Kardeşim A’raf;

  • Bu konu 2 izleyen ve 2 yanıt içeriyor.
3 yazı görüntüleniyor - 1 ile 3 arası (toplam 3)
  • Yazar
    Yazılar
  • #26158
    Anonim
    Pasif

    Hristiyan Türk Forum’da yayımlanan 11.Mayıs.2009 ve 12.Mayıs.2009 tarihli yazılarımı, Mesih İsa’nın Rab ve Kurtarıcı olduğuna inananlarla aynı yolda bulunduğumu belirtircesine, okuduğum Kitabı Mukaddes’den ve özellikle İNCİL’den okuduğum sözlerden aldığım sevinci ve bereketi paylaşmak amacı ile yazdım. Bu paylaşımları, resmen Hristiyan olduğum 1984 yılından çok önceki tarihlerde de, paylaşıyordum ve kardeşlerimin anlattıklarından bereket alıyordum. İNCİL’i ilk okumağa başladığımda 15-16 yaşlarında idim. Orta ve liseyi bitirdikten sonra da, İstanbul’daki fakülte yıllarımda İNCİL okumağa devam ettim, kilise topluluklarına katıldım. Şimdi 69 yaşlarındayım ve kaldığım yerlerden İNCİL okumağa devam ediyorum. “Kaldığım yerlerden İncil okumağa devam ediyorum” dedim; çünkü dünyanın çekiciliğine kapılarak İNCİL okumaktan uzak kaldığım boş yıllarım da, oldu.

    Evet sevgili kardeşim A’raf, geçmişte yaşadığım düşüşlerime rağmen o ruhsal çölde, Rab İsa tarafından yine bulundum. Gençlik yıllarımda, ben de, senin gibi, İsa Mesih’e inandığımı savunuyordum;ama İNCİL’de sözü edilen “Mesih imanı” ne olduğuna hiç dikkat etmiyor, kendimi imanlı sayıyordum.Hatta başka inançta birinin ortaya attığı bir iddia üzerine Mesih İsa’ya olan inancımı yitirerek her şeyimi kaybetmiştim; inancını yitiren bir insanın yaşadığı acıyı uzun zaman yaşadım. Sonunda yorgun ve bitkin halde iken, İsa Mesih yanımda oldu! İsa Mesih’e iman etmenin, Allah’ın işi olduğunu bana hatırlatması üzerine, fikrimi değil, yüreğimi Allah’a açtım ve inanmadığımı samimi bir hava içinde itiraf ettim. Bu, senin sandığından da çok ötede, Allah’ın önünde kendimi alçaltmamdır! Kendimi Allah’ın önünde alçaltmamın yanıtı birkaç dakika içinde üzerime sevecenlikle esişi ile geldi ve orada Mesih imanının nasıl bir şey olduğuna bizzat tanık oldum. Mesih imanı, İsa Mesih’in ” siz hakikati bileceksiniz” sözüne uygun olarak bende vaki oldu!(Yuhanna 8:32; 14:29).

    Evet sevgili kardeşim, önceki yazılarımda da, bunu anlatmağa çalışmıştım, maksadım ne sizin imanınızı taşlamaktı, ne de, başkasınınkini. Sadece, yaşadığım gerçekle Mesih imanını tanıma yolunda yalnız olmadığımı ve bu paylaşımımı bir tanıklık olsun diye yazmamdı.

    Quote:
    “İnsan, Tanrı’ya yaklaştıkça yücelir” ve “insanın alçalması ise,Tanrı’dan uzaklaşarak gerçekleşir”.

    Yazdıklarımı dikkatle okursanız, Allah’ın önünde kendimi yüceltmediğimi, sadece O’nun yüce olduğunu ifade eder gibi yazdığımı farkedersiniz sanırım. Mesih İsa’dan esinlerle aldığımız düşüncelerle düşünürken, kendini Allah önünde yücelten fikirlerden nasıl korunduğumuzu farkedersiniz. Nitekim, Mesih İsa’da olan düşüncenin Allah’ı hoşnut eden karakteri ve gücü böyle cereyan etmiş:”Mesih İsa’da olan düşünce sizde de olsun; o Mesih ki, Allah’ın suretinde olduğu halde, Allah’a müsavi olmağı bir ganimet saymadı; fakat kul suretini aldı, ve insanların benzeyişinde olarak, kendini hali kıldı; ve şekilde insan gibi bulunarak ölüme, hatta haç ölümüne kadar itaat edip nefsini alçalttı. Bunun için de, Allah onu pek çok yükseltti, ve her ismin fevkinde olan ismi ona ihsan etti; ta ki, İsa’nın isminde bütün göktekiler ve yerdekiler ve yer atındakiler diz çöksün, ve Baba Allah’ın izzeti için her dil İsa Mesih Rab’dir diye ikrar etsin” (Filipi 2: 5-11).

    İsa Mesih, ardınca gelecek olanlara Kutsal Ruh esinleri ile aşıladığı fikirlerini taşıyan her Mesih imanlısı, O’nun ardınca yürüyecektir. Mesih karşıtı kaynaklardan edindiğimiz fikirlerle düşünmeğe kalkışırsak, Allah’ın önünde alçalmak değil, kendimizi ve nefsimizi yüceltme gafletine düşeriz! Evet sevgili kardeşim A’raf, “Alçak gönüllülük” ve “kendini alçaltmak” arasında fark olduğunu, bu iki şeyin farklı olduğunu bana öğretmeğe çalışmışsın; bu gayretin için ne diyebilirim ki? Alçak gönüllü tabiata hissedar olanlarda, konuşma tarzlarıyla da, kendilerini alçaltırcasına konuşmaları, paylaştıkları bir konuda arkadaşlarını kendilerinden üstün seviyeye yükseltir.Bu noktada hemfikir miyiz? Bunun cevabını sizden beklemiyorum kardeşim; sadece düşünmeniz yeter. Ama kanım şu ki, alçak gönüllü ve Allah’ın önünde alçalmayı Kutsal Ruh, bize öğretecektir; çünkü İsa Mesih’in vaadı böyledir (Yuhanna 14:25,26).

    [QUOTE”Dünyanın en yüce, en muhteşem şeyi; İsa Mesih’i anlamak, O’nu sevmek ve emrettiği yolda yürüme noktasında çaba sarfetmektir [/quote]

    Bu fikre katılmıyorum.Öncelikle, İsa Mesih’i dünyaya göre, ya da, dünya görüşü ile anlamak ve sevmek benim için mümkün olmamıştır! İsa Mesih’i dünya görüşü ile tanıma çabaları boştur. Hatta, dünyaya göre İsa Mesih’e inanma çabalarımız bile denenecektir; karşılaştığımız sorunlarımızda dünyaya göre geliştirdiğimiz güvenimizi sarsan şeylerde, yüreğimizi İsa Mesih’e açarsak, kendinden olanı bize verecektir. O, dünya fikri ile geliştirdiğimiz değerli şeylerimizi kaybetttiğimiz zamanlardaki acılarımızı bilir ve bizde asla alınamaz daha iyi şeyler geliştirir. Yani iyi olma çabalarımıza rağmen O’nun üzerimizde görünmesi gerekli iyiliği,çabamızın ürünü değil; O’nun lütfudur! Rab’bin lütfuna muhtaç durumda olduğumuzu görmek de, O’nun bize öğreteceği derslerden biridir! Kendi çabaları ile iyi olma fikrine kapılmış olanları, önce bu saplantıdan kim kurtarabilir? Bunu bize öğretecek olan Öğretmenimiz, Kutsal Ruh da denen Hakikat Ruhu’dur. Nitekim İşaya Peygamber, kendi çabalarımızla iyi şeyler yapmağa tutulmuş olduğumuz halde, bütün iyiliklerimizin Allah’ın önünde kirli birer paçavra olduklarını söyleyerek Allah’ın lütuflarına muhtaç durumda olduğumuzu, “hepimiz bir murdar gibi olduk, ve bütün salah işlerimiz kirli esvap gibidir” itirafı ile kendini Allah’ın önünde alçaltmayi bilmiş ve Allah tarafından kabul olunmuştur! (İşaya 64:6).

    “Rab’bimiz İsa Mesih vasıtası ile Allah’a şükür! İmdi öyle ise, ben kendim gerçekten fikirle Allah’ın şeriatine, fakat bedenle günah kanununa kulluk ediyorum” diyen Pavlus, zamanının ilahiyat eğitimini almış bir şeriatçı olduğu halda, İşaya’nın itirafına katılarak kendini Allah’ın önünde alçaltmayı bilmiştir! (Rom.7:25).

    Evet sevgili kardeşim, Allah’ı hoşnut eden bu gizemli öğretiş, İsa Mesih’le bize verilmiştir. İsa Mesih’in ardınca yürümeğe karar veren herkes, Kutsal Ruh’tan bunları öğrenecektir. İNCİL’i okurken, yazılı sözleri bize Kutsal Ruh’un öğretmesine yüreklerimiz açık olsun.

    Yine yazdığınız paylaşımınızdan şu alıntı üzerinde bir mütalaa yapalım:

    Quote:
    “Bir müslüman arkadaş şöyle demişti: Ahırda çalışanın üzerine sinen koku ile; gül bahçesinde çalışanın üzerine sinen koku aynı değildir”

    Elbette değildir kardeşim. Bu sözü arkadaşınızdan aldıktan sonra size makbul bir fikir olararak yerleşmiş galiba! Bunu ne maksatla yazdığınızı sizinle tartışacak değilim. Yazı üslubunuzu düşünürken üzüldüm; kötü maksatla yazmış olduğunuza inanmak istemiyorum. Öyle sanıyorum ki, yazılarımdan incinmişsiniz! İNCİL’de yazılı sözleri Kutsal Ruh esinleri ile alırken, günahlarımı görmek için mi alıyorum acaba? Çünkü Kutsal Ruh esinleri o kadar naziktirler ki, onlarla gerçeği görürken incinmiyorum; onlarla hakikati görmenin sevincini yaşadığım için, sizlerle bu sevincimi paylaşırken acaba kırıcı mı oluyorum? Eğer öyle oluyorsam, bunu bana rab öğretir. Amin.

    Sevgili kardeşim A’raf, ahır benzetmenizi düşünür ve bu benzetmeye üzülürken aldığım şu esin, bana İNCİL oldu: Göksel Kralımız Rab İsa Mesih nerede doğmuş, biliyor musun? Ahır olan bir handa! Ahır kokusunun O’na sinmiş olduğunu düşünüyor musun? İsa Mesih’in doğduğu o handan O’nun, alçak gönüllülüğünün hoş kokusu bir müjde haberi olarak bütün dünyaya ve tüm evrene yayılmış olmalı!

    İsa Mesih’in alçak gönüllülüğüne bir tanık olduğumu sana söylersem, bana inanır mısın? O’nun alçak gönüllülüğüne belki sen de, tanık olmuşsun. İzin verirsen, İsa Mesih’in alçak gönüllülüğüne nasıl tanık olduğumu sana anlatayım: İşlediğim günahlardan dolayı O’na layık olmadığımı ve beni terkettiğini düşünür ve üzülürken, ahır kokusu benzetmenizdeki gibi, günahla kirlenmiş kalbimde İsa’nın esinlerle doğuşuna ve beni terketmemiş olduğuna defalarca tanık oldum! O’nun Ruhu ile içimize doğan düşünceleri, “işte, ben fesat içinde doğdum” der gibi oluyor! Umudum ve Kurtarıcım İsa Mesih’den beklentim şu ki, O’nun halim ve alçak gönüllü varlığı, yüreğini açan herkesde doğsun.Böylece sevgili kardeşim, arkadaşlardan aldığımız ve beğendiğimiz sözlerden çok daha üstün olan Kurtarıcımızın İNCİL sözlerinden aldığım esinleri sana yazdım, eğer kırıcı olmuşsam, kusuruma bakma; İsa Mesih’e bakalım.

    Rab İsa Mesih, sizi bereketlesin.

    #32821
    Anonim
    Pasif

    Sn imif-1940,

    Ben Hristiyanlığı yeni öğreniyorum. Bunu defaatle açıkladım. İsmime binaen ‘Kardeşim’ diyerek konu açmanız beni mahcup etmiştir.

    Sizi tanımam bilmem. Şahsınıza karşı bir kin-garez içerisinde olmam da mümkün değildir. Yazdıklarınız içinden bazı noktaları kendimce eleştiriye tabi tutmuş idim. Bundan gocunmamak gerekir. Forumlar bunun içindir.

    Ben İseviliği sizin anladığınız gibi anlamıyorum. Bu anlayış farklılığımızı tartışmayı da artık düşünmüyorum. Daha evvel yazılarınızı tâkip edip istifâde etmek, anlayamadıklarımı sormak, gerekirse bazı noktaları da kendimce eleştirmek niyetinde idim

    Fakat gördüm ki eleştiriye karşı tahammülünüz yok. Yazdıklarınızı ‘Tanrı esini’ gibi görüyor, farklı yaklaşımlara karşı tavır sergiliyorsunuz.

    Bu nedenle yazdıklarınızı artık okumamaya karar verdim. Benim için bu mevzû kapanmıştır.

    Saygılar.

    NOT. Ahır ve Gül bahçesi benzetmesi, iyi ve kötü davranışlar içerisinde olan insanları betimlemek için kullanılmıştır. Bu benzetmenin sizinle uzak-yakın ilgisi yoktur.

    #32823
    Anonim
    Pasif

    Size “kardeşim A’raf” diye hitap etmemi, sizi utandırmak için yazdığımı düşünmüşsünüz! Gel de, böyle düşüncelerden kurtulalım diye, İNCİL sözleri paylaşarak Mesih İsa’da kardeş olduğumuzu ilan edelim. Ah sevgili ve çok değerli kardeşim A’raf! İyi ki, bana cevap yazmakta acele etmişsin! Eğer yazmasaydın, seni rahatsız eden ve paylaşım yazılarımı bir daha okumamağa karar verdiren o çapanoğluna, yani bizi rahatsız eden düşünceye daha uzun süre izin vermiş olurdun. Ama bizim Kurtarıcımız Rab İsa Mesih, doluluğundan bize esinleyeceği düşünceleri ile, esenliğimizin kaynağıdır! O’nun esinleri ile soluk alıyoruz ve rahatlıyoruz sevgili kardeşim. Kurtarıcımız İsa Mesih’in İNCİL’de yazılı sözleri, romanlarda yazılı sözler gibi eskiyen sözler değildirler! Her çağda, her kuşakta yaşamış insanlara Ruh esinleri ile ulaşarak onlarda düşünülmüş ve onları yenileyerek değiştiren diri sözler olduklarını kanıtlamıştır.

    Sana bu satırlarımı yazdığım şu anda, Pakistan’daki bir hapishanede Can ve Ahmet adında iki tutsağı, okuduğumuz İNCİL sözleri kardeşlerimiz yaptığını dinliyorum! İNCİL sözleri, Allah’ın bize İsa Mesih’de çok güçlü sağlayışlarıdır! Bunun içindir ki, daha biz Allah’a düşman konumunda iken, Kurtarıcımızın o haçtan Baba’ya ” Baba, onlara bağışla!” feryadına yanıt olarak Baba’dan bize esinler bağışlanıyor ve insanları birbirine düşman eden o çapanoğulları düşünceler, İNCİL’deki “adavet duvarı” yani, düşmanlık duvarı” hep yıkılmıştır ve hep yıkılacaktır! “Fakat şimdi Mesih İsa’da, bir vakitler uzak olan sizler, Mesih’in kanı ile yakın oldunuz. Çünkü ikisini bir yapan ve bölme duvarını yıkan, ve adaveti, nizamlarda emirlerin şeriatini iptal eden, esenliğimiz O’dur; ta ki, esenlik yaparak kendisinde ikisinden yeni bir insan yaratsın; ve adaveti haç ile öldürmüş olarak, o vasıta ile ikisini bir bedende Allah ile barıştırsın; ve gelip size uzakta olanlara esenlik, ve yakında olanlara esenlik müjdeledi; çünkü bir Ruh’ta ikimizin Baba’nın huzuruna girmekliğimiz O’nun vasıtası iledir.” (Efes 2:13-18).

    Evet değerli A’raf, biz Mesih İsa’da daima barışan kardeşiz! O’nun Ruh esinleri, yaklaşık iki bin yıl önce çektiği acılara karşılık, Baba’nın bize bağışlarıdırlar! Bilgisayar çağında yaşayan bizler de, geçmişimizde yaşamış Mesih imanlıları gibi, Kutsal Ruh yenilemeleri ile barış ve sevgi içinde yaşıyoruz. Bir saat önce ben de, kötü fikre kapılmışlığımda elem çekiyordum;Mesih Ruhu esini düşünce ile barışmış olarak, şimdi bu satırları sana yazıyorum değerli kardeşim! Rab’bimiz ve Kurtarıcımız İsa Mesih, Ruh esinleri ile bize aşıladığı düşüncelerini daima aşılayacak yegane Kurtarıcımızdır! Bugün O’nun İNCİL’ini satırlar halinde okuyoruz ama, O’nun Ruh esinleri ile düşünürken, içimizde hakikat sevinci ve sevgisi tazelenmeleri oluyor! Bu tazelenmeler, Mesih Ruhu esinleri ile devam ederek Mesih İsa’nın hizmetçileri ve tanıkları oluyoruz.

    Evet sevgili kardeşim A’raf; eğer bu satırlarımda seni kıracak sözler varsa, lütfen bana yaz ki, onlar için de, senden özür dileyeyim. İsa Mesih’in yazılı sözlerinden ziyade, eylemsel varlığını da, bilmeğe aç ve muhtaç haldeyim. İNCİL’de yazılarla tarif edilmiş “İsa Mesih’in salahı”, O’nun Baba’yı sürekli hoşnut eden eylemsel varlığıdır! Bunu şimdi olduğu gibi, farketmemiştim! Kutsal Yasa’da yazılı emirlere uyarak salih(doğru) olma eylemleri göstermeğe çabalayanlar, Allah’ı asla hoşnut edemediler. Ama Kurtarıcımız Rab İsa Mesih, Baba’yı sürekli hoşnut etmiş ve İsa Mesih’in eylemsel varlığı, o haç üzerinde “tamam oldu” sözü ile Baba’ya teslim olunmuş. Doğruluğa acıkmış olan ben, İsa Mesih’de görünen Allah’ın salahını, yani Allah’ın doğruluğunu önceleri anlamadığım için, kendi çabalarımla elde edebileceğim düşüncesine tutulmuştum; işte o düşünce ile dürüst olmağa çabaladıkça, senin gibi değerli kardeşlerimi üzecek söz ve davranışlar sergileyerek budala durumlara düştüm ve şaşkın oldum.Evet sevgili kardeşim; ben de, bilirkişi değilim. Çabam olmadan, İsa Mesih’in eylemsel varlığının, yani Baba’yı hoşnut eden o yüce eylemlerin bende de, görünmelerini, yani, İsa Mesih’in bende de, görünmesi için inayet çağında bulunduğumuzu, Kutsal Ruh esinleri ile farkedip, o kutsal eylemlerin bende de, görünmeleri için bir dilenci oldum! “Fakat şimdi şeriat ve peygamberler tarafından şehadet edilerek Allah’ın salahı, yani, İsa Mesih’e iman vasıtası ile bütün iman edenlere olan Allah’ın salahı, şeriat olmayarak zahir olmuştur; zira hepsi günah işlediler, ve Allah’ın izzetinden mahrum kaldılar; İsa Mesih’de olan fidye vasıtası ile, O’nun inayetile bedelsiz salih sayılırlar;” (Rom. 3:21-24).

    Burada bize müjdelenen o “mükemmel hareketler”, “yani mukaddes hareketler”, Kurtarıcımız İsa Mesih’in bedeninde görünmüş! O mukaddes ve mükemmel hareketler, insan çabaları ile hiçbir devirde görünmemiş! Kendi çabalarımla mükemmel davranışlar sergilemeğe çalıştıkça, bende hep kötü davranışlar ortaya çıktı! Mesela siz kardeşimi üzdüm! Tekrar özür dilerim.Şimdi ise, Allah’ın salahı olan İsa Mesih’in bende de, görünmesini, İsa’nın haçı karşısında durarak, İsa Mesih adı ile Baba’dan dilenci oldum! O çabalarımın sonuna geldim mi acaba? Bunu henüz bilmiyorum. Kendi çabalarımla doğru olmağa beni zorlayan fikir acaba bende hala var mı? Eğer o fikir bende hala bulunuyorsa, semavi Baba’mızın dikmediği o fikir, Kurtarıcımız Rab İsa Mesih tarafından oradan sökülüp atılacaktır. Bunu Rab İsa Mesih’den diliyorum. Bizi Allah’ın salahından uzak tutan her fikir, Allah’ın yarattığı şu düşünme alanımızda asla barınamayacaktır. Bunun içindir ki, Mesih Ruhu esinlerine çok muhtacız kardeşim A’raf. O kutsal hareketler, İsa Mesih’in lütfu ile bizde göründüklerinde onlarla ayıkacağımıza ilişkin, İNCİL’de şu haber yazısı var: “Salah ile ayılın” (1.Korint. 15:34).

    Allah’ın doğruluğunun bizde görünmesini İsa Mesih’den alacağımız umutla beklemek için bugün buradayız. İNCİL’de(Türkçe eski çeviride) yazılarak tarifi yapılmış “Allah’ın salahı”, “olan Allah’ın salahı” şeklinde bir tarifle dikkatimi ve ilgimi çekti!(Rom.3:22). Kurtarıcımız Rab İsa Mesih’in İNCİL’de yazılı vaadı şöyledir: “Ve olduğu zaman, iman edesiniz diye, olmadan önce size şimdi söyledim” (Yuhanna 14:29).

    O halde, İsa Mesih’in İNCİL’de okuduğumuz emirlerini yapacağımıza ilişkin şeriat altında değil, O’nun vaadı altındayız! Bu vaadı önceleri böyle anlamıyordum; ama tüm çabalarımda başarısız kalmış ve yorgun düşmüş olarak, nedenini Kurtarıcım Rab İsa Mesih’e sorup yüreğimi O’na açtığım zaman, O’ndan aldığım esinlerle şimdiki dülşünceye kavuştum! Allah’ın doğruluğu olan İsa Mesih, bir inayet olarak, bizim fani bedenimizde görünsün diye vaat altındayız.Çünkü Allah’ın doğruluğu olan İsa Mesih, bizim irademiz, çabalarımız ve kuvvetimizle bizde görünmüyor; O’nun bizde görünmesi için gerekli gücün aşırı büyüklüğü bizden kaynaklanmıyor (2.Korint. 4:7-14).

    Kurtarıcımız Rab İsa Mesih’in gücü, güçsüzlüğümüzde kendini kanıtlayacaktır(2.Korint.12:9). Amin.

    Rab hepimizi bereketlesin kardeşim.

3 yazı görüntüleniyor - 1 ile 3 arası (toplam 3)
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.