Şeytan’a karşı direnin!

  • Bu konu 1 izleyen ve 0 yanıt içeriyor.
1 yazı görüntüleniyor (toplam 1)
  • Yazar
    Yazılar
  • #26669
    Anonim
    Pasif

    Şeytan’a karşı direnin!

    Şeytan hem Tanrı’nın hem de Tanrı’ya ait olanların düşmanıdır. Hiç bir insanın Tanrı’yı tanımasını ve kurtulmasını kesinlikle istemez. Bu yüzden onları Tanrı’dan uzaklaştırmak için durmadan çalışır, çeşitli yollarla saldırıya geçer. Şeytan’ın en güçlü silahlarından biri de SUÇLAMAK’tır. O’nun taktiği önce günaha düşürmek, sonra da suçlamaktır.

    Günah işlediğimizde içimizdeki Kutsal Ruh bizi uyarır, ‘sen suçlusun’ der. Amaç günahımızın farkına vararak tövbe etmemiz ve Tanrı’ya dönmemizdir. Kutsal Ruh suçluluğumuzu bize gösterdiğinde bununla birlikte bağışlanmamızı ve yenilenmemizı ister. İncil’de Luka 15’de ki ‘kaybolan oğul’ benzetmesindeki oğulu hatırlayalım:

    Orada zengin bir babanın iki oğlu vardır. Oğullardan birisi babasından mirasının kendisine düşen payını vermesini ister ve uzak bir ülkeye gider. Orada sefahat içinde bir yaşam sürerek tüm parasını çarçur eder. O arada ülkede korkunç bir kıtlık başgösterir. Delikanlı herşeyini harcamış ve yokluk çekmeye başlar. Karnını doyurabilmek için domuz güdücüsü olarak bir domuz otlağında iş bulur.

    Aklı başına gelince şöyle der kendi kendine: ‘Babamın yanında çalışan işçilerin bile fazlasıyla yiyecekleri var, bense burda açlıktan öleceğim. En iyisi kalkıp babama geri döneyim ve ona: ‘Baba, Tanrı’ya ve sana günah işledim. Ben artık oğlun olarak anılmaya layık değilim. Beni işçilerinden biri olarak kabul et!’ Sonra babasının yanına döner ve onu uzaklardan gören baba, ona acır ve kollarını açarak ona doğru koşar, kucaklayarak bağrına basar.


    Kutsal Ruh bize günahımızı gösterirken aynı zamanda bizi göksel Babamız’a yönlendirir. Göksel Baba, günaha düşerek kendisinden uzaklaşan çocuklarının kendisine dönmeleri için hasretle beklemektedir. Ona gittiğimizde bizleri asla azarlamaz, kovmaz, suçlarımızı yüzümüze vurmaz. Tam aksine kollarını açarak bizleri kucaklar, göğsüne bastırır, önümüze muhteşem bir sofra kurar. Üzerimizdeki kirli, çamurlu pis elbiseyi çıkartarak tertemiz, bembeyaz bir elbise, ayağımıza çarık giydirir ve parmağımıza yüzük takar.

    Yukarıdaki bu benzetme, suçlarının farkına varıp pişman olarak Tanrı’ya gidip tövbe eden kişilerin Tanrı’yı ne denli sevindirdiğini ve hoşnut ettiğini göstermektedir. Kutsal Ruh’un ikaz etmesi, kişiye günahlılığını göstermesi kişiyi özgür kılar. Kutsal Ruh günah işlediğimizi bize hatırlatken bunu sevgiyle, yumuşak ve şefkatli bir şekilde yapar. Tıpkı kaybolan oğul benzetmesindeki babanın kollarını açarak oğluna, ‘hoşgeldin yavrum’ diyerek kucaklaması gibi. Luka 15:23-24’te Burada Baba’nın sevincini görebiliyor musunuz?

    ‘Besili danayı getirip kesin, yiyelim, eğlenelim.Çünkü benim bu oğlum ölmüştü, yaşama döndü; kaybolmuştu, bulundu.` Böylece eğlenmeye başladılar’.

    Şeytan, kulağımızın dibinde bağıra bağıra suçumuzu yüzümüze vurarak günahlı olduğumuzu, Tanrı’ya yaklaşmamamız gerektiğini, elbiselerimizin kirli, pis olduğunu söyler. Günahlarımızı yüzümüze haykırır yüksek sesle. Denenmeler başgösterdiğinde Tanrı’nın bizi yeterince sevmediği, yardım etmediği düşüncesini vererek O’na karşı isyan etmemizi ister. Şeytan’ın suçlamalarına ve tehditlerine karşı ancak Tanrı Sözü ile yanıt vererek onu geri püskürtebiliriz. Şeytan İsa Mesih’i çölde denemeye kalkışmadı mı? Ama Mesih, Tanrı Sözü ile onu geri püskürttü. Şeytan Tanrı’nın Sözü’nden, Müjde’den nefret eder. Kurtulmamamız için yanlış yerlere yönlendirmeye çalışır bizleri, elinden geleni ardına komaz. Bizler de İsa Mesih adında ona karşı durarak şu şekilde savaşmalıyız:

    ‘Defol git şeytan! Ben Mesih’e aitim, O’nun kanıyla yıkandım, aklandım. Mesih benim doğruluğumdur. O’nun kazandıkları benimdir. Senin, benim üzerimde hakkın ve yetkin yoktur. Kurtarıcım İsa Mesih sürekli benim için dua etmektedir. Beni O’nun sevgisinden hiçbir güç ayıramayacaktır. Tanrı’nın seçtiklerini kim suçlayabilir? Tanrı beni akladı, sen mi suçlayacaksın?’

    Dünyada yaşıyoruz, sendeleyeceğiz, düşeceğiz… ama her durumda cesaretle Rab’be yaklaşmalıyız. Rab bize zayıflıklarımızı aşabilmemiz için yardım etmeye hazırdır. Ruhsal olgunluğa erişebilmemiz için denenmelerden geçmemiz yararlıdır bazen. Ama Rab sadıktır bizleri asla bırakmaz, terketmez. Zaten lekesiz yaşamlar sürdüğümüz için değil, Mesih’in doğruluk giysilerini giydiğimiz için aklanırız.


    Cesur olun kardeşlerim, Şeytan’ın yalanlarına, suçlamalarına, ayartılarına karşı durun. Sizde Olan, Şeytan’da olandan çok daha büyüktür. Düşseniz, olduğunuz yerde kalmayın, İsa Mesih’in adında ayağa kalkın. O’na seslenin, O’nu çağırın. O, sevgi dolu ellerini uzatarak sizi düştüğünüz yerden kaldıracak, üzerinizdeki pislenmiş, çamurlu giysinizi çıkarıp tertemiz, bembeyaz giysiler giydirecek ve size iman yolculuğunuzda eşlik edecektir.

    Tanrı’nın esenliğinde kalın
    Sevgilerimle

1 yazı görüntüleniyor (toplam 1)
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.