Hristiyan Olgunluğu

  • Bu konu 1 izleyen ve 4 yanıt içeriyor.
5 yazı görüntüleniyor - 1 ile 5 arası (toplam 5)
  • Yazar
    Yazılar
  • #25338
    Anonim
    Pasif

    Tanrı’dan Gelen Gelişme Arzusu

    Anne babaların çoğu, çocuklarının gelişimini büyük bir hevesle takip ederler. Çocukların yaşamındaki her yeni olgunlaşma belirtisini kıvançla dillerine dolarlar. Çocuklar da yetişkinliği erişecekleri günü umutla bekler, olgun bir kişinin hak ve görevlerine kavuşmanın hayalini kurarlar. Hem anne babalar hem de çocuklar için normal bir gelişmenin olmaması büyük üzüntü kaynağıdır.

    Aynı gerçeği ruhsal yaşamımıza da uygulayabiliriz. Tanrı insanla derinleşen bir beraberlik arzular. İnsan da bu ilişkiyi özler ve olmadığı zaman kendisini kayıp hisseder. İhtiyacının ne olduğunu8 anlamasa da, aslında Tanrı’yla beraberliği aramaktadır. İsa Mesih’i Kurtarıcı olarak kabul edene dek bunu bulamayacaktır.Bundan sonra da, bir imanlı olarak, Tanrı’nın kendisi için olan tasarısını kabul etmedikçe, O’nun arzuladığı gibi derin bir beraberliğe kavuşamayacaktır. Tanrı’nın tasarısı, imanlının İsa Mesih’in benzerliğine dönüşmesidir. Bu nedenle, hristiyan olgunluğu hem Tanrı’nın hem de insanın arzularını gerçekleşti,recek asıl hedeftir.

    Gelişmek zevkli ama zor bir süreçtir. Yetişkin bir kişi olmanın heyecan ve mutluluk veren yönlerini mutlaka hatırlarsınız. Ama zorluklarını unutmak da mümkün değildir. Gelişimimiz devam ettiği sürece, Tanrı’nın ev halkındaki yeni haklarını ve önemli görevlerin farkına varacaksınız. Şu ayet önemli: ” Çocukken çocuk gibi konuşur, çocuk gibi anlar, çocuk gibi anlar, çocuk gibi düşünürdüm. Yetişkin biri olunca çocukca davranışları bıraktım. ” ( ( 1. KO. 13:11 ) { R. C. HOWARD }

    Rabbin sevgisi ve ışığı sizinle olsun.

    Lütuf, İsa Mesih’i sevenlere ölümsüz sevgiyle !

    Yahve yire – RAB, sağlar.

    Yahve nissi – RAB, sancağımdır. isasiyahbeyaz violetvioletviolet

    #29903
    Anonim
    Pasif

    Tanrı, yaratılış sürecini birkaç kez durdurarak yarattığı eserlere baktı ve her baktığında iyi olduğunu gördü. 6. gün, tanrı insanı kendi tasarısına göre yarattı. İnsan Tanrı’nın benzerliğinde yaratıldı ( Yaratılış 1:27 ). Ardından, Tanrı, eserlerine tekrar baktı ve iyi olduklarını gördü (Yaratılış 1:31 ). İnsan olmadan yaratılış tamamlanmış olmayacaktı. İnsanın yaratılışı Tanrı’nın tasarısını tamamlamış oldu. Tanrı ile insanın beraberliği sayesinde, her ikisi için de temel bir ihtiyaç karşılandı. İnsan Tanrı’yla beraberlikte bulunarak gelişebilir. O’nu yüceltebilir ve böylece yaratılış amacına ulaşabilirdi.

    Tanrı’dan korkmak, O’na saygı ve hürmet göstermek demekti. Bu gerçek aynı zamanda Tanrı’nın insanla ilgili tasarısına saygı göstermeyi içerir. ( HOWARD )

    Rabbin sevgisi ve ışığı sizinle olsun.

    Lütuf, isa mesih’i sevenlere ölümsüz sevgiyle !

    Yahve şalom – RAB, esenliktir.

    Yahve nissi – RAB, sancağımdır. isasiyahbeyaz :elsalla:

    #29033
    Anonim
    Pasif

    Ne yazık ki; yaratılış öyküsü, Tanrı’nın insanla ilgili muhteşem tasarısının gerçekleşmediğini de aktarır. İnsan, günahından ötürü, Tanrı’nın huzurundan dışlanarak O’nunla beraberlikten ve O’nu yüceltme ayrıcalığından yoksun kalmıştır. Günahlı insanın düşünceleri, Tanrı’dan çok uzaktır. Yüreğinin arzuları, Tanrı’ya yabancı; O’na aykırıdır. Günah, insanı yıkıma sürükleyerek; Tanrı’yla beraberlikten kopardı ve Tanrı’nın insanla ilgili tasarısı gerçekleşmedi.

    Ne var ki Tanrı, insanı o kadar çok sevdi, onunla beraberliği o kadar çok arzuladı ki; onun için büyük bir kurtuluş tasarısı hazırladı. Tanrı’nın tasarısı, kendi Oğlu’nu kurban olarak sunup; bozulan beraberliği yeniden oluşturmaktı. Tanrı , insanın kurtuluşu ve kendisiyle beraberliğe kavuşabilmesi için Oğlu’nu ölüme teslim etti.

    İlk günah; insanda bulunan Tanrı’ya benzer yönlerin çarpılıp bozulmasına yol açtı. Ancak Tanrı, İsa mesih aracılığıyla insana bu kutsal benzerliği yeniden kazandırmak ister Müjde’nin ana konusu budur. İsa Mesih’in benzerliğine dönüştükçe; Tanrı’ya benzer oluruz.

    Rabbin sevgisi ve ışığı sizinle olsun.

    Lütuf, İsa Mesih’i sevenlere ölümsüz sevgiyle !

    Onların ne düşündüğünü bilen İsa şöyle dedi: ” Kendi içinde bölünen ülke yıkılır, kendi içinde bölünen ev çöker. ” ( Luka 11:17 ) hac5 isamesihyasiyor

    #30109
    Anonim
    Pasif

    Gösterdiğiniz bir gelişmenin , anne babanızı ya da öğretmeninizi gerçekten hoşnut ettiği bir zamanı anımsıyor musunuz ? Babasının yanında boy salan, ona yetişmeye çalışan küçük bir çocuk gördümüz mü ? Bir defasında, ziyarete gittiğim bir evde, iki çocuk babalarının boy hizasını duvara işaretlemişlerdi. Bu işaretin altında, çeşitli tarihler ve çocukların boy ölçümleri vardı. Göksel babamız, bizim de olgunlaşmamızı ve kendisiyle beraberlikte bulunmamızı ister. Tanr, bizi kendi benzerliğinde yarattı. O’nun tasarısı, bu benzerliğe doğru olgunlaşarak; gelişmemizdir.

    Ne var ki, imanlının olgunlaşması belki de anlaşılması zor bir şeydir. ” Hristiyan olgunluğu neye benzer ? ” diye sorabilirsiniz. Yukardaki paragrafta, örnek gösterdiğim çocukların görsel bir hedefleri vardı. Babalarını tanıyorlardı. Babalarının boyunu ölçebiliyorlardı. Kendilerinin de zamanla santim santim babalarının boyuna eriştiklerini ve büyüdüklerini görebiliyorlardı.

    Kutsal Kitap, açık bir kitaptır.İsa Mesih, insanların günlük yaşamlarından aldığı örnekleri benzetmelerinde ” resimler ” olarak kullandı.Kutsal Kitap’taki gelişim standartları açıktır ve her birimizi kapsar.

    Rabbin sevgisi ve ışığı sizinle olsun.

    Lütuf, İsa Mesih’i sevenlere ölümsüz sevgiyle !

    Bugün, dünyayı kazansan sana ne yararı olur ? hisusa tanri sevgidir

    #30488
    Anonim
    Pasif

    Hristiyan yaşamı, yasaya bağlılığa değil, Tanrı’nın lütfuna dayanır. Buyrukları yasa olarak görmek, bunları yanlış anlamaktır. Burada, insanların Hristiyan kalabilmek için bu buyruklara itaat etmeleri fikri söz konusu değildir. Çünkü kurtuluşumuz, buyruklara kusursuz bir şekilde uymamıza bağlı değildir.Bunun yerine; buyruklar, zorunluluk içeren betimlemelerdir ( tasvirlardir ). Tanrı, bizi kabul ettiği için Hristiyan yaşamının nasıl olması gerektiğini anlatırlar. Gerçekten de – bu çağda – egemenliğin ilkesi karşılık vermeme ( Mat. 5:38 – 42 )* ilkesidir.Bu, Tanrı’nın bize duyduğu karşılıksız sevgiye dayanır: Egemenlikte, her şeyin ” Baba- çocuk ilişkisi ” gibi olması öngörülür ( Mat. 5:48 )**. Önce tanrı’nın karşılıksız ve sınırsız bağışlamasını tecrübe ederiz.Ancak bu da, bizim başkalarını karşılıksız ve sınırsız bir biçimde bağışlamamıza yol açmalıdır. İsa’nın buyrukları, bize yönelik sözler olmakla birlikte Eski Antlaşma yasaları gibi değillerdir. Bizim Tanrı’nın sevilen ve kurtarılan çocukları olarak sevgiyi nasıl yaşayacağımızı tasvir ederler. Bu sevgi, tabi ki, isteğe bağlı değildir!

    * Göze göz dişe diş dendiğini duydunuz. Ama ben size diyorum ki, kötüye karşı direnmeyin. Sağ yanağınıza bir tokat atana öbür yanağınızı da çevirin. Size karşı davacı olup mintanınızı almak isteyene abanızı da verin. Sizi bin adım yürümeye zorlayanla iki bin adım yürüyün. Sizden bir şey dileyene verin, sizden ödünç isteyeni geri çevirmeyin. ( Mat. 5:38 – 42 )

    ** Bu nedenle, göksel Babanız yetkin olduğu gibi, siz de yetkin olun. ( Mat. 5:48 )

    Rabbin sevgisi ve ışığı sizinle olsun.
    Lütuf, İsa Mesih’i sevenlere ölümsüz sevgiyle !
    Dünyayı kazansan neye yarar ? hac5 isamesihyasiyor

5 yazı görüntüleniyor - 1 ile 5 arası (toplam 5)
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.