ONdalık verirken cömertçe verin!

  • Bu konu 1 izleyen ve 0 yanıt içeriyor.
1 yazı görüntüleniyor (toplam 1)
  • Yazar
    Yazılar
  • #24877
    Anonim
    Pasif

    Ondalık Verirken Cömertçe Verin :papatya::)
    (Yazan: İsmail Kulakçıoğlu)


    Kardeşler, sizlere Tanrı`nın Makedonya`daki kiliselerine* sağladığı lütuftan söz etmek istiyoruz: Büyük sıkıntılarla denendiklerinde, coşkun sevinçleri ve aşırı yoksullukları tam bir cömertliğe dönüştü.


    Ellerinden geldiği kadarını, hatta daha fazlasını kendi istekleriyle verdiklerine tanıklık ederim.

    Kutsallara yapılan yardıma katkıda bulunma ayrıcalığının kendilerine verilmesi için bize yalvarıp yakardılar.

    Umduğumuzdan da öte, kendilerini önce Rab`be, sonra Tanrı`nın isteğiyle bize adadılar’ (2.Korintliler 8:1-5).

    ‘Bu nedenle önce yanınıza gelmeleri ve cömertçe vermeyi vaat ettiğiniz armağanları hazırlamaları için kardeşlere ricada bulunmayı gerekli gördüm. Öyle ki, armağanınız cimrilik değil, cömertlik örneği olarak hazır olsun’ (‘Korintliler 9:5).


    ‘İşte, üçüncü kez yanınıza gelmeye hazırım ve size yük olmayacağım. Çünkü sizde olanı değil, sizi istiyorum. Çocukların anne babaları için değil, anne babaların çocukları için para biriktirmesi gerekir’ (2.Korintliler 12:14).


    Kardeşler, sizlere Tanrı`nın Makedonya`daki kiliselerine* sağladığı lütuftan söz etmek istiyoruz: Büyük sıkıntılarla denendiklerinde, coşkun sevinçleri ve aşırı yoksullukları tam bir cömertliğe dönüştü.

    Ellerinden geldiği kadarını, hatta daha fazlasını kendi istekleriyle verdiklerine tanıklık ederim.

    Kutsallara yapılan yardıma katkıda bulunma ayrıcalığının kendilerine verilmesi için bize yalvarıp yakardılar.

    Umduğumuzdan da öte, kendilerini önce Rab`be, sonra Tanrı`nın isteğiyle bize adadılar.

    Bu nedenle, aranızda daha önce başladığı bu hayırlı işi tamamlaması için Titus`u isteklendirdik.

    İmanda, söz söylemekte, bilgide, her tür gayrette, bize beslediğiniz sevgide, her şeyde üstün olduğunuz gibi, bu hayırlı işte de üstün olmaya bakın’ (2.Korintliler 8:1-7).



    Kutsallara yapılacak bu yardımla ilgili olarak size yazmama gerek yok.

    Çünkü yardıma hazır olduğunuzu biliyorum. Ahaya`daki sizlerin geçen yıldan beri hazırlıklı olduğunu söyleyerek Makedonyalılar karşısında sizinle övünmekteyim. Gayretiniz onların çoğunu harekete geçirdi.

    Bu konuda sizinle övünmemiz boşa çıkmasın; dediğim gibi, hazırlıklı olasınız diye kardeşleri yanınıza gönderiyorum.

    Öyle ki, bazı Makedonyalılar benimle birlikte gelir ve sizi hazırlıksız bulurlarsa, sizler bir yana, bizler duyduğumuz güvenden ötürü utanmayalım.


    Bu nedenle önce yanınıza gelmeleri ve cömertçe vermeyi vaat ettiğiniz armağanları hazırlamaları için kardeşlere ricada bulunmayı gerekli gördüm. Öyle ki, armağanınız cimrilik değil, cömertlik örneği olarak hazır olsun’ (2.Korintliler 9:1-5).


    Korintliler’e yazılan mektupta ‘İmanda, söz söylemede, bilgide, her tür gayrette, bize beslediğiniz sevgide, her şeyde üstün olduğumuz gibi, bu hayırlı işte de üstün olmaya bakın’ denilirken, sanki onlara maddesel vermede arkada kalışları anımsatılmaktadır. Bu olasıdır; çünkü cömertlik, zenginlik ya da yoksullukla ilgili değildir. İnsanın karakterinde ya vardır, ya da yoktur. Kişi zengin zengin olabilir, ama elisıkı olmayı seçmiştir. Kişi yoksul olabilir, ama eliaçık olmayı seçmiştir


    İçtenlikle Verin

    ‘İmanda, söz söylemekte, bilgide, her tür gayrette, bize beslediğiniz sevgide, her şeyde üstün olduğunuz gibi, bu hayırlı işte de üstün olmaya bakın.

    Bunu buyruk olarak söylemiyorum, yalnızca sevginizin içtenliğini ötekilerin gayretiyle karşılaştırarak sınamak istiyorum’ (2.Korintliler 8:7-8).


    Otuz – kırk yıl öncesinde, işyeri sahibi insanlar, çocuk yaşta yanlarına aldıkları çırakları nasıl sınadıklarını anlatırlardı. Önce çocuğun davranışlarına bakarak izlenim edinirlerdi. Sonra da çocuğun göreceği bir yere para bırakarak onun dürüstlüğünü denerlerdi. Ara sıra bu sınamaları yinelerler, böylelikle çocuğun adam olup olmayacağına karar verirlerdi!


    Tanrımızın verme eylemlerimizde içtenlik aradığı Hananya ve Safira olayından bellidir. Yüreğimizi ve cebimizi aynı anda gören Tanrı’nın bizden beklentisi, bizim O’na içten yaklaşımımızdır. Öyleyse, Kutsal Kitap’ta parasal konularda dürüstlük Tanrı’ya olan sevgimize içtenlik kazandırıyorsa buna önem vermeliyiz.


    Yeni Antlaşma döneminde maddesel sunularımızı, bağışlarmızı, armağanlarımızı verme eyleminin kurallara, buyruğa bağlanmaması ‘vermemizi’ engellememelidir. Çünkü ‘maddesel sunu, ondalık, armağan, bağış vermek buyruk olsaydı; buyruk önde, içtenlikse arkada kalabilirdi. Öyleyse bizler maddesel vermede, Tanrı’yla ilişkimizde içtenliğimizi koruyarak, O’nun bizden beklentisine uygun karşılığı bulmalıyız.


    İçtenlikle Verin


    Şunu unutmayın: Az eken az biçer, çok eken çok biçer.

    Herkes yüreğinde niyet ettiği gibi versin; isteksizce ya da zorlanmış gibi değil. Çünkü Tanrı sevinçle vereni sever.
    Her zaman, her yönden, her şeye yeterli ölçüde sahip olarak her iyi işe cömertçe katkıda bulunabilmeniz için, Tanrı her nimeti size bol bol sağlayacak güçtedir.


    Nitekim şöyle yazılmıştır: “Armağanlar dağıttı, yoksullara verdi; Doğruluğu sonsuza dek kalıcıdır.”

    Ekinciye tohum ve yiyecek ekmek sağlayan Tanrı, sizin de ekeceğinizi sağlayıp çoğaltacak, doğruluğunuzun ürünlerini artıracaktır’ (2.Korintliler 9:6-10).


    Maddesel sunularını cömertçe, içtenlikle, sevinçle getirenlere Tanrı, hem Eski hem Yeni Antlaşma’da bereket vaat etmiştir. Malati Peygamber’in kitabında Eski Antlaşma döneminde yaşayanlara göklerin kapaklarını açacağını vaad eden Tanrı, Elçi Pavlus Yeni Antlaşma döneminin imanlılarına Tanrı’nın vaadlerini lütufkar sözlerle yineler. Elçi Pavlus Korintliler’e (dolayısıyla da bizlere) bunu anımsatmayı gerekli görür.


    Uyarı

    Tanrı Kutsal Kitap’ın birçok yerinde sunu, ondalık, bağış verenlere bereket vaat etmiştir. Bu kitapta da Rab’bin bereket vaadlerine bol bol değinilmiştir. Ancak okuyucu sunu, ondalık, bağış vermekle zenginleşeceği, tüm sorunlarının çözüleceği sonucunu çıkarmamalıdır.

    İmanlının yoksulluk altında yaşamasından, zorluk çekmesinden, Tanrı’nın bereketlerinden uzak yaşadığı anlamını çıkarmıyoruz. Ayrıca bizler elimizdekileri zenginleştirmek, sorunlarımızı çözmek için değil, Rabbimizi onurlandırmak için O’na sunuyoruz.




1 yazı görüntüleniyor (toplam 1)
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.