İncil’de Günah

  • Bu konu 1 izleyen ve 0 yanıt içeriyor.
1 yazı görüntüleniyor (toplam 1)
  • Yazar
    Yazılar
  • #25328
    Armagan
    Anahtar yönetici

    İncil’de Günah

    NEDEN MÜJDE:
    “Müjde, “iman eden herkesin kurtuluşu için Tanrı’nın gücüdür. Çünkü Tanrı’nın insanı akladığı, Müjde’de açıklanır” (Rom.1:16-17). Dünyaya duyurulan bu kurtuluş müjdesini birkaç noktada özetleyebiliriz.

    1) İlk atamızı `kendi benzeyişinde’ yaratan Tanrı, insanın, kendisiyle anlamlı bir ilişki içinde yaşamasını amaçlamıştır (Tek.1:26-27). İnsanı seviyor, insan tarafından da sevilmek istiyor. Yüce Yaratıcı, yarattığı kulların kendisine gönülden bağlanmasını, kendi sonsuz yaşamına paydaş olmasını arzu ediyor (Yu.17:20-26; 1Yu.4:8-10).

    2) Ne var ki, özgür bir iradeyle yaratılan insan, Tanrı’ya baş kaldırıp kendi yaşamını yönetmekte ısrar etti. Kutsal Kitap buna `günah’ diyor. Bu günah kavramı sadece yanlış davranışları kapsamakla kalmıyor, kötü söz ve düşüncelerimizi de içeriyor (Mat.5:21-48). Günah özde insanın Tanrı’ya karşı takındığı asi tutumdur. Günahın sonucu olarak insanla Tanrı arasındaki canlı ilişki bozuldu, bağlantı koptu, insan ruhsal anlamda öldü. Dünyaya gelen her insanın acıklı durumu işte budur (Rom.1:18 – Rom.3:23; Ef.2:1-3).
    3) Tanrı insanı seviyor, ona sonsuz lütfunu ve merhametini göstermek istiyor. Ama Tanrı salt kutsal bir varlık olduğu için günahı cezasız bırakamaz. Yüzde yüz kutsal olan Tanrı’nın ölçütlerine erişemeyen kişiyi, Tanrı’dan sonsuzluk boyunca ayrı kalmak anlamına gelen cehennem cezası bekliyor (Yah.20:11-15).

    4) İnsan ne kadar çabalasa, kötülüklerini iyilikle dengelemek için ne kadar uğraşıp didinse Tanrı’nın öngördüğü yetkinliğe erişemez. Tanrı ile insan arasındaki ilişki günahımız sonucu koptu; yaptığımız ve yapacağımız sayısız iyilikler de bu ilişkiyi onarmaya yeterli değildir.

    Aynı şekilde insan herhangi bir dinin koyduğu kuralları uygulamakla kendini bu ümitsiz durumdan kurtaramaz. Kurtuluşu bu kuralları uygulamakta gören kişinin, Tanrı’nın Yasasını eksiksizce yerine getirmesi şarttır. İnsanın bunu başaramayacağı apaçıktır. Zaten Tanrı’nın Yasası bizi kurtuluşa eriştirmek için değil, günahlı olduğumuzun bilincine varmamız için verildi (Gal.2:16 – Gal.3:29; Yak.2:10).

    5) Tanrı bir yandan sevdiği insanları günahın getirdiği ölüm cezasından kurtarmak ister, öbür yandan da günahı cezasız bırakamaz. Bu ikileme nasıl bir çözüm bulunabilir? İşte İsa Mesih’in çarmıh üzerindeki ölümü burada anlam kazanmaktadır. Tanrı’nın özünden olan Mesih dünyaya gelip insan olarak doğdu, yaşadı, ama hiç günah işlemedi. Tanrı’nın sözünü yaydı, mucizeler yarattı, herkese iyilik yaptı ve bunu yaparken özellikle din adamlarının düşmanlığını kazandı. Sonunda da çarmıha gerildi.

    MATTA
    “İncil, Tanrı’nın İsa’yı günahları bağışlayan Kurtarıcı olarak gönderdiğini müjdelemekle başlar.
    İsa’nın kendisi “Tanrı’nın Sözü”, başlı başına Tanrı’nın bildirisidir. Yaşamı, öğretisi ve mucizeleri İncil’in ilk yarısını oluşturmaktadır.
    Tanrı bildirisi tektir.
    Tanrı, İsa’nın dört izleyicisini bizim için İsa’nın yaşamını kaleme almaya yöneltir.
    Elbette ki dört yazar farklı görüş açılarından yazmaktadırlar. Ama farklı görüş açılarından yazılan metinler, bir resmin parçaları gibi birbirini tamamlar, İsa’nın yaşam ve öğretisini bir bütün olarak gözler önüne serer.
    İsa’nın öğretisinin odağında Göklerin Egemenliği bulunuyor.
    Göklerin Egemenliği, İncil’in diğer kısımlarında Tanrı’nın Egemenliği diye de geçer. İsa’nın ilk gelişiyle başlayan bu Egemenlik, O’nun Kral olarak dönüşüyle tamamlanır. Günahlarından dönüp İsa’yı izleyenler, `egemenliğin çocukları’ olurlar. Bunlar, İsa’nın özellikle Dağdaki Konuşma’da açıkladığı yeni yaşama çağrılıyorlar (5, 6 ve 7 bölümleri). Örneğin, ön planda bulunmak yerine başkalarına hizmet etmeyi amaç edinmeliler; gösterişe kapılmadan iyilik yapmalılar (Matta 6.:1-18); bağışlayıcı olmalılar (Matta 18.:21-35); canları pahasına da olsa İsa’yı izlemeliler İsa, sözleri ile eylemleri arasında büyük uyumsuzluklar olan Yahudi din önderlerini şiddetle eleştirir. Onlar için diyor ki, “Göklerin Egemenliğinin kapısını insanların yüzüne kaparlar; ne kendileri içeri girerler, ne de girmek isteyenleri bırakırlar”. Buna karşılık İsa, doğru kişileri değil, günahkârları çağırmaya geldi (Matta 9.:13). İsa ayrıca çağın sonu, kendisinin ikinci gelişi ve son yargı konusunda açıklamalarda bulunur; izleyicilerinin bütün bu olaylara hazırlıklı olmaları gerektiğini anlatır. İsa’nın kimliğine gelince, Matta imalı ama kesin konuşur. Son bölümler İsa’nın ölümünü ve dirilişini anlatır. Ondan önce İsa, nasıl öleceğini tekrar tekrar açıklar. Son yemeğinde, “Kanım…günahların bağışlanması için birçokları uğruna akıtılan antlaşma kanıdır” der (Matta 26.:28). Uzun zamandan beri onu öldürmeyi tasarlayan Yahudi önderlerin eline teslim edilir ve çarmıha gerilir. Ölür ve dirilir. Kitap, İsa’nın izleyicilerine verdiği ünlü son buyruğuyla noktalanır: “Gökte ve yeryüzünde bütün yetki bana verildi. Bu nedenle gidin, bütün ulusları öğrencilerim olarak yetiştirin.”

    Matta 18.:7 İnsanı günaha düşüren tuzaklardan ötürü vay dünyanın haline! Böyle tuzakların olması kaçınılmazdır. Ama bu tuzaklara aracılık eden kişinin vay haline!

    Bir kardeş günah işlerse

    Matta 18.:15 “Eğer kardeşin sana karşı günah işlerse, ona git, suçunu kendisine göster. Her şey yalnız ikinizin arasında kalsın. Kardeşin seni dinlerse, onu kazanmış olursun.
    Matta 18.:16 Ama dinlemezse, yanına bir ya da iki kişi daha al ki, söylenen her şey iki ya da üç tanığın sözüyle doğrulansın.
    Matta 18.:17 Eğer kardeşin onları dinlemek istemezse, durumu inanlılar topluluğuna bildir. İnanlılar topluluğunu da dinlemek istemezse, onu bir putperest ya da vergi görevlisi yerine koy.
    Matta 18.:18 “Size doğrusunu söyleyeyim, yeryüzünde bağlayacağınız her şey gökte de bağlanmış olacak. Yeryüzünde çözeceğiniz her şey gökte de çözülmüş olacak.
    Matta 18.:19 Yine size şunu söyleyeyim, yeryüzünde aranızdan iki kişi, dileyecekleri herhangi bir şey için uyuşurlarsa, göklerdeki Babam dileklerini yerine getirir.
    Matta 18.:20 Nerede iki ya da üç kişi benim adımla toplanırsa, ben de orada onların arasındayım.”

    Matta 18.:21 Bunun üzerine Petrus İsa’ya gelip, “Ya Rab” dedi, “kardeşim bana karşı kaç kez günah işlerse onu bağışlamalıyım? Yedi kez mi?”
    Matta 18.:22 İsa ona, “Yedi kez değil” dedi. “Yetmiş kere yedi kez derim sana.

    MARKOS:
    “Markos 2.:16 Ferisilerden bazı din bilginleri, O’nu günahkârlar ve vergi görevlileriyle birlikte yemekte görünce öğrencilerine, “Niçin vergi görevlileri ve günahkârlarla birlikte yemek yiyor?” diye sordular.
    Markos 2.:17 Bunu işiten İsa onlara, “Sağlamların değil, hastaların hekime ihtiyacı var” dedi. “Ben doğru kişileri değil, günahkârları çağırmaya geldim.”
    Markos 3.:28-29 Size doğrusunu söyleyeyim, insanların işlediği her günah, ettiği her küfür bağışlanacak, ama Kutsal Ruh’a küfreden asla bağışlanmayacak. Bunu yapan, asla silinmeyecek bir günah işlemiş olur.”
    Markos 3.:30 İsa bu sözleri, “O’nda kötü ruh var” dedikleri için söyledi.
    Markos 8.:38 Bu vefasız ve günahkâr kuşağın ortasında, kim benden ve benim sözlerimden utanırsa, İnsanoğlu da, Babasının görkemi içinde kutsal meleklerle birlikte geldiğinde o kişiden utanacaktır.”

    LUKA:
    “Kitapta bireye iletilmek istenen bildiri, günahlarının bağışlanmasıyla gerçekleşen kurtuluş müjdesidir.
    Dünya malına kökten değişik bir yaklaşım içinde olan İsa, bu müjdeyle özellikle yoksullara, hastalara ve ezilmişlere sesleniyor. Bildirisinin Yahudilerce hor görülen diğer uluslara da yönelik olduğunu vurguluyor. Nitekim, “Kaybolmuş olanı arayıp kurtarmaya geldim” diyordu. Ama kişinin kurtulmaya istekli olması gerekir. Bu nedenle önce Yahya, sonra İsa, daha sonra da İsa’nın öğrencileri insanları tövbeye çağırdılar. İsa’yı izleyecek olanlar tüm varlıklarıyla adanmış birer öğrenci olmaya ve sürekli bir dua yaşamı sürmeye çağrılmışlardır.

    Luka 1.:78 Çünkü Tanrımızın yüreği merhamet doludur.
    Luka 1.:79 O’nun merhameti sayesinde, yücelerden doğan Güneş[c], karanlıkta ve ölümün gölgesinde yaşayanlara ışık saçmak ve ayaklarımızı esenlik yoluna yöneltmek üzere yardımımıza gelecektir.”

    Luka 5.:30Ferisilerle onların din bilginleri söylenmeye başladılar. İsa’nın öğrencilerine, “Siz neden vergi görevlileri ve günahkârlarla birlikte yiyip içiyorsunuz?” dediler.
    Luka 5.:31 İsa onlara şu karşılığı verdi: “Sağlıklı olanların değil, hastaların hekime ihtiyacı var.
    Luka 5.:32 Ben doğru kişileri değil, günahkârları tövbeye çağırmaya geldim.”
    Luka 6.:32 “Eğer yalnız sizi sevenleri severseniz, bu size ne övgü kazandırır? Günahkârlar bile kendilerini sevenleri sever.
    Luka 6.:33 Size iyilik yapanlara iyilik yaparsanız, bu size ne övgü kazandırır? Günahkârlar bile böyle yapar.
    Luka 6.:34 Verdiğinizi geri almak umudunda olduğunuz kişilere ödünç verirseniz, bu size ne övgü kazandırır? Günahkârlar bile verdikleri kadarını geri almak koşuluyla günahkârlara ödünç verirler.
    Luka 6.:35 Ama siz düşmanlarınızı sevin, iyilik yapın, hiçbir karşılık beklemeden ödünç verin. Alacağınız ödül büyük olacak, en yüce Olan’ın oğulları olacaksınız. Çünkü O, nankör ve kötü kişilere karşı iyi yüreklidir.
    Luka 6.:36 Babanız merhametli olduğu gibi, siz de merhametli olun.

    Luka 7.:33 Vaftizci Yahya geldiği zaman oruç tutup şaraptan kaçındı, ona `cinli’ diyorsunuz.
    Luka 7.:34 İnsanoğlu geldiği zaman hem yedi, hem içti. Bu kez de diyorsunuz ki, `Şu obur ve ayyaş adama bakın! Vergi görevlileri ve günahkârlarla dost oldu!’
    Luka 7.:35 Ne var ki bilgelik, onu benimseyen herkes tarafından doğrulanır.”

    Luka 11.:2 İsa onlara dedi ki, “Dua ettiğiniz zaman şöyle deyin:
    `Baba, adın kutsal kılınsın. Egemenliğin gelsin.
    Luka 11.:3 Her gün bize gündelik ekmeğimizi ver.
    Luka 11.:4 Günahlarımızı bağışla.Çünkü biz de bize karşı suç işleyen herkesi bağışlıyoruz.
    Ayartılmamıza izin verme.'”

    Luka 15.:2 Ferisilerle din bilginleri ise, “Bu adam günahkârları kabul ediyor, onlarla birlikte yemek yiyor” diye söyleniyorlardı.
    Luka 15.:3+4 Bunun üzerine İsa onlara şu benzetmeyi anlattı: “Sizlerden birinin yüz koyunu olsa ve bunlardan bir tanesini kaybetse, doksan dokuzu bozkırda bırakarak kaybolanı bulana dek onun ardına düşmez mi?
    Luka 15.:5+6 Onu bulunca da sevinç içinde omuzlarına alır, evine döner; arkadaşlarını, komşularını çağırıp onlara, `Benimle birlikte sevinin, kaybolan koyunumu buldum!’ der.
    Luka 15.:7 Size şunu söyleyeyim, aynı şekilde gökte, tövbe eden tek bir günahkâr için, tövbeyi gereksinmeyen doksan dokuz doğru kişi için duyulandan daha büyük sevinç duyulacaktır.

    Luka 15.:10 Size şunu söyleyeyim, aynı şekilde Tanrı’nın melekleri de tövbe eden bir tek günahkâr için sevinç duyacaklar.”

    Luka 17.:1 İsa öğrencilerine şöyle dedi: “İnsanı günaha düşüren tuzakların olması kaçınılmazdır. Ama bu tuzaklara aracılık eden kişinin vay haline!
    Luka 17.:2 Böyle bir kişi bu küçüklerden birini günaha düşüreceğine, boynuna bir değirmen taşı geçirilip denize atılsa, kendisi için daha iyi olur.
    Luka 17.:3 Yaşayışınıza dikkat edin! Kardeşiniz günah işlerse, onu azarlayın; tövbe ederse, bağışlayın.
    Luka 17.:4 Günde yedi kez size karşı günah işler ve yedi kez size geri gelip, `Tövbe ediyorum’ derse, onu bağışlayın.”

    YUHANNA:
    “Yuhanna 8.:3+4 Din bilginleri ve Ferisiler, zina ederken yakalanmış bir kadın getirdiler. Kadını orta yere çıkararak İsa’ya, “Öğretmen, bu kadın tam zina ederken yakalandı” dediler.
    Yuhanna 8.:5 “Musa, Yasa’da bize böyle kadınların taşlanmasını buyurdu, sen ne dersin?”
    Yuhanna 8.:6Bunları İsa’yı sınamak amacıyla söylüyorlardı; O’nu suçlayabilmek için bir neden arıyorlardı.
    İsa eğilmiş, parmağıyla toprağa yazı yazıyordu.
    Yuhanna 8.:7Durmadan aynı soruyu sormaları üzerine doğruldu ve, “Aranızda günahsız olan, ona ilk taşı atsın!” dedi.
    Yuhanna 8.:8 Sonra yine eğildi, toprağa yazmaya koyuldu.
    Yuhanna 8.:9Bunu işittikleri zaman, başta yaşlılar olmak üzere, birer birer dışarı çıkıp İsa’yı yalnız bıraktılar. Kadın ise orta yerde duruyordu.
    Yuhanna 8.:10İsa doğrulup ona, “Kadın, nerede onlar? Hiçbiri seni yargılamadı mı?” diye sordu.
    Yuhanna 8.:11 Kadın, “Hiçbiri, efendim” dedi.
    İsa, “Ben de seni yargılamıyorum” dedi. “Git, artık bundan sonra günah işleme!”[r]

    Yuhanna 8.:21 İsa yine onlara, “Ben gidiyorum. Beni arayacaksınız ve günahınızın içinde öleceksiniz. Benim gideceğim yere siz gelemezsiniz” dedi.
    Yuhanna 8.:31+32 İsa kendisine iman etmiş olan Yahudilere, “Eğer benim sözüme bağlı kalırsanız, gerçekten öğrencilerim olursunuz. Gerçeği bileceksiniz ve gerçek sizi özgür kılacak” dedi.
    Yuhanna 8.:33 “Biz İbrahim’in soyundanız” diye karşılık verdiler, “hiçbir zaman kimseye kölelik etmedik. Nasıl oluyor da sen, `Özgür olacaksınız’ diyorsun?”
    Yuhanna 8.:34 İsa, “Size doğrusunu söyleyeyim, günah işleyen herkes günahın kölesidir” dedi.
    Yuhanna 8.:35″Köle ev halkının sürekli bir üyesi değildir, ama oğul sürekli üyesidir.
    Yuhanna 8.:36Bunun için, Oğul sizi özgür kılarsa,gerçekten özgür olursunuz.
    Yuhanna 8.:37İbrahim’in soyundan olduğunuzu biliyorum. Yine de beni öldürmek istiyorsunuz. Çünkü yüreğinizde sözüme yer vermiyorsunuz.
    Yuhanna 8.:38Ben Babamın yanında gördüklerimi söylüyorum, siz de babanızdan işittiklerinizi yapıyorsunuz.”
    Yuhanna 8.:39″Bizim babamız İbrahim’dir” diye karşılık verdiler.
    İsa, “İbrahim’in çocukları olsaydınız, İbrahim’in yaptıklarını yapardınız” dedi.
    Yuhanna 8.:40″Ama şimdi beni – Tanrı’dan işittiği gerçeği sizlere bildireni – öldürmek istiyorsunuz. İbrahim bunu yapmadı.
    Yuhanna 8.:41Siz babanızın yaptıklarını yapıyorsunuz.”
    “Biz zinadan doğmadık. Bir tek Babamız var, o da Tanrı’dır” dediler.
    Yuhanna 8.:42İsa, “Tanrı Babanız olsaydı, beni severdiniz” dedi. “Çünkü ben Tanrı’dan çıkıp geldim. Kendiliğimden gelmedim, beni O gönderdi.
    Yuhanna 8.:43Söylediklerimi neden anlamıyorsunuz? Benim sözümü dinlemeye dayanamıyorsunuz da ondan.
    Yuhanna 8.:44Siz babanız İblis’tensiniz ve babanızın arzularını yerine getirmek istiyorsunuz. O başlangıçtan beri katildi. Gerçeğe bağlı kalmadı. Çünkü onda gerçek yoktur. Yalan söylemesi doğaldır[ş]. Çünkü o yalancıdır ve yalanın babasıdır.
    Yuhanna 8.:45Ama ben gerçeği söylüyorum. İşte bunun için bana iman etmiyorsunuz.
    Yuhanna 8.:46Hanginiz bana günahlı olduğumu kanıtlayabilir? Gerçeği söylüyorsam, niçin bana iman etmiyorsunuz?
    Yuhanna 8.:47Tanrı’dan olan, Tanrı’nın sözlerini dinler. İşte siz Tanrı’dan olmadığınız için dinlemiyorsunuz.”
    Yuhanna 9.:31 Tanrı’nın, günahkârları dinlemediğini biliriz. Ama Tanrı, kendisine tapan ve isteğini yerine getiren kişiyi dinler.

    Yuhanna 15.:18 “Dünya sizden nefret ederse, sizden önce benden nefret etmiş olduğunu bilin.
    Yuhanna 15.:19Dünyadan olsaydınız, dünya kendisine ait olanı severdi. Ne var ki, dünyanın değilsiniz; ben sizi dünyadan seçtim. Bunun için dünya sizden nefret ediyor.
    Yuhanna 15.:20Size söylediğim sözü hatırlayın: `Köle, efendisinden üstün değildir.’ Banazulmettilerse, size de zulmedecekler. Benim sözüme uydularsa, sizinkine de uyacaklar.
    Yuhanna 15.:21Bütün bunları size benim adımdan ötürü yapacaklar. Çünkü beni göndereni tanımıyorlar.
    Yuhanna 15.:22 Eğer gelmemiş ve onlara söylememiş olsaydım, günahları olmazdı; ama şimdi günahları için özürleri yoktur.
    Yuhanna 15.:23 Benden nefret eden, Babamdan da nefret eder.
    Yuhanna 15.:24 Başka hiç kimsenin yapmadığı işleri onların arasında yapmamış olsaydım, günahları olmazdı. Şimdiyse yaptıklarımı gördükleri halde hem benden hem de Babamdan nefret ettiler.
    Yuhanna 15.:25 Bu, yasalarında yazılı, `Hiçbir neden yokken benden nefret ettiler’ sözü yerine gelsin diye oldu.
    Yuhanna 15.:26 “Baba’dan size göndereceğim Yardımcı, yani Baba’dan çıkan Gerçeğin Ruhu geldiği zaman, O bana tanıklık edecek.
    Yuhanna 15.:27 Siz de tanıklık edeceksiniz. Çünkü başlangıçtan beri benimle birliktesiniz.

    Yuhanna 16.:7 Size gerçeği söylüyorum, benim gidişim sizin yararınızadır. Gitmezsem, Yardımcı size gelmez. Ama gidersem, O’nu size gönderirim.
    Yuhanna 16.:8 O gelince dünyanın günah, doğruluk ve gelecek yargı konusundaki suçluluğunu dünyaya gösterecektir.
    Yuhanna 16.:9 Günah konusunda – çünkü bana iman etmezler.
    Yuhanna 16.:10 Doğruluk konusunda – çünkü Baba’ya gidiyorum, artık beni görmeyeceksiniz.
    Yuhanna 16.:11 Yargı konusunda – çünkü bu dünyanın egemeni yargılanmış bulunuyor.
    Yuhanna 16.:12 “Size daha çok söyleyeceklerim var, ama şimdi bunlara dayanamazsınız.
    Yuhanna 16.:13 Ne var ki O, yani Gerçeğin Ruhu gelince, sizi her gerçeğe yöneltecek. O kendiliğinden konuşmayacak, yalnız işittiklerini söyleyecek ve gelecekte olacakları size bildirecek.
    Yuhanna 16.:14 O beni yüceltecek. Çünkü benim olandan alacak ve size bildirecek.
    Yuhanna 16.:15 Baba’nın her nesi varsa benimdir. `Benim olandan alacak ve size bildirecek’ dememin nedeni budur.
    Yuhanna 16.:16 “Kısa süre sonra beni artık görmeyeceksiniz; yine kısa süre sonra beni göreceksiniz.”

    Yuhanna 20.:19Haftanın o ilk günü akşam olunca, öğrencilerin Yahudilerden korkusu nedeniyle bulundukları yerin kapıları kapalıyken İsa geldi, ortalarında durup onlara, “Size esenlik olsun!” dedi.
    Yuhanna 20.:20Bunu söyledikten sonra onlara ellerini ve böğrünü gösterdi. Öğrenciler Rab’bi görünce sevindiler. Yuhanna 20.:21İsa yine onlara, “Size esenlik olsun!” dedi. “Baba beni gönderdiği gibi, ben de sizi gönderiyorum.” Yuhanna 20.:22Bunu söyledikten sonra onların üzerine üfleyerek, “Kutsal Ruh’u alın!” dedi.
    Yuhanna 20.:23 “Kimin günahlarını bağışlarsanız, bağışlanmış olur; kimin günahlarını bağışlamazsanız, bağışlanmamış kalır.”

    MÜJDECİ ELÇİLERİN İŞLERİ:
    Müjdeci Elçiler 2.:16+17 Bu gördüğünüz, Yoel peygamber aracılığıyla önceden bildirilen olaydır:
    `Son günlerde, diyor Tanrı,
    tüm insanların üzerine Ruhumdan dökeceğim.
    Oğullarınız ve kızlarınız peygamberlik edecekler.
    Gençleriniz görümler, yaşlılarınız da düşler görecek.
    Müjdeci Elçiler 2.:18 O günlerde gerek erkek gerek kadın,
    kullarımın üzerine de Ruhumdan dökeceğim,
    onlar da peygamberlik edecekler.
    Müjdeci Elçiler 2.:19 Yukarıda, gökyüzünde harikalar yaratacağım.
    Aşağıda, yeryüzünde belirtiler,
    kan, ateş ve duman bulutları görülecek.
    Müjdeci Elçiler 2.:20 Rabb’in büyük ve görkemli günü gelmeden önce
    güneş kararacak,
    ay da kan rengine dönecek.
    Müjdeci Elçiler 2.:21 O zaman Rabb’e yakaran[c] herkes kurtulacaktır.’
    Müjdeci Elçiler 2.:22 “Ey İsrailliler, şu sözleri dinleyin: bildiğiniz gibi Nasıralı İsa, Tanrı’nın, kendisi aracılığıyla aranızda yaptığı mucizeler, harikalar ve belirtilerle kimliği kanıtlanmış bir kişidir.
    Müjdeci Elçiler 2.:23 Tanrı’nın önceden belirlenmiş amacı ve önbilgisi uyarınca elinize teslim edilen bu adamı, yasa tanımaz kişilerin eliyle çarmıha çivileyip öldürdünüz.
    Müjdeci Elçiler 2.:24 Tanrı ise, ölüm acılarına son vererek O’nu diriltti. Çünkü O’nun ölüme tutsak kalması olanaksızdı.
    Müjdeci Elçiler 2.:25 O’nunla ilgili olarak Davut şöyle der:
    `Rabb’i her zaman önümde gördüm,
    O benim sağımda durduğu için sarsılmam.
    Müjdeci Elçiler 2.:26 Bu nedenle yüreğim mutlu, dilim sevinçlidir.
    Dahası, bedenim de umut içinde yaşayacak.
    Müjdeci Elçiler 2.:27 Çünkü sen canımı ölüler diyarına terk etmeyeceksin,
    Kutsalını çürümeye bırakmayacaksın.
    Müjdeci Elçiler 2.:28 Yaşam yollarını bana öğrettin;
    varlığınla beni sevinçle dolduracaksın.’
    Müjdeci Elçiler 2.:29 “Kardeşler, size açıkça söyleyebilirim ki, büyük atamız Davut öldü, gömüldü, mezarı da bugüne dek yanı başımızda duruyor.
    Müjdeci Elçiler 2.:30 Davut bir peygamberdi ve soyundan gelen birini tahtına oturtacağına dair Tanrı’nın kendisine ant içerek söz verdiğini biliyordu.
    Müjdeci Elçiler 2.:31 Geleceği görerek Mesih’in ölümden dirilişine ilişkin şunları söyledi: `O, ölüler diyarına terk edilmedi, bedeni çürümedi.’
    Müjdeci Elçiler 2.:32 Tanrı, bu İsa’yı ölümden diriltti ve biz hepimiz bunun tanıklarıyız.
    Müjdeci Elçiler 2.:33 O, Tanrı’nın sağına yüceltilmiş, vaat edilen Kutsal Ruh’u Baba’dan almış ve şimdi gördüğünüz ve işittiğiniz gibi, bu Ruh’u üzerimize dökmüştür.
    Müjdeci Elçiler 2.:34+35 Davut, kendisi göklere çıkmadığı halde şöyle der:
    `Rab Rabbime dedi ki,
    Ben düşmanlarını
    senin ayaklarının altına serinceye dek[ç],
    sağımda otur.’
    Müjdeci Elçiler 2.:36 “Böylelikle tüm İsrail halkı şunu kesinlikle bilsin: Tanrı, sizin çarmıha gerdiğiniz bu İsa’yı hem Rab hem Mesih yapmıştır.”
    Müjdeci Elçiler 2.:37 Bu sözleri duyanlar, yüreklerine bir hançer saplanmış gibi oldular. Petrus ve öbür elçilere, “Kardeşler, ne yapmalıyız?” diyesordular.
    Müjdeci Elçiler 2.:38 Petrus onlara şu karşılığı verdi: “Tövbe edin, her biriniz İsa Mesih’in adıyla vaftiz olsun. Böylece günahlarınız bağışlanacak ve Kutsal Ruh armağanını alacaksınız.
    Müjdeci Elçiler 2.:39Bu vaat size, çocuklarınıza ve uzakta olanların hepsine, Tanrımız olan Rabb’in kendine çağıracağı herkese yöneliktir.”
    Müjdeci Elçiler 2.:40 Petrus daha birçok sözlerle onları uyardı. “Kendinizi bu sapık kuşaktan kurtarın!” diye yalvardı.
    Müjdeci Elçiler 2.:41 Onun sözünü benimseyenler vaftiz oldu. O gün yaklaşık üç bin kişi topluluğa katıldı.
    Müjdeci Elçiler 2.:42 Bunlar kendilerini elçilerin öğretisine, paydaşlığa, ekmek bölmeye ve duaya adadılar.

    Müjdeci Elçiler 3.:19+20 Öyleyse, günahlarınızın silinmesi için tövbe edin ve Tanrı’ya dönün. Öyle ki, Rab size yenilenme fırsatları versin ve sizin için önceden belirlenmiş olan Mesih’i, yani İsa’yı göndersin.

    Müjdeci Elçiler 10.:41 İsa, halkın tümüne değil de, Tanrı’nın önceden seçmiş olduğu tanıklara, ölümden dirilmesinden sonra kendisiyle birlikte yiyip içen bizlere göründü.
    Müjdeci Elçiler 10.:42 Tanrı tarafından ölülerle dirilerin Yargıcı olarak atanan kişinin kendisi olduğunu halka duyurmamızı, buna tanıklık etmemizi buyurdu.
    Müjdeci Elçiler 10.:43 Peygamberlerin hepsi O’nunla ilgili tanıklıkta bulunuyorlar. Şöyle ki, O’na inanan herkesin günahları O’nun adıyla bağışlanır.”
    Müjdeci Elçiler 10.:44 Petrus daha bu sözleri söylerken Kutsal Ruh, konuşmayı dinleyen herkesin üzerine indi.
    Müjdeci Elçiler 10.:45 Petrus’la birlikte gelmiş olan Yahudi[l] imanlılar, Kutsal Ruh armağanının diğer uluslardan olanların da üzerine dökülmesini şaşkınlıkla karşıladılar.
    Müjdeci Elçiler 10.:46-47Çünkü onların, bilmedikleri dillerde konuşup Tanrı’yı yücelttiklerini duyuyorlardı.
    O zaman Petrus, “Bunlar, tıpkı bizim gibi Kutsal Ruh’u almışlardır. Suyla vaftiz olmalarına kim engel olabilir?” dedi.

    Müjdeci Elçiler 13.:38-39 Dolayısıyla kardeşler, şunu bilin ki, günahların bu Kişi aracılığıyla bağışlanacağı size duyurulmuş bulunuyor. Şöyle ki, iman eden herkes, Musa’nın Yasasıyla aklanamadığınız her suçtan O’nun aracılığıyla aklanır.
    Müjdeci Elçiler 13.:40-41 Dikkat edin, peygamberlerin sözünü ettiği şu durum sizin başınıza gelmesin:
    `Bakın, siz hor görüp alay edenler,
    şaşkına dönüp yok olun!
    Ben sizin gününüzde bir iş yapıyorum,
    öyle bir iş ki, biri size anlatsa inanmazsınız.'”

    MÜJDECİ PAVLUS:
    ROMALILARA:
    “Tanrı’nın gazabına ve yargısına yol açan insan günahıdır. Tanrı insanları, İsa Mesih’e iman ettikleri için aklar, Musa’nın Yasası’na uydukları için değil.
    Kutsal Yasa’nın gereklerini hiç kimse tümüyle yerine getiremez. Zaten Kutsal Yasa’nın amacı da başkadır. Yasa günahı tanımlar ve ciddiyetini vurgular. Dahası, Pavlus 6:1-23 ayetlerinde, Mesih’e ait olanların yalnız geçmişlerinden ötürü bağışlanmakla kalmadıklarını, günahtan da özgür kılındıklarını açıklar. Pavlus’un dediği gibi, “Günah size egemen olmayacaktır” (Rom.6:14). İnananlar Kutsal Ruh’un yönetiminde yaşadıkça Tanrı’nın istediği gibi yaşamış olacaklardır (Rom.8:1-14). Gerçekte Tanrı’nın amacı bunun da ötesine geçiyor (Rom.8:14-39): “Tanrı, önceden bildiği kişileri, Oğlunun benzerliğine dönüştürmek üzere önceden belirledi. Öyle ki, Oğul birçok kardeşler arasında ilk doğan olsun” (Rom.8:29).

    Tanrı’nın adil yargısı

    Romalılara 2.:1 Bu nedenle, başkasını yargılayan ey adam, kim olursan ol, özürlü değilsin. Başkasını yargıladığın konuda kendini mahkûm ediyorsun. Çünkü sen, ey yargılayan, aynı şeyleri yapıyorsun.
    Romalılara 2.:2 Böyle davrananları Tanrı’nın haklı olarak yargıladığını biliriz.
    Romalılara 2.:3 Bu gibi şeyleri yapanları yargılayan, ama aynısını yapan ey adam, Tanrı’nın yargısından kaçabileceğini mi sanıyorsun?
    Romalılara 2.:4 Tanrı’nın sınırsız iyiliğini, hoşgörüsünü ve sabrını hor mu görüyorsun? O’nun iyiliğinin seni tövbeye yönelttiğini bilmiyor musun?
    Romalılara 2.:5 İnatçılığından ve tövbesiz yüreğinden dolayı Tanrı’nın adil yargısının açıklanacağı gazap günü için kendine karşı gazap biriktiriyorsun.
    Romalılara 2.:6 Tanrı, “herkese, yaptıklarının karşılığını verecektir.”
    Romalılara 2.:7 Durmadan iyilik ederek yücelik, saygınlık ve ölümsüzlüğü arayanlara sonsuz yaşamı verecek.
    Romalılara 2.:8 Ama bencil olanların, gerçeğe uymayıp haksızlığın peşinden gidenlerin üzerine gazap ve öfke yağdıracak.
    Romalılara 2.:11 Çünkü Tanrı insanlar arasında ayrım yapmaz.
    Romalılara 2.:12 Kutsal Yasa’yı bilmeden günah işleyenler Kutsal Yasa olmadan da mahvolacaklar. Kutsal Yasa’yı bilerek günah işleyenler de bu Yasa’yla yargılanacaklar.
    Romalılara 2.:13 Çünkü Tanrı katında aklanacak olanlar Yasa’yı işitenler değil, Yasa’yı yerine getirenlerdir.
    Romalılara 2.:14 Kutsal Yasa’dan yoksun olan uluslar kendiliklerinden bu Yasa’nın gereklerini yaptıkça, Yasa’dan habersiz olsalar bile kendi yasalarını koymuş olurlar.
    Romalılara 2.:15 Böylelikle Kutsal Yasa’nın gerektirdiklerinin yüreklerinde yazılı olduğunu gösterirler. Vicdanları buna tanıklık eder. Düşünceleri de onları ya suçlar, ya da savunur.

    Romalılara 3.:4 Kesinlikle hayır! Her insan yalancı olsa da, Tanrı’nın doğru olduğu bilinmelidir. Yazılmış olduğu gibi:
    “Öyle ki, sözlerinde doğru çıkasın
    ve yargılandığında davayı kazanasın.”
    Romalılara 3.:5Ama bizim haksızlığımız Tanrı’nın adil olduğunu ortaya çıkarıyorsa, ne diyelim? İnsanların diliyle konuşuyorum: gazapla cezalandıran Tanrı haksız mıdır?
    Romalılara 3.:6Kesinlikle hayır! Öyle olsa Tanrı dünyayı nasıl yargılayacak?
    Romalılara 3.:7Ama benim yalanımla Tanrı’nın gerçeği O’nun yüceliği için daha açık şekilde ortaya çıkmışsa, ben niçin yine bir günahkâr olarak yargılanıyorum?
    Romalılara 3.:8 Bazılarının bizi kötüleyerek, söylediğimizi ileri sürdüğü gibi niçin, “Kötülük yapalım da bundan iyilik çıksın” demeyelim? Böylelerinin yargılanması yerindedir.
    Doğru olan yok
    Romalılara 3.:9Şimdi ne diyelim? Biz Yahudiler diğer uluslardan üstün müyüz? Elbette değiliz. Biz daha önce ister Yahudi ister Grek olsun, herkesi günahın buyruğunda olmakla suçladık. 10Yazılmış olduğu gibi:
    “Doğru olan kimse yok, bir kişi bile yoktur.
    Romalılara 3.:11 Anlayan kimse yok,
    Tanrı’yı arayan kimse yok.
    Romalılara 3.:12 Hepsi yoldan saptılar,
    birlikte yararsız oldular.
    İyilik eden yok, bir kişi bile yoktur.”
    Romalılara 3.:13 “Ağızları açık bir mezardır.
    Dilleriyle aldatırlar.”
    “Dudaklarının altında yılan zehiri var.”
    Romalılara 3.:14 “Ağızları lanet ve acı sözle doludur.”
    Romalılara 3.:15 “Ayakları kan dökmeye seğirtir.
    Romalılara 3.:16 Yollarında yıkım ve dert vardır.
    Romalılara 3.:17 Esenlik yolunu da bilmiyorlar.”
    Romalılara 3.:18 “Gözlerinde Tanrı korkusu yoktur.”
    Romalılara 3.:19 Kutsal Yasa’da söylenenlerin, her ağız kapansın ve bütün dünya Tanrı’ya hesap versin diye bu Yasa’nın yönetiminde bulunanlara söylendiğini biliyoruz.
    Romalılara 3.:20 Bu nedenle Yasa’nın gereklerini yapmakla hiç kimse Tanrı katında aklanmayacaktır. Çünkü Yasa sayesinde günahın bilincine varılır.

    İman ve aklanma

    Romalılara 3.:21 Şimdiyse Yasa’dan bağımsız olarak Tanrı’nın insanı nasıl aklayacağı açıklandı. Yasa ve peygamberler buna tanıklık etti.
    Romalılara 3.:22 Tanrı, insanları İsa Mesih’e olan imanlarıyla aklar. Bunu, iman eden herkes için yapar. Hiç ayrım yoktur.
    Romalılara 3.:23 Çünkü herkes günah işledi ve Tanrı’nın yüceliğinden yoksun kaldı.
    Romalılara 3.:24 İnsanlar, İsa Mesih’te olan kurtuluşla[d], Tanrı’nın lütfuyla, karşılıksız olarak aklanırlar.

    İbrahim’in imanı

    Romalılara 4.:1 Şu halde soyumuzun atası İbrahim’in durumu için ne diyeceğiz?
    Romalılara 4.:2 Eğer İbrahim yaptığı iyi işlerden dolayı aklandıysa, övünmeye hakkı vardır; ama Tanrı’nın önünde değil.
    Romalılara 4.:3 Kutsal Yazı ne diyor? “İbrahim Tanrı’ya iman etti ve böylece aklanmış sayıldı.”[e]
    Romalılara 4.:4 Çalışana verilen ücret lütuf değil, hak sayılır.
    Romalılara 4.:5 Oysa çalışmayan, ama tanrısızı aklayana iman eden kişi imanı sayesinde aklanmış sayılır.
    Romalılara 4.:6 Nitekim, iyi işlerine bakmaksızın Tanrı’nın aklanmış saydığı kişinin mutluluğunu Davut da şöyle anlatır:
    Romalılara 4.:7 “Suçları bağışlanmış, günahları örtülmüş olanlara ne mutlu!
    Romalılara 4.:8 Günahı Rab tarafından sayılmayana ne mutlu!”

    Tanrı’yla barışmak

    Romalılara 5.:1 Böylece imanla aklandığımıza göre, Rabbimiz İsa Mesih sayesinde Tanrı’yla barışmış oluyoruz.
    Romalılara 5.:2 İçinde bulunduğumuz bu lütfa Mesih aracılığıyla, imanla kavuştuk. Ve Tanrı’nın yüceliğine erişmek ümidiyle övünürüz.
    Romalılara 5.:3+4 Yalnız bu kadarla değil, sıkıntılarla bile övünürüz. Çünkü biliriz ki, sıkıntı dayanma gücünü, dayanma gücü Tanrı’nın beğenisini ve Tanrı’nın beğenisi ümidi yaratır.
    Romalılara 5.:5 Ümit de düş kırıklığına uğratmaz. Çünkü bize verilmiş olan Kutsal Ruh aracılığıyla Tanrı’nın sevgisi yüreklerimize dökülmüştür.

    Romalılara 5.:11 Yalnız bu kadar da değil, bizi şimdi Tanrı’yla barıştırmış olan Rabbimiz İsa Mesih aracılığıyla, Tanrı’nın kendisiyle de övünürüz.

    Ölüm ve yaşam

    Romalılara 5.:12 Günah bir insan yoluyla, ölüm de günah yoluyla dünyaya girdi. Böylece ölüm bütün insanlara yayıldı. Çünkü hepsi günah işledi.
    Romalılara 5.:13 Kutsal Yasa’dan önce de dünyada günah vardı; ama yasa olmayınca günahın hesabı tutulmaz.
    Romalılara 5.:14 Oysa Âdem’den Musa’ya kadar ölüm, gelecek Kişi’nin örneği olan Âdem’in suçuna benzer bir günah işlememiş olanlara da egemendi.
    Romalılara 5.:15 Ama Tanrı’nın armağanı Âdem’in suçu gibi değildir. Çünkü birinin suçuyla birçokları öldüyse, Tanrı’nın lütfu ve bir tek adamın, yani İsa Mesih’in lütfuyla verilen bağış birçokları yararına daha da çoğaldı.
    Romalılara 5.:16Tanrı’nın bağışı, o tek adamın günahının sonucu gibi değildir. Tek bir suçtan sonra verilen yargı mahkûmiyet getirdi; ama birçok suçlardan sonra verilen armağan aklanmayı sağladı.
    Romalılara 5.:17 Çünkü eğer ölüm bir tek adamın suçu yüzünden o tek adam aracılığıyla egemenlik sürdüyse, Tanrı’nın bol lütfunu ve aklanma bağışını alanların bir tek adam, yani İsa Mesih sayesinde yaşamda egemenlik sürecekleri çok daha kesindir.
    Romalılara 5.:18 İşte, tek bir suç bütün insanların mahkûmiyetine yol açtığı gibi, bir doğruluk eylemi de bütün insanlara yaşam veren aklanmayı sağladı.
    Romalılara 5.:19 Bir adamın söz dinlemezliği yüzünden birçoğu günahkâr kılındığı gibi, yine bir adamın söz dinlemesiyle birçoğu doğru kılınacaktır.
    Romalılara 5.:20 Kutsal Yasa suç çoğalsın diye araya girdi; ama günahın çoğaldığı yerde Tanrı’nın lütfu daha da çoğaldı.
    Romalılara 5.:21 Öyle ki, günah ölüm yoluyla egemenlik sürdüğü gibi, Tanrı’nın lütfu da Rabbimiz İsa Mesih aracılığıyla sonsuz yaşam vermek üzere doğrulukla egemenlik sürsün.

1 yazı görüntüleniyor (toplam 1)
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.