İSA Mesih’teki Tasarı,ve Hedef.

  • Bu konu 2 izleyen ve 1 yanıt içeriyor.
2 yazı görüntüleniyor - 1 ile 2 arası (toplam 2)
  • Yazar
    Yazılar
  • #27574
    Anonim
    Pasif

    Kutsal Kıtap’ı ilk okuduğum zaman,İlk aklıma gelen İsa Mesih’in ne anlatmak istediğiydi.
    Neydi İsa Mesih’teki tasarı.?
    İsa Mesih’in hedefi neydi.?

    Gelen sorulardan biri de şudur.hep sorarlar.Yahudiler neden İsa Mesih’i kabul etmediler..Aslında bu yukarda değindiğim sorularla da bağlantılı.

    Mesih’in hedefi ,var olan siyasi yada sosyal düzeni yıkmak,değiştirmek değil,o düzen çerçevesinde,yeni bir düzen (Bizler buna göksel eğemenlik yada göklerin,eğemenliği diyoruz) yaratmaktı.

    İnsanlar bu düzene gönüllü olarak girer.Kendilerini Rab’ be adadıkları ölçüde örnek yaşamlarıyla diğer insanlara,bu düzeni anlatır davet ederler.
    İsa Mesih’e bağlanan herkes Mesih’in Ruh’unu kalbine,düşüncelerine,
    tüm benliğine alır.ve Mesih’teki tasarı İnsan bünyesinde uygulanacak yeni bir yapı teşkil eder.

    İsa Mesih’teki hedef,bu dünyada toplumlar arasında ,bütün uluslarda ve değişik sosyal statulerden gelme,kendisine bağlanan kişilerden oluşacak toplulukta insanların birbirleriyle barışmış olacakları bir tasarıydı.

    ZENGİN’lere
    İsa Eriha’ya girmiş kentin içinden geçiyordu. Orada vergi görevlilerinin başı olan, Zakay adında zengin bir adam vardı.
    İsa’nın kim olduğunu görmek istiyor, ama boyu kısa olduğu için kalabalıktan ötürü göremiyordu.
    İsa’yı görebilmek için ileriye koşup bir yabani incir ağacına tırmandı. Çünkü İsa oradan geçecekti.
    İsa oraya varınca yukarı bakıp ona,
    “Zakay, çabuk aşağı in!” dedi.
    “Bugün senin evinde kalmam gerek.”
    Zakay hızla aşağı indi ve sevinç içinde İsa’yı evine buyur etti.
    Bunu görenlerin hepsi söylenmeye başladı:
    “Gidip günahkâr birine konuk oldu!” dediler.
    Zakay ayağa kalkıp Rab’be şöyle dedi:
    “Rab, işte malımın yarısını yoksullara veriyorum. Bir kimseden haksızlıkla bir şey aldımsa, dört katını geri vereceğim.”
    İsa dedi ki,
    “Bu ev bugün kurtuluşa kavuştu. Çünkü bu adam da İbrahim’in bir oğludur.”
    “Nitekim İnsanoğlu, kaybolmuş olanı arayıp kurtarmak için geldi.”
    Luka 19.1.10

    YOKSUL’lara.
    İsa, gözlerini öğrencilerine çevirerek şöyle dedi: “Ey yoksul olanlar, ne mutlu size, Tanrı’nın Egemenliği sizindir! Şimdi açlık çekenler, ne mutlu size, siz doyurulacaksınız! Şimdi ağlayanlar, ne mutlu size, siz güleceksiniz.”
    Luka 6:20.21

    OKUMUŞ KİŞİ’lere:
    İsa ferisilerin ileri gelenlerden birinin evine yemek yemeye gitti.herkes O’nu dikkatle gözlüyordu. Önünde vücudu su toplanmış biradamvardı. İsa Kutsal Yasa uzmanlarına ve Ferisilere
    “Şabat günü bir hastayı iyileştirmek Kutsal Yasa’ya uygunmu dur ,değilmidir “
    diye sordu .Onlar ses çıkarmadılar.İsa adamı tutup iyileştirdi. sonra eve gönderdi.İsa onlara şöyle dedi:
    “Hanginiz oğlu yada öküzü Şabat Günü kuyuya düşerde hemen çıkarmaz.?”
    Onlar buna hiç bir karşılık veremediler.
    Luka 14:1.

    CAHİL’LERE.
    “Baba ,yerin ve göğün Rabbi Bu gerçekleri bilge veakıllı kişilerden gizleyip küçük çocuklara açtığıniçin sana şükrederim.
    Matta 11:25

    KIRSAL BÖLGE İNSANLARINA.
    İsa, Celile Gölünün kıyısından geçerken, göle ağ atmakta olan Simun ile kardeşi Andreası gördü. Bu adamlar balıkçıydı. İsa onlara, “Ardımdan gelin” dedi,
    “Sizleri insan tutan balıkçılar yapacağım.›”
    Onlar da hemen ağlarını bırakıp Onun ardından gittiler.
    İsa biraz ileri gidince Zebedinin oğulları Yakupla Yuhannayı gördü. Teknede ağlarını onarıyorlardı. Hemen onları çağırdı. Onlar da babaları Zebediyi işçilerle birlikte teknede bırakıp İsanın ardından gittiler.
    Markos1:14

    ŞEHRİN HALKINA.
    Ey Yeruşalim! Peygamberleri öldüren, kendisine gönderilenleri taşlayan Yeruşalim! Tavuğun civcivlerini kanatları altına topladığı gibi ben de kaç kez senin çocuklarını toplamak istedim, ama siz istemediniz.
    Bakın, eviniz ıssız bırakılacak! Size şunu söyleyeyim:
    “Rab’bin adıyla gelene övgüler olsun!” diyeceğiniz zamana dek beni bir daha görmeyeceksiniz.”
    Matta 23.27

    İsa,
    “Bu kuşağın insanlarını neye benzeteyim? Bunlar neye benziyorlar?›› dedi. Çarşı meydanında oturup birbirlerine, Size kaval çaldık, oynamadınız; Ağıt yaktık, ağlamadınız”
    Luka 7:31

    ” Sonra İsa, mucizelerinin çoğunu yapmış olduğu kentleri, tövbe etmedikleri için şöyle azarlamaya başladı:
    “Vay haline, ey Horazin! Vay haline, ey Beytsayda! Sizlerde yapılan mucizeler Sur ve Saydada yapılmış olsaydı, çoktan çul kuşanıp kül içinde oturarak tövbe etmiş olurlardı. Size şunu söyleyeyim, yargı günü sizin haliniz Sur ve Saydanın halinden beter olacaktır! Ya sen, ey Kefarnahum, göğe mi çıkarılacaksın? Hayır, ölüler diyarına indirileceksin! Çünkü sende yapılan mucizeler Sodomda yapılmış olsaydı, bugüne dek ayakta kalırdı. Sana şunu söyleyeyim, yargı günü senin halin Sodom bölgesinin halinden beter olacaktır!”
    Matta 11:20

    HASTA OLANLARA.
    İsa, Celile bölgesinin her tarafını dolaştı. Buralardaki havralarda öğretiyor, göksel egemenliğin Müjdesini duyuruyor, halk arasında rastlanan her hastalığı, her illeti iyileştiriyordu.

    Ünü bütün Suriyeye yayılmıştı. Türlü hastalıklara yakalanmış bütün hastaları, acı çekenleri, cinlileri, saralıları, felçlileri Ona getirdiler; hepsini iyileştirdi. 25 Celile, Dekapolis, Yeruşalim, Yahudiye ve Şeria Irmağı’nın karşı yakasından gelen büyük kalabalıklar O’nun ardından gidiyordu
    Matta 4:23

    DİNDARLARA ve GÜNAHKARLARA.
    ” Nitekim İnsanoğlu, kaybolanı arayıp kurtarmak için geldi.”
    luka 19.10

    ACI, AÇLIK VE SIKINTI ÇEKENLER İÇİN.
    İsa, gözlerini öğrencilerine çevirerek şöyle dedi:
    “Ne mutlu size, ey yoksullar! Çünkü Tanrının Egemenliği sizindir.”
    ” Ne mutlu size, şimdi açlık çekenler! Çünkü doyurulacaksınız.”
    ” Ne mutlu size, şimdi ağlayanlar! Çünkü güleceksiniz.”
    ” İnsanoğluna bağlılığınız yüzünden İnsanlar sizden nefret ettikleri, Sizi toplum dışı edip aşağıladıkları Ve adınızı kötüleyip sizi reddettikleri zaman Ne mutlu size! O gün sevinin, coşkuyla zıplayın! Çünkü gökteki ödülünüz büyüktür. Nitekim onların ataları da Peygamberlere böyle davrandılar. Ama vay halinize, ey zenginler, Çünkü tesellinizi almış bulunuyorsunuz!”
    LUKA 6:21

    EZİLEN’LER İÇİN.
    “Ey bütün yorgunlar ve yükü ağır olanlar! Bana gelin, ben size rahat veririm. “
    ” Boyunduruğumu yüklenin, benden öğrenin. Çünkü ben yumuşak huylu, alçakgönüllüyüm. Böylece canlarınız rahata kavuşur. Boyunduruğumu taşımak kolay, yüküm hafiftir.”
    Matta 11.28

    HASTA OLANLAR İÇİN.

    “İsa yine havraya girdi. Orada eli sakat bir adam vardı. Bazıları İsayı suçlamak amacıyla, Şabat Günü hastayı iyileştirecek mi diye Onu gözlüyorlardı. İsa, eli sakat adama,
    “Kalk, öne çık! dedi. Sonra havradakilere,
    “Kutsal Yasaya göre Şabat Günü iyilik yapmak mı doğru, kötülük yapmak mı? Can kurtarmak mı doğru, can almak mı?” diye sordu. Onlardan ses çıkmadı. İsa, çevresindekilere öfkeyle baktı. Yüreklerinin duygusuzluğu Onu kederlendirmişti. Adama,
    “Elini uzat!” dedi.
    Adam elini uzattı, eli yine sapasağlam oluverdi. Bunun üzerine Ferisiler dışarı çıktılar, İsayı yok etmek için Hirodes yanlılarıyla hemen görüşmeye başladılar”
    Markos 3:6

    GÜNAHKAR’LAR İÇİN.
    Birkaç gün sonra İsa tekrar Kefarnahuma geldiğinde, evde olduğu duyuldu. O kadar çok insan toplandı ki, artık kapının önünde bile duracak yer kalmamıştı. İsa onlara Tanrı sözünü anlatıyordu. Bu arada Ona dört kişinin taşıdığı felçli bir adamı getirdiler. Kalabalıktan Ona yaklaşamadıkları için, bulunduğu yerin üzerindeki damı delip açarak felçliyi üstünde yattığı şilteyle birlikte aşağı indirdiler. İsa onların imanını görünce felçliye,
    “Oğlum, günahların bağışlandı” dedi.
    Orada oturan bazı din bilginleri ise içlerinden şöyle düşündüler:

    “Bu adam neden böyle konuşuyor? Tanrıya küfrediyor! Tanrıdan başka kim günahları bağışlayabilir?”
    Akıllarından geçeni hemen ruhunda sezen İsa onlara,
    “Aklınızdan neden böyle şeyler geçiriyorsunuz?dedi.
    Hangisi daha kolay, felçliye,
    “Günahların bağışlandı”demek mi, yoksa,
    “Kalk, şilteni topla, yürü” demek mi?
    Markos 2

    İsa onlara,
    “Sağlamların değil, hastaların hekime ihtiyacı var” dedi.
    “Ben doğru kişileri değil, günahkârları çağırmaya geldim.”
    Markos 2:17

    VERGİ GÖREVLİLERİ İÇİN.
    ” Yahya geldiği zaman oruç tutup içkiden kaçındı, ona ‹cinli› diyorlar. İnsanoğlu geldiği zaman yiyip içti. Bu kez de diyorlar ki,
    “Şu obur ve ayyaş adama bakın! Vergi görevlileri ve günahkârlarla dost oldu!”
    Ne var ki bilgelik, ortaya koyduğu işlerle doğrulanır.
    Matta 11.17.18

    FAHİŞELER İÇİN.
    İsa da onlara,
    “Size doğrusunu söyleyeyim, vergi görevlileriyle fahişeler, Tanrının Egemenliğine sizden önce giriyorlar”dedi.
    “Yahya size doğruluk yolunu göstermeye geldi, ona inanmadınız. Oysa vergi görevlileriyle fahişeler ona inandılar. Siz bunu gördükten sonra bile pişman olup ona inanmadınız.”
    matta 21.31

    YABANCILAR İÇİN.
    ” Yine size gerçeği söyleyeyim, gökyüzünün üç yıl altı ay kapalı kaldığı, bütün ülkede korkunç bir kıtlığın baş gösterdiği İlyas zamanında İsrailde çok sayıda dul kadın vardı.
    İlyas bunlardan hiçbirine gönderilmedi; yalnız Sayda bölgesinin Sarefat Kentinde bulunan dul bir kadına gönderildi.
    Peygamber Elişanın zamanında İsrailde çok sayıda cüzamlı vardı. Bunlardan hiçbiri iyileştirilmedi; yalnız Suriyeli Naaman iyileştirildi.
    Luka 4:25.27

    KADINLAR İÇİN.
    “Zina etmeyeceksin”dendiğini duydunuz.
    Ama ben size diyorum ki, bir kadına şehvetle bakan her adam, yüreğinde o kadınla zina etmiş olur.”
    Matta 5:27

    ÇOCUKLAR İÇİN.
    Bu arada bazıları küçük çocukları İsanın yanına getiriyor, onlara dokunmasını istiyorlardı. Ne var ki, öğrenciler onları azarladılar. İsa bunu görünce kızdı. Öğrencilerine,
    “Bırakın, çocuklar bana gelsin” dedi.
    “Onlara engel olmayın! Çünkü Tanrının Egemenliği böylelerinindir. Size doğrusunu söyleyeyim, Tanrının Egemenliğini bir çocuk gibi kabul etmeyen, bu egemenliğe asla giremez.”
    Çocukları kucağına aldı, ellerini üzerlerine koyup onları kutsadı
    Markos10:13.16

    Günümüzde höşgörü,sevgi fazilet olarak kabul ediliyor.Ne varki İsa Mesih zamanında özellikle Romalı toplumda bu zayıflık olarak deyerlendiriyormuş.Göreceli olan adalet ilkesi ile birlikte,nefret,kin,
    acımasızlık,güçlü karakter özellikleri sayılır.İsa Mesih dünyasal yaşantısında alçaltıcı ve insanlık dışı görüşlere ve tutumlara tümüyle karşı çıktı.
    Bu gün sevgi,eşitlik,adalet gibi kavramların dünyanın felsefesini ve zihniyetini değiştirecek kadar derinlere işlemiş olmasını, biz inanlılar İsa Mesih’e ve Mesih öğretisine borçluyuz.

    Mesih’in ışığı ve ondaki sevgi,O’nu arayan her yüreği bulsun.Amin.
    halleluya

    #36667
    Anonim
    Pasif

    Kardeşlerim, yeniden merhaba, yine aranızdayım.Uzun süre sizlerden ayrı kalacağımı düşünmüştüm-yanıldım.Rabbimiz o kadar güçlü ki yine buradayım.Sizlere rabbin gerçeğini yazmaya yine devam edecem.Rabbin yüreğime koyduğu her sözü sizlerle paylaşacam.Rabbin istediği tam sevgi yaşamını, gerçek Hıristiyanlığı sizlere kısa özlü bir şekilde anlatacam.Kafanız karışmadan gerçeği anlayacak, görecek, inanacaksınız.Yeni bir yaşama döneceksiniz.Şeytanın sizlere hiçbir zaman vermeyeceği yeni bir yaşama.Kutsal Tanrımızın ruhu o kadar güçlü ki, her hücrenizi değiştirecek.Kısaca, katilseniz değişip İnsan sevdalısı olacaksınız.Çok uzakta bir deprem olsa, aranızda binlerce kilometre olsa, o insanın acısını yüreğinizin derinliğinde hissedeceksiniz.Dualarınız tüm insanlığı kapsayacak.Önce, Dünyanın hiçbir zaman yapmayacağını siz yapacak, düşmanlarınız için dua edeceksiniz, iyilik esenlik dileyeceksiniz.Böyle bir sevme gücünü veren bir Tanrıya inanmak ne kadar harika görüyormuşsunuz? Kendinizi yaşamın kollarına bırakıyorsunuz.Eski, stresli çekişmeli yaşamınızdan kopuyorsunuz.İnsanların bunca çabaya rağmen İsa’yı sözlerini, görmemelerine hep şaşıyorum, iyiyi bırakıp, kötüye kaçıyorlar.Düşmanlarını sev, onlar için dua et diyeni bırakıp, düşmanını öldür diyene koşuyorlar.Tanrının istediği, arzuladığı, milyonlarca meleğiyle kurmaya çalıştığı, tam sevgi dolu yaşamı, dünyayı, iblisle bir olup yok ediyorlar.Nefret nefrete zemin hazırlar-bunu bilmiyorlar.(İblisin istediği de bu) (İsa’nın istediği tam sevgiyse, nefretle yanıp tutuşan bir kalbi, güvercin saflığındaki bir kalbe dönüştürür) Sevgili kardeşim, sen hangi tarafta yer alacaksın? İblisi, yani eksik sevgiyi seçersen, bunu bil ki Tanrı senden hep uzakta olacak, Dünyada hep mutsuz ,aylak aylak dolaşacaksın.Cennete hep uzak olacaksın.(Bu durumda – hiçbir zaman Tanrıya sitem etme, çünkü ruhunu sen istemedin.Gerçeği bırakıp, yalanı sen seçtin) Tanrıyı, tam sevgi dolu yaşamını seçersen, bütün kötü ruhlar senden uzak olacak.Cennette yaşam tacını alacaksın.Dünyada yaşam diyip, hep sevileceksin.Sevgili kardeşim, bir şeyin farkına yine vardım, o da zaman hızla geçiyor, bizlerde yaşlanıyoruz-yüzlerimiz değişiyor, kazalarda, hastalıktan, yaşlılıktan sevdiklerimizi kaybediyoruz, bu durumda ne anladım biliyormusun? boşuna hırs yapıyoruz, ağaçta yaprak gibiyiz. Kuruyup düşmeyi bekliyoruz-hepsi bu kadar.Kısaca söylemek istediğim, her şey bu kadar kısayken, neden birbirimizi yiyoruz.Tam sevgi diyen gerçek Tanrıyı, neden görmüyor, sözünü dinlemiyoruz?

    Dünya, sen sevmesen de İsa seni seviyor.Sen her düşüşünde İsa gözyaşı döküyor.

    Dünya, sen kapıyı kapasan da İsa kapıda bekliyor.Senin için soğukta titriyor.

    Dünya sen görmesen de İsa her yerde kötüye (şeytana) dur diyor.Düşmanda olsan, yavrularını kanatlarının altında kötülüğe karşı koruyor.

    İblis, sen varsın, gerçeksin.En büyük kurnazlığında var olmadığına insanları inandırmak.(Böylece insanları daha iyi kullanabiliyorsun)

    İblis, ne kadar kurnaz olsan da, Tanrının bilgeliği senden daha derin.Çünkü sen onu değil, o seni yarattı.

    Tanrı, yaşama izin veriyor.Çünkü gerçek imanı, tam sevgiyi Dünyada görmek istiyor.

    İsa’nın ruhunun bulunduğu yerde, insanlar kapılarını kilitlemeden uyuyacak.En güzel düşlerle uyanacak.

    İsa’nın ruhu esenliği getirecek.İblisin ruhuysa, şüphe ve korkuyu.

    İblis, hayatları mahvetmek için küçük günahlarla işe başlayacak.İsa’ysa hayatları korumak için en ufak günah dan dahi uzak durun, herkesle barış içinde, kardeşçe yaşayın diyecek.

    “İsa, ölüm acısını çektikten sonra birçok inandırıcı kanıtla elçilere dirilmiş olduğunu gösterdi. Kırk gün süreyle onlara görünerek Tanrı’nın Egemenliği hakkında konuştu.” (Elçilerin İşleri 1:3)
    halleluya

2 yazı görüntüleniyor - 1 ile 2 arası (toplam 2)
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.