İsa Mesih’in İkinci Gelişi Ne Zaman Olacaktır?

  • Bu konu 8 izleyen ve 10 yanıt içeriyor.
11 yazı görüntüleniyor - 1 ile 11 arası (toplam 11)
  • Yazar
    Yazılar
  • #24752
    Anonim
    Pasif


    İSA MESİH’İN İKİNCİ GELİŞİ NE ZAMAN OLACAKTIR ?

    Bu soru herbirimizin merak ettiği bir sorudur. Ama Tanrı özel nedenlerden dolayı Mesih’in bu ikinci gelişinin gün ve saatini insanlara açıklamayı uygun bulmamıştır. Mesih İsa açık bir şekilde bunu bilmek isteyen meraklı öğrencilerine bu gelişin “gün ve saatinin” hiçkimse tarafından bilinemeyeceğini belirtmiştir (Mat. 24:3.36, Elçi. 1:7).

    Geçmişte ve zamanımızda Advantistler, Yehova Şahitleri, Saf Gerçekçiler, Yeni Apostolikler gibi bir sürü dinsel tarikatlar İsa Mesih’in bu bildirilerini öneme almayıp, Mesih’in gelişi ve dünyanın sonu için birçok tarihler ileri sürmüşlerdir. Ama bunlardan hiçbiri de gerçekleşmemiştir. Bunlar açık bir şekilde gösterir ki bizler bu gelişin gün ve saatini asla bilemez ve hesaplayamayız. Bu bizlere kapalıdır. Mesih’in bildirdiği gibi bizlerin vazifesi sene, gün ve saati öğrenmeye çalışmak değil fakat daima bu olaya hazır olup, uyanık kalmaktır (Mat. 24:42)

    .Her ne kadar Rab İsa Mesih Matta 24’üncü bapta sözkonusu bu ikinci geliş hakkında herhangi bir gün veya tarih vermediyse de, bu gelişin çok yakın olduğunu gösteren birçok işaretlerin var olduğunu bildirmiş ve bunları bir bir sıralamıştır. Her ne kadar Matta 24’üncü bap ilk olarak Yahudiler’e yönelik olup, kilisenin göğe kaldırılmasından sonra olacak büyük sıkıntı dönemiyle ilgili olsa da (Esin. 6), inanıyoruz ki, bu aynı zamanda kilisenin birinci yüzyıldaki kuruluşundan, Mesih’in yeryüzüne gelişine dek olan dönemleri de kapsamaktadır.Burada son günlerin bir işareti olarak verilmiş olan saptırıcıların belirmesi, savaşlar , zelzele ve vebaların çoğalışı ve kıtlıklar zamanımızda çok özel bir şekilde açıkça yerine gelmektedir. Bunlar açık bir şekilde bizlerin, Mesih’in gelişinin ve çağımızın sonunun tam eşiğinde bulunduğumuzu göstermektedir.

    YAKINDA GERÇEKLEŞMESİ GEREKEN OLAYLAR NELERDİR ?

    Çok yakında, yaşamaktaolan tüm gerçek Mesih İnanlıları veya kilise, ölüm görmeden değiştirilip Mesih ile buluşmak için göğe kaldırılacaktır. Bu Mesih İnanlılarının beklediği ve gerçekleşmesi gereken ilk olaydır. Bu sözünü ettiğimiz Mesih’in ikinci gelişinin ilk aşamasında ani bir şekilde gerçekleşecektir. Bu göğe kaldırılma olayı önceleri bir sır veya bir giz olup, Rab bunu yalnızca Elçi Pavlus’a açıklamıştır. Bizzat Elçi Pavlus bunu şöyle dile getirmektedir:

    “İşte size bir sır söylüyorum. Hepimiz ölmeyeceğiz; son borazan çalınınca hepimiz bir anda, bir göz kırp-masında değiştirileceğiz. Evet, borazan çalınacak, ölüler çürümez olarak dirilecek ve biz de değiştirileceğiz.” (1Kor.15:51-52).

    “Rab’bin sözüne dayanarak size şunu bildiriyoruz: biz yaşamakta olanlar, Rab’bin gelişine dek diri kalacak olanlar, gözlerini yaşama kapamış olanların önüne asla geçmeyeceğiz. Rabbin kendisi, bir emir bağırtısıyla, baş meleğin sesiyle ve Tanrı’nın borazanıyla gökten inecek. Önce Mesih’e ait ölüler dirilecek. Ondan sonra biz yaşamakta olanlar, diri kalmış olanlar, onlarla birlikte Rab’bi havada karşılamak üzere bulutlar içinde alınıp götürüleceğiz.” (1Sel.1:15-17).

    Bu ayetlerden de anlayabileceğimiz gibi bu ilk aşama anında Mesih yeryüzüne dek gelmeyecek, imanlılar topluluğu’nu havada karşılamak için alınıp götürülecektir. Yeryüzüne dek olmadığından dünyanın göremeyeceği bu gizli geliş anında yine görünmez olarak gerçekleşecek olan ilk olay, Mesih’te çoktan ölmüş bulunan inanlıların bir anda dirilmesi ve yaşamakta olup, diriliş vücuduna bürünecek olan diğer inanlılarla birleşerek Rab’bi havada karşılamak için alınıp götürülmesi olayıdır (Mat. 25:6).Bu diriliş olgusu da yine, Mesih’in gelişiyle açacağı bin yıllık krallığının başlangıcında sonuçlanacak olan imanlıların “birinci dirilişi”nin ilk aşamasını teşkil eder (Esin. 20: 46, 1Kor. 15: 23).

    Belki bunları okurken yerinde olarak “Neden dolayı kilise veya Mesih İnanlıları göğe kaldırılmalıdır? diye kendi kendine sormuş olabilirsin. Bu soruyu kısa olarak şu şekilde yanıtlayabiliriz: İsa Mesih kendi bedeni ve nişanlısı olan kilisesini,gelecek olan büyük sıkıntıdan muaf tutmak için göğe,yanına alacaktır. Kutsal Kitap’ta birçok kez örneklerini gördüğümüz gibi, Tanrı, günahlı insanlığın üzerine öfkesini dökmeden önce kendisine sadık olan hizmetçilerini daima güvenlik altına almaktadır. Örneğin Tanrı yeryüzünü su tufanıyla vurmadan önce, Nuh ve ailesine “gemiye gir”melerini emretmiş ve “kapı kapandı”ğında da hem yerden hem de gökten sel andırışında sular boşalmıştır (Tek. 6-7).

    Buna benzer diğer bir olayda, korkunç günahların işlendiği Sodom ve Gomora şehirlerinin harap edilmesidir. Tanrı ilk önce Hz. Lut’u güvenliğe almış ve bundan hemen sonra bu şehirde oturanlar üzerine “gökten ateş ve kükürt yağdırmıştır.” (Tek. 19:12-25).

    Zamanımızda da görüldüğü gibi bir ülke diğer bir ülkeye savaş ilanı yapmadan önce, bütün temsilciliklerini o ülkeden çeker. Bunun gibi Tanrı da günahlı insanlığa yönelik öfkesini yeryüzüne boşaltmadan önce kendi temsilcilerini yani kiliseyi kendine çekecektir. Mantıksal olarak kilisenin sözkonusu bu gelecek büyük sıkıntıda hazır olması uygun değildir. Çünkü sözkonusu bu büyük sıkıntının hedefi, Rabbin bedeni olan imanlılar topluluğu değil, günahlı milletler ve İsrail halkıdır. Pavlus’un da bildirdiği gibi:

    “Tanrı bizi (kiliseyi) gazaba uğrayalım diye değil, Rabbimiz İsa Mesih aracılığıyla kurtuluşa kavuşalım diye belirledi.” (1Sel. 5:9).

    Yine Rab İsa bizleri “gelecek gazaptan kurtar”mıştır (1Sel. 1:10; Lu. 21:34-36, Esin.3:10). İsa Mesih, kilisesini havada ödüllendirmek ve yargılamak için yanına alacaktır. Elçi Petrus,”Hükmün, Tanrı’nın evinden başlayacağını” bildirir (1Pet. 4:17).

    Başka bir yerde de Pavlus, “Bedende yaşarken gerek iyi gerek kötü, yaptıklarımızın karşılığını almak için herbirimizin Mesih’in yargı kürsüsü önünde görünmesi gerektir’der (2Kor. 5:10).

    İşte İnanlıların Mesih’in yargı kürsüsü önünde durması Rabbi karşılamak için alınmış oldukları zaman ‘havada’ gerçekleşecektir. Yeryüzünde büyük sıkıntı olurken, İnanlılar da havada yeryüzünde yapmış oldukları işler veya hizmetler için hesap vereceklerdir. Şüphesiz bu yargılanma Esinleme 20:11-15’te gördüğümüz günahlıların yargılanmasıyla hiç bir bağı veya benzerliği yoktur. Bu daha fazla mükafatların dağılımı yönünde olan bir yargılama olup, bu yargıya iştirak edenlerin hepsi de sonuçta kurtulacaktır, ama bazıları mükafatlardan mahrum bir şekilde ve “ateşten geçer gibi…” (1Kor. 3:10-15).Bu göğe kaldırılma olayının hangi tarihte gerçekleşeceğine gelince, yine belirtmeliyiz ki Kutsal Kitap bunun için de hiçbir tarih öngörmez.Bu olay belirttiğimiz gibi her an, umulmadık bir anda gerçekleşebilir.İsa Mesih bunun için özel hiçbir işaret vermemiştir.Bilinen bir şey var, o da bu olayın, inayet çağının sonunda, diğer uluslardan gelmesi gereken kilisenin sayısının tamamlandığı zaman gerçekleşeceğidir.Pavlus’un bildirdiği gibi:

    “Kardeşler… şu sırdan habersiz kalmanızı istemem: diğer uluslardan kurtulacakların sayısı tamamlanıncaya dek, İsraillilerden bir bölümünün yürekleri nasırlaştı…” (Rom.11:25).

    Sözünü ettiğimiz, Pentikost gününden itibaren başlamış olan tüm milletlerden ileri gelen kilise dönemi, Tanrı’nın hazırlamış olduğu kurtarma planı içinde aslında parantez bir dönemi teşkil eder. Şu anda içinde yaşamakta olduğumuz bu kilise dönemi Eski Antlaşma peygamberlerine kapalı kalıp, Yeni Antlaşma İnanlılarına açıklanan bir sırdır (Ef. 3:1-13).

    Kilise, hiçbir zaman tam anlamıyla Tanrı’nın halkı olup, geçici olarak reddedilen İsrail kavmıyla karıştırılamaz ve karıştırılmamalıdır da. Bu iki kitle de çağrılış, fonksiyon ve umut açısından birbirinden farklıdır.Her şeyi programlı yapan Tanrı, sayısı tamamlanan kilisenin göğe kaldırılmasıyla bu kilise devrini veya parantezini kapatacak ve böylece öfkesinin yeryüzüne döküleceği sıkıntı çağını açacaktır. Evet, yakında olması gereken ilk olay tüm dünyadaki gerçek Mesih İnanlılarının göğe kaldırılması olayıdır.Düşünün bir kere, bir gün Mesih İnanlılarının tümü birden bire ortadan kaybolacak, yeryüzünden göğe alınacaktır! Belki kahvaltıdayken, belki sokakta diğerleriyle yürürken, belki iş yerinde bulunurken, belki de yatmaktayken İsa Mesih birden bire gizlice gelip inanlıları kendi yanına alacaktır!Ne görkemli bir olay değil mi? İnanlılar sonunda bu denli özledikleri Rab’leriyle birlikte olacaklar. Ama İsa Mesih’in de bildirdiği gibi bu görkemli göğe kaldırılma olayına ne yazık ki herkes iştirak edemeyecektir.Yalnızca tövbe edip yaşamını İsa Mesih’e adayanlar, uyanık olup, sadık bir şekilde O’na hizmet edenler buna iştirak edeceklerdir. Diğer tövbesizler büyük sıkıntıya maruz kalacaklardır.Sen, bu satırları okuyan sayın arkadaşım, acaba senin durumun ne olacak?Bu olay gerçekleştiğinde alınacak mısın, yoksa bırakılacak mısın?Mesih’in hazırladığı bereketlere mi sahip olacaksın, yoksa ürkütücü büyük sıkıntı içinde mi kalacaksın?

    TANRI’NIN İSTEKLERİ

    Her birimizi çok yakından ilgilendiren, bu önemli bir konuyu merak ediyoruz değil mi?:Gelecekte olacak şeyler, İsa Mesih’in ikinci gelişi ve dünyanın sonu. Herbirimiz, dünyadaki ani değişikliklere, vahşetlere, savaşlara, uluslararası kargaşalıklara ve çevremizde olup biten gizemsel olaylara bakarak, kendi kendimize hemen soruyoruz: “Dünyamız böyle nereye gidiyor?”,”Gelecekte neler olacak?”,”Bizleri ve dünyamızı bekleyen olaylar nelerdir?”, “Kıyamet veya son nasıl olacak?” vs..Bu sorular çok önemli olup, şüphesiz güvenliğimiz ve mutluluğumuz açısından doğru bir şekilde yanıtlanması gerekir. Doğru yanıtı bulmak için bizler medyumlara, büyücülere, facılara, ruhçulara veya gazetelerdeki horoskop köşelerine değil, yine Yaratıcı’mız Tanrı’ya ve O’nun Sözü olan Kutsal Kitap’a yönelmeliyiz. Çünkü gizemli geleceğin anahtarı yalnızca Tanrı’dadır. O, gelecekte olacak her şeyi, tüm incelikleriyle apaçık görmekte ve yarattıklarının yararı için de bunları, Kutsal Kitap yoluyla insanlığa açıklamaktadır. Kutsal Kitap’ta okuduğumuz gibi yalnızca Tanrı: “Sonu başlangıçtan ve henüz olmayan şeyleri kadimden bildiren”dir (İşa. 46:10) Kesin olarak biliyoruz ki Tanrı’nın insanlık için öngördüğü kurtarma planı veya programı bir gün tam olarak sonuçlanacak ve son sözü söyleyen yine Tanrı olacaktır. Tanrı’nın bildirdiği ve olacak dediği herşey aynen gerçekleşecektir. Bizzat Tanrı bu konuda şu güvencede bulunur:

    “Öğüdüm duracak ve bütün muradımı yapacağım… evet, Ben söyledim ve yerine getireceğim; Ben tasarladım ve onu yapacağım.” (İş. 46:10-11).

    İsa Mesih de şunları bildirir: Gök ve yer geçecek ama benim sözlerim geçmeyecektir.” (Mat.24:35). “Bunların yerine gelmesi gerektir.” (Mat. 24:6).

    Bu nedenle geleceğin Efendisi ve Egemeni olan Tanrı bizlere şu çağrıda bulunur: “Gelecek şeyleri Ben’den sorun.” (İş. 45:11).

    Unutmayalım ki, Tanrı’nın bunları bizlere açıklamasının başlıca amacı, bizlerin merakını gidermek değil, tam tersine gelecek tehlike ve yıkımları görerek uykudan uyanabilmemizi ve daha şimdiden geleceğimizi tam bir güvenlik altına alabilmemizi sağlamaktır.Çünkü Tanrı insanları uyarmadan veya

    peygamber kullarına sırrını açmadıkça bir şey yapmaz.” (Ams. 3:7).

    Tanrı her defasında önce uyarmış, daha sonra da yargısını itaatsiz insanların üzerine boşaltmıştır.Nuh tufanı, Sodom ve Gomora yargıları bu gerçeğin açık örneklerindendir. Dua ve dileğimiz budur ki, inceleyeceğimiz bu konu, düşüncenizde sadece bir teori olarak kalmaz, yaşam ve yüreğinize akarak yaşamınızı tümden değiştirip, gelecek için kendinize

    “iyi bir temel hazırlamanıza” yardım eder (1Tim. 6:18).

    İSA MESİH’İN İKİNCİ KEZ DÜNYAYA GELECEĞİ BİR GERÇEK MİDİR ?

    Evet bu bir gerçektir. Bu inanış Kutsal Kitap’ın temel bir öğretisi olup, Mesih İnanlılarının başlıca ümididir. Bu dönüş aynı zamanda Tanrı’nın başlangıçtan beri hazırlayıp yürürlüğe koyduğu “kurtarma planının” odak noktasıdır. İsa Mesih bu dönüşüyle, bundan iki bin sene önce başlamış olduğu kurtarma işini kesin ve tam bir şekilde evrensel çapta bütünleyip noktalayacaktır. Yine bu şekilde, insanlığın içinde bulunduğu acı duruma tam ve kesin bir çözüm sunacaktır. Mesih’in dönüşünü içermeyen gerçek bir Mesih inancı asla düşünülemez. Aksi durumda bu bitirilmemiş ve çatısı olmayan bir eve benzer. Evet, bu temel bir inanç olup uydurulmuş bir efsane değildir, güvenmemiz ve bağlanmamız gereken Tanrısal bir gerçektir. Çünkü bizzat İsa Mesih açıkça ikinci kez yeryüzüne geleceğini bildirmiştir:

    “O zaman İnsan’oğlunun belirtisi gökte görünecek. Yeryüzündeki bütün halklar ağlayıp dövünecek. İnsanoğlu’nun gökteki bulutlar üzerinde büyük güç ve görkemle geldiğini görecekler.” (Mat. 24:30, Yu. 14:3; 21:22 vs.).

    Madem ki İsa Mesih’in ölümü, dirilişi vs..ile ilgili birçok bildirileri açık bir şekilde gerçekleşti, dönüşüyle ilgili bu sözleri de mutlaka gerçekleşecektir. Melekler de Rab İsa Mesih’in ikinci geliş gerçeğini vurgulamışlardır:

    “Melekler ‘Ey Celileliler, neden göğe bakıp duruyorsunuz?’ diye sordular. Sizden göğe alınan bu İsa, göğe gittiğini nasıl gördünüzse, aynı şekilde geri gelecektir.” (Elçi.1:11).

    İsa Mesih’in öğrencileri de açıkça aynı gerçeği ilan ettiler:

    “Oysa bizim vatanımız göklerdedir. Ve oradan Kurtarıcı olan Rab İsa Mesih’i bekliyoruz.” (Fil. 3:20)

    .”Bütün bunlar, Rab İsa ateş alevleri içinde güçlü melekleriyle gökten gelip göründüğü zaman olacak.” (2.Sel.1:8 vs.).

    “Mesih birçoklarının günahlarını yüklenmek için bir kez kurban edildi. İkinci kez, günah yüklenmek için değil, kurtuluş getirmek için kendisini bekleyenlere görünecektir.”(İbr. 9:27).

    #32585
    Anonim
    Pasif

    İsa MESİH dünyaya tekrar gelecek. insanları yargılıycak.. O’na inanın.

    #32581
    Anonim
    Pasif

    Bir sorum var.Birşey hatırladım. Birkaç ay önce aklıma birşey takıldı. Şimdi;
    ilk doğumu 1.gelişi, dirilişi 2. gelişi hali ile bu gelişi 3.olmayacak mı? neden 2.gelişi deniyor? 3.gelişi demeniz lazım.

    #32584
    Anonim
    Pasif
    Asil;13188 wrote:
    Bir sorum var.Birşey hatırladım. Birkaç ay önce aklıma birşey takıldı. Şimdi;
    ilk doğumu 1.gelişi, dirilişi 2. gelişi hali ile bu gelişi 3.olmayacak mı? neden 2.gelişi deniyor? 3.gelişi demeniz lazım.

    Sayin Asli

    Mesih’in dogusu,ölüme gidisi ve dirilmesi hepsi bir bütündür.Birinci gelisine dahildir.Birinci gelisinde günahlarimiz icin kendini feda etmesi,ikinci gelisinde ise kendisine ait olanlarla beraber egemenlik sürmek üzere geri gelecektir.Sorum su: Siz Mesih’in ikinci gelisine hazir misiniz?

    Rab yüreginize dokunsun.

    Sevgiler

    #32587
    Anonim
    Pasif

    Evet, hazırım :) İmanımın doğruluğundan şüphem yok, bunun doğruluğunu da kıyametden sonra göreceğiz. Haklı bensem benim yararım,size zarar. Haklı siz iseniz benim zararım,size yarar.

    Açıkcası o 1. ve 2.geliş olayı fazla da kafama yatmadı.

    Ayrıca nerede egemenlik sürecek onu anlmadım? kıyamet kopup dünya yok olmayacak mı?

    #32596
    klaus
    Anahtar yönetici

    Bu konu Kurandaki bir çok şeyden akla daha yatkın

    Teşekkürler Kores

    Nerede ve nasıl egemenlik süreceği hatırladığım kadarıyla Vahiy bölümündeydi

    #32634
    Anonim
    Pasif

    @Asil 13196 wrote:

    Evet, hazırım :) İmanımın doğruluğundan şüphem yok, bunun doğruluğunu da kıyametden sonra göreceğiz. Haklı bensem benim yararım,size zarar. Haklı siz iseniz benim zararım,size yarar.

    Açıkcası o 1. ve 2.geliş olayı fazla da kafama yatmadı.

    Ayrıca nerede egemenlik sürecek onu anlmadım? kıyamet kopup dünya yok olmayacak mı?

    Sevgili Asil…. Adem’in yoktan var edilişi aklına yatıyor mu? cevabını neye inanırsan inan ”EVET”olacağını tahmin edebiliyorum… eğer yanılmıyorsam.. o zaman İsa içinde şaşlırmamalısın.. Yok ”hayır’2 diyeceksen konuşmama gerek yok… esenlıkle kalman dileğiyle…

    #32870
    Anonim
    Pasif
    NURDEM;13262 wrote:
    Sevgili Asil…. Adem’in yoktan var edilişi aklına yatıyor mu? cevabını neye inanırsan inan ”EVET”olacağını tahmin edebiliyorum… eğer yanılmıyorsam.. o zaman İsa içinde şaşlırmamalısın.. Yok ”hayır’2 diyeceksen konuşmama gerek yok… esenlıkle kalman dileğiyle…

    1+1+1:1 olması gibi bu olay da. Hz.ademin yaratılışı ile Hz.İsa nın bu geliş şekli arasında fark var. Bakın babasız doğduğuna inanıyorum. İnancıma göre çarmıha gerilmediğine ve Allah katına çıkartıldığına da inanıyorum ama bu dediğinzle bunun arasında fark var,aynı şey değil. Yani bu mantıkla Hz.Adem de Allah ın oğlu olurdu. Aynı şey sizin mantığınıza göre derim. Zira dahası Hz.Adem anansız da hatta Hz.Havva da buna dahil olurdu. Lakin değil. Anlatabildim mi?

    #33006
    Anonim
    Pasif

    @Asil 13697 wrote:

    1+1+1:1 olması gibi bu olay da. Hz.ademin yaratılışı ile Hz.İsa nın bu geliş şekli arasında fark var. Bakın babasız doğduğuna inanıyorum. İnancıma göre çarmıha gerilmediğine ve Allah katına çıkartıldığına da inanıyorum ama bu dediğinzle bunun arasında fark var,aynı şey değil. Yani bu mantıkla Hz.Adem de Allah ın oğlu olurdu. Aynı şey sizin mantığınıza göre derim. Zira dahası Hz.Adem anansız da hatta Hz.Havva da buna dahil olurdu. Lakin değil. Anlatabildim mi?

    kARDEŞİM…İNANCIMA GÖRE İSA ÇARMIHA GERİLMEDİ DİYORSUN.. O SÖYLEME GÖRE YAHUDA ONA BENZETİLİP ÇARMIHA GERİLDİ DOGRMU?

    Soru: O halde öyle olsaydı sence tanrı yalancı olmazmıydı? İnsanları kandırıyor olmazmıydı?
    Soru: Sence yahuda ona benzetildiyse.. O zaman Allah isayı koruyabilecek kadar azametli deilmiydi…

    İsa çarmıhta bizim günahlarımız için can verdi… kimse onun yerine çarmıha gerilmedi…

    ve şöyle düşün.. bir peygamber yaratacak tanrı hemde öyle bir peygamber ki; babasız doğacak dünyada ademden sonra görülmemiş bir şey ve öyle alalede bir sonu olacak… mumkunmu?

    Tanrı isada beden aldı aramızda yaşadı… ve mucizevi olarak 3 gün sonra ölüm diyarından dirildi…

    ESENLİKLE…

    #33009
    Anonim
    Pasif

    Bu benzetmeyi yanlis geçirmizsiniz, dorgrusu söyle yazilidir hristiyan sitelerde
    1*1*1=1 Bu teslisi açiklamak için bir ifadedir.
    Müslümanlar ve inanmayanlar 1+1+1=3 derler ve teslisi anlayamazlar.

    Yahuda çarmiha gerilmedi, kendisini agaca asip intihar etti.

    #33017
    Anonim
    Pasif

    @Asil 13697 wrote:

    1+1+1:1 olması gibi bu olay da. Hz.ademin yaratılışı ile Hz.İsa nın bu geliş şekli arasında fark var. Bakın babasız doğduğuna inanıyorum. İnancıma göre çarmıha gerilmediğine ve Allah katına çıkartıldığına da inanıyorum ama bu dediğinzle bunun arasında fark var,aynı şey değil. Yani bu mantıkla Hz.Adem de Allah ın oğlu olurdu. Aynı şey sizin mantığınıza göre derim. Zira dahası Hz.Adem anansız da hatta Hz.Havva da buna dahil olurdu. Lakin değil. Anlatabildim mi?

    Sayın Asil,
    Önyargılarınızı ve bugüne kadar duyup bildiklerinizi kısa bir süre için bir kenara bırakarak bazı şeyleri düşünmenizi rica ediyorum.
    1-
    YEŞEYA 7:14
    Bundan ötürü Rab’bin kendisi size bir belirti verecek. İşte kız gebe kalıp bir oğul doğuracak.
    LUKA 1: 26-38
    27Elizabet’in hamileliğinin altıncı ayında Tanrı, melek Cebrail’i Celile’de bulunan Nasıra adlı kente, Davut’un soyundan Yusuf adındaki adama nişanlı olan bir kıza gönderdi. Kızın adı Meryem’di. 28Onun yanına giren melek, «Ey Tanrı’nın lütfuna erişen kız, selam! Rab seninledir» dedi.
    29Söylenenlere çok şaşıran Meryem, bu selamın ne anlama gelebileceğini düşünmeye başladı. 30Ama melek ona, «Korkma Meryem» dedi, «sen Tanrı’nın lütfuna eriştin. 31Bak, gebe kalıp bir oğul doğuracaksın, adını İsa koyacaksın. 32O büyük olacak, kendisine `en yüce Olan’ın Oğlu’ denecek. Rab Tanrı O’na, atası Davut’un tahtını verecek. 33O da sonsuza dek Yakup’un soyu üzerinde egemenlik sürecek, ve egemenliğinin sonu gelmeyecektir.»
    34Meryem meleğe, «Bu nasıl olur? Ben erkeğe varmadım ki» dedi.
    35Melek ona şöyle cevap verdi: «Kutsal Ruh senin üzerine gelecek, en yüce Olan’ın gücü senin üstüne gölge salacak. Bunun için doğacak olana kutsal, Tanrı Oğlu denecek. 36Bak, senin akrabalarından Elizabet de yaşlılığında bir oğula gebe kalmıştır. Kısır bilinen bu kadın şimdi altıncı ayındadır. 37Tanrı’nın yapamayacağı hiçbir şey yoktur.»
    38«Ben Rab’bin kuluyum» dedi Meryem, «bana dediğin gibi olsun.» Bundan sonra melek onun yanından ayrıldı.
    2-
    MİKA 5: 2
    Ama sen, ey Beytlehem Efrata, Yahuda boyları arasında önemsiz olduğun halde, İsrail’i benim adıma yönetecek olan senden çıkacak. O’nun kökeni öncesizliğe, zamanın başlangıcına dayanır.
    MATTA 2:1
    İsa, Kral Hirodes’in devrinde Yahudiye’nin Beytlehem kasabasında doğduktan sonra…
    3-
    MEZMUR 22:7-8
    Beni gören herkes alay ediyor,
    sırıtıp baş sallayarak diyorlar ki,
    Sırtını Rab’be dayadı, kurtarsın bakalım O’nu.
    LUKA 23:35
    Halk orada durmuş olanları seyrediyordu. Yöneticiler ise İsa’yla alay ederek, ” Başkalarını kurtardı, eğer Tanrı’nın Mesih’i Tanrı’nın seçtiği O ise kendini de kurtarsın.
    4-
    MEZMUR 22:18
    Giysilerimi aralarında paylaşıyor,
    Elbisem için kura çekiyorlar.
    YUHANNA 19:23-24
    Askerler İsa2yı çarmıha gerdikten sonra O’nun giysilerini aldılar. Her birine birer pay düşecek biçimde dört parçaya böldüler. Mintanını da aldılar. Mintan boydan boya dikişsiz bir dokumaydı. Birbirlerine ”Bunu yırtmayalım” dediler, ”kimin olacak diye kura çekelim ”.

    Eski Antlaşmadaki İsa Mesih ile ilgili peygamberlik örneklerini daha da çoğaltabiliriz. Gördüğünüz gibi doğduğu kasabadan tutun, doğum şekline kadar pek çok ayrıntıyı bulabiliyoruz. Ölüm şeklinden tutun, arkadaşı tarafından ihanete uğrayıp 30 parça gümüşe ele verileceğine ve gümüşün bir tapınakta yere atılarak tarla satın alınacağına kadar birçok peygamberlik sözkonusudur. Bütün bu peygamberliklerden şunu anlıyoruz. Tanrı sabırla bir kurtuluş planı ördü elleriyle. Bir kurtarıcı göndericekti ve bütün ayrıntılarını yüzlerce yıl peygamberler aracılığıyla insanlara bildirdi. Bu planın içinde şu da vardı. Gönderdiği kurtarıcı BAŞKALARININ GÜNAHINI YÜKLENCEK, CEZAYI ÖDEYECEKTİ.
    Yeşeya 53. bölümde açıkça görüyoruz: Esenliğimiz için gerekli olan ceza O’na verildi….
    Bu çok büyük bir vaat. Şimdi düşünelim, Tanrı bu kurtuluş planını hazırlıyor. Bu plan çarmıhta sona erecek, kurtarıcı çarmıhta bizim suçumuzu çekecek. Ve birden ne oluyorsa Tanrı’ya, fikrini değiştiriyor ve İsa çarmıh’ta ölmüyor. Kuran’da söylendiği gibi Yahuda çarmıha geriliyor. Kusura bakmayın ama Yahuda’nın kanı bizi kurtaramaz. İşte bu ayrılık Kuran’ın gerçekliğinin çatladığı noktadır. Siz Kuranda yazılana göre İsa çarmıhta ölmedi diyorsunuz ama bu gerçek Tanrı’nın kurtuluş planının ta kendisidir. Çarmıh da diriliş de gerçektir siz kabul etseniz de etmeseniz de.O zaman şimdi sormak zorunda olduğumuz bir soru var:
    Ya Tanrı planını uygulamaktan aciz ve tutarsız bir varlık ya da Kuran yalan söylüyor. Bu noktayı çok iyi düşünün. Binlerce yıl, ince ince , sabırla hazırlanan bir kurtuluş planından nasıl oluyor da vazgeçiyor Tanrı?
    Ve bir bakıyorsunuz cennet vaadini vermişken sadece imanla kurtuluş sağlanacağını söylerken, Kuranda diyorki kim cennete gidecek belli değil. Yok sırat köprüsü, yok kurbanlıklar… Ortada çok büyük bir çelişki var. Bir tarafta bir zincir gibi birbirine bağlı Tevrat, Zebur, İncil diğer yanda tamamen farklı birşey söyleyen Kuran. Çok özür dilerim ama ya Tanrı tutarsız bir varlık ya da Kuran’da çok çok ters giden bişeyler var. Bunu sorgulayın lütfen…
    Esen kalın…

11 yazı görüntüleniyor - 1 ile 11 arası (toplam 11)
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.