Mesih’in Tanrısallığı Hakkında Çeşitli Dinlerin Görüşleri

  • Bu konu 4 izleyen ve 7 yanıt içeriyor.
8 yazı görüntüleniyor - 1 ile 8 arası (toplam 8)
  • Yazar
    Yazılar
  • #24805
    Anonim
    Pasif

    Mesih’in Tanrısallığı Hakkında Çeşitli Dinlerin Görüşleri
    (Josh McDowell – Bart Larson)

    Bazı dini sistemlerin, İsa Mesih’in tanrısallığına nasıl yaklaştıklarını özetlemenin faydalı olacağına inanıyoruz. Bu konu üzerine daha ayrıntılı bir araştırma yapmak isteyenler, Josh McDowell ve Don Stewart’ın yazmış olduğu ‘Handbook of Today’s Religions’ (Günümüz Dünya Dinleri El Kitabı) serisine başvurabilirler.

    Agnostik
    Agnostik’ kelimesi iki bileşik Grekçe kelimeden gelir. ‘A’ olumsuzluk anlamı taşıyan ‘yok, hayır’ anlamındadır. ‘Gnosis’ kelimesi ise ‘bilgi’ anlamına gelir. Agnostiğin tanımını şöyle yapabiliriz: Tanrı’nın var olup olmadığının bilinemeyeceğini iddia edenlere agnostik denir. Aynı şekilde, Mesih’in de Tanrı olup olmadığının bilinemeyeceğini iddia ederler.

    Ateist
    ‘Ateist’ kelimesi de iki Grekçe kelimenin birleşiminden türemiştir. Bunlar ‘yok, hayır’ anlamına gelen ‘theos’ kelimeleridir. Ateistler Tanrı’nın olmadığına inanırlar.

    Bahai
    Bahai inancı, dünya tarihinde birçok dinin, insanları Tanrı’ya yönlendirmiş olduğunu öğretir. Tanrı başta olmak üzere Buda’yı, Musa’yı, Krişna’yı, Zerdüşt’ü, Muhammed’i… vb. Kullanmıştır. Bahailer Baha’u’llah’ın Tanrı’nın son peygamberi olduğunu ileri sürerler.

    Üniter Birlik
    Bay ve bayan Charles Fillmore tarafından kurulan Üniter Hristiyanlık Okulu, Hristiyan Bilim inancına yakındır. Kişisel olmadığına inanılan Tanrı, ‘Yaşam’ veya ‘Tanrısal İlkedir’. Günah; olumsuz düşünce, İsa; insan ve Mesih ise tanrısal fikir olarak tanımlanır. Kutsal Kitap’a alegorik (benzetme) bir kitap olarak bakılır. Üniterlerin Metafizik Sözlüğü’ne göre, Kutsal Kitap gerçeği ve uygun düşünmeyi öğrenmek için yorumlanabilir.

    Bilim Kilisesi
    Bilim kilisesi, ‘birşeyin nasıl bilineceğini bilme bilimi’ veya ‘uygulamalı din felsefesi’ sloganlarıyla, Yahudi-Mesih inancı geleneğinin dışında bir bilim kurgu dünyasına dayanmaktadır. Üçlübirlik veya Mesih’in tanrısallığı öğretişlerinin üzerinde durmaz. Bilim Kilisesi’nin kurucusu fantazi yazarı L. Ron Hubbard ‘Dianetik: Modern Bilim’ (1950) adlı bir kitabında teorilerini ve terapi tekniklerini tanıtır. Hizmetlerini ücret karşılığında veren bilim kilisesi tarafından kullanılan kavramlar ve prosedürler içinde, kendilerine has kelimeler de yer alır.

    Budizm
    Sidharta Gautama (Buda) tarafından bir felsefe olarak ortaya atılan Budizm, Buda’nın ölümünden iki yüz yıl kadar sonra, bazı izleyicilerinin onu tanrısallaştırmasıyla bir din haline gelmiştir. Buda, sadece bir öğretmen olmasına karşın, (Buda ‘aydınlanmış olan’ demektir) kurtarıcı tanrı olarak tanıtılmıştır. Budistler, İsa’yı Buda’nın altında, bir ahlak öğretmeni olarak görürler. Budistler Buda’ya dua ederler. Budizm’in temel Tanrı’sı kişisel değildir.

    Birleştirme Kilisesi (Moonlar)
    Birleştirme Kilisesi (Moonlar olarak adlandırılırlar) Koreli Sun Myung Moon tarafından kurulmuştur. İsa’nın Tanrı değil, Tanrı oğlu olduğu söylenir. Birleştirme Kilisesi, İsa’nın yeryüzüne ruhsal kurtuluş getirdiğini, fakat görevini tamamlayamadan öldüğünü öğretir. Sun Myung Moon, yeryüzüne fiziksel kurtuluş getirecek olan ve İsa’nın yapmakta başarısız olduğu görevi yapacak olan yeni Mesih olarak görülür. Kutsal Ruh, Baba Tanrı’nın dişi benzeri olarak görülür.

    Eckankar
    Paul Twitchell tarafından temeli atılan ‘Eckankar’ inancı, ruh yolculuğu bilimidir. Paul Twitchell bir peygamber, şifacı, ruh seyahatçisi’ olarak görülür. Eckankar inancı, Batı Hristiyanlığı’nın ve doğu dinlerinin karışımından oluşur. Bahai inancı gibi, Tanrı’nın tanınmasını sağlayan temel dinlerin doğruluğunu öne sürer. Eckankar Kutsal Ruh’un ‘Tanrısal Gerçeği’ tanımamıza ve ‘Tanrı’yı kavramamıza’ yardımcı olduğunu iddia eder. İsa’dan ‘Mesih bilincinde’ olan bir insan olarak bahsedilir. Hinduizm’de olduğu gibi, ‘Yüce Varlık’ olan Sugmad’ın kendisini usta (İsa gibi) şeklinde veya ‘guru’ olarak gösterdiğine inanılır.

    Est (Erhard Seminars Training – Erhard İlahiyat Eğitimi)
    EST, günümüzde kendisine Werner Erhard denen Paul Rosenberg tarafından başlatılmıştır. Yüksek ücretli öğretim seminerleri, insanların gerçeklik üzerine olan düşüncelerini değiştirmek üzere programlanmıştır. EST mutlak kavramların olmadığı bir felsefedir. Hüküm bildiren herşey doğrudur (ister iyi, ister kötü, ister yanlış olsun). Yanlış diye birşey yoktur (en azından kendi aklınızda). Herkes kendisinin tanrısıdır.

    Hare Krişna
    Hare Krişna hareketinin temeli Hinduizm’e dayanır. Hare Krişna’nın Kutsal Kitap’ı, Hindistan’ın Vedik Edebiyatı’nın (Kutsal Yazılar) toplamıdır. Krişna, ‘Yüce Tanrı’nın Kişiliğidir’, herşeyi bilir ve herşeyin sebebidir. Hinduizm’de de olduğu gibi, Krişna inacı da çok tanrılıdır. Dünyanın kişisel olmayan ruhu olan Brahma (Tanrı’ya derece olarak en yakın olan) en yüce Krişna varlığı olarak, kendisini milyonlarca tanrı şeklinde göstermiştir. Krişna’ya ‘Rab’ olarak hitap edilir ve Krişna’ya inananlar ona, Rab olarak dua ederler. Çeşitli zamanlarda insan olarak görünmüş olduğuna inanılır (Buda’nın, Krişna’nın beden almış şekli olduğu söylenir). Mesih İnancı’nın Tanrı ve Mesih kavramlarına inanılmaz.

    Hristiyan Bilimciler
    Mary Baker Eddy tarafından kurulan grup, Mesih’in sadece Tanrı’nın Oğlu olduğunu öne sürüp, Mesih’in tanrısallığını reddetmektedir. Hristiyan Bilimciler ‘İsa’nin insan olduğunu, ‘Mesih’in ise şifa veren tanrısal bir düşünce olduğunu ileri sürerler.

    Hinduizm
    Hinduizm, Hindistan’in göçebe söz geleneği ve kutsal yazılarıdır. (‘Veda’ adıyla anılır). Belirli bir kurucusu yoktur. Evrenin ardında dünyayı çevreleyen ruh olarak görülen Brahma, kendisini doğada olan fakat kişisel olmayan milyonlarca tanrıda gösterir. Herşeyi Brahma’nın bir parçası olarak gören (ağaçlar, vb.) Hinduizm, panteist (çok tanrılı) bir dindir. İsa’nın diğer kişilerden biraz daha fazla Brahma’nın özel bir görünümü olduğuna inanılır. Herkes Brahma’dan ayrılmış ruhlardır (atman). Hinduizm’e göre, yaşamın temel amacı Brahma’yla birleşmektir.

    İ-Çing
    İ-Çing, Değişimler Kitabı anlamına gelir. İ-Çing kitabının kullanılmasıyla, ruhsal yön arama yöntemi oldukça karmaşıktır. Köken olarak Çin kökenli olan İ-Çing, Mesih’in zamanından biraz öncesine kadar gelebilmiştir. Konfüçyanizm ve Taoizm üzerinde büyük bir etki yaratmıştır ve Doğu dinleri ve tarikatlerinin yanısıra, belirli dini bağları bulunmayan gençlerr arasında da popüler olmaya başlamıştır.

    İslam
    Islam, tek Tanrı inancına sahip bir dindir. Bu dine inananlar ‘Müslüman’ olarak adlandırılır. Adem, Nuh, İbrahim, Musa vb.’nın yanı sıra, Mesih İsa da peygamber olarak görülür. Mesih İsa’nın Yeni Antlaşma’daki açıklamaları, Müslümanlarca sahte veya tarihsel olarak geçersiz kabul edilir (örneğin, Çarmhta İsa’nın değil, Yahuda İskariyot’un öldüğüne inanırlar). İslamiyet’in kurucusu olan Hz .Muhammed’in Allah’ın en yüce peygamberi olduğuna inanılır.

    Jainizm
    Kurucus Mahavira olan Jainizm, Hinduizm’den türemiş olan bir doğu dinidir. Yüce bir varlığa inanmaz. Kendisini dünya nimetlerinin zevklerinden çekmiş olan, şiddet taraftarı olmayan, içindeki olumsuz ‘karma’dan (ruha yapışmış olan kötülükler) kurtulmaya çalışan Mahavira, Jainistlerce kurtarıcı olarak görülür. Jainistler kendilerini dünyaya bağlayan herşeyden ve tüm zevklerden dışlarlar.

    Konfüçyanizm
    Konfüçyus’un isminden dolayı ‘Konfüçyanizm’ olarak adlandırılan bu akım, dinden çok bir Çin felsefesi ve politik bir sistemdir (fakat yine de dağlara, nehirlere, atalara…vb. tapınmayı teşvik ederler). Konfüçyanizm sisteminde ‘cennet’ en yüksek ruhsal gerçektir ve ‘Tanrı’ yerine kullanılır. Konfüçyanizm, toplumun tüm katmanlarında sevgi, barış, yumuşak huyluluk gibi ahlaki değerleri teşvik eden, hümanistik bir inançtır. Olağanüstü olaylara pek önem vermeyen Konfüçyanizm, Yahudi-Hristiyan inanışındaki gibi kişisel Tanrı kavramını reddeder.

    Mormonlar
    Mormon kilisesi, Joseph Smith tarafından kurulmuştur. Ölümünden kısa bir süre sonra, yerine kimin geçeceği üzerine ayrılıklar çıkmıştır. Mormonlar olarak bilinen ana bedendeki imanlılar, Bringham Young’ı yeni önderleri olarak tanımışlardır. Mormonlar birçok ‘Tanrıya’ inanırlar. Tanrıların toplanmış olduğu bir konseyde, Tanrılardan biri olan Adem, (Yaratılışın ikinci bölümündeki gibi) insan oldu. Adem, bu gezegenin tanrısıdır. İsa’nın ‘Baba Tanrı’ dediği kişi Adem’di (bkz. Journal of Discourses, Cilt 1, sayfa 50-51).

    Mormonlar tüm insanların ölümcül halden önce varolduklarına inanırlar ve Tanrı olmak için ilk olarak yapılması gerekenin, et ve kemik şeklinde beden almak olduğuna inanırlar. Mormonlar ölümlü bedenin önce, İsa’nın Şeytan’ın kardeşi olduğunu ve birkaç karısının olduğunu öğretirler. Tanrı’nın Eski Antlaşma’da kullanılan iki adı, Elohim ve Yehova, ayrı Tanrılar olarak görülür.

    New Age (Yeni Çağ) Hareketi
    New Age (Yeni Çağ) hareketi, birçok din, politika, sosyal organizasyon veya hiçbir ‘New Age’ grubuyla bağlantısı olmayanların kullanmakta olduğu bir terimdir. Bu felsefenin ardınca giden birçok kişi, bu felsefenin temellerinin farkında değildir. Bununla birlikte, New Age hareketinin bir kolu, Nisan 1982’de dünya çapında birçok gazeteye, Mesih’in yeryüzünde olduğunu ve yakında kendisini göstereceğini belirten bir ilan vermiştir. New Age hareketinin bu kolu, Dünya Ruhu’nun (Budizm kökenli bir kavram) dünya tarihinde kendisni dört kez göstermiş olduğunu ve beşinci kez beden alışının, (Lord Maitreya) yeryüzünde olduğuna ve kendisini göstermek için uygun zamanı beklediğine inanıyorlardı.

    Son Gün Azizlerinin Yeniden Düzenlenen Kilisesi
    Bu kilise ve Mormonlar, Joseph Smith tarafından kurulmuştur. Her iki kilise de Mormon kitabına bağlıdır (Mormonlar birkaç kitabı daha kutsal sayarlar), Joseph Smith’in ölümünden sonra, Mormon kolu Brgham Young’ı, SGAYDK kolu ise Joseph Smith’in oğlunu izlemiştir. Joesph Smith’in oğlunu izleyenler daha tutucudurlar ve Joseph Smith’in Üçlübirliğe ve Mesih’in tanrısallığına inanmadığı açık olduğu halde, SGADYK Mesih’in tanrısallığına ve Üçlübirliğe inanır. (Öldürülüşünden iki ay önceki bir konuşmasında Joseph Smith, bugün Mormonlar arasında kabul edilen, Baba’nın da İsa gibi bir insan olduğunu söylemiştir).

    Sihizm
    Nanak tarafından 1400’lerin sonlarına doğru kurulan Sihizm Hinduizm’in bir koludur.Sihizm’e göre Tanrı şekilsizdir, bilinemez, yücedir ve tek güçtür. Hinduizm’in tersine Sihizm bir dindir ve Hinduizm’deki gibi birçok dini tapınış biçimi yoktur. Bununla birlikte, Hinduizm’de olduğu gibi, bireyin yaşam amacı Tanrı’yla bir olmaktır.

    Spiritizm (Ruhçuluk)
    Spiritizm, birçok ruhsal uygulamanın ve inancın geniş olarak sınıflandırılmış şeklidir (seanslar, falcılar, medyumlar, sihir, büyücülük, el falı okuyucuları, astrologlar, yıldız falcıları.. vb.). Bu gibi uygulamalar ve inançlar binlerce yıldır süregelmektedir. Ruhçulukla uğraşan kişiye göre, çoğunluğu (hepsi olmasa da) Mesih’in tanrısallığını rededer. Kutsal Kitap’ın öğretişine göre, Tanrı’dan başka şeylerden ruhsal yönlendirme arayanlar, kendilerini cinlere açmaktadırlar. Bu yüzden Kutsal Yazılar bu tür uygulamaları lanetlemektedirler.

    Şintoizm
    Şintoizm birçok tanrıya inanan bir Japon dinidir. Politik olarak Japonlar’ın yaşam biçimine bağlı olan Şintoizm, Budizm inançlarıyla uzlaşma içerisindedir (Şintoiztlerin dinin törenleri genellikle Budist rahiplerce yapılır). Şintoizm’in belirlenmiş dini inanç çizgisi yoktur, fakat Şintoizm birçok tarikata bölünmüştür.

    Tanrı’nın Çocukları (Sevgi Ailesi)
    Bu grup, takma adı Mo (Musa) olan ve peygamber olarak görülen David Brand Berg tarafından kurulmuştur. Mo’nun, Mesih’in tanrısallığına inanıp inanmadığı yazılarında açıkça belirtilmemektedir.

    Tanrısal Işık Misyonu
    Guru Maharaj Ji tarafından kurulan bu hareket, Hindu kökenlidir. Bu öğretişe göre, Tanrı kendisini çeşitli büyük Ustalar aracılığıyla göstermiştir (İsa Krişna, vb.) Maharaj Ji, bugün insanları gerçeğin bilgisine ulaştıracak yeni Usta olarak görülür.

    Tanrı’nın Radyo Kilisesi
    Herbert W. Armstrong tarafından kurulan bu kilise, oğlu Garner Ted Armstrong tarafından devam ettirilmiştir. Armstronglar, Mesih’in tanrısallığına inanırlar, fakar Kutsal Yazılar’ın belirttiği biçimin dışındadırlar. Onlara göre, bütün inanlılar ailesi Tanrı’yı oluşturur (Öyleyse biz Tanrı olmalıyız!). Üçlübirliğe inanmamaktadırlar.

    Teosofi
    Helena Balvatsky’nin başlattığı bir hareket, tüm dinlerin temelinin aynı olduğunu öğretir. Teosofi’ye göre ya kişisel olmayan bir Tanrı, ya da Tanrısal ilke temelidir. Tüm dinlerin amacı sonunda Tanrı’yla birleşmektir. Blavatsky’ye göre, Mesih Tanrısal İlke’ydi ve İsa insandı.


    Transandantal Meditasyon (M.T).
    T.M. Maharişi Maheş Yogi tarafından kurulmuştur ve Hindu kökenlidir. T.M. yüzeysel olarak bir dinden çok iç huzura, rahatlamaya ve meditasyona ve psikolojik bütünlüğe önem veren bir felsefedir. Bununla birlikte T.M’nin dini öğretişleri ve törenleri, tamamen Hinduizm’in Batı uygulamasıdır. Mesih’in iyi bir ahlak öğretmeni olduğu görüşü hakimdir.

    Üniteryanizm (Tanrı Birliği Taraftarları)
    Bir din olarak görülen Üniteryanizm, Tanrı’yı değil insanlığı, hümanizmi temel alır. Bu kilisenin Tanrı, İsa, kurtuluş, Kutsal Kitap ve diğer teolojik öğretişler üzerine belirgin bir iman bildirgeleri yoktur.

    Uluslararası Yol (The Way International)
    Dr. Victor Paul Wierwille tarafından kurulan Uluslararası Yol inancı, İsa’nın günahsız bir insan, Mesih, Kurtarıcı, Tanrı Oğlu olduğunu fakat Tanrı olmadığını öğretir. Bu inancın izleyicileri Mesih’in varoluştan önce var olduğunu ve sonsuzluğunu reddederler. İsa’nın varoluşunun, Meryem’in rahmine yerleştirilmesiyle gerçekleştiğini öne sürerler. Mesih’in tanrısallığını ve Üçlübirliği reddeden diğer grupların tersine ‘Yol’ üyeleri, Kutsal Kitap’ın yazınsal bir yorumuna sahip olduklarını iddia ederler. (Böyle olduğuna göre, Kutsal Kitap’ın içeriğine de açık olmalıdırlar). ‘Yol’ Tanrı’nın kutsal olduğunu, ve Tanrı’nın Rab olduğunu öğretir, fakat onlara göre Kutsal Yazılar, Kutsal Ruh’tan bahsederken, Tanrı’nın verdiği ruhsal bir armağandan bahseder.

    Yehova Şahitleri
    Charles Taze Russel tarafından kurulan Yehova Şahitleri hareketi, Mesih’in varoluştan önce Tanrı tarafından yaratılmış bir ‘tanrı’ olduğu ve Tanrı’nın Mesih aracılığıyla dünyayı yarattığı öğretilir.Yani, İsa’nın beden almış günahsız bir ruh (bir
    ‘tanrı’) olduğu öğretişi verilir. Yehova Şahitleri’nin, Mesih’in tanrısallığıyla ilgili görüşleri, İznik Konseyi’nde Mesih’in tanrısallığını reddeden Arius’un görüşlerine yakındır. Kutsal Ruh’un da Tanrı olduğu kabul edilemez. Yehova Şahitleri’ne göre sadece Yehova Tanrı’dır.

    Yahudilik
    Yahudilik yüzyıllar boyunca pek çok değişim geçirmiştir. Bir kişi, milliyetinden ya da dininden dolayı Yahudi olabilir. Örneğin: bir kişi ateist veya agnostik olduğu halde, doğuştan Yahudi olabilir. Veya bir kişi doğuştan Yahudi olmadığı halde, Yahudi dinine geçip bir şekilde Yahudi olabilir. İlk Mesih İnanlıları Topluluğu, tamamen Yahudiler’den oluşuyordu. Yahudilik ve Mesih inancı birbirinden ayrı olamaz. İsa’ya, Mesih ve Rab olarak inanan birçok Yahudi (İbrani Mesih İnanlıları) Mesih inanlısı mevcuttur.

    Yahudiler’in çoğunluğu, yüzyıllar boyunca İsa’nın Mesih olduğunu reddetmişlerdir. Küçük bir azınlık, Eski Antlaşma’yı tam olarak doğru kabul etmelerine rağmen, birçok Yahudi hala İbrahim’in Tanrısı’na iman etmektedir. Bazı Yahudiler İsa’nın iyi niyetli bir kişi veya iyi bir öğretmen olduğunu söyler. Bunun yanısıra birçok Yahudi ise, İsa’nın insanları aldatan bir dolandırıcı olduğunu söyler.

    Zen Budizm
    Zen Budizm, bireyin meditasyon yoluyla Buda-duasını ve realitesini keşfetmesidir. Zen Budizm, Budizm ve Taoizm’in karışımından oluşur. Budizm’de de olduğu gibi, tanrısallık doğayla nitelendirilir. Tanrı, herşeyde bulunan, bilinçsiz ve kişisel olmayan bir özdür. Zen Budizm’in üyeleri, sanata ve estetiğe değer verirler. İsa’nın iyi bir ahlak öğretmeni olduğu söylenir.

    Zerdüştlük
    Zerdüştlük, Hinduizm’de olduğu gibi Vedik geleneklerinden ve kutsal yazılarından ortaya çıkmıştır. Bu inancın kurucusu olan Zerdüşt, tek tanrı olan Ahura Mazda’ya (‘Bilge Rab’) tapınmayı vurgular. Bu nedenle, bu inancın dış görünümü tek tanrılıdır. Zerdüştlük, insanların ruhları için rekabet eden kutsal bir ruhun ve kötü bir ruhun varlığına inanır.

    #28684
    Anonim
    Pasif

    İsa Mesih dünyamıza bir din getirmek için gelmedi. Diğer dinler gibi bir sürü kurallar da getirmedi. Ama O, kteki tahtını, görkemini bırakarak yeryüzüne geldi. Bir hayvan yemliğinde doğdu. Tüm insanlığı kurtarmak için gönüllü olarak haç ölümüne giderek kendisini alçalttı. Tıpkı kurbanlık bir kuzu gibi.


    Hiç bir din, hiç bir din önderi kurtuluş güvencesini vermedi ,veremedi İsa Mesih’ten başka. Çünkü İSA MESİH tek Kurtarıcı, yaşama giden TEK YOL’dur

    Tüm din önderleri, peygamberler öldüler, ama İsa Mesih ölümü yendi, üç gün sonra dirildi. O DİRİDİR! YAŞIYOR! Tüm insanlara kurtuluş elini uzatıyor. Bir kimse İsa Mesih’e iman ederse sonsuza dek yaşayacaktır.


    Sevgiler

    #31851
    Anonim
    Pasif

    @Suna 4594 wrote:

    :isa:

    Tüm din önderleri, peygamberler öldüler, ama İsa Mesih ölümü yendi, üç gün sonra dirildi.O DİRİDİR! YAŞIYOR! Tüm insanlara kurtuluş elini uzatıyor. Bir kimse İsa Mesih’e iman ederse sonsuza dek yaşayacaktır

    Tek Soru net yanıt : İsa Mesih yaratıcı mıdır değil midir?

    #31845
    Anonim
    Pasif
    bursali68;11611 wrote:
    Suna;4594 wrote:
    :isa:

    Tüm din önderleri, peygamberler öldüler, ama İsa Mesih ölümü yendi, üç gün sonra dirildi.O DİRİDİR! YAŞIYOR! Tüm insanlara kurtuluş elini uzatıyor. Bir kimse İsa Mesih’e iman ederse sonsuza dek yaşayacaktır

    Tek Soru net yanıt : İsa Mesih yaratıcı mıdır değil midir?

    Cevabi cok basit.Isa Mesih TANRI olduguna göre yaratici olmasi da gayet normaldir.
    Esenlikler dilerim.

    #31836
    Anonim
    Pasif

    Alıntı:
    Suna´isimli üyeden Alıntı

    Tüm din önderleri, peygamberler öldüler, ama İsa Mesih ölümü yendi, üç gün sonra dirildi.O DİRİDİR! YAŞIYOR! Tüm insanlara kurtuluş elini uzatıyor. Bir kimse İsa Mesih’e iman ederse sonsuza dek yaşayacaktır

    Tek Soru net yanıt : İsa Mesih yaratıcı mıdır değil midir?

    Cevabi cok basit.Isa Mesih TANRI olduguna göre yaratici olmasi da gayet normaldir.
    Esenlikler dilerim.

    Bu cevap biraz enteresan ve üzerinde düşünülüp yorumlanması gereken bir cevap gibi geldi veya en azından ben öyle hissediyorum.
    Yukarıdaki net cevaptan şu sonucu çıkarıyorum ” Tanrı hem vareden hem varolan ” yani hem yaratacak aynı zamanda ” Şeytanı ” da yaratacak ve sonra şeytan ile milyarlarca galaksi içindeki bir galakside bulunan milyarlarca yıldızdan biri olan dünyada bir dövüşün,savaşın içerisine girecek??

    Sanki bu olanaksız gibi geliyor.Bizi yoktan var edecek ve şeytana karşı uyaracak ve bu uyarıyı yapması için seçmiş olduğu vekillerini dünyada görevlendirecek İbrahim gibi,Yakup gibi,Davud gibi,Süleyman gibi….ve bunların hiçbiri insanları kurtuluşa erdiremeyecek ve hepsi sadece ve sadece İsa Mesih yani Tanrı yeryüzüne inecek diye insanları buna alıştırmaya çalışacak.Biraz değil epey bir anlamsız.Siz bence bu vermiş olduğunuz yanıtınızı bir kez daha derinden ve iyice düşünün.
    Yoksa bunu duyan Satanistler davalarında haklıyız diyecekler.O an bile olsa Tanrı ile Şeytan dünya üzerinde eşit bir mücadelede bulunmuş demektir.Yaratıcı kendi yarattığıyla niçin mücadele etsin ki.
    Hayır bu doğru değil denirse çok daha tehlikeli bir söyleme doğru gideriz o da şudur: Evren yaratılmadan önce de sadece ve sadece Tanrı ve Şeytan vardı.Tüm olaylar bu iki rakibin arasında geçmektedir.
    İsa Tanrı olduğunda çıkan sonuç çok vahim neticeleri de beraberinde getiriyor.

    Sanki Teslise de ters geliyor. Teslisi bir yere kadar anlayabilmek mümkün ancak İsa Mesih Tanrının kendisidir yaratıcıdır dediğiniz an teslise de ters gelen bir söylemde bulunuyorsunuz derim.

    Oysa ben bu ana dek İsa nın Tanrının ilk yarattığı melek olan ” Mikail ” olduğunu ve İsa olarak dünyaya gelip kanı akıtılarak ilk günaha kefaret olduğunu sanıyordum. Demekki yanılıyormuşum.,

    Saygılar.

    #31853
    klaus
    Anahtar yönetici

    Sayın Bursalı68 size tavsiyem sitedeki klasörlerin arasında olan ;
    ” Hristiyan İnancı ” başlığı altında ” Şeytan ” konu başlığındaki tüm makaleleri okumanız. Orda değerli kardeşlerin paylaşımlarını göreceksiniz umarım size faydası olur. Ama şu cümleniz bana ilginç geldi ; ” ….ve bunların hiçbiri insanları kurtuluşa erdiremeyecek ve hepsi sadece ve sadece İsa Mesih yani Tanrı yeryüzüne inecek diye insanları buna alıştırmaya çalışacak ” ! İnsanları bunlara alıştırmaya çalışmak mı ??
    İsa Mesihin hayatını okumanız değil de İsa Mesihi tanımanız dileğiyle…
    İsam sizi de kurtarsın… esen kalın.

    #28220
    Anonim
    Pasif

    Sayın KAYRAM
    Tevrat ı,Zebur’u ve İncil’i yıllarca okudum araştırdım.Ancak şu kadarını söyleyebilirim,özellikle İncil de “Baba” yaratıcı Tanrı statüsünde.İsa Mesih de yaratıcı Tanrı statüsünde dediğiniz takdirde ortaya iki tane tehlikeli boyut çıkmaktadır.
    1.Bir değil birden fazla Tanrı inancı ki buna çok tanrılı din denmektedir.Tarif etmek için bir den fazla demek yeterlidir.Neden bu yorumu yapıyorum şu yüzden :” Allah’ım Allah’ım niçin beni terkettin” ayetine baktığımızda İsa Mesih “Baba” Tanrı ya söylüyor bu cümleyi.Yani kendi üstünde bir Tanrı mevcut.Bir de kendisi yaratıcı tanrı,oldu iki tanrı ve ikisi de yaratıcı.Diğer ayet ve söylemleri bir kenara bırakıp o (KORES’in cevabı) yazıya istinaden düşünürsek çıkan sonuç bu.Bu da bir den fazla olduğundan ” Çok Tanrılı” bir dinmiş gibi algılanabiliyor.
    2.Yok eğer Tanrı makamını bıraktı ve insanların içine inerek İsa Mesih olarak insan görünümünde oldu dersek o zaman da tanrı direk insanlarla birlikte değil mi?İyi de Şeytan da zaten sürekli insanlarla birlikte onları çelmeye çalışıyor.Yani bu durumda Şeytan ile Tanrı dünya dediğimiz bu palatform da bir savaşa girmiş demektir.Yani bir nevi eşitlik söz konusu.Aynı platformda dek güçlerle mücadele.Eşit mücadele eşit güçlerleyse bu da neredeyse bir eşitlik demektir.
    İşte çıkan iki sonuç.Oysa İncil ayetlerini incelediğimizde “Baba” Tanrı ya yöneltici olduğunu idrak edebilmek çok zor değil anlaşılabiliyor.Bu da demektir ki İsa Mesih bir yaratıcı tanrı değildir.

    ” ….ve bunların hiçbiri insanları kurtuluşa erdiremeyecek ve hepsi sadece ve sadece İsa Mesih yani Tanrı yeryüzüne inecek diye insanları buna alıştırmaya çalışacak ”
    Bir de tabii ki şu yukarıda benim yazmış olduğum mesajdan alıntı.Cümleyi algılama biçimi insanların neyi nasıl algılamak istedikleriyle direk doğru orantılıdır..Oyüzden ben direk soru ve net yanıt istedim.Ancak siz benim yazmış olduğum yazımdaki bir bölümü sunarken aslında bunun böyle olamayacağını demek istediğimi sanırım algılayamadınız yada ben bunu anlatamadım.
    Saygılarımla.

    #31855
    klaus
    Anahtar yönetici

    Sayın Bursalı68, o zaman size sitemizdeki klasörler içinde olan;
    ” Hristiyan İnancı ” adlı dosya altındaki ” Teslis Öğretisi( üçlü Birlik ) ”
    başlık altındaki değerli kardeşlerimin yazdığı makaleleri okumanızı tavsiye ederim. Umarım o bölümde aradığınız cevapları bulacaksınız.
    Esenlikle kalın. Sevgide ve Rabde kalın.

8 yazı görüntüleniyor - 1 ile 8 arası (toplam 8)
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.