Tanrı ve Bilim Adamları

  • Bu konu 1 izleyen ve 0 yanıt içeriyor.
1 yazı görüntüleniyor (toplam 1)
  • Yazar
    Yazılar
  • #27702
    Anonim
    Pasif

    Tanrı ve Din Öğretisinin;Bilimle çatıştığı söylenir.
    Acaba bu ne dereceye kadar doğrudur..?

    FRANCİS BACON:

    Bilimsel metodun kurucularından olan ünlü bilim adamı Francis Bacon güçlü bir imana sahip bir kişi olarak bilinmektedir. Francis Bacon, bilimsel araştırmaların, kişiyi Yaratıcı’ya yakınlaştırdığını şu sözleriyle ifade etmiştir:

    Hataya düşmemizi engellemek için çalışmamız gereken önümüzde iki kitap var, birincisi Allah’ın vahyi olan Kutsal Kitap, ikincisi O’nun gücünü ifade eden yaratılanlar.

    GALİLEİ:

    Galilei, teleskop kullanarak gökyüzüne bakan ilk kişidir. Galilei, hem Dünya’nın yuvarlak olduğunu söylemiş, hem de Ay’daki karanlık bölge, kraterler ve tepeleri ilk ortaya çıkaran kişi olmuştur. Bilime yaptığı bu büyük hizmetlerle tarihte önemli bir yeri olan Galilei, duyuların, konuşma yeteneğinin ve zekanın insanlara Allah tarafından verildiğine ve bunların en iyi şekilde kullanılması gerektiğine inanıyordu. Doğanın bir Yaratıcı tarafından tasarlandığının her haliyle açık olduğunu savunuyordu.

    Tabiat hiç şüphesiz Tanrının hiç vazgeçemeyeceğimiz, okunması gereken diğer bir kitabıdır” diyen Galilei, Tanrı’nın Kitapları ile yarattıkları arasında hiçbir çelişki olamayacağını, çünkü her birinin Tanrı tarafından yaratıldığını söylüyordu.

    Galilei, hem Dünya’nın yuvarlak olduğunu söylemiş, hem de Ay’daki karanlık bölgeyi, kraterleri ve tepeleri ortaya çıkaran ilk kişi olmuştur.

    KEPLER:
    Tabiat kitabına göre biz astronomlar, Yüce Tanrı’nın din adamları olduğumuzdan, bizim Tanrı’nın yüceliğini konuşmamız gerekir.

    Astronomi biliminin kurucusu olan Kepler, gezegenlerin hareketlerini, güneş sisteminin uzaklığını hesaplamış ve yıldız hareketlerinin haritasını gösteren ilk astronomik takvimi yayınlamış büyük bir bilim adamıdır.

    Bu güçlü bilimsel kişiliğinin yanında Kepler, aynı zamanda evrenin bir Yaratıcı tarafından yaratıldığına inanmıştır. Neden bilim ile uğraştığını soranlara Kepler’in cevabı, daha önce de belirttiğimiz gibi:

    Yaratıcı’nın eserlerindeki lezzeti tatmak için olmuştur

    Tanrı’nın yarattığı herşeyde kendini gösterdiğine inanan Kepler’in hayatı ve yaptıkları incelendiğinde, evrende ilahi bir tasarımın var olduğuna inanan bir insanın, bilimsel çalışmalarında çok geniş ufuklu ve başarılı olduğu görülür.
    Kepler, “beyaz ayıları ve beyaz kurtları Kuzey’in karlı bölgelerine gönderen kimdir?
    Ayıların, balinaların ve kurtların beslenmesi için, kuşların yumurtalarını da onlarla birlikte orada bulunduran kimdir?

    Diye sorduğu sorunun cevabını yine kendisi şöyle cevaplamıştır:

    Bizim Tanrı’ımızdır ve O en büyüktür ve O’nun üstünlüğü en büyüktür ve O’nun aklı sonsuzdur, O’nun sonu yoktur.
    Kepler sözlerini şu şekilde sürdürmüştür:
    Yaratıcıyı anlamak için sahip olduğunuz tüm duyularınızı kullanın.

    NEWTON:

    Tüm zamanların en büyük bilim adamı olarak kabul edilen Newton, hem matematikçi hem de fizikçiydi. Newton’un bilime yaptığı büyük hizmetler hatırlanacak olursa; bunlardan en önemlisi yer çekimi kanununun keşfidir. Newton, kuvvet ve ivme arasındaki mükemmel ilişkiyi kütle kavramı ile bağdaştırmış; etki ve tepki prensibini bulmuş, bileşke kuvvetlerin sıfır olması halinde hareketli cisimlerin hızının hiç değişmeyeceği tezini ortaya atmıştır. Newton’un hareket yasaları, 4 yüzyıldır en basit mühendislik hesaplarından, en karmaşık teknolojik projelere kadar aynen uygulanmaktadır. Newton’un sadece çekim konusunda değil, mekanik ve optik gibi temel konularda da çok önemli buluşları olmuştur. Işığın 7 rengini keşfeden Newton, böylece optik adı verilen yepyeni bir bilim dalının da temelini atmıştır.

    Newton bilimde çığır açan bu buluşlarının yanı sıra, ateizmi reddeden, Yaratılışı savunan ciddi eserler yazmış,

    Yaratılış tek bilimsel açıklamadır düşüncesini savunmuştur. Newton, mekanik evrenin kendi deyimiyle;
    bu hiç durmaksızın çalışan dev saatin, ancak güçlü ve üstün akıl sahibi bir Yaratıcı’nın eseri olabileceği gerçeğine inanıyordu.

    Newton’un, dünyanın seyrini değiştiren buluşlarının temelinde, onun Tanrı’ya yakınlaşma isteği vardır. Newton, Tanrı’yı daha yakından tanımak için yol olarak, Tanrı’nın yarattığı eserleri araştırmayı bulmuştur. Bu amaçla büyük bir şevkle araştırmalarına sarılmıştır. Newton, bilimsel araştırmalarını yapma gayretinin ardındaki sebebi Principia Mathematica adlı eserinde şu sözlerle ifade etmiştir:

    Bizler Tanrı’ya muhtaç, aciz kullar olarak, kendi aklımıza göre Tanrı’nın aklının büyüklüğünü ve yüceliğini görmeli ve O’na teslim olmalıyız.

    Tanrı sonsuz ve mutlaktır; gücü sınırsızdır ve herşeyden haberdar olandır; varlığı sonsuzluğa dayanır; herşeyi yönetir, yapılan ve yapılacak olan herşeyi bilir. O sonsuz ve sınırsızdır; … Daimidir ve vardır; Varlığı daimidir, her yerde mevcuttur; her zaman ve her yerde var olmasıyla O, tüm zamanı ve aralıklarını yaratır.

    Yukardaki örneklere ilave edilcek Bilim adamlarına:
    Mendel,pasteur,Joule,Max Planc,William Philips…gibi bilim adamlarını da ilave edebiliriz.

    Esenlikle.

1 yazı görüntüleniyor (toplam 1)
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.