Tanrı’nın Yargısı

  • Bu konu 2 izleyen ve 14 yanıt içeriyor.
15 yazı görüntüleniyor - 1 ile 15 arası (toplam 15)
  • Yazar
    Yazılar
  • #24776
    Anonim
    Pasif

    İncil açık bir dille son yargı sırasında, aklananlarla hüküm giyenler arasında bir ayrım olacağından söz etmektedir ( Da. 12:2 ; Mat. 13:39-43 ; Yu. 5:28 ). Tanrı’nın yargısına maruz kalanların sonuna ilişkin Kutsal Kitap’ta yaygın olarak kullanılan sözcük, cehennem‘dir. Korkunç sonsuz ceza düşüncesi, bir çok metinde açık bir dille yansıtılmaktadır ( Mat. 5:29 ; Mar. 9:43; Esin. 14:11 ). Bu konudaki İncil öğretişi son derece belirgin ve sınırsız ölçüde ciddidir. Tanrı’nın çağrısıyla karşılaştıklarında tövbesiz yaşamaya devam edenler, Tanrı’nın isteğini işittikleri halde kulak asmayanlar, günahın körüklediği küfürle ve başkalarıyla yaşayanlar Tanrı’nın öfkesine maruz kalacaktır.

    Kuşkusuz burada cehennemi tanımlamak amacıyla kullanılan dil, tıpkı gökyüzünü tanımlamak için kullanılan dil gibi simgeseldir. Ancak simgesel olmaları onları hafife alarak gözardı edebileceğimiz anlamına gelmiyor.Simgeleri tanrı vermiştir ve bize her şeyi anlatmasalar bile doğru bir yönlendiriş verecek kadar açıktırlar. İncil’in bu konudaki tanıklığından kaçılamaz. Her ne kadar simgesel olursa olsun cehennem, son derece ciddiye alınması gereken bir gerçekliktir. ( Yu. 3:18-20, 36 ).

    Elbette cehennemden söz ederken dikkatli olmalıyız; dilimiz İsa ve İncil tarafından dizginlenmelidir. İsa, gelecekteki yargıdan söz ederken son derece kesin ve taviz vermeyen bir dil kullanıyor (Mar. 9: 43-49; Lu. 12:4 ). Eğer O’nu yaşamımızın Rab’bi olarak kabul ediyorsak, müjde anlayışımızın ve yorumlayışımızın da Rab’bi olmalıdır ( Yu. 13:13 ). Bir yandan İsa’ya bağlı olduğumuzu iddia etmek, diğer yandan öğretişin önemli bir unsurunu kesip atmak yanlış bir tutum olacaktır.

    Son yargıyı kendi ellerimize alarak insanların nereye gideceklerini belirlemek bize düşmez. Çünkü Kutsal Kitap, Yargı gününde büyük sürprizler olacağını belirtmektedir ( Mat. 7:21-23; 25: 37-46 ). Mesih’e içtenlikle güveniyorsak kendimiz için korku duymamalıyız. Diğer konuları Tanrı’nın ellerine bırakmalı ve günahlıların tek ümidi olan müjdeyi dünyaya duyurmaya devam etmeliyiz. ( Bruce MILNE )

    Rabbin sevgisi ve esenliği sizinle olsun.

    #28681
    Anonim
    Pasif

    Ne acıdır ki Kitab-ı Mukaddes’te cehennem diye isimlendirilen bir yerin varlığına ulaşmak çok kolaydır. Yapmak zorunda olduğumuz her şey… hiçbir şeydir. Çoğu insan uyarıları dikkate almaz. Onlar, uyarılardan uzaklaşmayı seçerler. Pek çok inanan onu önemsemezken, inanmayanlar cehennem fikrini bütünüyle reddederler. Fakat literal bir cehenneme olan inanç ne şaşırtıcıdır ki yapılan bazı anketlere göre artmaktadır.

    Usa Today, Amerika’daki hristiyanlar arasında yapılan bir ankete göre yetişkinlerin % 52’sinin ise cehenneme inandığını, ankete katılanların % 27’sinin ise cehennemin olabileceğini düşündüklerini ifade etmiştir. Yapılan benzer bir istatistik çalışma ise , 1997’de % 56 olan cehenneme inananların oranının şu anda % 70’e yükseldiğini ortaya koymuştur.

    Kitabı Mukaddes, açık bir şekilde cehennem diye isimlendirilen literal bir yerin varlığından söz eder. Luka 16:19-31’de zengin adam ve Lazarus’un hikayesinde , öldüğünde zengin adamın hemen gittiği cehennem ya da azap çekilen bir yer tasvir edilmektedir. Adam , çevresinde olup bitenlerin farkında ve yeryüzündeki hayatını tamamıyla hatırlıyor olarak zikredilir.

    Yeni Ahit’te gehenna ( cehennem ) kelimesinin zikredildiği 12 yerin 11’inde İsa Mesih’in dudaklarından zikredildiğini öğrenmek çoğu insanı şaşırtabilir. İsa, cehennem diye isimlendirilen bir yerin var olduğuna inandı. O, cehennemden Kitabı Mukaddes’teki diğer kişilerden daha fazla bahsetmiştir. Ayrıca O, cehennemden cennetten bahsettiğinden daha fazla söz etmiştir.

    Meşhur dağ vaazında İsa, cehennem ya da son yargılanmadan en azından 6 kez bahsetmiştir. Bu vaazın son cümlesi, “bunlar sonsuz azaba, doğrular ise sonsuz yaşama gidecekler ” ( Mat. 25:46 ) şeklindedir. İsa, bu tek ifade de hem cehennem hem de cennetin varlığını tasdik etmektedir. İsa, hristiyanlar için cehennem diye isimlendirilen gerçek bir yerin varlığı için temel kaynaktır. ( Dr. Mark HITCHCOCK )

    Rabbin sevgisi ve esenliği sizinle olsun.

    #28702
    Anonim
    Pasif

    Cehennem Neye Benzemektedir ?

    Usa Today, yukarıda bahsettiğimiz anketinde, Amerikalı hristiyanlara cehenneme inanıp inanmadıklarını sorduktan sonra cehennemin nasıl bir yer olduğunu sormuş ve ankete katılanlardan şöyle bir sonuç ortaya çıkmıştır:

    Ankete katılanların % 48’i cehennemin insanların acı çekeceği gerçek bir yer olduğuna inanmaktadır. % 46’sı cehennemin gerçek bir yerden ziyade acı dolu bir varlık durumu olduğunu ifade etmiş. % 6’sı ise bilmediklerini belirtmiştir.

    İnsanlara cehennem hakkında şaka bile yapabiliyorken Kutsal Kitap, cehennem hakkında Tanrı’nın ürkütücü görüşünü ortaya koymaktadır. O, şaka meselesi değildir. Kutsal Kitap, cehennemin nasıl olduğuna dair detaylı bilgi vermez. Fakat cehennem hakkında bazı ürkütücü gerçekler ortaya koyar. Cehennem hakkında bahsedilen 10 ürkütücü gerçek şöyledir:

    1. Cehennem , aslında insanlar için hazırlanmamıştır.Matta 25:41’de İsa, cehennem hakkında çok önemli bir gerçeği ortaya koymaktadır. ” Sonra solundakilere şöyle diyecek: Ey lanetliler, çekilin önümden ! İblis ve melekleri için hazırlanmış sönmez ateşe gidin. ”
    Bununla birlikte şeytan gibi aynı trajik kararı verenler aynı ateşte acı çekecektir.

    2. Cehennem bir hatırlama yerididr.Cehennemde bilinçlilik hali devam edecektir ve kişi nerede olduğunu bilecektir. Luka 16: 19-31’de zengin adam nerede olduğunu anlamıştır. Cehennemde kimlik olacaktır – hikayedeki zengin adam kim olduğunun farkındaydı. Ayrıca orada hatırlama olacaktır. Zengin adam İbrahim’den dilinin ucunu serinletecek biraz su istediğinde, o ona şöyle cevap vermiştir:” Oğlum, yaşamın boyunca iyilik payını aldığını hatırla.” ( Luka 16:25 )
    Ayrıca zengin adamın Lazarus ve hala hayatta olan beş kardeşini de hatırladığını görüyoruz ( Luka 16:27-28 ). İnsanlar, cehennemde olanları hatırlayacak ve pişmanlıktan dolayı zihinsel ve duygusal olarak acı çekeceklerdir.

    3. Cehennem, fiziksel, zihinsel ve ruhsal acı duyulan bir yerdir. Cehennemin en kötü yönü, orada işkence ve tükenmez acının olacağıdır. Zengin adam şöyle söylemektedir: ” Bu alevlerin içinde acı çekiyorum” ( Luka 16:24 ). O, bulunduğu yeri “ıstırap yeri ” olarak tarif etmektedir ( 16:28 ).

    4. Cehennem, sönmez ateşin olduğu bir yerdir.
    ” İnsanoğlu meleklerini gönderecek, onlar da insanları günaha düşüren her şeyi, kötülük yapan herkesi onun egemenliğinden toplayıp kızgın fırına atacaktır. ” ( Mat. 13:41-42 )

    ” Eğer gözün günah işlemene neden olursa onu çıkar at. tanrı’nın egemenliğine tek gözle girmen, iki gözle cehenneme atılmandan iyidir. Oradakileri kemiren kurt ölmez, yakan ateş sönmez. Çünkü herkes ateşle tuzlanacaktır. ” ( Mar. 9: 47-49 )

    ” Bu alevlerin içinde acı çekiyorum. ” ( Luka 16:24 )

    5. Cehennem, Tanrı’dan uzak kalınan bir yerdir.
    ” Böyleleri Rab’bin varlığından ve yüce gücünden uzak kalarak sonsuza dek mahvolma cezasına çarptırılacaktır. ” ( 2. Se. 1:9 )

    Devamı var. ( Dr. Mark HITCHCOCK )

    Rabbin sevgisi ve esenliği sizinle olsun.

    #28695
    Anonim
    Pasif

    6. Cehennem, ifade edilemez perişanlık, acı, keder ve hüsranın olduğu yerdir.

    ” Orada ağlayış ve diş gıcırtısı olacaktır. ” ( Mat. 13:42 )

    7. Cehennem, giderilmemiş şiddetli susuzluğun olduğu bir yerdir.

    ” Ey babamız İbrahim, acı bana ! diye seslendi. Lazarus’u gönder de parmağının ucunu suya batırıp dilimi serinletsin. ” ( Luka 16:24 )

    8. Cehennem, cennetin yanı sıra ebedi kalınacak diğer tek yerdir.

    Bir diğer ifadeyle, ölümden sonra insanların gideceği iki yer – cennet ve cehennem – vardır. İkisi arasında başka bağ yoktur. Zengin adam cehenneme, Lazarus ise cennete gitmişti. Bu iki yer bugün içinde geçerli iki seçenektir.

    9. Cehennem, oradakilerin diğer insanların gelmesini istemeyeceği bir yerdir.

    Luka 16. bölümde zikredilen zengin adam, orada olmasının adaletsiz olduğuna dair hiçbir şikayette bulunmaz. Çektiği acıdan dolayı ağlayıp sızlasa da orada adaletsiz bir şekilde bulunduğundan asla söz etmez. O, hala hayatta olan beş kardeşinin kurtulmasını ister. O, gerçeği bilseler kardeşlerinin pişman olup kurtulacağına inanmaktadır ( Luka 16:30 )

    Cehennemdeki zengin adam aniden evanjelizm ve misyonla ilgilenir olmuştur. Erwin Lutzer, dokunaklı bir şekilde şöyle demektedir:

    ” Biz, bu adamın eşlik etmeleri için kardeşlerinin cehennemde kendisine katılmasını tercih edeceğini düşünebiliriz.Ancak o, onların Lazarus ve İbrahim’in bulunduğu yerde olmalarını bir daha onları görmeme pahasına tercih etmektedir. Cehennemde bile insanın sevdiklerine karşı olan doğal endişesi devam etmektedir. ”

    10. Cehennem, kazanılan bir yerdir.

    Cehennem, bizim kazandığımız bir yerdir. ” Çünkü günahın bedeli , ölüm” ( Rom. 6:23 ). Cennet , Tanrı’nın lütfu aracılığıyla bize bahşettiği armağandır. ” Tanrı’nın armağanı ise Rabbimiz Mesih İsa’da sonsuz yaşamdır” ( Rom. 6:23 )

    Rabbin sevgisi ve esenliği sizinle olsun.

    #28737
    Anonim
    Pasif

    İnsanlar Cehennemde İkinci Bir Şansa Sahip Olacak mı ?

    Bazı insanlar , İsa Mesih’e iman etmeksizin ölenlere kurtuluşa ulaşmaları için bir şekilde ikinci bir şans verileceği düşüncesini ileri sürmektedir. Cehennemin dehşetinden kurtulmak ve cenneti elde etmek için ölümden sonra son bir şans.

    Bu iddiayı desteklemek için genellikle iki Yeni Ahit metni kullanılmaktadır. Bu iki metinde de 1. Petrus kitabında bulunmaktadır. Bu metinlerden birincisi, 1. petrus 3:18-20’dir.

    ” Nitekim Mesih de bizleri Tanrı’ya ulaştırmak amacıyla doğru kişi olarak doğru olmayanlar için günah sunusu olarak ilk ve son kez öldü. Bedence öldürüldü, ama ruhça diriltildi. Ruhta gidip bumları zindanda olan ruhlara da duyurdu. Bir zamanlar Nuh’un günlerinde gemi yapılırken, Tanrı’nın sabırla beklemesine karşın bu ruhlar söz dinlememişlerdi. O gemi,de birkaç kişi , daha doğrusu sekiz kişi suyla kurtuldu. “

    Bu zor metin birkaç farklı şekilde yorumlanabilmesine rağmen, İsa’nın gidip kurtuluş için kendilerine ikinci bir şans vermek üzere cehennemdeki insanlara vaaz ettiği anlamına gelmez. Bu şekilde anlamalıyız çünkü aksi takdirde İsa’nın ” Cehennemdekiler cennetle cehennem arasındaki büyük uçurumu asla geçemeyeceklerdir ” dediği Luka 16:26’daki öğretisiyle tezat olacaktır. ben 1. Petrus 3:18-20’nin şu şekilde anlaşılması gerektiğine inanıyorum. Ölümü ve yeniden dirilişi arasındaki dönemde İsa – kötü ruhların bulundukları Tartarus’a – ( Grek mitolojisinde yeraltının en düşük seviyesi ) gitmiş ve orada kalan kötü ruhlara görkeminin günaha karşı olan zaferini bildirmitir.

    Ölümden sonra kurtuluş için ikinci şans verileceği anlayışını desteklemek için kullanılan ikinci pasaj, 1. Peter 4:6 ‘dır.

    ” Çünkü ölüler bedence öbür insanlar gibi yargılansın, ama ruhça Tanrı gibi yaşasın diye Müjde onlara da bildirildi. ”

    Bu pasaj, müjdenin kendilerine duyurulduğu ölü inananların hala hayatta iken kabul ettikleri anlamına gelir.

    İnsanlar, cehennemden kurtuluş için ümit besleseler bile, Kitabı Mukaddes, açık bir şekilde kurtuluş çaresinin olmadığını ifade eder. Tıpğkı M. R. DeHaan’ın ” bir kere ölüm kapısından içeri girdik mi bavulumuzu toplayamayız ve kalacak yerimizi sevmediğimiz için hareket edemeyiz. ” ifadesinde ortaya koyduğu gibi. Öldükten sonra hiçbir şey bir kişinin kaderini değiştiremez. Hiçbir ara yoktur, ikinci bir şans yoktur, iyi davranış için hiçbir parola yoktur ve mezuniyet söz konusu değildir. Tıpkı, ” Ölüm bizi bulduğu zaman , ebediyet bizi yakalar. cehennem, gerçeğin çok geç anlaşıldığı yerdir.” sözünde olduğu gibi.

    İsa, ” Yol, gerçek ve yaşam benim dedi. Benim aracılığım olmadan Baba’ya kimse gelemez.” ( Yu. 14:6 ). Uygun zaman işte şimdidir, kurtuluş günü işte şimdidir ( 2. Ko. 6:2 ). Bu yüzden bu dünyadan ayrıldıktan sonra ikinci bir şans olmayacaktır. ( Dr. Mark HITCHCOCK )

    Rabbin sevgisi ve esenliği sizinle olsun.

    #28798
    Anonim
    Pasif

    Cennette İnsanlar Biribirini Tanıyacak mı ?

    Belki de her insan bazı zamanlarda bu soruyu sorabilir. İnsanlar, cennette arkadaşlarını ve sevdikleri birini, ayrıca onların da kendilerini tanıyıp tanımayacağını bilmeyi arzularlar. yakın zamanda hristiyanlar arasında yapılan bir araştırmada katılımcıların % 50’den daha azı cennette arkadaşları, akrabaları ve eşlerini göreceğine inandığını ifade etmiştir.

    Cennette arkadaşlarımız ve sevdiklerimizi sadece görmekle kalmayıp onları tanıyacağız da. Luka 16:19-31, cennette birbirimizi tanıyacağımıza dair güçlü bir delil sunar. Burada anlatılan hikayede zengin adam cennetteki Lazarus’u tanır ve dünyadayken onunla olan ilişkilerinin hepsini hatırlar. Zengin adam, dünyada hala hayatta olan beş kardeşini bile hatırlamaktadır.

    Hatta Kutsal Kitap, dünyadaki iken hiç karşılaşmadığımız insanları bile tanıyacağımızı belirtmektedir !

    İsa’nın görümü değiştiğinde, Petrus, İsa ile birlikte olan iki kişinin İlyas ve Musa olduğunu bildi ( Mat. 17:1-4 ). Petrus, hiç kuşkusuz Musa ve İlyas’ı hiç görmemiştir. O, onların kim olduklarını nasıl bildi ?Onun onların kim olduklarını hemen bilmesini sağlayan sezgisel bir bilgiye sahip olduğu görülmektedir. Cennette de aynı şekilde olacağına inanmaktayım. Rab’bin halkının hepsi arkadaşlarını ve sevdiklerini tanımaya olanak sağlayacak bu sezgisel bilgiye sahip olacaktır. ( Dr. M. H. )

    Rabbin sevgisi ve esenliği sizinle olsun.:dalga:

    #28831
    Anonim
    Pasif

    :papatya:Cennette Zaman Söz Konusu mudur ?

    Bu dünyada biz zamana bağlı varlıklarız. İşe zamanında gelir ayrılma vaktinde de ayrılırız. Randevular veririz. Olayların belirli başlama zamanları vardır. Saatler taşırız, arabalarımızda ve cep telefonlarımızda bile saatlerimiz vardır. Zaman her yerdedir. Daima ” saat kaç ” diye soruyoruz. Zaman, yaşamın zaruri bir parçasıdır.

    Fakat cennet farklı olacak mı ? zaman cennette hayatın bir parçası olacak mı ? İlk olarak, zamanın tam olarak ne anlama geldiğini anlamaya ihtiyacımız var. Webster ‘s New Colegiate Dictionary’e göre zaman, ” bir eylem, işlem ya da durumun meydana geldiği ya da devam ettiği esnadaki süre veya ölçülen müddettir.” Zaman, birbirini takip eden şeyleri görmeyi gerektirir.

    Kutsal Kitap, belirli zaman ve çağa ait olmayan ( ebedi ) bir Tanrı’dan bahseder. Tanrı, zamanı ve bütün zamana ait sınırlandırmaların ötesindedir. O, başlangıçtan itibaren sonu görür ve bilir. O, olayları derhal ve eşanlamlı olarak bilir ve görür. Tekvin 1:1’de, Tanrı,zamanı yarattı: “Başlangıçta “. Böylece Tanrı, zamanın ötesini aşıyor iken yaratma esnasında zamanı ve onun içindeki işleri yaratmıştır.

    Bu, cennette hiç zaman olmayacağı anlamına gelir mi ?Muhakkak ki, hayır. Kutsal Kitap, cennette bile insanların olayları – en azından bir dereceye kadar – birbirini takip ediyor olarak göreceklerine ve zamanın geçişinin farkında olacaklarına işaret ediyor gözükmektedir. Vahiy 6:10’da, cennetteki bazı öldürülen inanlılar feryat ederek şöyle diyorlardı: ” Kutsal ve gerçek olan Efendimiz ! Yeryüzünde yaşayanları yargılayıp onlardan kanımızın öcünü almak için daha ne kadar bekleyeceksin ? “

    Cennetteki bu azizler hala bir zaman anlayışına sahiptir. Onlar Tanrı’ya ” ne kadar ” diye sorarlar.

    Vahiy 8:1’de cennette olayların ölçülen zamanına yönelik bir düşünceye işaret etmektedir. Elçi Yuhanna şöyle yazmıştır: ” Kuzu yedinci mühürü açınca, gökte yarım saat kadar sessizlik oldu”. Bu ifade bana cennette zamana işaret eden bir pasaj gibi gözükmektedir. Cennette pek çok şey bu dünyada olduğundan oldukça farklı olacaktır. Ancak görünüşü dünyadakiyle aynı kalacak olan tek şey, bir şekilde zamanın varlığıdır. ( Dr. M. H. )

    Rabbin sevgisi ve ışığı sizinle olsun.:elsalla:

    #28856
    Anonim
    Pasif

    :papatya: İnsanlar Cennette Yiyecek Yiyecek mi ?

    Yemek yemek, dünyadaki gündelik yaşamlarımızın önemli bir parçasıdır. Cennette yemek yiyip yiyemeyeceğimizi merak etmemiz bu yüzden normaldir. Kutsal Kitap’ın cennette yemek yiyeceğimize işaret ettiğine inanıyorum.

    Yüceltilmiş bedeninde İsa yemek yemiştir ( Luka 24: 41 – 43 ). İkinci gelişinden sonra Mesih’in dünyadaki binyıllık dönemi sık sık büyük bir ziyafet ya da birleşme sofrası olarak tasvir edilmiştir . Mat. 8:11 ; Vahiy 22: 1-2 ise göksel şehirde bulunacak olan yaşam ağacını tasvir eder:

    Melek bana Tanrı’nın ve Kuzu’nun tahtından çıkan billur gibi berrak yaşam suyu ırmağını gösterdi. Kentin anayolunun ortasında akan ırmağın iki yanında on iki çeşit meyve üreten ve her ay meyvesini veren yaşam ağacı bulunuyordu. Ağacın yaprakları uluslara şifa vermek içindir. “

    Vahiy 22:2, ağacın meyvelerinden yiyeceğimizi özel olarak asla ifade etmemektedir. Fakat metindeki anlam, meyvelerin bunun için olduğu yönündedir. Adem ve Havva, Aden bahçesindeki yaşam ağacının meyvesinden yemişti ( Tekvin 3:22 ).

    Bazıları cennette yemek yemenin bizim için olası olan fakat zaruri olmayan bir şey olacağına inanmaktadır. O, basitçe söyleyecek olursak zevk ve arkadaşlık için bize olanak sağlayacaktır. Bu görüşü benimseyenler bedenlerimizin yemek yemeye uygun olacağına fakat şimdi olduğu gibi hayatta kalmak için ona bağımlı olmayacağına inanmaktadırlar.

    Diğerleri, yaşam ağacının meyvesinden yemenin zaruri olacağını ileri sürmektedir. Onlar, yaşam ağacının meyvesinin bize ölümsüzlük verecek olan şey olduğunu kabul etmektedir. Tıpkı Adem ve Havva için başlangıçta söz konusu olduğu gibi.

    Bu görüşlerden hangisi dpğru olursa olsun cennette yemek yiyeceğimiz gerçeği olduğu gibi kalmaktadır. Aslında bu görüşlerin her ikisi de galiba doğrudur. Yaşam ağacından yemek bizim için gerekli olacak. Fakat zevk ve doyum için diğer her türlü kaynaktan da yiyeceğiz. Bununla birlikte, cennette odak, yiyecek ve yemek üzerinde değil de kurtarıcımız İsa Mesih üzerinde olacaktır. ( Dr. M. H. )

    Rabbin sevgisi ve ışığı sizinle olsun.:elsalla:

    #28894
    Anonim
    Pasif

    :grup: İnsanlar Cennette Kaç Yaşında Olacak ?

    Kutsal Kitap; insanların öteki dünyada kaç yaşında olacağı ya da gözükeceği hakkında açık bir şey söylemez. Bu soruya yanıt vermek, bu yüzden bir miktar tahminde bulunmayı gerektirmektedir.

    Biz; Tanrı’nın Adem ve Havva’yı belirli bir yaşta yarattığını biliyoruz. Yani, onlar fiziksel gelişimin normal aşamalarını geçiren çocuklar olarak yaratılmadılar. Tahminen Adem ve Havva, fiziksel gelişimin en uygun döneminde yaratıldılar. Çünkü Tanrı, onların ” çok iyi ” olduklarını bildirmiştir. Ayrıca İsa öldüğünde, fiziksel gelişiminin olgunluk döneminde olarak yeniden diriltildi. Yeniden diriltiğinde takipçileri tarafından tanınabildiği bir bedende geri gelmiştir.

    Thomas Aquinas ( 1225 – 1274 ), insanların gelecek hayatta dirilecekleri bedenin tabiatı hakkında bir parça tahminde bulunmuştur. Efeslilere 4:13’e dayanan Aquinas , İsa’nın fiziksel insanlığının olgunluğu 30 yaşında olduğu için diğer insanların yeniden diriltilmiş bedenlerinin de bu yaşta oldukları haliyle olacaklarını ifade etmiştir.

    Kutsal Kitap, yeniden diriltilmiş bedenlerin İsa’nın yeniden diriltilmiş bedeni gibi olacağını ifade etmektedir ( Flp. 3:20-21 ) . Bu zorunlu bir şekilde yeni diriltilecek bedenin 30 yaşında nasıl idiyse öyle olacağı anlamına gelmemekle birlikte, bedenin kusursuz olacağına işaret etmektedir. Bedende kesinlikle hiçbir kusur ve bozulma olmayacaktır.

    Emin bir şekilde söyleyebileceğimiz şey, Rab’bin dünyevi hayatın olgunluk döneminde nasıl görünüyorsak aynı şekilde olacağımız bir beden bize vereceğidir. Hayatlarının olgunluk dönemine ulaşmadan ölenler için her şeyi bilen Rab, hayatlarının olgunluk dönemlerinde ( yaşasalardı ) alacakları görünümü onlara verecektir. ( Dr. M. H. )

    Rabbin sevgisi ve ışığı sizinle olsun.:kiliseye:

    #27936
    Anonim
    Pasif

    Ölen İnsanlar İçin Dua Edilmelidir Mi ?

    Çoğu hristiyan , ölen insanlar için dua etmenin sorumlulukları olduğu şeklinde öğretilmiştir. Dünyadaki milyonlarca insan Araf’ta kalışın kısa olması ve ölüm sonrası yolculuklarında yardımcı olmasını ümit ederek ölen insanlar için dua ederler. Aynı zamanda, dualar, yolculuklarında kendilerine dua edenlere diğer tarafta yardım edecekleri ümidi içerisinde , dünyadan ayrılmış – kadınveya erkek – inananlara yöneltilir. Bu uygulamaların ikisi de bütünüyle Kutsal Kitap’ta olmayan uygulamalardır. Kutsal Kitap, insanların ölü için veya ölüye dua etmelerini hiçbir zaman istemez.

    Evet, Kutsal Kitap, inananlardan ” azizler ” için dua etmelerini ister ( Ef. 6:18 ). Fakat İsa mesih’e gerçekten her inanan İsa Mesih için azizidir. Yeni Antlaşma azizler için dua, hala hayattta olan dindarlar için duaya gönderme yapar.

    Ölen ve cennete gidenlerin bizim dualarımıza ihtiyacı yoktur. Onlar görkem içerisinde İsa Mesih’le birliktedirler. Niçin dualarımıza ihtiyaç duyacaklar ? Ölen ve acı çekeceği ikametkağıdına gidenler oradfa ebedi olarak kalacaklardır. Onlar için kurtuluş veya acılarını hafifletmenin hiçbir yolu yoktur. Bu yüzden onlar için dua etmeye hiç gerek yoktur.

    Bu hayattan ayrılan insanlar için dua ederek zamanını geçirmek yerine kendin, ailen, arkadaşların ve devlet yöneticilerinin dini ve dünyevi ihtiyaçları için dua etmekle harca. Gerçekten bir fark yaratacak dualar bunlardır. ( M. H. )

    Rabbin sevgisi eve ışığı sizinle olsun.

    #29840
    Anonim
    Pasif

    İnsanların çoğu cehennemin varlığına inanmaz; çünkü onlara göre bugüne kadar cehenneme kimse gidip geri gelmemiştir.Eğer bir tahminde bulunmamız gerekirse, diyebiliriz ki; insanların yüzde ellisi cehennemin varlığına inanıyor; yüzde ellisi de inanmıyor.

    Eğer ki, bir insan hayatını hiçbir şeyi umursamadan, kaygısız ve sorumsuzca yaşarsa ve bu yaşam tarzını bu şekilde devam ettirip, cehennemin varlığını inkar ederse, bu onun yanılgıda olduğunu gösterir. Şunu unutmamak gerekir ki, kesinlikle cehennem mevcuttur ve oraya gitmemek bizim elimizdedir. Eğer cehennem olmasaydı kaybedecek bir şeyimiz de olmazdı.

    Mesih İsa yaşamı boyunca ” Cehennem ” sözcüğünü ” Cennet ” sözcüğünden daha fazla telaffuz etmiştir. Bu da gösteriyor ki, cehennem vardır. Mesih İsa insanlığı cehennem konusunda sürekli uyarmıştır.

    ” Eğer sağ gözün seni günaha sokarsa, onu çıkar at. Çünkü vücudunun bir üyesinin yok olması, tüm vücudunun cehenneme atılmasında iyidir. ” ( Mat. 5:29, 30 )

    ” Ama ben size diyorum ki, kardeşine karşı öfkelenen bir kişi yargılanmayı hak edecek. Kim kardeşine aşağılayıcı bir söz söylerse, Yüksek Kurul’un yargısını hak edecek. Kim kardeşine ahmak derse, cehennem ateşini hak edecek. ” ( Mat. 5:22 )

    Devamı var.

    Rabbin sevgisi ve ışığı sizinle olsun.

    Lütuf, İsa Mesih’i sevenlere ölümsüz sevgiyle !

    Yahve yire – RAB, sağlar.

    Yahve nissi – RAB, sancağımdır. isasiyahbeyaz :papatya: :papatya: :papatya:

    #29894
    Anonim
    Pasif

    ” Vay halinize ey din bilginleri ve Ferisiler, ikiyüzlüler ! Tek bir kişiyi dininize döndürmek için denizleri ve kıtaları dolaşırsınız. Dininize döneni de kendinizden iki kat daha cehennemlik yaparsınız. ” ( Mat. 23:15 )

    “Siz dostlarıma söylüyorum, bedeni öldüren, ama ondan sonra başka bir şey yapmayanlardan korkmayın.Kimden korkmanız gerektiğini size açıklayayım:kişiyi öldürdükten sonra cehenneme atma yetkisine sahip olan Tanrı’dan korkun. Evet size söylüyorum, O’ndan korkun. ” ( Luka 12:4, 5 )

    “Çağın sonunda da böyle olacak.Melekler gelip kötü kişileri doğruların arasından ayıracaklar ve onları kızgın fırına atacaklar. Orada ağlayış ve diş gıcırtısı olacaktır.” ( Mat. 13:49, 50 )

    Rabbin sevgisi ve ışığı sizinle olsun.

    Lütuf, İsa Mesih’i sevenlere ölümsüz sevgiyle!

    Yahve şalom – RAB, esenliktir. isasiyahbeyaz

    #29979
    Anonim
    Pasif

    Ne mutlu Rab yolunda olup da; cennete gideceklere ! Bu dünyanın efendisine boyun eğmeyenlere ne mutlu ! Şeytanın karanlık güçleriyle değil de; İsa Mesih adıyla hareket edenlere ne mutlu !

    Rabbimizin sevgisi sizinle olsun.

    Tanrı’nın verdiği vaatler doğrultusunda yaşamalıyız. isa su üstünde

    #27918
    Anonim
    Pasif

    ” İnsanoğlu meleklerini gönderecek, onlar da insanları günaha düşüren her şeyi, kötülük yapan herkesi O’nun egemenliğinden toplayıp kızgın fırına atacaklar. Orada ağlayış ve diş gıcırtısı olacaktır. ” ( Mat. 13:41-42 )

    Mesih İsa, İncil’de Lazar adlı vücudu yaralarla kaplı bir adamla zengin bir adamın hikayesinden söz eder. Luka 16:19-31’de gün gelir her ikisi de ölür. Lazar, cennete gider, zengin adam ise cehenneme… Zengin adam, cehennemde büyük azap çeker, gözlerini kaldırır ve ilerde İbrahim’in kucağında gelmekte olan Lazar’ı görür: ” Ve feryat edip dedi: Ey babamız İbrahim,acı bana, Lazar’ı gönder de, parmağının ucunu suya batırıp dilimi serinletsin. Bu alevlerin içinde azap çekiyorum. “

    Yukarıdaki hikaye, bize şu üç gerçeği göstermektedir: 1- Cehennem vardır ; 2- İnsanlar, cehennemde, kendilerini nelerin beklediğinin farkındadırlar; 3 – Cehennem, işkence yeridir.

    Elçi Pavlus, dedi :” Bütün bunlar, Rab İsa alev yanan ateş içinde güçlü melekleriyle gökten gelip göründüğü zaman olacak. Rab’bimiz İsa, Tanrı’yı tanımayanları ve kendisiyle ilgili müjdeye uymayanları cezalandıracak. Böyleleri O’nun varlığından ve gücünün yüceliğinden uzak kalarak sonsuza dek mahvolma cezasına çarptırılacaklar ” ( 2. Se. 1:8, 9 )




    Kutsal Kitap, ” Onları saptıran İblis ise, canavarla sahte peygamberin de içinde bulunduğu ateş ve kükürt gölüne atıldı. Gündüz ve gece, sonsuzlara dek işkence göreceklerdir.” ( Esinleme 20:10 )

    Eskiden , sıcak sulara, kaplıcalara sık sık giderdim. O küçük çok sıcak ve buharlı oda bana cehennemi çağrıştırırdı. Bilirdim ki, istediğim an, o sıcak ve bunaltıcı yerden ayrılabilirdim; fakat cehennemde kalış ebediyete kadar olacaktır.

    O tahammül edilemeyecek kadar küçük sıcak odada sonsuza kadar kaldığınızı, hiçbir çıkış yolunuzun olmadığını düşünün. Düşünülmesi bile ürkütücü !

    Cehennem kavramının en ürkütücü yanı, cehennem azabının sonsuza kadar olmasıdır. Bir hırsız, işlediği suçtan ötürü 20 yıl hüküm giyerse, bu demektir ki, 20 yıl sonra suçunun cezasını çekmiş olacaktır. Oysa ki, cehennem ateşinden kurtuluş yoktur. Bizim için cehenneme gitmemenin yolu, yeniden doğmaktır.




    Bunlar sonsuz azaba uğrayacak, doğrular ise sonsuz yaşama kavuşacaklardır ( Mat. 25:46 )

    Sonra solundakilere şöyle diyecek: Ey lanetliler çekilin önümden ! İblis ile onun melekleri için hazırlanmış olan sönmez ateşe yollanın. ( Mat. 25:41 )

    Sodom, Gomora ve çevrelerindeki kentler de buna benzer şekilde kendilerini cinsel ahlaksızlığa ve sapıklığa teslim ettiler. Sonsuza dek ateşte yanma cezasını çekmekte olan bu kentler ders alınacak birer örnektir. ( Yahuda 7 )

    Kutsal Ruh’a küfreden asla, bağışlanmayacak. Bunu yapan asla silinmeyen bir günah işlemiş olur. ( Mar. 3:29 )



    Bunun için size diyorum ki, insanların işlediği her günah ettiği her küfür bağışlanacak; ama Ruh’a karşı yapılan küfür bağışlanmayacak. İnsanoğlu’na karşı bir söz söyleyen, bağışlanacak, ama Kutsal Ruh’a karşı bir söz söyleyen, ne bu çağda, ne de gelecek çağda bağışlanacaktır. ( Mat. 12:31 – 32 )

    Çektikleri işkencenin dumanı sonsuzlara dek tütecek. Canavara ve onun putuna tapıp onun adının işaretini kabul edenler gece ve gündüz rahat yüzü görmeyecekler .( Esinlenme 14:11 )

    Bazıları şu soruyu sorabilir ? Eğer Tanrı iyi, sevgi dolu, merhametli ise neden kullarına azap ve işkence yerini hazırlamıştır ? Neden bu eziyet sonsuza kadar sürmektedir ? Neden işlediğimiz günahlara karşılık bağışlanmamız için bir süre verilmiyor ? Örneğin, günah işleyen birine işlediği günahlardan af olunması için ebediyete kadar azap çekiceğine, 70 yıl süre vermiyor ?

    Tanrı, bu soruyu ve onun arkasında yatan gerçeği de çok iyi bilmektedir. Tanrı da biliyor ki, cehennem kimsenin gitmemesi gereken azap yeridir. Bu yüzden; Tanrı, bizi cehennemden sakınmamız için izlememiz gereken yolu göstermiştir: ” Yeniden Doğmak. ”

    Kutsal Kitap’a göre, cehennem, korkunç, sönmeyen ateşin bulunduğu eziyet yeridir. Cehenneme düşenler, bu ateş içinde sonsuza kadar azaptan kıvranacaktır.

    Gerçekten insanın böyle bir yerde eziyet çektiğini düşünmek ürkütücüdür. Sevdiğimiz bir insanın cehennem ateşi içinde attığı çığlıklara, feryatlara nasıl dayanabiliriz ?

    Rabbin sevgisi ve ışığı sizinle olsun.
    Lütuf, İsa Mesih’i sevenlere ölümsüz sevgiyle !
    Dünyayı kazansan neye yarar ? hac5 :elsalla: :elsalla: :elsalla:

    #27945
    Anonim
    Pasif

    Bazı din adamları ve sahte hocalar cehennemin varlığını inkar ederler. Onlara göre, cehennem yoktur. Onlara göre, bu dünyada işlediğimiz günahların bir cezası yoktur. Her ne kadar onlar, insanlara yalnış bilgiler verseler de cehennem vardır ve işlediğimiz günahların cezasını, orada, çekeceğiz.

    Ebediyet kavramına gelince…. Ebediyet, herhangibir zaman sınırının olmamasını, sürekliiği ve sonsuzluğu göstermektedir. Örneğin, kocaman dünyadan da büyük çelik bir topla bir salyangozu düşünün. Eğer salyangoz, bu çelik yumağın içine düşerse; oradan çıkması milyonlarca yıl alacak bir uğraşa girebilir. Bu, bir bakıma ebediyettir. Cehennem, sonsuz ateşin bulunduğu yerdir ve bazılarımız ” Onları saptıran iblis ise, canavarla sahte peygamberin de içinde bulunduğu ateş ve kükürt gölüne atıldı. Gece ve gündüz, sonsuzlara dek işkence göreceklerdir. ” ( Esinleme 20:10 )

    Rab, yüreğinizde olsun.
    Lütuf, İsa Mesih’i sevenlere ölümsüz sevgiyle ! tanri sevgidir

15 yazı görüntüleniyor - 1 ile 15 arası (toplam 15)
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.