Kilise’de Kadının Konumu

  • Bu konu 2 izleyen ve 4 yanıt içeriyor.
5 yazı görüntüleniyor - 1 ile 5 arası (toplam 5)
  • Yazar
    Yazılar
  • #26655
    Anonim
    Pasif

    Kilise’de kadının konumunu incelemeden önce, mutlaka Tanrı’nın kadın ve erkek arasındaki yaklaşımını bilmemiz gerekmektedir.

    Tanrı; kadın ve erkek arasında bir ayrımda bulunmuşmudur?

    Adem uyurken, RAB Tanrı onun kaburga kemiklerinden birini alıp yerini etle kapadı. Yar.2: 21b
    Neden kaburga kemiği sorusunu kendimize yöneltecek olursak eğer; kaburgaların yüreği koruyan bedenin iskeletini oluşturduğunu farkederiz. Yüreğin koruyucu elemanlarıdır kaburgalar. Ruhsal bir bütünlük içerisinde bir bütün olmaları için dir, Havva nın kaburga kemiklerinden varoluş sebebi.
    Havva ne baş (kafatası) kemiklerinden, nede ayak veya el kemiklerinden varoldu.
    Havva Ademe ne hükmetmek, nede kul olmak için varoldu.
    Yürek bütünlüğü içerisinde eşit bir yaşam sürmek, ruhta ve bedende bir olabilmek için varedildi. Eşittiler.

    Kutsal Kitap’ta kadınların neler yaptıklarını birlikte gözlemleyelim.
    Ester ve Rut kitaplarının Kutsal Kitap adları olduklarını hepimiz biliriz.
    Tanrı’nın; Debora, Ester ve Meryem’i kendi halkının kurtuluşu için kullandığını biliriz.

    Tanrı; kadınları Peygamber olarakta kullandıgını bilmekteyiz.
    Harun’un kızkardeşi Peygamber Miryam tefini eline aldı, bütün kadınlar teflerle, oynayarak onu izlediler. Çık.15: 20
    Kâhin Hilkiya, Ahikam, Akbor, Şafan ve Asaya varıp tapınaktaki giysilerin nöbetçisi Harhas oğlu Tikva oğlu Şallum’un karısı Peygamber Hulda‘ya danıştılar. Hulda Yeruşalim’de, İkinci Mahalle’de oturuyordu. 2.Kr.22: 14
    Anna adında çok yaşlı bir kadın peygamber vardı. Luk.2: 36

    Kadından doğan Oğul aracılığıyla, (kadın erkek ayrımı yapılmaksızın) oğullar olduk.
    Ama zaman dolunca Tanrı, Yasa altında olanları özgürlüğe kavuşturmak için kadından doğan, Yasa altında doğan öz Oğlu’nu gönderdi. Öyle ki, bizler oğulluk hakkını alalım. Gal.4: 4-5

    Artık Yasa denetiminden özgür birer mirasçı olarak Rab’de biriz. Tanrı lutfu ile kazanmış olduğumuz bu misasta eşit söz hakkına sahibiz.
    Kesinlikle bir ayrım sözkonusu bile olamaz.
    Ama iman gelmiş olduğundan, artık Yasa’nın denetiminde değiliz.
    Çünkü Mesih İsa’ya iman ettiğiniz için hepiniz Tanrı’nın oğullarısınız.
    Vaftizde Mesih’le birleşenlerinizin hepsi Mesih’i giyindi.
    Artık ne Yahudi ne Grek, ne köle ne özgür, ne erkek ne dişi ayrımı var. Hepiniz Mesih İsa’da birsiniz.
    Eğer Mesih’e aitseniz, İbrahim’in soyundansınız, vaade göre de mirasçısınız.
    Gal.3: 25-29

    Yeşua Mesih’te bir olan bizler, ne birbirimizi dışlayabilir, nede birbirimizden bağımsız hareket edebiliriz.
    Ne var ki, Rab’de ne kadın erkekten ne de erkek kadından bağımsızdır.
    Çünkü kadın erkekten yaratıldığı gibi, erkek de kadından doğar. Ama her şey Tanrı’dandır.
    1.Ko.11: 11-12

    Esenlik dileklerimle.

    #34023
    Anonim
    Pasif

    Matta müjdesinin ilk bölümünde Mesih’in soyundan bahseder.
    İlk okuduğumuzda sanki baba ve oğullardan sözedermiş gibi görünsede, o soy diziliminde kadınlarda yeralmaktadır.

    Örneğin:
    Yahuda, Tamar‘dan doğan Peres’le Zerah’ın babasıydı, Mat.1: 3
    Tamar; kendi kayınbabasından çocuk edinmişti.

    Salmon, Rahav‘dan doğan Boaz’ın babasıydı, Mat.1: 5a
    Rahav; fuhuş yapan bir kadındı.

    Boaz, Rut‘tan doğan Ovet’in babasıydı, Mat.1: 5b
    Rut; başka ulustan bir kadındı.

    Davut, Uriya’nın karısından doğan Süleyman’ın babasıydı, Mat.1: 6b
    Davut, Uriyanın karısından zina yoluyla bir çocuk sahibi olmuştu.

    Tüm bu olumsuz örnekler İncil’de neden verilmişti
    Çünkü Yeşua Mesih insanlar arasında hiçbir ayrım yapmaksızın hizmetini tamamlamaya ve Tanrı ile insan arasında bir aracı olmaya gelmişti.

    Mesih’in doğumunda önem taşıyan üç kadın bulunmaktaydı.
    Annesi Meryem, Yahya’nın annesi Elizabet ve Anna adındaki yaşlı kadın peygamber.

    Mesih’in yaşamındaki diğer önemli kadınlara bakacak olursak, tarihçi bir yazar olan Luka kitapçığını incelememiz gerekmektedir.

    Günahkar bir kadın,
    O sırada, kentte günahkâr olarak tanınan bir kadın, İsa’nın, Ferisi’nin evinde yemek yediğini öğrenince kaymaktaşından bir kap içinde güzel kokulu yağ getirdi. İsa’nın arkasında, ayaklarının dibinde durup ağlayarak, gözyaşlarıyla O’nun ayaklarını ıslatmaya başladı. Saçlarıyla ayaklarını sildi, öptü ve yağı üzerlerine sürdü. Luk.7: 37-38

    Yardınsever kadınlardan,
    Kötü ruhlardan ve hastalıklardan kurtulan bazı kadınlar, içinden yedi cin çıkmış olan Mecdelli denilen Meryem, Hirodes’in* kâhyası Kuza’nın karısı Yohanna, Suzanna ve daha birçokları İsa’yla birlikte dolaşıyordu. Bunlar, kendi olanaklarıyla İsa’ya ve öğrencilerine yardım ediyorlardı. Luk.8: 2-3

    Marta ve Meryem
    İsa, öğrencileriyle birlikte yola devam edip bir köye girdi. Marta adında bir kadın İsa’yı evinde konuk etti.
    Marta’nın Meryem adındaki kızkardeşi, Rab’bin ayakları dibine oturmuş O’nun konuşmasını dinliyordu.
    Luk.10: 38-39

    Yoksul ve dul kadın,
    Yoksul bir dul kadının oraya iki bakır para attığını görünce, “Size gerçeği söyleyeyim” dedi, “Bu yoksul dul kadın herkesten daha çok verdi. Luk.21:2-3

    Ağlayan kadınlar,
    Büyük bir halk topluluğu da İsa’nın ardından gidiyordu. Aralarında İsa için dövünüp ağıt yakan kadınlar vardı.
    İsa bu kadınlara dönerek, “Ey Yeruşalim kızları, benim için ağlamayın” dedi. “Kendiniz ve çocuklarınız için ağlayın.
    Luk.23: 27-28

    Çarmıh altındaki kadınlar,
    Ama İsa’nın bütün tanıdıkları ve Celile’den O’nun ardından gelen kadınlar uzakta durmuş, olanları seyrediyorlardı. Luk.23: 49

    Mesih’in gömülüşüne tanıklık eden kadınlar,
    İsa’yla birlikte Celile’den gelen kadınlar da Yusuf’un ardından giderek mezarı ve İsa’nın cesedinin oraya nasıl konulduğunu gördüler. Luk.23: 55

    Mesih’in dirilişinin ilk tanıkları olan kadınlar,
    Kadınlar haftanın ilk günü*, sabah çok erkenden, hazırlamış oldukları baharatı alıp mezara gittiler.
    Taşı mezarın girişinden yuvarlanmış buldular.
    Ama içeri girince Rab İsa’nın cesedini bulamadılar.
    Onlar bu durum karşısında şaşırıp kalmışken, şimşek gibi parıldayan giysilere bürünmüş iki kişi yanlarında belirdi.
    Korkuya kapılan kadınlar başlarını yere eğdiler. Adamlar ise onlara, “Diri olanı neden ölüler arasında arıyorsunuz?” dediler.
    “O burada yok, dirildi. Daha Celile’deyken size söylediğini anımsayın.
    İnsanoğlu’nun* günahlı insanların eline verilmesi, çarmıha gerilmesi ve üçüncü gün dirilmesi gerektiğini bildirmişti.”
    Luk.24: 1-7

    İnanlılar Topluluğu arasında birliktelik Pentikost gününü beklerken devam etmekte.
    Bundan sonra elçiler, Yeruşalim’den yaklaşık bir kilometre uzaklıktaki Zeytin Dağı’ndan Yeruşalim’e döndüler.
    Kente girince kaldıkları evin üst katındaki odaya çıktılar. Petrus, Yuhanna, Yakup, Andreas, Filipus, Tomas, Bartalmay, Matta, Alfay oğlu Yakup, Yurtsever* Simun ve Yakup oğlu Yahuda oradaydı.
    Bunlar İsa’nın annesi Meryem, öbür kadınlar ve İsa’nın kardeşleriyle tam bir birlik içinde sürekli dua ediyordu.
    Elç.1: 12-14

    Yaşua Mesih, öğreti verdiğinde erkeklere ve kadınlara farklı seslenişlerde bulunmuştur. Amaçsa anlaşılır olabilmesidir.

    Tarlada çalışma sorumluluğu erkeklerin olduğundandır, hardal tanesi benzetmesi.
    İsa onlara bir benzetme daha anlattı: “Göklerin Egemenliği, bir adamın tarlasına ektiği hardal tanesine benzer” dedi. Mat.13: 31

    Yemek ve ekmek yapma sorumluluğu kadınların olduğundan dır, maya benzetmesi.
    İsa onlara başka bir benzetme anlattı: “Göklerin Egemenliği, bir kadının üç ölçek una karıştırdığı mayaya benzer. Sonunda bütün hamur kabarır.” Mat.13: 33

    Tulumlara su doldurmak güç gerektirdiğinden erkekler kastedilmektedir.
    Hiç kimse yeni şarabı eski tulumlara doldurmaz. Yoksa yeni şarap tulumları patlatır; hem şarap dökülür, hem de tulumlar mahvolur. Luk.5: 37

    Giysi yamama işi ev işleri arasında yer aldığındandır, bu sözün kadınlara yönelik olduğu.
    İsa onlara şu benzetmeyi de anlattı: “Hiç kimse yeni giysiden bir parça yırtıp eski giysiyi yamamaz. Yoksa hem yeni giysi yırtılır, hem de o giysiden koparılan yama eskisine uymaz. Luk.5: 36

    Ekmek ve biçmek örneğiyle erkekler kastetmiştir.
    Kargalara bakın! Ne eker, ne biçerler; ne kilerleri, ne ambarları vardır. Tanrı yine de onları doyurur. Siz kuşlardan çok daha değerlisiniz! Luk.12: 24

    Çalışmak ve iplik eğirmeklede kadınları kastetmektedir.
    “Zambakların nasıl büyüdüğüne bakın! Ne çalışırlar, ne de iplik eğirirler. Ama size şunu söyleyeyim, bütün görkemine karşın Süleyman bile bunlardan biri gibi giyinmiş değildi. Luk.12: 27

    Koyunları otlatma görevi çobanlara ait olduğundandır, bu seslenişin erkekleri kastetmesi.
    “Sizlerden birinin yüz koyunu olsa ve bunlardan bir tanesini kaybetse, doksan dokuzu bozkırda bırakarak kaybolanı bulana dek onun ardına düşmez mi? Luk.15: 4

    Kadına hitaben yapılan açık bir benzetme.
    “Ya da on gümüş parası olan bir kadın bunlardan bir tanesini kaybetse, kandil yakıp evi süpürerek parayı bulana dek her tarafı dikkatle aramaz mı? Luk.15: 8

    İlk Kilise birlikteliğinde yer alan önemli kadınları araştıracak olursak eğer!

    Kadınlar, tam bir birliktelik içerisindeydiler.
    Bunlar İsa’nın annesi Meryem, öbür kadınlar ve İsa’nın kardeşleriyle tam bir birlik içinde sürekli dua ediyordu. Elç.1: 14

    İyilikleriyle bilinen Tabita adlı kadının ölümden dirilmesi.
    Petrus, herkesi dışarı çıkarttı, diz çöküp dua etti. Sonra ölüye doğru dönerek, “Tabita, kalk” dedi. Kadın gözlerini açtı, Petrus’u görünce doğrulup oturdu. Elç.9: 40

    Lidya, zengin bir tüccardı.
    Bizi dinleyenler arasında Tiyatira Kenti’nden Lidya adında bir kadın vardı. Mor kumaş ticareti yapan Lidya, Tanrı’ya tapan biriydi. Pavlus’un söylediklerine kulak vermesi için Rab onun yüreğini açtı. Elç.16: 14

    Peygamberliklerde bulunan kızlar.
    Ertesi gün ayrılıp Sezariye’ye geldik. Yediler’den biri olan müjdeci Filipus’un evine giderek onun yanında kaldık.
    Bu adamın peygamberlik eden, evlenmemiş dört kızı vardı.
    Elç.21: 8-9

    Nimfa evini inanlılar topluluğu’na açmıştı.
    Laodikya’daki kardeşlere, Nimfa’ya ve evindeki topluluğa* selam edin. (“Nimfa”: Bir kadın adı.) Kol.4: 15

    Priska ve karısı Akvila’ya, Mesih uğruna elçilere birçok konuda yardımcı olmuş ve evlerini inanlılar topluluğuna açmışlardır.
    Mesih İsa yolunda emektaşlarım olan Priska ve Akvila’ya selam edin.
    Onlar benim uğruma yaşamlarını tehlikeye attılar. Yalnız ben değil, öteki ulusların* bütün kiliseleri de onlara minnettardır.
    Onların evindeki inanlılar topluluğuna* da selam söyleyin.
    Rom.16: 3-5a

    Fibi, Meryem,Yunya, Trifena, Trifosa, Persis kilisede hizmet görevlileriydi (diyakon).
    Kenhere’deki kilisenin* görevlisi olan kızkardeşimiz Fibi’yi size salık veririm. Rom.16: 1
    Sizin için çok çalışmış olan Meryem’e selam söyleyin.
    Mesih’in elçileri arasında tanınmış ve benden önce Mesih’e inanmış olan soydaşlarım ve hapishane arkadaşlarım Andronikus’la Yunya’ya selam edin.
    Rom.16: 6-7
    Rab’bin hizmetinde çalışan Trifena’yla Trifosa’ya selam edin. Rab’bin hizmetinde çok çalışmış olan sevgili Persis’e selam söyleyin. Rom.16: 12

    Esenlik dileklerimle.

    #34036
    Anonim
    Pasif

    Kulağı olan, Ruh’un kiliselere ne dediğini işitsin.'” Va.3: 13

    Yahudi yetkililer İsa’ya, “Bunları yaptığına göre, bize nasıl bir belirti göstereceksin?” diye sordular.
    İsa şu yanıtı verdi: “Bu tapınağı yıkın, üç günde onu yeniden kuracağım.”
    Yahudi yetkililer, “Bu tapınak kırk altı yılda yapıldı, sen onu üç günde mi kuracaksın?” dediler.
    Ama İsa’nın sözünü ettiği tapınak kendi bedeniydi. Yu.2: 18-21

    Tanrı’nın tapınağı olduğunuzu, Tanrı’nın Ruhu’nun sizde yaşadığını bilmiyor musunuz?
    Kim Tanrı’nın tapınağını yıkarsa, Tanrı da onu yıkacak. Çünkü Tanrı’nın tapınağı kutsaldır ve o tapınak sizsiniz. 1.Ko.3: 16-17

    Tanrı’nın tapınağıyla putlar uyuşabilir mi? Çünkü biz yaşayan Tanrı’nın tapınağıyız. Nitekim Tanrı şöyle diyor: “Aralarında yaşayacak, Aralarında yürüyeceğim. Onların Tanrısı olacağım, Onlar da benim halkım olacak.” 2.Ko.6: 16

    Her Şeye Gücü Yeten Rab diyor ki, “Size Baba olacağım, Siz de oğullarım, kızlarım olacaksınız.” 2.Ko.6: 18

    Rab’le birleşen kişiyse O’nunla tek ruh olur.
    Fuhuştan kaçının. İnsanın işlediği bütün öbür günahlar bedenin dışındadır; ama fuhuş yapan, kendi bedenine karşı günah işler.
    Bedeninizin, Tanrı’dan aldığınız ve içinizdeki Kutsal Ruh’un tapınağı olduğunu bilmiyor musunuz? Kendinize ait değilsiniz.
    Bir bedel karşılığı satın alındınız; onun için Tanrı’yı bedeninizde yüceltin. 1.Ko.6: 17-20

    O sizi diri taşlar olarak ruhsal bir tapınağın yapımında kullansın. Böylelikle, İsa Mesih aracılığıyla Tanrı’nın beğenisini kazanan ruhsal kurbanlar sunmak üzere kutsal bir kâhinler topluluğu olursunuz. 1.Pe.2: 5

    Çünkü bizler O’nun bedeninin üyeleriyiz.
    “Bunun için adam annesini babasını bırakıp karısına bağlanacak, ikisi tek beden olacak.”
    Bu sır büyüktür; ben bunu Mesih ve kiliseyle ilgili olarak söylüyorum. Ef.5: 30-32

    İster Yahudi ister Grek, ister köle ister özgür olalım, hepimiz bir beden olmak üzere aynı Ruh’ta vaftiz edildik ve hepimizin aynı Ruh’tan içmesi sağlandı.
    İşte beden tek üyeden değil, birçok üyeden oluşur.
    Ayak, «El olmadığım için bedene ait değilim» derse, bu onu bedenden ayırmaz.
    Kulak, «Göz olmadığım için bedene ait değilim» derse, bu onu bedenden ayırmaz.
    Bütün beden göz olsaydı, nasıl duyardık? Bütün beden kulak olsaydı, nasıl koklardık?
    Gerçek şu ki, Tanrı bedenin her üyesini dilediği biçimde bedene yerleştirmiştir.
    Eğer hepsi bir tek üye olsaydı, beden olur muydu?
    Gerçek şu ki, çok sayıda üye, ama tek beden vardır. 1.Ko.12: 13-20

    Tanrı O’nu bütün yönetimlerin, hükümranlıkların, güç ve egemenliklerin, yalnız bu çağda değil, gelecek çağda da anılacak bütün adların çok üstüne çıkardı.
    Her şeyi ayakları altına sererek O’na bağımlı kıldı. O’nu her şeyin üzerinde baş olmak üzere kiliseye verdi.
    Kilise O’nun bedenidir, her yönden her şeyi dolduranın doluluğudur.Ef.1: 21-23

    Her şeyden önce var olan O’dur ve her şey varlığını O’nda sürdürmektedir.
    Bedenin, yani kilisenin başı O’dur. Her şeyde ilk yeri alsın diye başlangıç olan ve ölüler arasından ilk doğan O’dur.
    Çünkü Tanrı bütün doluluğunun O’nda bulunmasını uygun gördü. Kol.1: 17-19

    Sizler Mesih’in bedenisiniz, bu bedenin ayrı ayrı üyelerisiniz.
    Tanrı kilisede ilkin elçileri, ikinci olarak peygamberleri, üçüncü olarak öğretmenleri, sonra mucize yapanları, hastaları iyileştirme armağanlarına sahip olanları, başkalarına yardım edenleri, yönetme yeteneği olanları ve çeşitli dillerle konuşanları atadı. 1.Ko.12: 27-28

    Ama siz daha üstün armağanları gayretle isteyin. 1.Ko.12: 31a

    Topluluğu iyi yöneten ihtiyarlar, özellikle Tanrı sözünü duyurup öğretmeye emek verenler iki kat saygıya layık görülsün.
    Çünkü Kutsal Yazı’da şöyle deniyor: “Harman döven öküzün ağzını bağlama” ve “İşçi ücretini hak eder.” 1.Ti.5: 17-18

    Rab’bi sevmeyene lanet olsun. Maranata!
    Rab İsa’nın lütfu sizinle birlikte olsun.
    Hepinize Mesih İsa’da sevgiler! Amin. 1.Ko.16: 22-24

    #34039
    Anonim
    Pasif

    Kutsdal Kitap, pastörü; gözetmen olarak tanıtır.
    Ne kadar açık bir ifadedir gözetmen kelimesi. Koruyup kollamaktan gelir.
    Gözetmenlik bir hizmet tir. Hizmetin se büyüğü ve küçüğü olmaz.
    Gözetmenler önce kendilerine, sonra inanlılar topluluğuna (kilise – bizler) göz kulak olması için seçilmişlerdir.
    Kendinize ve Kutsal Ruh’un sizi gözetmen olarak görevlendirdiği bütün sürüye göz kulak olun. Rab’bin kendi kanı pahasına sahip olduğu kiliseyi gütmek üzere atandınız. Elç.20: 28

    Gözetmenlerin vasıflarına bakacak olursak eğer;
    Erkek bir aday olmalıdır.
    Ancak gözetmen ayıplanacak bir yanı olmayan, tek karılı, ölçülü, sağduyulu, saygın, konuksever, öğretmeye yetenekli biri olmalı. 1.Ti.3: 2
    Yeni imanlı biri olmamalıdır.
    Gözetmen yeni iman etmiş biri olmamalı. Yoksa gurura kapılıp İblis’in uğradığı yargıya uğrayabilir. 1.Ti.3: 6
    Yönetebilen ve idare edebilen kişiliğe sahip olmalıdır.
    Kahyalar çalışmazlar, yönetir ve yönlendirirler çalışanları.
    Gözetmen, Tanrı evinin kâhyası olduğuna göre, eleştirilecek yönü olmamalı. Tit.1: 7

    Günümüzde ise gözetmenler malesef çalışmak durumundadırlar.
    Kimi zaman elde paspas bir temizlikçi, boyacı veya bulaşıkçı… Kimi zaman ellerinde gitarlarla tapınma önderi, kimi zaman vaiz, kimi zaman bir hizmetkar.
    O zaman İsa öğrencilerine, “Ürün bol, ama işçi az” dedi,
    “Bu nedenle ürünün sahibi Rab’be yalvarın, ürününü kaldıracak işçiler göndersin.”
    Mat.9: 37-38

    Peki ya bizler…
    Bizler (bay bayan ayrımı yapmaksızın) kimiz o toplulukta.
    Sizler Mesih’in bedenisiniz, bu bedenin ayrı ayrı üyelerisiniz. 1.Ko.12: 27
    Tanrı’nın bize bağışladığı lütfa göre, ayrı ayrı ruhsal armağanlarımız vardır.
    Hizmetse, hizmet etsin. Öğretmekse, öğretsin.
    Öğüt veren, öğütte bulunsun. Bağışta bulunan, bunu cömertçe yapsın. Yöneten, gayretle yönetsin. Merhamet eden, bunu güler yüzle yapsın.
    Rom.12: 6-8
    Gayretiniz eksilmesin. Ruhta ateşli olun. Rab’be kulluk edin. Rom.12: 11

    Ruh aracılığıyla birine bilgece konuşma yeteneği, ötekine aynı Ruh’tan bilgi iletme yeteneği, birine aynı Ruh aracılığıyla iman, ötekine aynı Ruh aracılığıyla hastaları iyileştirme armağanları, birine mucize yapma olanakları, birine peygamberlikte bulunma, birine ruhları ayırt etme, birine çeşitli dillerle konuşma, bir başkasına da bu dilleri çevirme armağanı veriliyor. 1.Ko.12: 8-10
    Ama siz daha üstün armağanları gayretle isteyin. 1.Ko.12: 31a

    Malesef kız kardeşlerimiz se kendilerini sürekli geri plana atmaktadırlar ve sessizde kalmaktadırlar.
    Ne kadar yalnış bir tutum içerisinde olduklarının farkında bile değillerdir aslında.

    Toplantıda oturanlardan birine vahiy gelirse, konuşmakta olan sussun.
    Herkesin öğrenmesi ve cesaret bulması için hepiniz teker teker peygamberlikte bulunabilirsiniz.
    Peygamberlerin ruhları peygamberlerin denetimi altındadır.
    Çünkü Tanrı karışıklık değil, esenlik Tanrısı’dır. Kutsalların bütün topluluklarında böyledir.
    1.Ko.14: 30-33
    Ayetlerde herkesten bahsedilmektedir. Kadının suskun kalması yerine, peygamberlikte bulunması teşvik edilir.
    Ama kadınlarımız sa, aşağıdaki ayetleri baz alarak Kutsal Ruh’un kendilerini gütmelerine izin vermemektedirler.
    Ki bu ayetler karı koca arasındaki ilişkiden bahseder.
    Ey kadınlar, Rab’be bağımlı olduğunuz gibi, kocalarınıza bağımlı olun.
    Çünkü Mesih bedenin kurtarıcısı olarak kilisenin başı olduğu gibi, erkek de kadının başıdır.
    Kilise Mesih’e bağımlı olduğu gibi, kadınlar da her durumda kocalarına bağımlı olsunlar
    . Ef.5: 22-24

    Toplantılarda sadece kadınlarmı sessiz kalmalıdırlar diye bir soru sorsam? Tüm kardeşler bana erkeklerde sessiz kalmalı ve birşey sormamalıdır yanıtı verirler.
    Önemli olan toplantının Ruh’un denetiminde olmasıdır. Tanrı’nın sözlerinin işitilir olmasıdır.
    Herkes bir taraftan duyduğu sözü yorumlamaya kalkarsa veya anlamadığını bir başkasıyla konuşup tartışır duruma gelirse, kilisede birlik ve düzen ne derece temin edilebilinir. Tanrı o karmaşada nasıl yüceltilir. Esenlik nasıl elde edilir.
    Ayette aktarılan konuşmak kelimesi, gevezelik yapmakla eşanlamlıdır.
    Kadınlar toplantılarınızda sessiz kalsın. Konuşmalarına izin yoktur. Kutsal Yasa’nın da belirttiği gibi, uysal olsunlar. 1.Ko.14: 34

    Kiliselerimizde yetki gözetmendedir. Gözetmenlerse erkektir. Erkeğin başı Mesih, kadının başı ise erkektir.
    Ama şunu da bilmenizi isterim: Her erkeğin başı Mesih, kadının başı erkek, Mesih’in başı da Tanrı’dır. 1.Ko.11: 3

    O halde ne diyelim.
    Kadın kilisede hizmet yetkisini gözetmen nezaretinde her durumda sürdüremez mi diyelim.
    Kadın vaaz edemez mi diyelim. Kadın peygamberlikte bulunamaz mı diyelim. Kadın öğretemez mi diyelim.
    Denetim altında kaldığımız sürece, gözetmenlerin verdiği yetkiyle inanlılar topluluğunda herkez Kutsal Ruh’un verdiği armağanları kullanmakta yükümlü ve sorumludur.
    Yapılması gereken se, gözetmenlerimizi asıl görevlerine davet edip, kilise birlikteliğinde olan sorumluluklarımızı ve hizmetlerimizi sürdürmek olacaktır.

    Esenlik dileklerimle.

    #34040
    Anonim
    Pasif

    Galatyalı kardeşim.

    Hamdolsun birkaç gündür sitemizde kadın önderlik konusunda kardeşler arasında paylaşımlar vardı.
    Çokta bereketli geçti.
    Kardeşler arasındaki Paylaşımların ve yorumların biz Mesih İmanlılarını Rab’de ve kelamda geliştirdigine inanıyorum.
    Sizde en son yaptığınız paylaşım ile Saba,Mutluluk,Tuba ve benim paylaşımlarımızı çok güzel toparlayıp kendi yorumlarınız ile zenginleştirmişsiniz.
    Ve çok güzel bir yazı olmuş.
    Rab’in bereketi sizinle olsun. Amin

5 yazı görüntüleniyor - 1 ile 5 arası (toplam 5)
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.