5000 Türk Hristiyan

  • Bu konu 2 izleyen ve 2 yanıt içeriyor.
3 yazı görüntüleniyor - 1 ile 3 arası (toplam 3)
  • Yazar
    Yazılar
  • #25557
    Armagan
    Anahtar yönetici

    ÖZLEM YILMAZ’IN KALEMiNDEN MiSYONERLiK DOSYASI

    Misyonerlik faaliyetleriyle ilgili kuşkular sürüp gidiyor. Misyoner oldukları için Malatya’da üç kişi öldürülürken, Türkiye’de sonradan Hıristiyan olan Türkler’in sayısının beş bin olduğu belirtiliyor.

    MALATYA’DA yaşanan vahşet üzerine star’ın başlattığı misyonerlik dizisi, bugün de suçlananlara yani misyonerlerin savunmasına yer verdi. Misyonerliğin her dinin inananlarınca yapılması gereken bir şey olduğunun altını çizenlerden kendisini ‘Türk Hıristiyan Danışmanı’ olarak tanıtan Murat Aydın, bugüne kadar Türkiye’de 5 bin kişinin Müslümanlıktan Hıristiyanlığa geçtiğini söyledi. star’a açıklama yapan bir grup misyoner ‘Malatya’da yaşanan vahşi saldırıyı tabi ki doğru bulmuyoruz. Ama kesinlikle de nefret etmiyoruz. Bu bu kötülükleri yapanlar için Tanrı’ya dua ediyoruz. Yüreklerinde Tanrı sevgisi olsun diye’ diye konuştu.

    DUA EDİYORUZ

    KUTSAL Kitap Araştırma Merkezi tarafından yapılan açıklamada ‘Biz güzel ülkemizde mozaik olduğumuzu düşünerek, bu güzel ülkemizde barış ve kardeşlik içinde al yaldızlı bayrağımızın altında bu ülkede Türk Hıristiyanlar olarak sonsuza dek yaşayacağız ve Anayasamızın 24. maddesine her zaman saygımızdan dolayı da hizmetlerimizi yürütmeye devam edeceğiz. Bu kötülükleri yapanlar, ne yaptıklarını bilmiyorlar. Güzel ülkemizi dünyaya kötü imajla yansıtıyorlar. Biz Türk Hıristiyanlar olarak buna Tanrı’nın sevgisiyde ‘Dur’ diyeceğiz. Tanrı ülkemizi ve insanlarımızı her kötülükten korusun’ dendi.

    ‘HİZMETÇİLERİZ’

    KENDİSİNİ ‘Türk Hıristiyan Danışman’ olarak nitelendiren Murat Aydın ise şöyle konuştu: 20 yıl önce İslam inancındayken, İncil’e inandım. 20 yıldır bu ülkede Hıristiyan danışmanlığı yapıyorum. İnsanlar bizi aradığı zaman biz onlara inancımızı anlatıyorsak bu misyonerlik mi oluyor? Ben çalışıp vergimi veriyorum. İnancımı zorla anlatmıyorum. Misyonerlik ‘Tanrı katındaki hizmetçi’ demektir ve bu suç değildir. TCK’nın 24. maddesinde ‘Herkes vicdan, inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir. Kimse ibadeti, dini ayin ve törenlere katılmaya, dini inanç ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz. Dini inanç ve kanaatlerinden dolayı kınanamaz ve suçlanamaz’ der. İslam dininden dönüp Türk Hıristiyan olan 5 bin kişi var.

    KUTSAL Kitap Araştırma Merkezi’ni arayan kişilere bilgi verip, İncil yolladıklarını söyleyen Aydın, kitapları ücretsiz vermelerinin nedenini anlatırken de ‘Çünkü biz araştırma merkeziyiz. ‘İnsanlar bana gelsin diye promosyon yapıyorum. Ayrıca insanlarımız maalesef inancımız hakkında yanlış şeyler biliyor. Bu yanlış düşünceleri düzeltmek anlamında onları aydınlatmak açısından ücretsiz kitap dağıtıyoruz. Aydınlatmaya devam edeceğiz’ diye konuştu.

    SUÇ YOK SUÇLAMA İSE ÇOK

    TÜRKİYE Kurtuluş Kiliseleri Hukuk Temsilcisi Orhan Kemal Cengiz ise ‘Misyonerlik suç olmadığı gibi, Türk hukukunda adı bile geçmiyor. Ortada suç değil, sürekli suçlama olduğundan onun cezasını da bu örnekte olduğu gibi birileri çıkıp veriyor. Öyleyse ya birileri misyonerliği Ceza Kanuna koysun ve ‘bu suçtur’ desin, ya da bu propagandadan vazgeçilsin. Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan Ankara Ticaret Odası’na ve yerel gazetelere dek bu propagandayı herkes yapıyor. Aslında bu insanları toplasanız, büyük bir caminin avlusunu ancak doldururlar’ dedi.

    ‘PARANOYA VAR’

    AVUKAT Cengiz ‘Acıklı olan, herkes bir şekilde bu cadı avına katkıda bulunuyor. Biz kimseyi hedef göstermedik. Bu olay, hükümete mal edilecek bir sorun değil, bu Türkiye’nin kollektif bir sorunu. Ortada bir paranoya var ve bu sürekli kaşınıyor. Türkiye’de bir Müslümanın Hıristiyan olması tahammül edilemez bulunuyor. Arkada çok büyük ihanetler aranıyor. Bir Hıristiyan Müslüman olduğunda ise herkes mutlu oluyor’ diye konuştu.

    BAĞIMSIZ ÖRGÜTLENMELER

    YÜKSELEN hoşgörüsüzlük tablosuna dikkat çeken Cengiz şöyle devam etti: Türkiye’de birbirinden bağımsız örgütlenmeler var. İdeoloji anlamında değil, biçim olarak bu tür örgütlenmeler sözkonusu. Bağımsız, otonom şekilde hareket eden, durumdan kendisine vazife çıkaran gruplar var. Söylenen herşey Türkiye’deki hoşgörüsüzlüğe katkı sağlıyor. Türkiye bunu anlamak zorunda.

    Türkiye’de misyonerlik nasıl başladı?

    ARAŞTIRMACILARA göre, Türkiye’de sistemli ve programlı ilk misyonerlik faaliyetleri İstanbul ve Anadolu’nun birçok kentinde kurulan kolejler aracılığıyla başladı. Cumhuriyet döneminde, özellikle 1945 yılından itibaren misyonerlik çalışmalarının daha da arttığı gözlemlendi. 1960’dan sonra ise Anadolu’yu karış karış gezen ‘Barış Gönüllüleri’ adlı misyonerler, Türkçe broşür dağıtarak, medya aracılığıyla kendilerini gösterdiler. Tüm bu çalışmalar özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yoğunlaştı. Son zamanlarda Türkiye’ye çok sayıda Filipinli kadın misyoner geldiği belirtiliyor. Noel Baba Vakfı, Birliğe Çağrı Vakfı, İsa Mesih Cemiyeti ve Kutsal Kitapları Araştırma Derneği bağlı bulundukları kuruluşlar arasında. Misyonerlerin ayrıca Dünya Kiliseler Birliği (JCC), Vatikan, Amerikan Luther Kilisesi, Alman Bremen Kilisesi, Yedi Gün Mesihçileri, Yehova Şahitleri, İsa Yolunda Haçlı Öğrencileri gibi oluşumlardan destek aldıkları öne sürülüyor.

    Her Hıristiyan misyoner midir?

    Hazreti İsa’nın havarilerine ‘Gökte ve yeryüzünde bütün yetki bana verildi. Bu nedenli gidin bütün ulusları öğrencilerim olarak yetiştirin’ şeklindeki buyruğunu referans alan misyonerlerin çalışmalarını her asırda sürdürdükleri biliniyor. Bu konuda Türkiye’de Protestanlar öne çıkıyor. Çünkü Ortodokslar ve Katolikler daha çok uluslararası anlaşmalardan elde ettikleri haklarla yasal kiliselerinde dini ibadetlerini yapıyorlar. Sokağa çıkıp İncil dağıtmak ya da insanları kurslara davet etmek metodları arasında yok. Sadece kiliselerine gelenlere dinlerini anlatıyorlar veya internet sitelerini kullanarak inançlarını yaymaya çalışıyorlar. Protestanlar ise, misyonerlik faaliyetlerini kabul ediyor, ancak bölücülük iddialarının doğru olmadığını vurguluyorlar.

    İletişim teknolojisini kullanıyorlar

    Günümüzde iletişim teknolojisi geliştiği için, misyonerlerin fiziksel olarak ülke değiştirmesi gerekmiyor. Misyoner faaliyetleri radyo yayınları, dergiler ve internet aracılığıyla sürdürülüyor. Apartman daireleri ve iş merkezlerinde açılan yüzlerce kilise ile aynı zamanda internet üzerinden de büyük bir propaganda ağı sözkonusu… Misyonerler Türkiye’de dört ayrı teşkilata bağlı 53 cemaat halinde çalışıyor. En az 3 bin kayıtlı üye ve 12 bin 500 kayıtsız sempatizanlarının olduğu öne sürülüyor.

    Star Gazetesi

    #35931
    Armagan
    Anahtar yönetici

    Bu sayı hızla artmaya devam ediyor, hem Türkiyede, hem de türklerin yaşadığı her yerde – Avrupa, Amerika, Asya ve Avustralyada çok sayıda türk, özellikle gençler İncile büyük bir ilgi göstermekteler. İnsanalarımız araştırdıkça gerçeklerle yüzleşiyor ve kendilerine İncille ilgili söylenenlerin hiç de öyle olmadığını görüyorlar ve İncilin müjdesini kabul ederek İsa Mesihin izleyicileri oluyorlar. Amin!

    #36396
    Anonim
    Pasif

    Üstelik güncel Hristiyan nüfusu 100,000’ini aşmaktadır halleluya

3 yazı görüntüleniyor - 1 ile 3 arası (toplam 3)
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.