"Incil’de Mekke!" yalanı!

  • Bu konu 1 izleyen ve 0 yanıt içeriyor.
1 yazı görüntüleniyor (toplam 1)
  • Yazar
    Yazılar
  • #27561
    Anonim
    Pasif

    Soru: İncil’de bile, İslam’ın geleceği bildirilmiştir. Hatta kutsal şehir Mekke hakkında da bahsediliyor! Şu ayetlere bakın: Matta 4:15, Matta 8:17 ve Yuhanna 4:21.

    Cevap: Son günlerde İncil’e atılan iftiralara bir yenisi daha eklendi. O iftiralardan biride İncil’de Mekke iftirasıdır. Gerçekten yukarıda verilen ayetler Mekke’den mi bahsediyor? Şimdi bu sorunun cevabına bakacağız.

    İddia edilen ilk ayet: “Zebulun diyarı ve Naftali diyarı, Şeria nehrinin ötesinde, deniz tarafı, ulusların yaşadığı Celile!” (Matta 4:15)

    İlginç bir iddia. İddiaya göre Zevulun ve Naftali bölgelerinin, Şeria ırmağının ötesi Mekke’ymiş. Tabi ki iddiayı ortaya atanlar ayeti farklı olarak yazmışlardı, yani Celile’yi yazmamışlardı. Bu da coğrafya bilgisinden yoksun kişilerin inanabileceği bir yalandı.
    Aslında paragrafı okursak bu ayette neyden ve kimden bahsettiğini görebiliriz: Nasıra’dan ayrılarak Zebulun ve Naftali yöresinde, Celile gölü kıyısında bulunan Kefernahum’a gelip yerleşti. Bu, Yeşaya peygamber aracılığıyla bildirilen şu sözün yerine gelmesi için oldu: «Zebulun diyarı ve Naftali diyarı, Şeria nehrinin ötesinde, deniz tarafı, ulusların Celilesi! Karanlıkta yaşayan halk, büyük bir ışık gördü. Ölümün gölgelediği diyarda yaşayanların üzerine bir ışık doğdu.» O günden itibaren İsa şu çağrıda bulunmaya başladı: «Tövbe edin! Göklerin Egemenliği yaklaştı.» (Matta 4:13-17)
    Bu iddia kendi kendini yalanlıyor çünkü bahsedilen yer Mekke değil (İsa Mekke’de değildi) Celiledir. İsa Mesih’ten 700 yıl önce peygamber Yeşaya tarafından söylenen söz (peygamberlik) yerine gelmiş oldu.

    İddia edilen ikinci ayet: «Zayıflıklarımızı O kaldırdı, hastalıklarımızı O yüklendi.» (Matta 8:17)
    Yine ayetle oynama yapılmış. Ayetin tümü verilmemiş. Ayetin tümü şöyledir: Bu, Yeşaya peygamber aracılığıyla bildirilen şu sözün yerine gelmesi için oldu: «Zayıflıklarımızı O kaldırdı, hastalıklarımızı O yüklendi.» (Matta 8:17). Ancak asıl ilginç olan, iddiayı ortaya atan kişinin başlığı okumaması (ya da hasır altı etmesi). Çünkü başlık şöyledir: “İsa birçoklarını iyileştiriyor.” Ayrıca zayıflıklarımızın alınmasıyla Mekke’nin ya da İslam peygamberinin ne alakası var, bilinmiyor.

    İddia edilen üçüncü ayet: İsa ona şöyle dedi: «Kadın, bana inan, öyle bir saat geliyor ki, Baba’ya ne bu dağda, ne de Yeruşalim’de tapınacaksınız! (Yuhanna 4:21)
    İddiaya göre İsa Mesih burada Mekke’yi işaret etmiş. Yani ne dağda, ne de Yeruşalim’de (Kudüs’te), asıl tapınma yerinin Mekke olduğunu söylemeye çalışmış. Acizce atılan iftiralardan biri. Gelin bir sonraki ayetlerin ne dediklerine bakalım ve gerçeği görelim. İşte iddia’yı ortaya atanın düşünmek istemediği ayet: Siz bilmediğinize tapınıyorsunuz, biz bildiğimize tapınıyoruz. Çünkü kurtuluş Yahudilerdendir. (Yuhanna 4:22). Bu ayet çok şeyi ifade ediyor. Kurtuluşun Yahudilerden olduğunu hiçbir Müslüman kabul edemez, çünkü Kuran Yahudilerin lanetli halk olduğunu iddia eder. Peki tapınılması gereken yer neresi? Bu soruya da bir sonraki ayet cevap veriyor: Ama içtenlikle tapınanların Baba’ya ruhta ve gerçekte tapınacakları saat geliyor. İşte, o saat şimdidir. Baba da kendisine böyle tapınanları arıyor. (Yuhanna 4:23)

    Görüldüğü gibi, İncil’de ne Mekke, ne Kuran, ne de İslam peygamberinden en ufak bir ip ucu da yoktur.

1 yazı görüntüleniyor (toplam 1)
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.