Tanrı’nın Sevgisi

  • Bu konu 1 izleyen ve 0 yanıt içeriyor.
1 yazı görüntüleniyor (toplam 1)
  • Yazar
    Yazılar
  • #26071
    Anonim
    Pasif

    Tanrı’nın Sevgisi
    (Carlos Madrigal)

    Tanrı ise bizi sevdiğini şununla kanıtlıyor: Biz daha günahkârken, Mesih bizim için öldü(Romalılar 5:8). Sevgisinin kanıtını başka hiç bir yerde aramayalım. Çünkü O çarmıhta, zaten her şeyi vermiştir! Bundan sonra ‘Yok efendim, sevgisini hissetmiyorum’ ya da ‘Niye sıkıntıya girmeme izin veriyor?’ ‘Duama istediğim cevabı alamıyorum.’ ‘ Beni neden diğerleri kadar bereketlemiyor?’ ‘…ACABA BENİ SEVMİYOR MU?’ gibi ifadelere yer yoktur! Her durumda sana en iyisini vermeye hazır olduğuna ikna olman için, çarmıhtaki aşkın sevgi kanıtı yetmiyor mu? ‘İsa’nın yaşam bedeli bana yetmez!’ mi diyeceksin?

    RAB, “Sizi sevdim” diyor. “Oysa siz, `Bizi nasıl sevdin?` diye soruyorsunuz.” RAB, “Esav Yakup`un ağabeyi değil mi?” diye karşılık veriyor, “Ben Yakup`u sevdim’ (Malaki 2:1).

    Öz Oğlu`nu bile esirgemeyip O`nu hepimiz için ölüme teslim eden Tanrı, O`nunla birlikte bize her şeyi bağışlamayacak mı?(Romalılar 8:32).

    İsa’yı esirgememesi, bir zorunluluk olmadığı gibi, bize her şeyi vermesi de yine bir bağıştır. Bir hak talep edemeyiz, ama O yine veriyor ve en iyisini veriyor. Ama O’nun gözünde iyi olanı, senin gözünde iyi olanı değil…

    Sevgiyi, tıpkı küçük çocuklar gibi yalnız bize verilen armağanlar ile mi ölçüyoruz? Bu ölçütte, bizim verdiklerimiz de yer alsaydı, daha iyi olmaz mıydı? Çünkü sevgi karşılıklıdır:

    Çünkü Mesih uğruna size yalnız Mesih`e iman etmek değil, daha önce bende gördüğünüz ve hâlâ sürdürdüğümü duyduğunuz zorlu çabanın aynısını göstererek Mesih uğruna acı çekmek ayrıcalığı da verildi (Filipiler 1:29).

    Her durumun, O’nun sevgisinin (veya ‘sevgisizliğinin’) belirtisi olduğunu değil, O’nun her durumda her şeye rağmen seni sevdiğini düşünmelisin. Bunu hissetmek en doğal şeydir. Bu doğrultuda en zor durumda bile seni güçlendirmek dört cesaret kaynağın vardır:

    1.) Çarmıhta kanıtlanan sevgi: Bizi SONSUZ bir cehennemden kurtarn çarmıh olayı, dün, bugün ve yarın, SONSUZLUKLAR BOYUNCA, her an için sevgisinin değişmeyen kanıtıdır;

    2.)Baba’nın huzuruna giriğ O’ndan teselli alabilirsin: Bir çok sıkıntıda, çıkış göremediğimiz hallerde, sevdiğimiz bir yakının şefkat göstermesinin bizi teselli ettiği gibi;

    3.) Kutsal Ruh aracılığıyla yüreğimize dökülen Tanrı’nın sevgisini kavrayabilmek (Romalılar 5:3-5); özellikle sıkıntılarda, bu sevgi yüreğimizde çarpar ve sıkıntıdan övgüler koparır); çünkü…

    4.) Tanrı’nın yüceliğine erişme ümidine sahibiz; bu ümit, çürümez, lekesiz ve solmaz bir mirasın güvencesine dayanır (Romalılar 5:2; 2.Petrus 1:4-9). Ne olursa olsun kimse bu ümidi elimizden almaz.

    Bu listede teselli kaynağı olarak durumların seni hiç sıkıntıya sokmaması yer almıyor. Tanrı sevgidir. Bu, bir tek beni sevdiği anlamına gelmez. Bütün herkesi seviyor. Yalnız Tanrı’nın sevgisinin hedefi olmayı beklememeliyiz. Sevgisinin aracısı olabileceğimizi hiç düşündünüz mü? Mesih’in acıları aracılığıyla bizi sevdiği gibi, şimdi bizim acılarımız aracılığıyla başkalarına olan sevgisini kanıtlıyor olabilir. Bu, 5. cesaret kaynağıdır. Oğlum futbolu çok seviyor. Oynarken kazanmak için dua etmez mi? Peki karşı takımda başka bir çocuk aynı doğrultuda dua ederse, göksel Baba hangisinin duasına evet diyecek… Durumlarımız bazen buna çok benziyor.

    Bakarsın bir gün sıkıntılarda kazandığın tecrübe aracılığıyla, sen başkalarına teselli kaynağı olursun (2.Korintliler 1:3-7). İşte Tanrı böyle durumlarda insanları senin aracılığınla seviyordur!

    Belki seni terbiye ediyor. Terbiye edilmen zaten sevildiğinin kanıtıdır. .(bkz. İbraniler 12:5-11).

    Size oğullar diye seslenen şu öğüdü de unuttunuz: “Oğlum, Rab`bin terbiye edişini hafife alma, Rab seni azarlayınca cesaretini yitirme.
    Çünkü Rab sevdiğini terbiye eder, Oğulluğa kabul ettiği herkesi cezalandırır.”
    Terbiye edilmek uğruna acılara katlanmalısınız. Tanrı size oğullarına davranır gibi davranıyor. Hangi oğul babası tarafından terbiye edilmez?
    Herkesin gördüğü terbiyeden yoksunsanız, oğullar değil, yasadışı evlatlarsınız.
    Kaldı ki, bizi terbiye eden dünyasal babalarımız vardı ve onlara saygı duyardık. Öyleyse Ruhlar Babası`na bağımlı olup yaşamamız çok daha önemli değil mi?
    Babalarımız bizi kısa bir süre için, uygun gördükleri gibi terbiye ettiler. Ama Tanrı, kutsallığına ortak olalım diye bizi kendi yararımıza terbiye ediyor.
    Terbiye edilmek başlangıçta hiç tatlı gelmez, acı gelir. Ne var ki, böyle eğitilenler için bu sonradan esenlik veren doğruluğu üretir
    (bkz. İbraniler 12:5-11).


    Tanrı ise bizi sevdiğini şununla kanıtlıyor: Biz daha günahkârken, Mesih bizim için öldü(Romalılar 5:8).

    Sevgisinin kanıtını başka hiç bir yerde aramayalım. Çünkü O çarmıhta, zaten her şeyi vermiştir! Bundan sonra ‘Yok efendim, sevgisini hissetmiyorum’ ya da ‘Niye sıkıntıya girmeme izin veriyor?’ ‘Duama istediğim cevabı alamıyorum.’ ‘ Beni neden diğerleri kadar bereketlemiyor?’ ‘…ACABA BENİ SEVMİYOR MU?’ gibi ifadelere yer yoktur! Her durumda sana en iyisini vermeye hazır olduğuna ikna olman için, çarmıhtaki aşkın sevgi kanıtı yetmiyor mu? ‘İsa’nın yaşam bedeli bana yetmez!’ mi diyeceksin?

    RAB, “Sizi sevdim” diyor. “Oysa siz, `Bizi nasıl sevdin?` diye soruyorsunuz.” RAB, “Esav Yakup`un ağabeyi değil mi?” diye karşılık veriyor, “Ben Yakup`u sevdim’ (Malaki 2:1).

    Öz Oğlu`nu bile esirgemeyip O`nu hepimiz için ölüme teslim eden Tanrı, O`nunla birlikte bize her şeyi bağışlamayacak mı?(Romalılar 8:32).

    İsa’yı esirgememesi, bir zorunluluk olmadığı gibi, bize her şeyi vermesi de yine bir bağıştır. Bir hak talep edemeyiz, ama O yine veriyor ve en iyisini veriyor. Ama O’nun gözünde iyi olanı, senin gözünde iyi olanı değil…

    Sevgiyi, tıpkı küçük çocuklar gibi yalnız bize verilen armağanlar ile mi ölçüyoruz? Bu ölçütte, bizim verdiklerimiz de yer alsaydı, daha iyi olmaz mıydı? Çünkü sevgi karşılıklıdır:

    Çünkü Mesih uğruna size yalnız Mesih`e iman etmek değil, daha önce bende gördüğünüz ve hâlâ sürdürdüğümü duyduğunuz zorlu çabanın aynısını göstererek Mesih acı çekmek ayrıcalığı da verildi(Filipiler 1:29).

    Her durumun, O’nun sevgisinin (veya ‘sevgisizliğinin’) belirtisi olduğunu değil, O’nun her durumda her şeye rağmen seni sevdiğini düşünmelisin. Bunu hissetmek en doğal şeydir. Bu doğrultuda en zor durumda bile seni güçlendirmek dört cesaret kaynağın vardır:

    1.)Çarmıhta kanıtlanan sevgi: Bizi SONSUZ bir cehennemden kurtarn çarmıh olayı, dün, bugün ve yarın, SONSUZLUKLAR BOYUNCA, her an için sevgisinin değişmeyen kanıtıdır;

    2.)Baba’nın huzuruna giriğ O’ndan teselli alabilirsin:Bir çok sıkıntıda, çıkış göremediğimiz hallerde, sevdiğimiz bir yakının şefkat göstermesinin bizi teselli ettiği gibi;

    3.) Kutsal Ruh aracılığıyla yüreğimize dökülen Tanrı’nın sevgisini kavrayabilmek(Romalılar 5:3-5); özellikle sıkıntılarda, bu sevgi yüreğimizde çarpar ve sıkıntıdan övgüler koparır); çünkü…

    4.) Tanrı’nın yüceliğine erişme ümidine sahibiz; bu ümit, çürümez, lekesiz ve solmaz bir mirasın güvencesine dayanır (Romalılar 5:2; 2.Petrus 1:4-9). Ne olursa olsun kimse bu ümidi elimizden almaz.

    Bu listede teselli kaynağı olarak durumların seni hiç sıkıntıya sokmaması yer almıyor. Tanrı sevgidir. Bu, bir tek beni sevdiği anlamına gelmez. Bütün herkesi seviyor. Yalnız Tanrı’nın sevgisinin hedefi olmayı beklememeliyiz. Sevgisinin aracısı olabileceğimizi hiç düşündünüz mü? Mesih’in acıları aracılığıyla bizi sevdiği gibi, şimdi bizim acılarımız aracılığıyla başkalarına olan sevgisini kanıtlıyor olabilir. Bu, 5. cesaret kaynağıdır. Oğlum futbolu çok seviyor. Oynarken kazanmak için dua etmez mi? Peki karşı takımda başka bir çocuk aynı doğrultuda dua ederse, göksel Baba hangisinin duasına evet diyecek…Durumlarımız bazen buna çok benziyor.

    Bakarsın bir gün sıkıntılarda kazandığın tecrübe aracılığıyla, sen başkalarına teselli kaynağı olursun (2.Korintliler 1:3-7). İşte Tanrı böyle durumlarda insanları senin aracılığınla seviyordur!

    Belki seni terbiye ediyor. Terbiye edilmen zaten sevildiğinin kanıtıdır. .(bkz. İbraniler 12:5-11).

    Size oğullar diye seslenen şu öğüdü de unuttunuz: “Oğlum, Rab`bin terbiye edişini hafife alma, Rab seni azarlayınca cesaretini yitirme.

    Çünkü Rab sevdiğini terbiye eder, Oğulluğa kabul ettiği herkesi cezalandırır.”

    Terbiye edilmek uğruna acılara katlanmalısınız. Tanrı size oğullarına davranır gibi davranıyor. Hangi oğul babası tarafından terbiye edilmez?
    Herkesin gördüğü terbiyeden yoksunsanız, oğullar değil, yasadışı evlatlarsınız.

    Kaldı ki, bizi terbiye eden dünyasal babalarımız vardı ve onlara saygı duyardık. Öyleyse Ruhlar Babası`na bağımlı olup yaşamamız çok daha önemli değil mi?

    Babalarımız bizi kısa bir süre için, uygun gördükleri gibi terbiye ettiler. Ama Tanrı, kutsallığına ortak olalım diye bizi kendi yararımıza terbiye ediyor.

    Terbiye edilmek başlangıçta hiç tatlı gelmez, acı gelir. Ne var ki, böyle eğitilenler için bu sonradan esenlik veren doğruluğu üretir‘ ((bkz. İbraniler 12:5-11).

1 yazı görüntüleniyor (toplam 1)
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.