Oğul Olan İsa Mesih

  • Bu konu 1 izleyen ve 0 yanıt içeriyor.
1 yazı görüntüleniyor (toplam 1)
  • Yazar
    Yazılar
  • #23819
    Evangelist
    Anahtar yönetici

    Kutsal Kitap'ta oğul kelimesi, genel ve mecazi anlamlarda çeşitli şekillerde kullanılmıştır. Grekçe'de “oğul” anlamına gelen iki kelime vardır: teknon ve huios. “Teknon” kelimesi çocuk sahibi olma kökeninden gelir ve oğul, kız veya çocuk anlamlarına gelir. Diğer Grekçe kelime olan “Huios” kelimesi yazınsal olarak da kullanılsa da “Strong's Exhaustive Concordance” huios kelimesini şöyle tanımlamaktadır; ” Huios kelimesi geniş anlamda mecazi akrabalıklar için kullanılır.”

    İsa için “Oğul” kelimesi en azından dört şekilde kullanılır: Meryem Oğlu, Davut Oğlu, İnsanoğlu, Tanrı Oğlu. Bu dört terim, İsa'nın Baba'yla ve insanlıkla olan doğal ilişkisini tanımlar.

    “Meryem Oğlu” İsa'nın insan doğasına göre bir ailesi vardı ( Meryem..).. Bu bağlamda Nasıralı İsa fiziksel anlamda bir “oğuldu”.

    “Davut Oğlu” Bu bağlamda, “Davut Oğlu (huios)” mecazi anlamda kullanılır. Çünkü Davud'un ilk neslinden değildir (bkz. Matta 22:42-45). Bununla birlikte, bu kullanım İsa'nın Davut'tan geldiği ve Davud'un mirasçısı olduğu anlamına da gelebilir.

    “İnsanoğlu”” İnsanoğlu” terimi Yahudiliğe özgüdür ve ilk olarak Eski Antlaşma'da kullanılmıştır. İnsan için iki kelime (adam ve nos) kullanılmıştır ve her ikisi de çoğul anlamlarda kullanılır. Bireyden bahsedilirken “bir insanoğlu” diye kullanılır. Örneğin, peygamber Hezekiel'den doksan kez “insanoğlu” olarak bahsedilir. Bu kullanım, Daniel 7:13, 14'te Mesih'ten bahsedilirken de kullanılır.

    Yeni Antlaşma'da “İnsanoğlu” terimi İbraniler 2:6-8 dışında tamamen İsa için kullanılmıştır. İbraniler 2:6-8'de kullanılan “İnsanoğlu” kelimesi tüm insanlığı ele alır. Eski Antlaşma bu terimi genel anlamda kullanırken, İsa bu kelimeyi mecazi ünvan olarak kullanmıştır. Bu terim Matta, Markos, Luka ve Yuhanna'nın dışında sadece üç kez kullanılmıştır (Elçilerin İşleri 7:56; Esinleme 1:13; 14:14). Bu terim Matta'da 32 kez, Markos'ta 15 kez, Luka'da 25 kez ve Yuhanna'da 12 kez geçmektedir. Ve her durumda da bu terim, İsa'nın Kendisi tarafından kullanılmıştır (Yuhanna 12:34'te bu ünvanın ne anlama geldiği başka bir kişi tarafından sorulmuştur).

    Mesih'in yaşamında her yönüyle bu terimin sık sık kullanıldığını görüyoruz: Hizmet ederken, eziyet edilirken ve yüceltilirken kullanılmaktadır. 7 İncil'in ilk dört kitabında İsa, bu ünvana tam bir anlam kazandırmıştır.

    Mesih'in bu ünvanı kullanması iki düşünce çizgisinde yer alır. Birincisi, “İnsanoğlu” teriminin kullanımı tanrısal bir anlamdadır. Mesih, günahları bağışlama yetkisi olduğunu (Matta 9:6); Markos 2:10; Luka 5:24) ve Sept gününün Rabbi olduğunu göstermek için bu ünvanı kullanır (Matta 12:8; Markos 2:28; Luka 6:5). Buradaki vurgu Mesih'in yetkisi üzerindedir. (Mesih'in sadece Tanrı'ya ait olan yetkiye sahip olduğu anlaşılmaktadır. Mesih'in tanrısallığı üzerindeki bu vurgu, gelecekteki yüceltilişiyle ilgili kullanımında da görülür).

    İkincisi, “insanoğlu” teriminin kullanımı, Mesih'e insan anlamı verir. Mesih'in “insanoğlu” terimini kullanmasının amacı, tanrısallığına işaret etmek olduğu gibi, insanlığına da işaret etmektir. Bunu İncil'in ilk dört kitabında iki şekilde görürüz. Birincisi, Mesih'in günlük işlerinde kullanılan ünvandır (Matta 11:19). İkincisi ise, İsa'nın eziyet görmesinden ve ölümünden bahsedilirken kullanılan ünvandır (Markos 8:31). İsa'nın insan olduğu fikri, sonunda öleceğini gösterdiğinden, Yahudiler'in Mesih'le ilgili böyle bir kavrama inanmaları çok zordu. Üçüncüsü de; İsa Kendisini sadece eziyet çekip ölecek olan İnsanoğlu olarak değil, aynı zamanda görkemle dönecek olan Kişi olarak tanıtmıştır (Matta 24:30; Markos 14:62; Luka 17:22; 18:8; 22:69, v.b.).

    Sanhedrin'in ve başkâhin Kayafas'ın önünde yargılanırken, Kendisini açık bir biçimde Daniel 7:13, 14'te de belirtilmiş olduğu gibi “İnsanoğlu” olarak tanıtmıştır:

    “Gece rüyetlerinde gördüm, ve işte, insanoğluna benzer biri göklerin bulutları ile geldi, ve Günleri eski olana kadar geldi, ve onun önüne kendisini yaklaştırdılar. Ve bütün kavmlar, milletler, ve diller ona kulluk etsinler diye, kendisine saltanat,izzet, ve krallık verildi. Onun saltanatı geçmeyecek ebedi bir saltanattır, ve krallığı yıkılmayacak bir krallıktır.”

    Kayafas İsa'ya şöyle sormuştur: ” 'Yüce Olan'ın Oğlu Mesih sen misin?' İsa 'Ben'im' dedi. 'Ve sizler, İnsanoğlu'nun kudretli Olan'ın sağında oturduğunu ve göğün bulutlarıyla geldiğini göreceksiniz.' ” (Markos 14:61-62). İsa, bu sözleriyle büyük bir yücelikle yargılamaya ve yeryüzünde hüküm sürmeye geleceğini belirtmiştir. Kayafasla olan bu konuşmasında İsa, “İnsanoğlu” ve “Yüce Olan'ın Oğlu” ünvanlarını kabul eder (bkz. Yuhanna 3:15-17).

    Gleason Archer, Mesih'in neden insan ve Tanrı doğasına sahip olduğunu şöyle açıklar:

    “Bu, “İnsanoğlu” kelimesinin ne anlama geldiği sorusunu ortaya atar. Mesih neden tanrısal Yüce Kral olarak değil de, yüce bir insan olarak temsil edilmiştir? Bunun cevabı, insanın kurtuluşunun vazgeçilmez parçası olan Mesih'in doğuşunda aranmalıdır. Adem'den gelen günahlı insanlar, insanların günahlarını üzerine yüklenen günahsız bir insan olmadan kurtuluşa erişemezlerdi. Eski Antlaşma'da Kurtarıcı kelimesi, günahlı kişiyi satın alan bir akraba anlamına gelen “go el” kelimesinden gelir. Bu nedenle, bu kişinin satın aldığı kişiyle kandaş olması gerekirdi: Gereksinim ne olursa olsun, kimin gereksinimini karşılarsa karşılasın, ister onu kölelikten geri satın alsın (Levililer 25:48), isterse satacağı mala fidye yatırmış olsun (Levililer 25:25), ister çocuksuz dulla ilgileniyor olsun (Rut 3:13) veya isterse kan öcü alan olsun (Sayılar 35:19) mutlaka kandaş bir akraba olması gerekiyordu.

    Tanrı İsrail'e Kendisini fidyeyi ödeyen Kurtarıcı (go el) olarak tanıtmıştır (Çıkış 6:6; 15:13; İşaya 43:1; Mezmur 19:14…). Fakat, Tanrı bakireden doğarak beden almadan önce, Tanrı'nın Kendisini nasıl İsraillilerin go el'i olarak tanıtacağı bir gizem konusuydu. Tabii ki yaradılış yoluyla Tanrı onların Babası sayılıyordu, fakat go el fiziksel anlamda kandaş bir ilişki (akraba) gerektiriyordu. İşte bu yüzden, Tanrı bizden bir kişi olup bizim suçlarımızın ve günahlarımızın cezasını çekmekle, bizleri fidyeyle kurtarmıştır. “Söz, insan olup aramızda yaşadı. Biz de O'nun yüceliğini Baba'dan gelen, lütuf ve gerçekle dolu olan biricik Oğul'un yüceliğini gördük” (Yuhanna 1:14).

    Günahlarımız için fidye ödenmeden Tanrı bizi bağışlayamazdı. Yoksa Kendi Kutsal yasasına karşı gelinmesine göz yummuş olurdu. Tanrı, ancak Mesih'te beden alıp insanlığın günahlarını tatmin edici bir şekilde ortadan kaldırabilirdi. Çünkü, insan ırkını sadece gerçek bir insan temsil edebilirdi. Fakat tanrısal adaletin yerine gelmesi için, günahın gerektirdiği sonsuz cehennem cezasını yalnız Tanrı kesin olarak ortadan kaldırabileceğinden, Kurtarıcı'nın Tanrı olması gerekiyordu. Sadece Tanrı onları sonsuz cehenneme göndermek yerine, böyle haklı bir kurtuluş plânını tasarlayabilir ve günahları aklayabilirdi (Romalılar 4:5). İşte, tüm çağlar boyunca inanlılar için etkili bir kurban olan yetkin İnsan, aynı zamanda Tanrı'nın Kendisiydi.”

    Daniel 7:13 göz önüne alındığında, Mesih'in “İnsanoğlu” terimini kullanımı açıklığa kavuşmaktadır. Bu ünvan, açık bir şekilde Mesih'e ait bir ünvandır ve Mesih açıkça Daniel 7:13'teki kişi olduğunu ileri sürmüştür. Daniel'in bahsettiği ünvanın Yahudilerce anlaşıldığı görülüyor. Fakat İsa'nın ileri sürdüğü iki sav, Yahudi din önderlerince dikkate alınmamıştır. Birincisi, Yahudiler acı çeken değil, zaferler kazanan bir Mesih'in geleceğini umuyorlardı. Bekledikleri Mesih'in ruhsal bir önder değil, siyasal bir önder olacağını sanıyorlardı. Fakat İsa, İnsanoğlu'nu acı çeken ve ölmesi gereken Mesih olarak tanıtmıştır. İkincisi de, Yahudiler Mesih'in beden almış Tanrı olacağını düşünmüyorlardı. Geleneksel olarak Mesihçi olmak önemliydi, fakat Mesih'in tanrısallığı bambaşka bir kavramdı.

    Özet olarak, İnsanoğlu ünvanı; Mesih'in fidyeyle satın alan Kurtarıcı, acı çeken insan, gelecek olan yargıç ve yeryüzüne yüceliğiyle hükmedecek olan yönetici olduğunu gösterir.


    Rab İsa, sana iman ediyorum. Beni korkutan herhangi bir şeyin beni ezmeyip,
    sana itaat etmeme engel olmaması için, imanımda beni destekle! Kilisene eşlik et,
    kilisenle beraber kal, çobanların ve müminlerin imanını güçlendir.
    Senin yardımınla kutsal Adını, duymak istemeyenlere bile duyuracağız!

1 yazı görüntüleniyor (toplam 1)
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.