Re: Malatya Katliamı Perde Arkası

#28671
Anonim
Pasif

‘Büyük Abi’ Aral’ın üzerinde durulmadı

A26BCBAC9F967040A0F12D88r.jpg

Necla GÖRGEÇ HABER MERKEZİ
sp.gif

sp.gif

Bülent Aral’ın Malatya cinayeti sanığı Emre Günaydın’ı azmettirdiği öne sürüldü. Kalaşnikof’la yakalandı Müdahil avukatları tehdit etti. “Cinayetin perde arkasını biliyorum” dedi. Ancak ifadesi bile alınmadı..
sp.gif
Malatya’daki Zirve Yayınevi’nde Tilmann Geske, Necati Aydın ve Uğur Yüksel’in misyonerlik yaptıkları gerekçesiyle 18 Nisan 2007’de boğazları kesilerek öldürülmesinin üzerinden neredeyse bir yıl geçti. Ancak cinayetlerin perde arkası hâlâ aydınlatılabilmiş değil. Malatya cinayetlerinde sanık Emre Günaydın’ı azmettirdiği öne sürelen, üstelik “Cinayetlerin perde arkasını biliyorum açıklayacağım” diye savcılığa başvuran Varol Bülent Aral, adeta olayın “karakutusu”. Ancak bugüne kadar doğru dürüst ifadesi alınmadı. Bilgilerin üzerine gidilmedi.

GÜNAYDIN’I YÖNLENDİRDİ

Aral’ın adı ilk olarak Emre Günaydın’ın polis ifadelerinde ortaya çıktı. İfadesinde 2006 yaz aylarında Malatya Birlik gazetesinde kendisini Varol Bülent Aral olarak tanıtan kişi ile tanıştığını anlatan Günaydın, şunları söyledi: “Kendisi hemen her şeyi biliyordu. Hıristiyanlık ve misyonerliğin kötü olduğunu, amaçlarının vatanı yıkmak olduğunu anlattı. ‘Birilerinin dur demesi gerekmez mi?’ dedim. ‘O zaman sen çık, dur de’ dedi. ‘Nasıl olacak?’ dediğimde, ‘Devlet desteği sağlarız’ dedi.”

MALATYA’DAN ADIYAMAN’A

Aral bir süre sonra Adıyaman’da ortaya çıktı. 14 Şubat 2007’de devriye gezen polisler elinde kalaşnikof silah bulunan birisini sokakta dolaşırken yakaladı. Yakalanan kişinin Varol Bülent Aral olduğu, Adıyaman’da kendisini çevresine JİTEM elemanı veya Hizbullah üyesi olarak tanıttığı belirlendi. Aral’ın üzerinden Kalaşnikof’un yanı sıra içinde 17 mermi olan bir şarjör, Vakit gazetesinin bazı sayfaları, maket bıçağı ve taşınabilir bir disk çıktı. Aral, polisteki ifadesinde Kalaşnikof’u 11 yaşında bir kız çocuğundan polise teslim etmek için aldığını söyledi. Ancak polis bahsi geçen 11 yaşındaki kızın kim olduğunu araştırmadı. Bunun yanı sıra Aral’ın üzerinden çıkan “taşınabilir disk”in deşifre edilmesi de başarılamadı.

OLAY SIRASINDA CEZAEVİNDE

Malatya’da cinayetlerin işlendiği 18 Nisan 2007’de Aral, Adıyaman Kapalı Cezaevi’nde ruhsatsız silah taşımaktan dolayı tutukluydu. Aral’ın olaydan 5 ay sonra Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığı’na, Malatya’ya gönderilmek üzere sunduğu dilekçede Malatya’da soruşturma dosyasının numarası bile vardı. Ama Aral’ın dilekçesine yanıt Adıyaman savcısından geldi. Savcı Aral’ı sorguya aldı ancak Aral, “Sizi muhatap almıyorum. Malatya savcısı gelsin” diyerek ifade vermeyi reddetti. Savcı diretince de “O tarihte Günaydın’ın yaptığı olayla ilgili açıklama gereği duymuştum. Şimdi vazgeçtim. Konuşmanın güvenliğim açısından doğru olmadığını düşünüyorum” dedi.

OLAY KAPATILDI MI?

Bu gelişmenin ardından Aral bir daha sorgulanmadı. Malatya cinayetleriyle ilgili olarak hakkında “kovuşturmaya yer olmadığı” kararı verildi. Hatta üzerinde yakalanan kalaşnikofu nereden aldığı bile ortaya çıkarılamadı. Ruhsatsız silah taşımak suçundan tutuklanması talebiyle mahkemeye çıkarılan Aral, savcının “Verdiği ifadeler anlamsız, mantıksız ve hayatın olağan akışına aykırı” demesine rağmen “tutuksuz yargılanmak üzere” mahkemece serbest bırakıldı. Aral’ın hikâyesi burada da son bulmadı. Cezaevinden çıkar çıkmaz ise Malatya Davası’nın müdahil avukatlarından Orhan Kemal Cengiz’i cep telefonuyla arayarak tehdit etmeye başladı, Cengiz hakkında mahkemeye ihbar mektupları gönderdi.

http://www.sabah.com.tr/haber,A73725D243A9475C8E2766CE1EEB8E7F.html