Pusula’nın Dört Yanı..!

  • Bu konu 2 izleyen ve 1 yanıt içeriyor.
2 yazı görüntüleniyor - 1 ile 2 arası (toplam 2)
  • Yazar
    Yazılar
  • #27836
    Anonim
    Pasif

    PUSULANIN DÖRT YANI..

    İRENAEUS.

    Elçi yuhanna’nın, öğrencilerinden olan İrenaeus,İ.S. 2. yüzyılda yaşamış Fransa’nın Lyon bölgesinin piskoposu’dur.86 yıllık yaşamında:

    “Müjdenin üzerine oturduğu temeller o kadar sağlamdır ki, bu öğretilere karşı çıkanlar bile, bu metinlere tanıklık etmekte ve bu metinlerden yola çıkarak, kendi sapkın öğretilerini, yerleştirmeye çalışmaktadırlar “
    Der.

    Irenaeus’un kaleme aldığı Adversus Haereses (Tüm Heretiklere Karşı) adlı bir kitapta,kurgusal hikaye olarak bahsettiği sapkın Yahuda incilinden de bahseder.

    Yeni antlaşma nın, İlk dört kısmı için,İrenaeus onlardan, pusulanın dört ana yönü gibi, kesin gerçekler olarak söz eder ve derki:

    “Yaşadığımız,dünya (eylemle ve boylamla) dört çeyreğe bölünmüştür ve
    rüzgarın evrensel kabul edilmiş, dört ana yönü vardır.Kilise,dünya’nın dört bir yanına yayılmıştır, müjdeler ise onun temel direklerini oluşturur.
    Bu nedenle Kilisede dört yönden sonsuz yaşam soluğu veren ve insanlığın yaşamını yenileyen dört tanıklığın olması çok doğaldır.Bu nedenle ,her şeyin mimarı olan ve keruvların üzerinde oturan,insanlığa açıklanmış SÖZ; Müjde’yi bizlere tek bir Ruh tarafından bir arada tutulan dört biçimde sunmuştur.
    Pavlus ve Petrus,Müjde’yi Roma’da vaaz edip,oradaki kilisenin temellerini atarlarken; Matta,müjdeyi Yahudiler arasında ,onların dilinde duyurmuştur.
    Onların ayrılışlarından sonra(geleneksel öğreti ölüm tarihlerinin Neron’
    un,64 yılındaki zulmüne denk geldiğini belirtir) .Petrus’un öğrencisi ve tercümanı olan,Markos,Petrus’un öğretilerinin özünü kaleme alarak, bizlere ulaştırmiştir.
    Pavlus’un izleyicisi olan, Luka ie öğretmeni tarafından vaaz edilen Müjdeyi kitap haline getirmiştir..Ardından Rab’bin oğrencisi olan ve O’nun göğüsüne yaslanan (Yuhanna 13:25 –21:20)Yuhanna,Asya İli ,Efes’te Müjdeyi kaleme almıştır.

    İlk Kilise önderlerinden olan İrenaeus’un, Yahuda İncili hakkında yapmış olduğu bir açıklama Yahuda İncili’nin Gnostik bir incil olduğunu bizlere gösteriyor. İ.S. 2. yüzyılda yaşamış bir rahip olan Irenaeus, Gnostiklerin Kutsal Kitap’ta adı geçen kötü kişileri yücelten heretik bir tarikat olduklarını söylemişti.

    Yahuda İncili’nin de aralarında bulunduğu Gnostik İnciller kurtuluş müjdesini vermek yerine “bilinmeyen yüce bir tanrının var olduğunu ve ondaki gizli bilgiye erişmeden kurtulmanın imkansız olduğunu” yazıyorlar. Gnostik incillere göre, “her insanda bu gizemli tanrının ilahi bir kıvılcımı mevcuttur. Bu kıvılcım fiziksel bedenlerimizde hapsolmuştur. Bu beden ruhun mezarıdır. Işıklar krallığındaki bilinmeyen gizemli ilahi varlığa ulaşmak için bu etten mezardan kurtulması gerekir.

    Gnostiklere göre, ruh ancak kötü olan bedenin ölümünden sonra özgürlüğüne kavuşabilirdi. Gnostikler bedenin kötülüğün kökeni olduğunu öğretirler. Kutsal Kitap ise bedenin iyi olduğunu söyler. Son Gün (Eskaton) geldiğinde fiziksel bedenlerimizle diriltileceğiz ve Tanrı fiziksel dünyayı gidişatına bırakmayacak. Günahın etkisini fiziksel dünyadan da kaldıracak. Artık yeni bir yer ve yeni bir gökyüzü yaratacak (Vahiy 21:1-22:5). Gnostikler ise fiziksel bedenin tamamen yok olmasıyla kurtuluşa ereceklerine inanırlar.

    Yahuda İncili İsa Mesih’in bedensel dirilişini açık bir şekilde reddediyor. Pavlus Galatyalı Hristiyanları bu tür sahte öğretilere karşı şöyle uyarmıştı.


    “Sizi Mesih’in lütfuyla çağıranı bırakıp değişik bir müjdeye (incile) böylesine çarçabuk dönmenize şaşıyorum.
    Gerçekte başka bir müjde (incil) yoktur.
    Ancak aklınızı karıştırıp Mesih’in Müjdesi’ni (İncili’ni) çarpıtmak isteyenler vardır. İster biz, ister gökten bir melek size bildirdiğimize ters düşen bir müjde (incil) bildirirse, lanet olsun ona! Daha önce söylediğimizi şimdi yine söylüyorum: Bir kimse size kabul ettiğinize ters düşen bir müjde (incil) bildirirse, ona lanet olsun!
    Şimdi ben insanların onayını mı, Tanrı’nın onayını mı arıyorum? Yoksa insanları mı hoşnut etmeye çalışıyorum? Eğer hâlâ insanları hoşnut etmek isteseydim, Mesih’in kulu olmazdım.”
    Galatyalılar 1:6-10

    “Çünkü ben onu insandan almadım,kimseden de öğrenmedim .Bunu bana İsa Mesih Vahiy yoluyla açıkladı.”
    Galatyalılar 1:12

    “Öyleyse buna ne diyelim?
    Tanrı bizden yanaysa, kim bize karşı olabilir?
    Öz Oğlu’nu bile esirgemeyip O’nu hepimiz için ölüme teslim eden Tanrı, O’nunla birlikte bize her şeyi bağışlamayacak mı?
    Tanrı’nın seçtiklerini kim suçlayacak?
    Onları aklayan Tanrı’dır. Kim suçlu çıkaracak?
    Ölmüş, üstelik dirilmiş olan Mesih İsa, Tanrı’nın sağındadır ve bizim için aracılık etmektedir.
    Mesih’in sevgisinden bizi kim ayırabilir?
    Sıkıntı mı, elem mi, zulüm mü, açlık mı, çıplaklık mı, tehlike mi, kılıç mı?
    Yazılmış olduğu gibi:

    “Senin uğruna bütün gün öldürülüyoruz, Kasaplık koyun sayılıyoruz.”

    Ama bizi sevenin aracılığıyla bu durumların hepsinde galiplerden üstünüz. Eminim ki, ne ölüm, ne yaşam, ne melekler, ne yönetimler, ne şimdiki ne gelecek zaman, ne güçler, ne yükseklik, ne derinlik, ne de yaratılmış başka bir şey bizi Rabbimiz Mesih İsa’da olan Tanrı sevgisinden ayırmaya yetecektir.
    Romalılar 8:31-39

    “Mesih bizi özgür olalım diye özgür kıldı .Bunu için dayanın.Bir daha kölelik boyundurluğuna girmeyin.
    Galatyalılar 5:1

    Esenlikle.

    Bilgi Edindiğim Kaynak:
    Hüküm Gerektiren Yeni Kanıtlar.
    Josh McDowell

    #37238
    Anonim
    Pasif

    İrenaeus ve onun verdiği mücadele konusunda, bir-iki satır da ben eklemek istedim.

    Ta havariler zamanında başlayan Müjde’yi saptırma çabaları ve Müjde’yi koruma maksatıyla verilen savaşta büyük gayretler gösteren bu kardeşimiz, yine ayni kitabında (Tüm Heretiklere Karşı), Basilides isimli bir heretiğin, yazdıklarını ortaya koymuş ve sonra da bu sapkın düşünceyi cevaplamıştı. Basilides’in sapkın düşüncesini nasıl ifade etmişti, biliyor musunuz? Aynen aşağıdaki gibidir:

    “Oysa onlar İsa’yı öldürmediler, asamadılar da; öldürülen başkası idi, lakin kendilerine O’na benzer gösterildi. İsa hakkında ihtilafa düşenler de bu hususta şüphe içindedirler. Bu konuda kesin bilgileri yoktur, zanna tabi olmaktan başka bir şeye dayanmazlar. O’nu kesinlikle öldüremediler. Doğrusu Allah O’nu kendi katına yükseltti.”

    Bu ne biliyor musunuz? Kuran, Nisa Süresi 4:157-158

    Yani, Müslümanları, İsa’nın çarmıhını reddetmesine iten sözler, ikinci yüzyılda yaşayan bir heretiğin, bir sapkının sözleri olup, kopyala-yapıştır metodu ile, ‘Tanrı tarafından gönderilmiş ayet’ gibi gösterilerek, Kuran’da yer almış olmasıdır.

    Şayet, bu bir Kuran ayeti ise, Basilides, Muhammed’den 400 kusur yıl önce, bunun nasıl tam aynisini yazmıştır? Ama herşey apaçık ortada. Ayni Muhammed’in mağaraya saklanma ve örümcek olayı gibi. Talmud’tan alınmış, Davud Peygamberin kendi hayat öyküsünü, Muhammed kendi öyküsü gibi göstermiş.

    Rab’bi arayanlar, doğruyu bulacaklardır.

2 yazı görüntüleniyor - 1 ile 2 arası (toplam 2)
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.