Re: TÜRKLER DE HRİSTİYANDIR

#33271
Anonim
Pasif

Belirttiğiniz gibi Turan Dursun ateist olmuştur ve eleştirisi hristiyanlığa karşı böyle olması normaldir. Ancak sizin bunları yani gerçekle alakası olmayan bu yazıyı yazmanız beni üzdü. Pagan dinleri, yada helen dinlerinde Tanrılar ölümsüzdü, insanların ölümden sonra yaşayacakları helen dinlerinde yoktu. Bu dünya da yalnızca yaşam vardır. Sonuna kadar tadını çıkarın felsefesi hakimdi. Ama Kutsal kitap böyle demiyordu. 4500 yıldır insanın ölümden sonra da yaşayacakları belirtilmiştir. Tanrı oğlu miti kabul ediyorum ki pagan dinlerinde vardı. Ama arada çok büyük fark var. Biz Tanrı oğlu derken Tanrı’nın,yani aynı Tanrı’nın bedende görünen insan olan Mesih’e derken, bu dinler ise sanki Tanrılar insanmış, ve insani yollarla çoluk çocuk sahibi olmuş resmi vardır. Arada ki fark çok ama çok büyüktür. Denk olarak nitelendirirlir. Dahası eli suya batırıp yıkayıp günahsız olduğunu sorumluluk olmadığını bildirmek kimler de vardır. Yahudiler de mi. Ben hiç duymadım. Romalılarda vardı. Yahudilerde ise meshedilmek bu şekilde ortak olmak ve kutsanmak vardı. Yani bir gösterimdi. Daha ruhsak bir anlamın gösterimidir. Meshedilende Tanrı’nın onayı vardır. Ya da Tanrı o kişiyi onaylamıştır bu gösterilir. Mesih’in son akşam yemeği ise bir anmadır. Örnekte verdiğiniz gibi eti yiyip, kanı içme durumu yoktur. Ama gerçeği iğrenç bir hale getirip, benzerlikleri üzerinde taşıyıp uygulanmasını şeytan’nın sahibi olduğu dinlerde görebilirsiniz. Satanistler de aynı şeyi yapar. Şeytan bağlılıklarını göstermek için bir canlının kanını içer, etini çiğnerler. Ama ışık ve karanlık aynı mıdır. Kesinlikle hayır. Biz anmak için yaparız. Nitekim Rab ,”etimi yiyip kanımı içmedikçe kimse kurtulamaz” dediğinde, ölümünü anmayanlarıni yani günahkarlar için öldüğünü kabul etmeyenlerin, inkar edenlerin kurtulamayacağını söylemişti. İçinde barındırlan anlam çok farklıdır diğer mitlerden.

Daha dikkatli olmalıyız. Şeytan bir çok kez ışık meleği gibi görünür. Ama ışık değildir. Kandırmak, insanların aklını karıştırmak ve gerçekten uzaklaştırmak için bir çok şey yapmıştır. Şeytan da kurban ister, ama istediği kurbanlar Tanrı’nın kinden çok farklıdır. Tam zıttıdır. İki karşı güç aynı şeyi istiyor. Kurban. Adı aynı ama içerikleri tamamen farklı. Şimdi diyebilir misiniz ikisi de kurban istediğine göre aynıdırlar. Kökenleri aynı. Ama HAYIR. İki tane elma görürüz. İkisi de elmadır deriz. Ama içini kesip baktığımızda birinin içi kurtlarla doludur, diğer ise pak ve temizdir. Berektlenmiş bir üründür. Diğerinde ise lanetlenmiş bir çey görürüz. Olaylara ruhsal anlamlarıyla yaklaşmalı, ruhsal anlamlarını düşünleiyiz. Dıştan olan anlamlar Rab’bi ilgilendirmiyor. Ve şunu da unutmayalım Şeytan hep gerçeği taklit edebilmiştir ama gerçeği ele veren birçok ayrıntı görülebilir. Ruhsal gözlüklerle baktığınızda görürsünüz. Bu nedenle Rab herkese bilgelik versin. Bilgelikden kastım akılsal değil, ruhsal bilgeliktir. Buna sahip olan kişiler olalım.

Bursalı 68,
Cevaplarınız bir cevap niteliğinde değildi. Bunu söylemek istiyorum. Yahudiler kral haricinde kimselere ey davut’un oğlu diye seslenmemiştir. Yahudi geleneğinde kültüründe bu dediğiniz yoktur. Öyle olsa bir kere bile böyle bir ifadeyi tevratta okurduk. Ayrıca İmra adına da tevratta hiç rastlamıyoruz. Tufanla ilgili astronomik açıklamanız bizi çok mu etkilemeli. Anlamadım. Öyle olsa ne olur olmasa. Tanrı bir şeyleri değiştirmek için bir şeyleri bozabilir. Zaten bilimadamları da şöyle diyor, siz Tanrıdan diyorsunuz ama sebep şu şudur. Bunların değişmesi bu olayların ortaya çıkmasına neden olmuştur. Peki tamam ama asıl dengenin başlangıçta değişmesi nasıl ve kişm tarafından oldu, bu gözardı edilir. Cudi en yüksek dağ değildir. Ağrı doğuda ki en yüksek dağdır. En yüksek dağa oturdu gemi bulunduğu kıtada. Nuh ve ailesinin mezopatamya sınırları içinde yaşadığını kabul ediyoruz o halde bu bölge ve kuzeyi ele alındığında ağrıda olması muhtemeldir. Ayrıca cudide zeytin ağaçları kaç bin senedir vardır. Bunu nasıl bileceksiniz. Ağrı dağından bir zamanlar zaytin ağacı olamayacağını neden reddediyorsunuz. Haman adında ise emin değilim. Yani kesin olarak haman mı. Ayrıca bir hata daha. Fravunun dediği tula yapmasını istemesi tevratta yaratılış kitabında anlatılan babil kulesinden alıntıdır. Mısırlılar kule mi yapardı. Saçma. Ayrıca Mısır inancında farklı bir tanrı olup olmadığını yıldızlardan anlarlardı. Kahinlerini çağırır ve yıldızlara bakmasını emrederdi. Piramitlerin amacı ise Fravunların yıldızlara ulaşmasını sağlayan bir nevi merdivendir. Yerleri de yıldızların konumuna göre belirlenmiştir. Ve yine yıldızlara öldükten sonra çıkalabileceği inancı vardı. Ama kuranda geçen inanış yaratılış ta geçen hikayeye ve o zamanda yaşayan insanların anlayışına benzer. Bence burdan alıntı olarak kuranda yer almıştır.

Başlangıçta dünyadaki bütün insanlar aynı dili konuşur, aynı sözleri kullanırlardı.

2- Doğuya göçerlerken Şinar bölgesinde bir ova bulup oraya yerleştiler.

3- Birbirlerine, “Gelin, tuğla yapıp iyice pişirelim” dediler. Taş yerine tuğla, harç yerine zift kullandılar.

4 – Sonra, “Kendimize bir kent kuralım” dediler, “Göklere erişecek bir kule dikip ün salalım. Böylece yeryüzüne dağılmayız.”