Re: hangısı gercek acaba

#34751
Anonim
Pasif

Sayın Abdulcabbar,

Sorularınızın cevabı bu forumda vardır. Cevaplar, defalarca ve çeşitli yönden cevaplandırılmıştır. Çünkü, sizin gibi düşünenler, hep ayni soruyu sorarlar ve ilk defa kendilerinin sormuş olduklarını zannederler. Biliyoruz çünkü neredeyse hepimiz öyleydik. Sizin gibiydik. Neredeyse hepimiz, bir zamanlar Müslümandık. En azından kendi adıma konuşayım, “Şu Hristiyanlara bir soru soracağım ve darmadağın olacaklar. Cevap veremiyecekler” düşünceleri vardı içimde. Yalnız şunu bilmelisiniz ki, ülkenizde var olan “dini sorgulama” kısıtlamaları, diğer Batı ülkelerinde yoktur. Herkes asırlarca ve açıkça, aklına gelen her şeyi sormuş ve söylemiştir. “İsa Mesih homoseksüaldir” diyenler de olmuştur. Bunlar hâlâ daha, huzur içerisinde, etrafta dolaşmaktadırlar. Kafaları da, hâlâ omuzlarında.

Kuran’da da nakaratlar vardır. Hikâyeler tekrar tekrar, temcid pilâvı gibi ısıtılıp, değişik bölümlerde önümüze konmaktadır. Bu bölümlerin hangisi doğru acaba? Allah dediğin kişi, bunu defalarca tekrarlamakla mı Kelâm’a dönüştürüyor? Bir defa anlatsa olmaz mıydı? Niye böyle bozuk plak gibi olmaya özeniyor?

Aslında ben, bunları soru olarak da sormuyorum. Cevabları biliyorum. Yalnızca senin saldırgan ifade tarzına atıfta bulunmak için bu şekilde yazdım. Yayınlanmamış bir diğer saldırgan sorunuzu da, ben sildim. Sakin sakin sorarsanız, cevap alırsınız.

Dört incile gelince. Niye 4? Siz söyleyiniz bana. Kimisine göre 50, kimisine göre 400, kimisine göre ise 4000 tane İncil yok edildi İznik konseyinde. Ama hiç aslı astarı yok. Ne konuşuldu, ne tartışıldı. Kimler vardı. Tüm belgeler elimizde. Bunun aksini gösteren, yani İslâm iddialarına şahitlik yapacak, zırnık kadar bir bilgi veya belge yok dünya üzerinde. Hepsi nefret uydurmaları. İslâm, bu olaydan 300 yıl sonra geldi. Demek ki, Müslümanları kandırmak için veya Kuran’a uyum sağlamasın diye değilmiş. Ama yine de, niye 4 İncil? Düşünsene. Hiç mi akılları yoktu bu insanların? Senin, benim düşündüğümü düşünemediler mi? Yaktın, yıktın, yok ettin, bari bire indireydin de inandırıcı olsun. Kalktın 4 tane bıraktın, hiçbirşey fark etmedi. Ha dört, ha dört yüz.

İslâm öğretisi önce kendi kafasına göre, bir resim çiziyor; ondan sonra da, “Bu resim çok yanlış” diyor. ‘İsa Mesih, koltuğu altında bir Kitap getirmiştir’ resmini İslâm çizdi. Halbuki, böyle birşey asla olmamıştır. İsa Mesih, Kelâm-ullah’tır. O Tanrı’dan bir Ruh’tur. Bunu Kuran’ın da yazıyor. O, “Kelâm Benim” demiştir. Kelâm getirmemiştir. Yalnız İsa Mesih’in havarileri, (ki gelmiş geçmiş bütün peygamberlerden daha yücedirler), Kutsal Ruh’un esiniyle İncil’in sadece 4 bölümünü değil, tüm bölümlerini yazmışlardır. Muhammed hariç, tüm peygamberler, Tevrat, Zebur ve İncil’i yazan 40 kadar peygamber, hepsi Kutsal Ruh’un (Tanrı’nın yaratılmamış olan öz Ruhu) esinlemesiyle yazılmıştır. Muhammed’e ise sadece bir meleğin dikte etmesi (ezberletmesi) iddiası vardır ve üstelik ona ezberleten ruh, Cebrail olsa, niye bu Kitap, ondan evvelki 66 Kitab’a (3 değil), hiçbirine uyum içerisinde değildir. Hatta, tam zıttır?

Bu 66 Kitab’ın yazarlarının tümü Yahudi’dir. Dünyada başka hiçbir ırktan, hiçbir zaman hiçbir bir peygamber gelmemiş ve hiçbir Kitap getirmemiştir. Geldi diyorsan, bul da göster. Kime geldi, adı neydi, kitab’ı şimdi nerede? Duyan, bilen var mı? İddia eden biri çıktı mı? Bunlar seni hiç düşündürmüyormu? Yahudi olmayan bir tek kişi, “Peygamberim” diyor, kitabı tüm diğer yazılanlara ters düşüyor, böyle olmasına rağmen, siz ona inanıyorsunuz.

Ve üstelik, peygamberliğini kabul ettirme umuduyla, Kuran’ın, kendisinden önceki Kitapları onaylamak (düzeltmek için değil) için geldiğini söyleyen, ama yine de tüm Kitaplara ters düşen bir kitap getirerek. Bu ne akıl, bu ne karmaşa.

Bir yandan, “Bütün peygamberler Müslümandı” diyor; diğer yandan da, “Senin dinin sana, benim dinim bana” diyor. Bunu kim söylüyor? Diğer dinleri ve Kitapları onaylayıcı olarak gönderildiğini ve bunları onaylayan Kitap aldığını iddia eden biri. Bu da yetmiyormuş gibi, bu dostumuz, “Hristiyanları ve Yahudileri dost edinmeyin” diyor. “Onları gördüğünüz yerde öldürün, kafalarını kesin” diyor. Bunları, onaylamaya geldiği bir dinin mensupları için söylüyor. Ama bütün bunlar, sizin kafanızda hiçbir soru oluşturmuyor.

İbrahim peygamber, hayatında Mekke’nin yanına bile gitmemişken, Mekke’yi o ve oğlu İsmail inşa ettiği iddia ediliyor. O zaman, İbrahim’den Muhammed’e kadar (2600 sene), niye Araplar hiçbir zaman İbrahim’in Tanrı’sına tapmadı? “Ben, İbrahim, İshak ve Yakup’un Tanrı’sı (İsmail’in değil); adım Yahveh’dir” diye tanıttı kendisini onlara. Ama Kuran’da ‘Yahveh’ adı bile geçmiyor. 2600 yıldır 360 puta (Şeytan’a) tapıldı Mekke’de. İbrahim’in Tanrı’sına hiçbir zaman tapılmadı. “Allah” da, Muhammed’den önce de var olan, (babasının ve amcasının isminden de anlaşıldığı gibi) Mekke’nin ilâhı’ydı.

Barnaba İncili’ne gelince, benim birşey söylememe ne gerek var. İslâm Ansiklopedisi bile onu, tutulacak tarafı bile olmayan “Sahte bir İncil” olarak tanımlıyor.

Tanrı’yı samimiyetle ararsan, bize sorduğun soruların bazılarını da, kendi dinine de yönlendirirsen, hakikî Tanrı olan Yahveh’yi bileceksin. ‘Allah’ denen, ve ‘AY’ sembolüyle bütün cami ve minarelerinizin damını süsleyen Mekkenin ‘Ay Tanrı’sına tapmaya devam etmek istiyorsan, günahı senin boynuna diyorum.

“Meryem oğlu İsa, O Mesih’tir” yazıyor Kuran’da (11 kez). “Mesih” ne demektir hiç sordun mu? Tatmin edici bir cevap aldın mı? Ayrıca, İsa Mesih’in, Tanrı Ruhu’ndan doğmuş olan ‘Tek Kişi’ olması (ki bunu Kuran açıkça yazıyor), başka böyle birinin asla dünyaya gelmemiş olması, sizi hiç düşündürmüyor mu? Buna verilen uyduruk ve çaresizlik cevaplar, sizi hiç rahatsız etmiyor mu?

Senin için de Çarmıh’a gerilmiş olan Rab, seni de aydınlatsın.