Re: Şeytanın Taktiği

#28125
Anonim
Pasif

Sevgili Rab’deki kardeşim ankaralı; yazınızı bir kaç kere gördüm. Söylediğiniz paragrafın anlamını, vererek açıklamışsınız. Gördüğüm kadarıyla sizin açıklamanızla, MEYER’in tümceleri farklı değil. Dediğinizde haklısınız: Lütuf, alınan değil; Tanrı tarafından insana verilendir. Gelelim son paragraftaki sözcüklere:” Yaptıklarının Tanrı’ya karşı günah olduğunu farkedebilecekleri yaşa geldikleri zaman …. “Ben, buradaki sözcüklerden çocukların erişkin yaşa geldikleri zaman olarak algılıyorum. Dediğiniz gibi ,günahkar doğaya sahip olan bir kişinin Tanrı’yı kabul etmesi zordur.Şeytan her yerde olamasa da böyle kişilerle uğraşmaz. Nasılsa benliğine göre hareket ettiği için. Ama her şeyin farkında olarak; Tanrı’nın kendisine çekmesiyle ( sizin de dediğiniz gibi ) O’nu kabul eder ve vaftiz olur. İşte o anda,onunla uğraşmayan şeytan,her türlü şekilde o imanlıyla uğraşmaya başlar. Tanrı’yı kabul etse bile düşebilir.Dün bir yazımda bahsettiğim ünlü vaiz Charles Templeton’un Tanrı’yı reddetmesi gibi.

Şunu demek istiyorum ki;J. MEYER, bir bebek ya da çocuk ile belli yaşta reşit olan kişinin arasında bilinç farkı olduğunu ifade ederken; kişinin Tanrı’yı kabul edeceği zaman olarak büyümesini ifade ettiğini sanıyorum.O tümcelerden ben bunu anlıyorum.Şeytanın sarmalında olabilecek kişi bir bebekten ziyade belli bir bilince sahip olan kişidir.Bundan dolayı da kiliselerde “çocuk vaftizi ” devamlı bir tartışma konusu olmuştur. Tabi ki; bunun nedeni, Kutsal Kitap’ın nasıl anlaşıldığı ve yorumlandığına bağlı.

Yazımı çok uzatıp sizi sıktıysam; özür dilerim.

Rabbin sevgisi ve ışığı sizinle olsun.
Lütuf, İsa Mesih’i sevenlere ölümsüz sevgiyle !
Dünyayı kazansan neye yarar ? isasiyahbeyaz :kucak: