Zina Ve Boşanmaya İlişkin Tanrı'nın Bakış Açısı

  • Bu konu 1 izleyen ve 0 yanıt içeriyor.
1 yazı görüntüleniyor (toplam 1)
  • Yazar
    Yazılar
  • #24042
    Anonim
    Pasif

    ZİNA VE BOŞANMAYA İLİŞKİN TANRI’NIN BAKIŞ AÇISI

    İsrail’in Tanrı’sı Rab, ‘Ben boşanmadan nefret ederim’ diyor. ‘Giysisinin üstüne bir de zorbalığı kuşanan kişiden nefret ederim’. Böyle diyor her şeye egemen Rab. Bunun için kendinize dikkat edin ve ihanet etmeyin’ (Malaki 2:16).

    İmanlılar olarak Tanrı’nın isteğine uygun bir yaşam sürmek isteriz. Bu nedenle, Tanrı’nın boşanmaya nasıl baktığını sorgulamamız yerinde olacaktır.

    Kutsal Kitap’ta Malaki bölümünden aldığımız bu ayet, Tanrı’nın görüşünü belirgin terimlerle dile getirmektedir: Tanrı eşlerimizi terk etmemizden ya da onlara sadakatsizlik etmemizden iğreniyor. Bu bizi şaşırtabilir: Tanrı bundan neden o kadar çok nefret ediyor? Bu soruyu yanıtlamak için evliliğin başlıca amacına bakmalıyız.

    Evliliği yaratan ve kurumlaştıran Tanrı’dır. Evlilik, Tanrı’yla halkı arasındaki ilişkiyi yansıtmaktadır. Tanrı, Eski Antlaşma’da, halkı İsrail’i kendisiyle evli bir kadın gibi görmektedir. Kendisi Damat, İsrail ise gelindir. Aynı resim yeni Antlaşma’da da tekrarlanmaktadır. Bu kez evlilik, Mesih’i ve O’nun kilise topluluğunu simgelemektedir. Mesih’in izleyicileri olarak O’nun geliniyiz. Mesih başlık ücretimizi çarmıhta ödemiş ve bütün imanlıların Damadı olmaya hak kazanmıştır.

    Bu gerçek, Tanrı’nın halkı için duyduğu sevgiyi ve gösterdiği derin adanmışlığı ortaya koyar. Evlilik derin bir bağ ve adanmışlık sergilemelidir. Mutlu bir evlilik, Mesih’le kilise arasındaki ilişkiyi yansıtmalıdır. Evlilik, ben merkezli değil, Tanrı merkezlidir. ‘Karı ve koca arasındaki birliğin temeli, inişli çıkışlı insan deneyimi (Seni seviyorum, seni sevmiyorum) değil, Tanrı’nın isteği ve sözüdür (ikisi tek beden olacak). Başka bir deyişle, evlilik Tanrı’nın kurumudur, evliliği mühürleyen değişken insan duyguları değil, Tanrı’nın kendisidir-

    En güzel sevgi ilişkisi Baba Tanrı, Oğul ve Kutsal Ruh’ta sergilenen sevgidir. İnsan deneyiminde, bu tür sevgiye ve bağlılığa en yakın örnek tek eşli evliliktir. Evlilik antlaşması ölüm bizi ayırana dek geçerlidir. Başka bir deyişle, artık başkalarına açık değiliz. Bizi birbirimize zamk gibi yapıştıran unsur cinselliktir.

    Boşanma anında tam olarak ne olur? Öncelikle, Tanrı’nın huzurunda yapılan bu antlaşma iptal edilir. Tanrı’nın sadakatini ve sevgisini yansıtan evlilik yıkılır, parçalanır. Boşanma Tanrı’nın doğasına ve isteğine tamamen aykırı düşmektedir. Çocuklara, sadakat örneği yerine, hayatları boyunca onları rahatasız edecek olan sadakatsizlik örneği bırakılır. Üstelik, bu birlik tam ortadan yırtılmış, kesilmiş ve biçilmiş olur. Bu, her iki kişiye de büyük acı verir. Tanrı’nın boşanmadan nefret etmesinin bir nedeni budur. Boşanma, katılan herkese acı, keder, öfke, yoksulluk ve reddedilme yaşatacaktır.

    Tanrı’nın kendisi de bu acıyı ve öfkeyi sık sık yaşamaktadır. Boşanan insanlar için bu gerçek bir teselli olabilir. Tanrı, terk edilmenin neye benzediğini bilir. Hoşea, İşaya, Yeremya ve Hezekiel gi bi peygamberlerin kitapçıklarında, İsrail’in başka ilahların peşine düşerek nasıl zina yaptığını, başka ulusların kollarında nasıl güvenlik aradığını gösteriyor. Putperestliğin bu türüne cinsel ahlaksızlık, çocuk kurban etme, dulların ve yetimlerin baskı görmesi de eşlik etmektedir.

    Kral Yoşiya döneminde Rab bana, ‘Dönek İsrail’in yaptığını gördün mü?’ d edi. ‘Her yüksek tepenin üzerine, her bol yapraklı ağacın altına gidip fahişelik etti. Bütün bunları yaptıktan sonra bana geri döneceğini düşündüm, ama dönmedi. Hain kız kardeşi Yahuda da gördü bunları. Fahişeliği yüzünden dönerek İsrail’i boşayıp ona boşanma belgesini verdiğim halde, kiz kardeşi hain Yahuda’nın hiç korkmadığını, gidip fahişelik ettiğini gördüm.’

    Yeremya, Tanrı’nın halkıyla evlilik ilişkisi hakkındaki bu tanımlamayı İ.Ö.625 yılında yapmıştır.
    Bütün bu zina etkinliğine rağmen, Tanrı’nın, eşini kendisine çağırdığını görmek şaşırtıcıdır. Tanrı ‘Bana dönün’ demektedir. Ancak İsrail, bu daveti tekrar tekrar reddettiği için , Tanrı’nın ona boşanma kağıdını verdiği an gelmiştir.

    Her şeye rağmen Tanrı, bir ayet sonra Yeremya aracılığıyla yeniden konuşur:

    ‘Ey dönek İsrail, geri dön’ diyor Rab. ‘Size artık öfkeyle bakmayacağım, çünkü ben sevecenim’ diyor Rab.’Öfkemi sonsuza dek sürdürmem. Ancak suçunu kabul et: Tanrın Rabbe başkaldırdın, her bol yapraklı ağacın altında sevgini yabancı ilahlarla paylaştın, Beni dinlemedin’. Böyle diyor Rab.

    Eski Antlaşma’da gördüğümüz birçok örnekten biri, Tanrı’nın zina, sadakatsizlik, ahlalksızlık ve boşanma gibi sorunlara nasıl baktığını gerçekçi bir dille ortaya koymaktadır. İsrail’in yaptığı her şeye rağmen Tanrı ilişkiyi yenilemek istiyor. Boşanmadan sonra bile vazgeçmiyor. Bazen hemen tövbe edilmesini beklerken, bazen de evlilik yeniden kurulduktan sonra tövbe edilmesini bekliyor.

    Bütün bunlardan ötürü Tanrı halkının yaptığı zinaların o kadar da kötü olmadığı düşüncesine kapılmamalıyız. Hem Hoşea, hem de Hezekiel, Tanrı halkının zinalarını tanımlamak için çok güçlü ve renkli bir dil kullanıyor. İsrail’in tek sözcükle iğrençtir; hem boşanmayı hem de ölüm cezasını gerektirmektedir. Tanrı’nın bol sadakatini, sabrını ve lütfunu açıkça görmemiz mümkündür. Tanrı yoldan çıkan karısını yeniden kazanmak için her türlü gayreti gösteriyor.

    Tanrı’nın düşüncesinde, evlilik her şeye rağmen yenilenmelidir. Evlilik bağının yeniden kurulmasını Tanrı derinden arzular. Nitekim eşini kazanmak için savaşmaktadır. Tanrı zina yapan halkını bir süre için kendi başına bıraksa ve boşanmaya karar verse de ilişkisini yenilemek için onlara yeniden elini uzatır. Bunu fark etmek çok etkileyicidir. Bütün acılara ve öfkeye rağmen ne büyük bir sadakat, lütuf va bağışlama!

1 yazı görüntüleniyor (toplam 1)
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.