar çerçevesinde birşeyler yapmaya çalışıyorlarsa bu, devletin sağladığı kolaylıklar nedeniyle değildir. Bu açıdan bakıldığında, bizim sizler kadar bile serbestliğimiz yoktur inanın. Yıllardır süren başörtüsü sorunu hepimizin gözleri önünde devam ediyor.
Herşeyin bizim istediğimiz gibi gittiğine dair bir tek örnek verebilir misiniz?
Osmanlının son 2 yüzyılından beri gerçek dindarlar devletin günah keçisi durumundadırlar. Bu durum, müslümanların elini ayağını bağlamaktadır. İslam karşıtı güçlü bir medya ordusu ise cabası. Bu açıdan bakıldığında gayri müslim vatandaşlar daha şanslı görünmektedirler. Şikayet ettiğiniz baskılar ne halk kesimindendir ne de sistem yönündendir. Ulusalcı, milliyetçi, laikçi aşırı uçların baskısı ve yönlendirmesidir yaşananlar.
Sayin abdulkadir bazi konularda gercekten cok güzel düsünüyorsunuz.Incil ve Tevrat hakkinda güzel yorumlariniz var.Foruma güzel bir renk kattiginizi düsünüyorum.
Rab yüreginizde olsun.
İltifatınız ve güzel duanız için teşekkür ederim. Ayı düşüncede olmayan arkadaşlar elbette olacaktır. Ama farklılıklara tahammül etmeyi, dünyanın ve ülkenin selameti için bir şekilde başarmamız gerekiyor.
Rabbim, yüreğinizi gerçeğin her türlüsüne açsın…