Peygamberlere Göre (Nebi’îm) Kutsal Kitap’ın Değişmezliği

  • Bu konu 1 izleyen ve 0 yanıt içeriyor.
1 yazı görüntüleniyor (toplam 1)
  • Yazar
    Yazılar
  • #23717
    Evangelist
    Anahtar yönetici

    Yahudi, Hristiyan ve İslam alimlerine göre

    Kutsal Kitap’ın Değişmezliği

    Yazar: Daniel Wickwire

    http://www.batikentprotestankilisesi.org

    batikentprotestankilisesi@hristiyan.net

    Peygamberlere Göre (Nebi’îm) Kutsal Kitap’ın Değişmezliği

    “Ve kavmın İsraili kendine ebediyen kavm olarak kendin için

    sabit kıldın; ve sen, ya RAB, onlara Allah oldun. Ve şimdi,

    ya RAB Allah, kulun hakkında ve evi hakkında söylediğin sözü

    ebediyen durur, ve söylediğin gibi yap.” (2 Samuel 7:24 -25)

    Musa’nın Tevrât’ın da ve Davud’un Zebûr’un da olduğu gibi, aynı şekilde diğer peygamberlerin kitaplarında da (Nebi’im’de) Tanrı’nın Sözünün ebedi olduğunu görebiliriz. “Ot kurur, çiçek solar; fakat Allahımızın sözü ebediyen durur.” (İşaya 40:8) Peygamberlerin kitaplarında birçok “peygamberlik sözleri” de vardır. Şimdi, “peygamber” veya “peygamberlik” sözleri hakkında biraz düşünelim. Bu sözler ne demek ve nereden çıktılar? Kitab-ı Mukaddes’te “peygamber” kelimesi şöyle oluşmuştur:

    “Evelleri İsrâilde Allahtan sormak için gittiği zaman adam

    böyle derdi: Gel, Görene gidelim; çünkü şimdi Peygamber

    denilene önceleri Gören denirdi.” (1 Samuel 9:9)

    Kitab-ı Mukaddes’teki “peygamberlik” kavramı, bir peygamber gelecekte olacak olayları olup bitmeden önce açıklamaktadır. “İşte size her şeyi önceden söylemiş bulunuyorum.” (Markos 13:23) Böylece bir peygamber gerçekten Tanrı tarafından geldiğini belli etmektedir. Çünkü ancak Tanrı gayb haberin sahibidir.

    “De ki: Göklerde ve yerde Allâh’tan başka kimse gaybı

    (görünmeyeni, Allâh’ın gizli ilmini) bilmez. Ne zaman

    dirileceklerini de bilmezler. Doğrusu onların âhiret

    hakkındaki bilgileri ardarda gelip bir araya toplandı.”

    (Neml 27:65-66)

    “O, gaybı bilendir. Kendi görünmez bilgisini kimseye

    göstermez. Ancak râzı olduğu elçilere gösterir.”

    (Cin 72:26-27)

    Bütün Eski Ahit’te, Tevrât, Zebûr ve Peygamberlerin kitapları birçok peygamberlik sözü içerirler. Gelecek şeylerle (gayb) ilgili Kitab-ı Mukaddes’te, yüzlerce değil, binlerce ayet bulunmaktadır.1

    ____________________

    1. Wickwire, İlâhiyata Ait Bir Kaynak Kitap, ss. 139-152.

    Bu da aynı şekilde önemli bir gerçek ifade ediyor ki, Tanrı’nın kitaplarının ta kıyamet gününe kadar geçerli kalacağını. Ahiret gününe gelmeden önce o kitapların değişmesi Tanrı’nın güvenilirliğini tehlikeye atardı.

    Peygamberlerin aracılığıyla verilmiş olan sözlerin yerine gelmesi gerekiyor, yoksa Tanrı, yalancı duruma düşmüş olur. O zaman peygamberlik sözlerinin, gelecek çağlarda değişmemesi gerekir. Tanrı tüm ayetlerini korumaktadır.

    “O günlerde Petrus, yaklaşık yüz yirmi kardeşten oluşan

    bir topluluğun ortasında ayağa kalkıp şöyle konuştu:

    “Kardeşler, Kutsal Ruh’un, İsa’yı tutuklayanlara kılavuzluk

    eden Yahuda ile ilgili olarak Davud’un ağzıyla önceden

    bildirdiği Kutsal Yazı’nın yerine gelmesi gerekiyordu.”

    (Elçilerin İşleri 1:15-16; Bkz. Mezmur 41:9)

    Gelecek zamana ait olayları kavrayabilmek için, Kitab-ı Mukaddes tek kaynaktır. Kur’ân’da bunun bilgisi yoktur.

    “De ki: “Ben size, Allâh’ın hazîneleri yanımdadır,

    demiyorum. Gaybı da bilmem.” (En’âm 6:50)

    “Andolsun (Muhammed) onu apaçık ufukta görmüştür. O, gayb

    hakkında (verdiği haberlerden dolayı) suçlanamaz.”

    (Tekvîr 81:23-24)

    Tüm kitaplara göre, gayb haberleri sadece ve sadece Eski Ahit ve Yeni Ahit’teki peygamber ve elçilere verilmişti, ama Kur’ân-ı Kerîme göre Hz. Muhammed’e her hangi bir gayb haberi verilmemişti. Dolayısıyla, eğer bir kimse Tanrı’nın peygamberleri aracığıyla verilmiş olan gayb haberlerini öğrenmek isterse, ancak ve ancak Kitab-ı Mukaddes’te gayb haberleri bulabilir. Bu gelecekte olacak olayların çoğu “Son Günleri”, “Mesih’in Tekrar Gelişi”, “Armagedon Savaşı”, “Yedi Yıllık Büyük Sıkıntı”, “Rabbin Günü”, “Gelecek Çağ”, “Mesih’in Bin Yıllık Krallığı”, “Tanrı’nın Eğemenliği”, “Yargı Günü”, “Ahiret Günü”, ve “Kıyamet Günü” hakkındadır. Kitab-ı Mukaddes’te bu konularla ilgili binlerce ayet vardır. Elbette bu çağın son günlerindeki bulunan bilgi mü’minler için yazılıdır. Tanrı’nın kendisi bu gelecekte olacak bilgiyi Kıyamet Gününe kadar korunma altına almıştır. Tanrı’nın insanlarla yapmış olduğu ahitleri ebedîdir, değişmezdir. Görenedir görene, köre nedir köre ne?

    İslâm ülkelerinin İlâhiyat Fakültelerinde gelecek şeylerle (Gayb) ilgili bir bilim dalı yoktur. Ama buna karşın Hıristiyan İlâhiyat Fakültelerinde Gelecek Şeyler ile ilgili “Eschatology”2 adlı bir bilim dalı vardır. Neden? Çünkü Kitab-ı Mukaddes’te, hem Eski Ahit hem de Yeni Ahit’te, gelecekte olacak olaylarla ilgili binlerce ayrıntılı âyet vardır. Kitab-ı Mukaddes gayb haberlerleriyle doludur. “İsa’nın bildirisi, peygamberlik ruhunun özüdür.” (Esinleme 19:10)

    Eski Ahit’te, peygamberler tarafından vaat edilmiş olan “Mesih” hakkında, 60’tan fazla peygamberlik ayetleri bulunmaktadır.3 Ayetlerde Mesih’in nerede doğacağı, nasıl yaşayacağı, ve nasıl öleceği beliriltmiştir. İncîl’de ise, İsâ Mesih’in bir bakireden nasıl doğduğu ve Eski Ahit’in Mesih ile ilgili peygamberlik ayetlerinin tek tek yerine geldiği açık bir şekilde görünmektedir. Ayrıca İsa Mesih’in tekrar gelişi hakkında, hem Eski Ahit hem de İncîl’de birçok peygamberlik ayetleri bulunmaktadır.4 Bu ayetlerin gerçekleşebilmesi için, dünyanın son günlerine kadar Tanrı’nın kutsal kitaplarının sabit kalması lazım. Kitab-ı Mukaddes, zamanın sonunda dünyayı çepeçevre saracak olan korkunç sıkıntılardan söz ettiği için, sözünün sonsuza dek değişmeksizin kalacak olması, kendisine iman edenleri yatıştırabilmekte, en zor anlarda bile ona güven duyabilmelerini sağlamaktadır.

    Kur’ân-ı Kerîm, Hz. İsa Mesih’in bir “Müjde” getirdiğini ima etmektedir. “Allâh seni, kendisinden bir kelime ile müjdeliyor: Adı Meryem oğlu Mesih’dir.” (Al-i İmrân 3:45) Ama Kur’ân, hiç bir yerinde bu İncîl’deki Müjdenin tam olarak ne demek olduğunu anlatmamıştır. Kur’ân’da 9 kez Hz. İsa’nın “Mesih” olduğundan bahsedilmektedir, ama “Mesih” kelimesi Kur’ân’da anlatılmamıştır.5 Bunu anlayabilmek için İncîl’e bakmamız lazım.

    Buraya kadar, Tevrât, Zebûr ve Peygamberlerin Yazılarını inceledik. Şimdi ise Yeni Ahit’in, yani İncîl’in açıklamasına, dikkatle bakalım.

    ____________________

    2. Eschatology: Eskatolojik, tarihin son olayları ile ilgili

    her şey – Yunanca “Eschata”, son şeyler, son olaylar.

    3. Wickwire, İlâhiyata Ait Bir Kaynak Kitap, ss. 140 & 145.

    4. İbid, ss. 39-40.

    5. Kur’ândaki bulunan Hz. İsa Mesih ile ilgili 85 tane ayet

    şunlardır: 2:87 & 253; 3:45-55 & 59; 4:156-159, 163 &

    171-172; 5:17, 46, 72, 75 & 110-119; 6:85; 9:30-31; 19:17-23,

    27-34 & 36; 21:91; 23:50; 43:57-65; 57:27; 61:6 & 14.

1 yazı görüntüleniyor (toplam 1)
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.