Ilk Kutlamalar. ILk Uygulamalar

  • Bu konu 1 izleyen ve 0 yanıt içeriyor.
1 yazı görüntüleniyor (toplam 1)
  • Yazar
    Yazılar
  • #24705
    Anonim
    Pasif

    İLK KUTLAMALAR, İLK UYGULAMALAR


    Rab İsa’nın tutuklanması, ölümü ve dirilişi, üç gün gibi çok kısa bir zaman dilimi içinde gerçekleşiyor. Dirildikten sonra kırk gün süreyle öğrencilerine görünerek onlarla Tanrı’nın Egemenliği konusunda konuştu. Elçiler biraraya geldiklerinde İsa’ya, ‘Ya Rab, İsrail’e egemenliği şimdi mi vereceksin?’ diye sordular.
    ‘İsa onlara, ‘Baba’nın kendi yetkisiyle belirlemiş olduğu zamanları ve tarihleri bilmenize gerek yok’ karşılığını verdi. ‘Ama Kutsal Ruh üzerinize inince güç alacaksınız. Yeruşalim’de ve Samiriye’de ve dünyanın dört bir yanında tanıklarım olacaksınız.’ İsa bunları söyledikten sonra, onların gözleri önünde yukarı alındı.’ (Elçilerin İşleri 1-6,9).

    İsa’nın çarmıha gerildiği gün kaçacak, saklanacak yer arayan elçiler, ölümden dirilen ve gözleri önünde göğe yükselen Rab’lerinin tanıkları olmaya hazırlardı artık. İncil’in beşinci kısmı olan Elçilerin İşleri’nde, bu insanların olağanüstü öyküsünü ayrıntılı biçimde okuyabilirsiniz.
    Evlerde, tapınakta toplanan, gece gündüz demeden İsa’nın kurtuluş müjdesini yayan bu insanların günlük yaşamlarının odağında Rabbin buyrukları doğrultusundaki uygulamalar vardı. Bunların başında Rabbin Sofrası geliyordu.Elçilerin İşleri 2-42,47’de şunları okuyoruz:
    ‘Bunlar kendilerini elçilerin öğretisine, paydaşlığa, ekmek bölmeye ve duaya adadılar.Herkesi bir korku sarmıştı. Elçilerin aracılığıyla birçok harikalar ve mucizeler yapılıyordu. manlıların tümü bir arada bulunuyor, her şeyi ortaklaşa kullanıyorlardı. Mallarını mülklerini satıyor ve bunun parasını herkese ihtiyacına göre dağıtıyorlardı. Her gün tapınakta toplanmaya devam eden imanlılar, kendi evlerinde de ekmek bölüp içten bir sevinç ve sadelikle yemek yiyor ve Tanrı’yı övüyorlardı. Tüm halkın beğenisini kazanmışlardı. Rab de her gün yeni kurtulanları onların arasına katıyordu.’

    Bu ayetlerden anlaşılacağı gibi, ilk yüzyıl topluluklarının tapınmaları büyük bir sadelik ve sevinç içinde geçiyordu. Tapınmanın odağında, İsa’nın Onikiler’le yediği son yemeğin tekrarını simgeleyen ortak yemek vardı. İmanlıların toplanıp birlikte yemek yemeleri, Yahudilikte kutsal sayılan ve Rab’be adanan Cumartesi yerine Pazar günü yapılıyordu. Bu uygulama,Yahudi geleneğinden köklü bir uzaklaşmayı beraberinde getirdi. Toplantı için Pazar gününün seçilmesi, önemli bir nedene dayanıyordu: İsa, Pazar günü dirilmişti.

    Pazar gününün haftalık tatil günü olarak belirlenmesi,Constantinius (İmparator Konstantin) dönemine, yani dördüncü yüzyılın başlarına rastlıyor. Bu tarihe kadar Hristiyanlar’ın Pazar toplantıları ya günün erken saatlerinde ya da akşam üstü yapılırdı. Büyük olasılıkla ana toplantılar sabah yapılırdı; ama daha uzun tapınmak için akşamları da toplandıkları oluyordu. Bunun bir nedeni, Roma İmparatorluğu’nda geleneksel büyük yemek, akşam yenirdi. Bir süre sonra akşamki toplantı daha büyük bir önem kazandı ve ana toplantı niteliğine dönüştü.


    Pazar sabahı yapılan toplantı, asıl ana büyük niteliği kazandığında, toplantının, ya da tapınma töreninin merkezini ‘ekmek kırmak’, yani ‘Rabbin Sofrası’ oluşturuyordu. Toplantı, birlikte yenen yemekle başlar. Tanrı Sözü’nün okunup yorumlanmasıyla devam eder ve duayla bitirilirdi. Bütün bunların amacı, İsa’nın ölümünü anmak ve dirilişini kutlamaktı. Tanrı’ya yönelen övgü ve şükranlar doruk noktaya ulaşırdı. Bu nedenle toplantıya, Grekçe de ‘şükran’ anlamına gelen Evharistiya denirdi. Toplantının

1 yazı görüntüleniyor (toplam 1)
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.