Vicdan var mı ?

  • Bu konu 1 izleyen ve 2 yanıt içeriyor.
3 yazı görüntüleniyor - 1 ile 3 arası (toplam 3)
  • Yazar
    Yazılar
  • #25139
    Anonim
    Pasif

    Başlık, garip bir soru gibi gözükse de dünyada, dünyadaki olaylar, olgular , insanların birbirlerine karşı davranışları; dünyasal olarak düşünen ve de yaşayan bir insanı böyle soruya yönlendirebiliyor. Doğal olarak bu soruya yanıtımız: “Her insanın vicdanı vardır. ” olacak.

    Thomas AQUINAS; vicdanı, “insanın ahlaki ( etik ) kararlar veren usu(aklı ) olarak betimliyor. Yani kararlarımızın, düşüncelerimizin davranış ve tutumlarımızın ne denli doğru ya da yalnış olduğu konusunda ; bizi uyaran ki,her bireyin iç varlığında yer alan ” ahlaki denetçidir. “

    Derek MALCOLM, bu konuda şunları yazıyor:“Eğer düşündüklerimiz ya da yaptıklarımız konusunda vicdanımız hareketsizse genelde rahatsızdır. Ama vicdanımız bizi suçlamaya başlarsa, o zaman yaptıklarımıza dikkat etmemizde fayda vardır. Eski Antlaşma’da vicdan kavramına rastlıyoruz. Kutsal Yazılar’da iki kez kral Davut’un vicdanı tarafından suçlandığını görüyoruz.
    Her ne olursa olsun vicdanın sesi Tanrı’nın sesi değildir. Tanrı, vicdanımızı bizi uyarma konusunda kullanabilir. Bizim doğru davranış, kelama uygun davranış konusunda eğitimimiz için bir yol olmuş olabilir. Ama bunun her zaman doğru olmayacağı kesindir. “

    Rabbin sevgisi ve ışığı sizinle olsun.

    Lütuf, İsa Mesih’i sevenlere ölümsüz sevgiyle !

    Onların ne düşündüğünü bilen İsa şöyle dedi: ” Kendi içinde bölünen ülke yıkılır, kendi içinde bölünen ev çöker. ” ( Luka 11:17 ) hisusa

    #30127
    Anonim
    Pasif

    Vicdan nereden gelmektedir ?

    Tanrı, bizi kendi suretinde yaratmıştır ( Yar. 1:26, 27; 5:1; 9:6 ). Bir başka deyişle muhteşem bir düşünce kaynağından yaratılan insanın, sınırlı da olsa, bir düşünce yapısı vardır. Tanrı’nın yüksek ahlak stansartları olduğuna göre kendi suretinde yarattığı insanın da, doğal olarak, sınırlı da olsa ahlak standartları vardır. ( Bu konu, insanı hayvandan ayıran en önemli özelliktir. Hem insanlar hem de hayvanlar, Tanrı tarafından yaratılmışlardır. Her ikisine de yaşam ve soluk vermiştir. Buna karşın, sadece insan Tanrı’nın suretinde yaratılmıştır. )

    Kutsal Kitap’ta, insanın yaratılış düzenine göre, insan harikulade yaratılmıştır.( Yar. 1 – 2) Bu nedenle, Tanrı ile olan ilişkisinde de tam doğru bir ilişki kapsamındadır.

    Rabbin sevgisi ve ışığı sizinle olsun.

    Lütuf, İsa Mesih’i sevenlere ölümsüz sevgiyle !

    Dünyayı kazansan yararı ne olur ? isasiyahbeyaz rabbe hamdolsun

    #30524
    Anonim
    Pasif

    Vicdan günaha düşüşten nasıl etkilendi ?

    Mükemmel bir suret olarak yaratılan insan doğal olarak Tanrı’ya olan isyanından sonra Tanrı ile doğru ilişkisinin kopmasına neden oldu. Bu ilişkinin kopması yine doğal olarak insanın doğru ve gerçek üzerinde düşünebilme yeteneğine gölge düşürmüş oldu. Günah insanın kendi iradesiyle iyiyi seçmesine engel oluşturmaya başladı:

    Ruh açıkca diyor ki, son zamanlarda bazıları yalancıların ikiyüzlülüğü nedeniyle aldatıcı ruhlara ve cinlerin öğretilerine kulak vererek imandan dönecek. Vicdanları adeta kızgın bir demirle dağlanmış bu yalancılar evlenmeyi yasaklayacak, iman edip gerçeği bilenlerin şükranla yemesi için Tanrı’nın yarattığı yiyeceklerden çekinmek gerektiğini buyuracaklar. ( 1. Ti. 4:1, 2 )

    Yüreği temiz olanlar için her şey temizdir, ama yüreği kirli olanlarve imansızlar için hiçbir şey temiz değildir. Çünkü onların zihinleri de vicdanları da kirlenmiştir. ( Tit.1:15 )

    Tanrı suretinde yaratılan insan, günaha düşüşüşünden sonra da hala Tanrı suretinde kalmaya devam etmiştir.Her ne kadar Tanrı’nın verdiği o mükemmelliği bozmuş olsa da yine Tanrı’nın suretinde yaratıldığı için arka planda hala Tanrısal standartın etkisi ile vicdanı oluşturmuştur. Bu nedenle her kültürde, insanların belli ahlak kavramları bulunmaktadır. Bu bütün dünyayı kapsayan belli ahlak kavramların kaynağını, Hristiyanlar olarak Tanrı suretinde yaratılmış olmaya dayandırıyoruz. Pavlus da Romalılar’a yazdığı mektupta bunu dile getirmektedir:

    Çünkü Tanrı katında aklanacak olanlar Yasa’yı işitenler değil, yerine getirenlerdir. Kutsal Yasa’dan yoksun uluslar Yasa’nın gereklerini kendiliklerinden yaptıkça, Ysa’dan habersiz olsalar bile kendi yasalarını koymuş olurlar. Böylelikle Kutsal Yasa’nın gerektirdiklerinin yüreklerinde yazılı olduğunu gösterirler. Vicdanları buna tanıklık eder. Düşünceleriyse onları ya suçlar ya da savunur. ( Rom. 2:13-15 )

    Elbette dünyayı kapsayan belli ahlak kavramları derken bunların hepsinin tıpa tıp birbirlerinin aynısı olduğunu söylemek oldukça yanlıştır. Bu algılar inanca, felsefeden felsefeye de değişim göstermektedir. Bu iki olguyu kanıtlamaktadır. Bunlardan ilki; tanrı insanı kendi suretinde yaratmıştır ve bu nedenle ahlaki varlıklar olarak bunların vicdanı vardır. 2. si ise günahın etkisi ile Tanrı’nın yaratıklarının ahlak düzeylerinde oldukça kötü bozulmalr gerçekleşmiştir. Buna rağmen hala ahlaki düzeyler vardır. hatta bu düzeylerin bazıları hemen hemen Kutsal Kitap ahlak öğretiş düzeylerine yakındır, bazıları ise oldukça uzaktır. ( ” Ahlak ” )

    Rabbin sevgisi ve ışığı sizinle olsun.
    Lütuf, İsa Mesih’i sevenlere ölümsüz sevgiyle !
    Dünyayı kazansan neye yarar ? hisusa isamesihyasiyor

3 yazı görüntüleniyor - 1 ile 3 arası (toplam 3)
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.