Kıyamet Günü

  • Bu konu 1 izleyen ve 0 yanıt içeriyor.
1 yazı görüntüleniyor (toplam 1)
  • Yazar
    Yazılar
  • #24320
    Anonim
    Pasif

    Kıyamet Günü
    Her birimizi çok yakından ilgilendiren, bu önemli bir konuyu merak ediyoruz değil mi?:Gelecekte olacak şeyler, İsa Mesih’in ikinci gelişi ve dünyanın sonu. Herbirimiz, dünyadaki ani değişikliklere, vahşetlere, savaşlara, uluslararası kargaşalıklara ve çevremizde olup biten gizemsel olaylara bakarak, kendi kendimize hemen soruyoruz: “Dünyamız böyle nereye gidiyor?”,”Gelecekte neler olacak?”,”Bizleri ve dünyamızı bekleyen olaylar nelerdir?”, “Kıyamet veya son nasıl olacak?” vs..Bu sorular çok önemli olup, şüphesiz güvenliğimiz ve mutluluğumuz açısından doğru bir şekilde yanıtlanması gerekir. Doğru yanıtı bulmak için bizler medyumlara, büyücülere, facılara, ruhçulara veya gazetelerdeki horoskop köşelerine değil, yine Yaratıcı’mız Tanrı’ya ve O’nun Sözü olan Kutsal Kitap’a yönelmeliyiz. Çünkü gizemli geleceğin anahtarı yalnızca Tanrı’dadır. O, gelecekte olacak her şeyi, tüm incelikleriyle apaçık görmekte ve yarattıklarının yararı için de bunları, Kutsal Kitap yoluyla insanlığa açıklamaktadır. Kutsal Kitap’ta okuduğumuz gibi yalnızca Tanrı:

    “Sonu başlangıçtan ve henüz olmayan şeyleri kadimden bildiren”dir (İşa. 46:10).


    Kesin olarak biliyoruz ki Tanrı’nın insanlık için öngördüğü kurtarma planı veya programı bir gün tam olarak sonuçlanacak ve son sözü söyleyen yine Tanrı olacaktır. Tanrı’nın bildirdiği ve olacak dediği herşey aynen gerçekleşecektir. Bizzat Tanrı bu konuda şu güvencede bulunur:

    ‘Öğüdüm duracak ve bütün muradımı yapacağım… evet, Ben söyledim ve yerine getireceğim; Ben tasarladım ve onu yapacağım” (İş. 46:10-11).
    ,
    İsa Mesih de şunları bildirir:

    “Gök ve yer geçecek ama benim sözlerim geçmeyecektir.” (Mat.24:35).

    “Bunların yerine gelmesi gerektir.” (Mat. 24:6).

    Bu nedenle geleceğin Efendisi ve Egemeni olan Tanrı bizlere şu çağrıda bulunur:

    “Gelecek şeyleri Ben’den sorun” (İş. 45:11).


    Unutmayalım ki, Tanrı’nın bunları bizlere açıklamasının başlıca amacı, bizlerin merakını gidermek değil, tam tersine gelecek tehlike ve yıkımları görerek uykudan uyanabilmemizi ve daha şimdiden geleceğimizi tam bir güvenlik altına alabilmemizi sağlamaktır.Çünkü Tanrı insanları uyarmadan veya “peygamber kullarına sırrını açmadıkça bir şey yapmaz.” (Ams. 3:7). Tanrı her defasında önce uyarmış, daha sonra da yargısını itaatsiz insanların üzerine boşaltmıştır.Nuh tufanı, Sodom ve Gomora yargıları bu gerçeğin açık örneklerindendir. Dua ve dileğimiz budur ki, inceleyeceğimiz bu konu, düşüncenizde sadece bir teori olarak kalmaz, yaşam ve yüreğinize akarak yaşamınızı tümden değiştirip, gelecek için kendinize

    ‘iyi bir temel hazırlamanıza” yardım eder (1Tim. 6:18).

    İsa Mesih’in İkinci Kez Dünyaya Geleceği Bir Gerçek midir?

    Evet bu bir gerçektir. Bu inanış Kutsal Kitap’ın temel bir öğretisi olup, Mesih İnanlılarının başlıca ümididir. Bu dönüş aynı zamanda Tanrı’nın başlangıçtan beri hazırlayıp yürürlüğe koyduğu “kurtarma planının” odak noktasıdır. İsa Mesih bu dönüşüyle, bundan iki bin sene önce başlamış olduğu kurtarma işini kesin ve tam bir şekilde evrensel çapta bütünleyip noktalayacaktır. Yine bu şekilde, insanlığın içinde bulunduğu acı duruma tam ve kesin bir çözüm sunacaktır.

    Mesih’in dönüşünü içermeyen gerçek bir Mesih inancı asla düşünülemez. Aksi durumda bu bitirilmemiş ve çatısı olmayan bir eve benzer. Evet, bu temel bir inanç olup uydurulmuş bir efsane değildir, güvenmemiz ve bağlanmamız gereken Tanrısal bir gerçektir. Çünkü bizzat İsa Mesih açıkça ikinci kez yeryüzüne geleceğini bildirmiştir:

    ‘O zaman İnsan’oğlunun belirtisi gökte görünecek. Yeryüzündeki bütün halklar ağlayıp dövünecek. İnsanoğlu’nun gökteki bulutlar üzerinde büyük güç ve görkemle geldiğini görecekler.” (Mat. 24:30, Yu. 14:3; 21:22 vs.).


    Madem ki İsa Mesih’in ölümü, dirilişi vs..ile ilgili birçok bildirileri açık bir şekilde gerçekleşti, dönüşüyle ilgili bu sözleri de mutlaka gerçekleşecektir. Melekler de Rab İsa Mesih’in ikinci geliş gerçeğini vurgulamışlardır:


    ‘Melekler ‘Ey Celileliler, neden göğe bakıp duruyorsunuz?’ diye sordular. Sizden göğe alınan bu İsa, göğe gittiğini nasıl gördünüzse, aynı şekilde geri gelecektir’ (Elçi.1:11).


    İsa Mesih’in öğrencileri de açıkça aynı gerçeği ilan ettiler:

    ‘Oysa bizim vatanımız göklerdedir. Ve oradan Kurtarıcı olan Rab İsa Mesih’i bekliyoruz” (Fil. 3:20).

    ‘Bütün bunlar, Rab İsa ateş alevleri içinde güçlü melekleriyle gökten gelip göründüğü zaman olacak’ (2.Sel.1:8 vs.).

    ‘Mesih birçoklarının günahlarını yüklenmek için bir kez kurban edildi. İkinci kez, günah yüklenmek için değil, kurtuluş getirmek için kendisini bekleyenlere görünecektir’(İbr. 9:27).

    İSA MESİH’İN İKİNCİ GELİŞİ NASIL OLACAKTIR ?

    Belki hemen yerinde olarak “Mademki İsa Mesih gelecek, o halde bu nasıl ve ne tarzda olacak? diye kendi kendine sorabilirsin. Önemli ve yerinde bir soru. İlk olarak hemen belirtelim ki İsa Mesih’in ikinci gelişi kişisel ve görünür bir tarzda gerçekleşecektir. Bizzat İsa Mesih bütün insanların kendi dönüşünü göreceğini bildirdi:

    İnsanoğlu’nun gökteki bulutlar üzerinde büyük güç ve görkemle geldiğini görecekler.”(Mat. 24:30).

    Elçi Yuhanna da Esinleme 1:7’de şöyle der:

    “İşte, bulutlarla geliyor! HER göz O’nu görecek ve O’nun için dövünecekler’.

    Melekler de Mesih’in bu kişisel ve görünür gelişine tanıklık etmişlerdir:

    ‘Sizden göğe alınan bu İsa, göğe çıktığını nasıl gördünüzse, aynı şekilde geri gelecektir’ (Elçi. 1:11).

    Mesih dirildiği, yüceltilmiş bedeniyle geri dönecektir. Bu nedenle “Mesih 1868 veya 1914 tarihinde görünmez olarak geldi” diyen Ruhçular (Spiristçiler) ve Yehova Şahitleri bu konuda ciddi bir yanılgı içindedir. İkinci olarak İsa Mesih’in geri gelişi yeryüzümüz üzerine, büyük bir görkemle, melek ve kutsal kişilerin (kilisenin) eşliğinde olacaktır (Mat. 25:31; Esin. 19:11-21).

    Bu olay dünya tarihimizin en çarpıcı, en görkemli ve en devrimsel olayı olacaktır. Mesih’in yeryüzüne ilk gelişi çok basit ve halim bir şekilde oldu. Ama ikinci gelişi bundan tamamen farklı olacaktır. Mesih, büyük bir ihtişam ve görkemle “Kralların KRALI ve Rablerin RABBİ” olarak gelecektir. Dünyanın kralları, başkanları ve tüm yöneticileri bu defa O’ndan titreyecek, dizlerinde güç kalmayacaktır.

    Kutsal Kitap’tan çıkarmış olduğumuz diğer bir gerçekte, İsa Mesih’in bu ikinci gelişinin iki aşamalı bir geliş olacağıdır. Mesih, ilk aşamada tam olarak yeryüzüne inmeden, kendisini bekleyen imanlılar topluluğuyla “havada” toplanmak için gelecektir (2Sel. 2:1).

    “Kilisenin göğe kaldırılması” olarak da bilinen bu olay ani bir şekilde olacaktır.İkinci aşama ise İsa Mesih’in bu “havadan” görkemle, kilise ve meleklerinin eşliğinde Armagedon savaşında kişisel ve görünür bir tarzda yeryüzüne gelişi veya inişi olacaktır. Bildirmiş olduğumuz gibi Mesih’in gelişinin bu ikinci aşamasını “her göz görecektir.”

    Aslında bu geliş, iki aşamada gerçekleşen tek bir geliştir. Kutsal Kitap yazıldığı zamanlarda herhangi bir kral, bir ülkeyi ziyarete geldiğinde, ilk önce bu ülkenin temsilcileri, kral henüz ülkeye girmeden dışarı çıkar, dışarda kralı karşılar ve daha sonra da kral ile birlikte törenle ülkeye girerlerdi. Mesih’in ikinci gelişi de işte buna benzer olacaktır (Mat. 25:6).

    O, ilk önce daha yeryüzüne inmeden, havada kilisesiyle karşılaşacak veya toplanacak, daha sonra da bunu kiliseyle yeryüzüne görünür gelişi takip edecektir (1.Sel. 4:17, 2.Sel. 2:1). Bu iki aşamalı tek geliş görüşü aynı zamanda Kutsal Kitap’ ın İsa Mesih’in ikinci gelişi hakkında yapmış olduğu ve ilk bakılışta çelişki gibi görünen birçok ayetlerini de daha iyi bir şekilde anlamamıza yardım etmektedir.Örneğin bir yerde İsa Mesih’in ikinci gelişine birçok işaretler sıralanırken (Mat.24-25), başka yerde hiçbir işaretten söz edilmeksizin, bu gelişin aniden, birdenbire ve umulmadık bir anda olacağı vurgulanır (Yu. 14:3, 1Sel. 4:13 vs..).

    Yine bir yerde Mesih’in kendisini bekleyenler için geleceği vurgulanırken, başka bir yerde bundan söz edilmeksizin Mesih’in imanlıların eşliğinde, imansızları yargılamak için geleceği bildirilir (Yu. 14:3, İbr. 9:28, Fil. 3:20-21. Esin. 19:11-21).

    Görünürde çelişki gibi görünen bu ayetler, ancak sözkonusu bu iki aşamalı geliş görüşüyle açıklanabilir. Mesih ilk olarak özel işaretler olmaksızın kilisesini yanına almak için göze görünmez (yeryüzüne dek inmediğinden) bir tarzda aniden gelecek, daha sonra da bunu bin yıllık egemenliğin başında yanına almış olduğu kiliseyle, yeryüzüne görünür bir şekilde gelişi izleyecektir. Bu görünür gelişin işaretlerini Matta 24’üncü bapta görmekteyiz. Akılda bulundurmamız gereken diğer önemli bir nokta da şudur ki, Mesih’in ikinci kez görkemle yeryüzüne geliş olayı Kutsal Kitap’ın çok önemli temel bir gerçeği olduğundan Şeytan var gücüyle bu inancı çeşitli tez ve teorilerle çürütmeye, yok etmeye çalışmaktadır. “İsa çoktan 1868’de veya 1914’te ruhta gelmiştir!”,”Pentikost gününde Kutsal Ruh’un gelmesi aslında Mesih’in ikinci gelişidir!”,”İnsan tövbe edip Mesih’i yüreğine aldığında bu dönüş gerçekleşmiş olur!” veya”Bir kimse öldüğünde bu olay gerçekleşmiştir!” gibi.. fikirlerin gerisinde aslında bizzat Şeytan’ın kendisi bulunmaktadır! Dikkat edelim ve asla bu teorilerle kandırılıp Şeytan’ın oyununa gelmeyelim. İsa Mesih henüz gelmemiştir. Bu harfiyen gerçekleşmesi gereken geleceğe ait bir olaydır.

1 yazı görüntüleniyor (toplam 1)
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.