Dönen kardeşini kabul etmeyen…

  • Bu konu 1 izleyen ve 0 yanıt içeriyor.
1 yazı görüntüleniyor (toplam 1)
  • Yazar
    Yazılar
  • #26662
    Anonim
    Pasif

    Kurtarıcımız Rab İsa Mesih, kendisini dinleyen günahkârlara anlattığı bir öykü ile kayıp oğlu için Baba’nın özlemini dile getirmiş! (Luka 15:11-32

    Bu öyküden alacağımız çok büyük dersler var! Baba’nın o oğlu gibi, ben de, aldığım mirasın değerini bilmeden, kendi düşüncelerim, kötünün öğütleri ve beden arzularımın etkisi ile Rab’den ve kilisesinden çok uzaklara gidip günahın zevklerine kapılarak yıllarımı boşa harcadım. Uzun yıllar sonra, beden arzularımla şarhoş halde iken, içimde “Ya Rab! Kendi işini canlandır” yakarış sesini işittim. O sesdeki irade ile Rabbe döndüm. Ve kırılmış yürekle eve dönen o oğul gibi oldum. Dün, bazı büyük oğulların ve kızların yazılarını okuyuınca, eve dönmüş ve onlardan kabul görmeyen küçük oğul olarak, eski hatalarıma bakıp yüreğimde burukluk ve hüzün duydum! Karanlık geçmişime bakarak bir daha yazı yazmamağı, kimseye Rab İsa Mesih’den söz etmemeği düşünmeme neden olan korkulara ve cesaretsizliklere kapıldım! Belki, onlar gibi, ben de, farkında olmadan, yazdığım yazıları beğenmiş bir eda içinde ifadelerimle, yanlış anlamalara sebep olmuş ve bazı kardeşlere tökez olmuş olabilirim. Eve dönüş yapan ve Baba’nın sevgi kucağında tekrar büyümeğe başlayan o oğulun gördüğü lütûf, büyük oğulu kızdırmış! Çünkü büyük oğul, kardeşini o lütfa lâyık saymamış! Baba’nın şefkatli kucağında yaraları sarılan ve teselli bulan küçük oğul, ateşte yarı yanmış o odun parçası gibi değil miydi? Küçük oğulun içine doğan, Baba’ya dönme arzusu, beni çok düşündürüyor! Mirasını Baba’sından aldırıp onu evden uzaklaştıran o arzunun peşinde koşmaktan yorulmuş ve perişan hallere düşmüş olan kayıp oğulu, büyük oğul değil, Baba özlemiş! Ve kendi arzularıyla kötü sonuçları gören kayıp oğulun içine Baba’nın özlemi doğmuş! Kayıp oğul, içinde duyduğu Baba’ya dönme özlemi ile eve dönerken, daha uzakta iken Baba onu görmüş ve oğluna koşmuş!

    Hiç kimse, Kurtarıcımız Rab İsa Mesih gibi, Baba’nın bize olan sevgisini ve özlemini bu öyküdeki gibi anlatamamış! Kayıp oğul, Baba’nın sevgisi ve özlemi ile eve dönüş yapmış ama, büyük oğul, bu sevgiyi ve özlemi bilmemiş!

    Kurtarıcım Rab İsa Mesih’in anlattığı bu öyküyü karanlık geçmişime bakıp üzülürken hatırladım! Böylece İNCİL nurunun üzerime parlaması ile sevinçle dolarak parlak geleceğe baktım yeniden! Büyük oğul kabul etmese de, Baba’nın sevgisinden emin olmayı, O’nun yolunda yürürken öğreniyorum. Beni Rabden uzaklaştıran şeyler, insan düşüncelerim, beden arzularım ve kötü arkadaşlıklarım ile onların öğütlerine kanmam idiler! İşte bunun içindir ki, Kurtarıcım Rab İsa Mesih’in “çünkü hem gördüğün şeylerde, hem sana görüneceğim şeylerde seni hizmetçi ve tanık yapmak için sana göründüm” sözü, umudum ve ışığım oldu!(Res.İşl.26:16).

    Kendi arzularıma ve kötü arkadaşlarımın arzularına hizmet etmişim meğer! İstediğimiz şeyleri yapma özgürlüğümüz, isteklerimize hizmet değil midir? İstekler, insanı semirtirler! Ama Kurtarıcımız Rab İsa Mesih, Baba’nın isteği ile kuvvetli besleniyor! “Benim yiyecek bir yiyeceğim var ki, siz onu bilmezsiniz” demiş Kurtarıcımız Rab İsa Mesih! İsteklerimden dolayı içine düştüğüm hallere bu ışıkta baktığım zaman şu kadarını söyleyebiliyorum: Kurtarıcım Rab İsa Mesih’in yediği o güçlü yemeği kendi arzularımın esiri olduğumdan dolayı bilemiyorum! Baba’nın arzusunu gıdamız yapmamız, bize tuhaf bir şey gibi geliyor! İşte! Bazı büyüklerimizin “Allah’ın isteğine uyun” demeleri o kadar kolay oluyor ki..! Bunu söylemek, dinleyenleri kendi isteklerinden özgür edecek güçte ve yetide değil! Çünkü öyle görülüyor ki, hiç kimse kendi isteğinden boşanamıyor! Bu, öyle güçlü bir evlilik ki, ilk atalarımızdan aldığımız mirastır! Farkında olmadan, çocuklarımıza da veriyoruz! Bazen, esinle aldığım İNCİL sözlerini düşünür ve o irade ile sevinirken, sevinme sürecinde beden arzularımı ya unutuyorum, ya da, onların diktası altında değilim. Mesih Ruhu esinleri, iradem uzerine konan Baba’nın iradesi değilse; nedir?! Çok düşündürücü bir karşılaşmayı esinlerle yaşıyorum. Yani esinlerle düşünürken, sanki Baba’nın kucağında beslenerek büyüyen o küçük oğul gibiyim! Bu durumu yaşayanlar bilirler ki, Allah’ın iradesi, sonsuz yaşamımız için güçlü bir yiyecektir! Benlik isteklerimizin denetimi altında olduğumuzu farkettikçe Allah!ın iradesinin o üç güçlü özelliğini düşünmemiz gerekir. Allah’ın iradesinin özellikleri İNCİL’de şöyle ifade ediliyor: “İyidir, benimsenir güçtedir ve kusursuzdur” (Rom.12:2).

    Kendi isteklerimizin esiri iken kötülük âleminin tesiri altındayız. Bu âleme uymamanın tek yolu, Allah’ın isteğinin içimize doğması ve gıdamız olmasıdır! Bedenimizi diri, mukaddes ve Allah’a makbul kurban yapan şey, Kutsal Ruh’tan içimize doğan o durdurulamaz istek ve olgusudur! (Rom.12:1,2; Galatya 5:16-18). Beden arzularımıza karşı, Ruh’la dolmağa ihtiyacımız var! Çünkü beden arzularımız, Allah’ın arzusu değildir; artık bunun bilincine varmamız gerekir. Beden arzusu ufacık iken, uyuşturucu kullanarak onu güçlendiren tutkuyu, Rab İsa Mesih özgür edebilir.

    “Eğer Oğul sizi azat ederse, gerçekten azat olursunuz” diye yazılıdır (Yuhanna 8:36). İman(beklenti), İsa Mesih’i harekete geçiriyor! Güçlenmiş ve insanı esir etmiş bir arzuyu, ancak Kurtarıcı Rab İsa Mesih yok edebilir! Zinada yakaladıkları o kadını İsa’nın önüne sürükleyenlerde de, aynı arzular vardı! Ama onlar, kendi tutsaklıklarını göremedikleri için kendilerini dindar sanıyorlardı. Kadın, zaten tutsak idi beden arzularına! İsa ona “git; bir daha günah işleme” dediği zaman, kadını perişan eden arzuyu ve arkasındakı karanlık güçleri bağlamış! Çünkü Kurtarıcımız Rab İsa Mesih’in insan arzuları üzerine de yetkisi ve gücü vardır!

    Öncülerimizden Pavlus’u da rahatsız eden bir diken varmış! Bunun bir şeytan meleği olduğunu farkeden Pavlus, kendisinden uzaklaştıramadığı şeytan meleğini, Rab İsa Mesih’e şikâyet etmiş. Rab İsa Mesih’ten şu yanıtı almış: “Lütfum sana yeter; çünkü gücüm güçsüzlükte tamam olur”(II.Korint. 12:9).

    Pavlus, Rab İsa Mesih’i giyinerek beden arzularının sustuğunu farketmiş!(Rom.13:14). Onun Roma’daki İsa Mesih imanlılarına yazdığı mektubun 12. Bölümünü, baştan sona kadar izlediğimizde, Allah’ın isteğinin iyi, fakat insan isteğinin kötü olduğunu görürüz! Kötülüğü ancak Allah’ın iyiliği ile yenebiliriz! Kendi arzumuzun diktası altında yaşadıkça, kötülüğe yeniliyoruz! İNCİL’de şu sözler kendi arzularımızın tehlikelerine işaret etmiyor mu? Şöyle yazılı: “Herkes kendi arzusu tarafından sürüklenerek ve aldanarak tecrübe olunur. Sonra arzu gebe kalarak günah doğurur; ve günah kâmil olunca, ölüm hasıl eder”(Yakub 1:14,15). Yüreğine Baba’ya dönme özlemi doğan kayıp oğul, o özlemle geri dönmüş! Ne idi, kayıp oğulu Baba’ya döndüren şey? Bu şeyi merak edenlerimiz mutlaka vardır. Kurftarıcımız Rab İsa Mesih’in “sana görüneceğim şeylerin hizmetçisi ve tanığı olacaksın” dediği şeylerden biri de, “Baba’nın yüreğindeki isteğin yüreğimize doğması olamaz mı? Kayıp oğulun yüreğine doğan o istek ne mübarektir! Baba’nın yüreğinde bize yönelik isteği içimde hep duymak isterim. Tıpkı, içimde duyduğum o etkileyici ses gibi..! O istekle Baba’dan doğarız! Kurtarıcımız Rab İsa Mesih’in Nikodimos’a söylediği yeniden doğmamız gereği, Kutsal Ruh’dan doğmamızdır(Yuhanna 3:6).

    “Fakat onu kabul edenlerin hepsine, onun ismine iman edenlere, Allah’ın oğulları olmak yetkisini verdi. Onlar ne kandan, ne bedenin iradesinden, ne de insanın iradesinden değil, ancak Allah’tan doğdular”(Yuhanna 1:12,13). Allah’tan doğmamız, bizim isteğimizle olmuyor! Bu doğuışumuz, Allah’ın iradesi ve gücü ile oluyor! Bu doğuşu anlamayanlar, dışarıda kalanlardır. Kaybolmakla daha da küçülmüş olan oğul, Baba’nın işçilerinin sofrasındaki artıkları düşünmüş ve böyle düşünürken Baba’ya dönme isteği içine doğmuş! Demek oluyor ki, kayıp oğulda ilk önce esinle gelen düşünce işe başlamış! Rab İsa Mesih, anlattığı bu öyküde, “kendine geldiği zaman” sözünü kullanarak, kayıp oğulu ayıltan düşüncenin nasıl iş yaptığını anlatmış!(Luka 15:17). İçine doğan o düşüncenin iradesi de doğmuş ve o irade ile Baba’ya dönmüş! Mesih Ruhu düşünceleri, bizi Baba’ya döndüren güçlü olgulardır! Bunları es geçemeyiz! Mesih Ruhu esinleri ile düşünürken Baba’nın bağışlarıyla yaşadığımı fark ediyorum! Evet sevgili kardeşim ve kızkardeşim, bana güç ve teselli veren bu konuyu sizinle paylaşırken, yanlış anlamanızdan çekiniyorum. Bazen bir şeyi paylaşırken yanlış anlayıp sanrılara düşebiliriz. Ben sık sık düşüyorum. Fakat sevecen Rabbımız İsa Mesih, hepimizi taşıyor! Onun yüreğindeki arzunun ne olduğunu bilmek ister misiniz? O arzunun yüreğimize doğmasını isteyelim. Arzularımız, onun arzusunun içimize doğmasını istemese de, içimize doğması için gelmiştir! Rabbimiz ve Kurtarıcımız İsa Mesih iyidir. Bazı kardeşlerde gördüğümüz sevgisizlik bizim cesaretimizi kıracak güçte değildir; çünkü kemalin bağı olan sevgi, Kurtarıcımız Rab İsa Mesih’tedir! O, bizi daima sever ve korur. Amin.

1 yazı görüntüleniyor (toplam 1)
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.