Re: Kalvinizm’de adalet anlayışı :

#37319
Anonim
Pasif

@KUTSAL YOL 23711 wrote:

Benim bir önce yazdıklarımla, baskı ile illa da Müslüman yapmak arasında dağlar kadar fark vardır. Neye inandıklarını bilmedikleri gibi, kime inandıklarını da bilmiyorlar. Ne Yaşayan Tanrı hakkında, ne de Yaşayan Tanrı’yı bilmiyorlar. “Ne gördün, ne anladın, ne bilmiyordun da öğrendin ki Müslüman oldun?” dense, cevap vermiyecekler. Ama Pavlus’a sorsan, Şam yolundaki tecrübesinden hemen sonra, daha Müjde’yi bile bilmeden, “İsa’nın kim olduğunu biliyorum. Kime iman ettiğimi biliyorum” diyecek. Petrus da öyle. Daha Müjde’yi tam anlamadan, “Senin kim olduğunu biliyorum. Sen Tanrı Oğlu Mesih’sin” demiştir.

Sanal âlemde ancak yazılanlar okunabiliyor.
Mesajların sâhiplerini okumak mümkün değil.
Ben, hangi fikri ileri sürdüysem, kendimce mantıklı ve anlaşılabilir gerekçelerini de yazdım.
Siz ise, kendi iman algınıza dayanarak hüküm vermekte ve okuyanların da bu hükümleri kabul etmesini beklemektesiniz.
Bence “yanlış” burada.
Bu yanlışın sizce bir önemi yoksa, bence hiç yok.

Söylermisiniz lütfen!…
Bir müslümanın “Muhammed’i tanıyorum/biliyorum” demesi ile;
Bir Hrsitiyanın “MESİH’i tanıyorum/biliyorum demesi arasındaki fark nedir ?
Sâdece iman mı ?

@KUTSAL YOL 23711 wrote:

…Mesih’i tanımış olmak, O’na gelmiş olmak, O’na güvenmek, itimat etmek, iman etmek; Yaşam budur. Diğer işlemler ise, sadece ‘İsa Hakkında’ bilmek, bilgi edinmektir…

Bilmeden, anlamadan iman olmaz sn. KUTSAL YOL
MESİH sâdece imandan söz etmiyor.
Gerçeği bileceksiniz ve gerçek sizi özgür kılacak” buyuruyor.
Kâbe’nin Rabbi gibi; insanların korku, zaaf ve beklentilerinden, kendisi için “iman” devşirmeye çabalamıyor.

Bir sonuca ulaşmayı beklemiyordum zâten.
Sâdece düşüncelerimi paylaşmak istedim.
Saygıyla.