2 Musa, Sina Dağı’nda

  • Bu konu 1 izleyen ve 0 yanıt içeriyor.
1 yazı görüntüleniyor (toplam 1)
  • Yazar
    Yazılar
  • #26030
    Anonim
    Pasif

    Musa, Sina Dağı’nda

    Size esenlik olsun!

    Mısır kralı firavunun İbrahim’in soyu olan İsraillileri köle yaparak ve amansızca çalıştırarak onlara zulmetmekteydi.
    Ama Mısırlılar baskı yaptıkça İsrailliler daha da çoğalarak bölgeye yayıldılar.(Mısır’dan Çıkış 1:12)
    Firavun en sonunda doğan her İsrailli erkek çocuğun ölmesi için ırmağa atılması konusunda ferman verdi.

    Ama yine de Şeytan’dan daha güçlü olan Tanrı’nın firavunun yaptığı kötülüğü tersine çevirecek bir planı vardı.
    Böylece firavunun kızının, ırmaktaki sepetin içinde bulduğu İsrailli bir bebeğe sahip çıkmıştı.
    Firavunun kızı, bebeğe acıdı ve ona Musa adını vererek onu evlat edindi.

    Böylece Musa firavunun yani, İsrail halkını yok etmeyi en çok isteyen kişinin evinde büyüdü!
    Bilgelik kaynağı olan Tanrı, İsraillileri kötü kralın elinden kurtarmak için Musa’yı kullanmayı planladı.
    Musa kırk yaşına geldiğinde, kendisini öldürmek isteyen firavunun yanından kaçtı.
    Musa, kırk yıl süre ile evlendiği ve kayınpederinin sürüsünü güttüğü çölde yaşadı.

    İsrail halkının Mısır’dan çıkmasına önderlik etmesi amacı ile Tanrı’nın Musa’yı firavuna gönderebilmesi için Tanrı’nın, Kendisini Musa’ya nasıl açıkladığını görelim.

    Kutsal Yazılar şöyle der:
    Musa kayınbabası Midyanlı Kâhin Yitro’nun sürüsünü güdüyordu. Sürüyü çölün batısına sürdü ve Tanrı Dağı’na, Horev’e vardı.
    RAB’bin meleği bir çalıdan yükselen alevlerin içinde ona göründü. Musa baktı, çalı yanıyor, ama tükenmiyor.
    «Çok garip» diye düşündü, «Gidip bir bakayım, çalı neden tükenmiyor!»
    (Mısır’dan Çıkış 3:1-3)

    RAB Tanrı Musa’nın yaklaştığını görünce, çalının içinden, «Musa, Musa!» diye seslendi. Musa, «Buyur!» diye yanıtladı.
    Tanrı, «Fazla yaklaşma» dedi, «Çarıklarını çıkar. Çünkü bastığın yer kutsal topraktır.
    Ben babanın Tanrısı, İbrahim’in Tanrısı, İshak’ın Tanrısı ve Yakup’un Tanrısı’yım.» Musa yüzünü kapadı, çünkü Tanrı’ya bakmaya korkuyordu.
    RAB, «Halkımın Mısır’da çektiği sıkıntıyı yakından gördüm» dedi, «Angaryacılar yüzünden ettikleri feryadı duydum. Acılarını biliyorum.
    Bu yüzden onları Mısırlılar’ın elinden kurtarmak için geldim. O ülkeden çıkarıp geniş ve verimli topraklara, süt ve bal akan ülkeye, Kenan, Hitit, Amor, Periz, Hiv ve Yevus topraklarına götüreceğim.
    İsrailliler’in feryadı bana erişti. Mısırlılar’ın onlara yapmakta olduğu baskıyı görüyorum.
    Şimdi gel, halkım İsrail’i Mısır’dan çıkarmak için seni firavuna göndereyim.»
    (Mısır’dan Çıkış 3:4-10)

    Musa, «Ben kimim ki firavuna gidip İsrailliler’i Mısır’dan çıkarayım?» diye karşılık verdi.
    Tanrı, «Kuşkun olmasın, ben seninle olacağım» dedi, «Seni benim gönderdiğimin kanıtı şu olacak: Halkı Mısır’dan çıkardığın zaman bu dağda bana tapınacaksınız.»
    Musa şöyle karşılık verdi: «İsrailliler’e gidip, ‘Beni size atalarınızın Tanrısı gönderdi’ dersem, ‘Adı nedir?’ diye sorabilirler. O zaman ne diyeyim?»
    Tanrı, «Ben Ben’im» dedi, «İsrailliler’e de ki, ‘Beni size Ben Ben’im diyen gönderdi.’
    «İsrailliler’e de ki, ‘Beni size atalarınızın Tanrısı, İbrahim’in Tanrısı, İshak’ın Tanrısı ve Yakup’un Tanrısı RAB gönderdi.’ Sonsuza dek adım bu olacak. Kuşaklar boyunca böyle anılacağım.
    (Mısır’dan Çıkış 3:11-15)
    «RAB»: İbranice «Yahve» Yahve sözcüğüyle 14. ayetteki Ehye (Ben’im) sözcüğü aynı fiilden (olmak fiilinden) türetilir.

    Tanrı’nın, Sina Dağı’ndaki yanan çalılığın içinden Musa’ya söylediği sözler aracılığı ile, Tanrı’nın karakteri hakkında en azından dört şey öğrenebiliriz.

    1) Öncelikle, Tanrı’nın kutsal olduğunu öğreniriz!
    Musa, yanan çalının alevlerini gördüğü zaman, çok şaşırdı, ne olduğunu anlamak için yaklaştığında, Tanrı’nın ona seslendiğini işitti.
    Musa dehşete kapılarak titredi ve bakmaya cesaret edemedi.
    Musa neden korktu?
    Çünkü Kutsal Olan’ın, Tanrı’nın yüce huzurunda duruyordu!
    Tanrı, kutsal olduğunu Musa’ya söylediği şu sözler ile ilan etti: “Fazla yaklaşma. Çarıklarını çıkar, çünkü bastığın yer kutsal topraktır!”

    Musa’ya alevlerin içinden görünen Tanrı, gerçekten de kutsaldır.
    Tanrı, Kutsallığının herkes tarafından fark edilmesini ister.

    Tanrı’nın huzurunda duran melekler konusunda Kutsal Yazılar şöyle der:
    “Kutsal, kutsal, kutsaldır,
    Her Şeye Gücü Yeten Rab Tanrı,
    Var olmuş, var olan ve gelecek olan.”
    (Vahiy 4:8)
    Melekler, Tanrı’nın kutsallığının farkındadırlar.
    Sizler, Tanrı’nın kutsallığının farkında mısınız?

    Tanrı’nın kutsallığı, Adem ve Havva’nın günah işledikten sonra Cennet Bahçesi’nden kovulmalarına neden oldu.
    Tanrı’nın kutsallığı O’nun Kayin’in sunusunu reddetmesine neden oldu.
    Nuh’un zamanındaki insanların bir tufan ile silip yok edilmelerinin nedeni de yine Tanrı’nın kutsallığıydı.
    Bu olayı izleyen dönemde Tanrı dünyanın dilini karıştırdı ve Kendisine karşı isyan etmeye çalışan Babil halkını yeryüzüne dağıttı.
    İbrahim’in zamanında Tanrı’nın kutsallığı kötülükten zevk alan Sodom halkının üzerine gökten ateş yağdırmasına neden oldu.

    Bugüne kadar insanların çoğunun Tanrı’nın kutsallığına saygı göstermemeleri çok üzücüdür.
    Bu insanlar O’nun kusursuz saflığının farkına varamadılar. Bu durum, insanlar günah işledikleri ve bu günahtan zevk aldıkları zaman ortaya çıkar.
    Aynı zamanda insanlar, dini bir manto gibi üzerlerinde taşıdıklarında, ama Kutsal Yazıları Tanrı’nın gerçeğini anlamak amacı ile incelemediklerinde de, Tanrı’nın kutsallığına önem vermediklerini görürüz.
    Pek çok insan Tanrı’nın adını içtenlikle değil, yalnızca bir alışkanlık olarak kullanır.
    Aslında Tanrı’nın isteği zihinlerinden çok uzak olmasına rağmen, “Bismillah” (Tanrı’nın adı ile) ya da “İnşallah” (eğer Tanrı isterse) gibi sözleri dualarında kullanırlar, ama bunun hiç bir yararı yoktur.

    İnsanların Tanrı’nın kutsallığını anlamak konusundaki başarısızlıklarını, Tanrı’nın huzurunda kendi doğruluklarını kurmak istemeleri ve Tanrı’nın ön gördüğü doğruluk yolunu kabul etmeyi reddetmeleri gibi davranışları aracılığı ile gözlemleriz.
    Bazı kişiler uzun süre oruç tutarak, sürekli dua ederek ya da yıkanma ve temizlenme törenleri aracılığı ile kendilerini Tanrı’nın önünde temiz kılabileceklerini düşünürler.
    Ama Peygamberlerin Yazılarında çok net olarak gördüğümüz gibi, bu tür dışsal eylemler kişinin iç varlığında temiz olmasını talep eden Kutsal Olan’ı, Tanrı’yı tatmin etmez.
    Kardeşler, Tanrı kutsaldır! Musa’ya, “Çarıklarını çıkar, çünkü bastığın yer kutsal topraktır” demesinin nedeni de budur.

    2) Sonra, Tanrı’nın yanan çalıda Musa’ya söylediğini temel alarak Tanrı’nın yalnızca Kutsal Olan değil, aynı zamanda Sadık Olan (antlaşmalarını yerine getiren) da olduğunun farkına varırız!
    Tanrı’nın Musa’ya ilk söylediği şeyi işittiniz mi?
    Şöyle dedi: “Ben babanın Tanrısı, İbrahim’in Tanrısı, İshak’ın Tanrısı ve Yakup’un Tanrısı’yım.” (Mısır’dan Çıkış 3:6)
    Bu sözler, Tanrı’ya yaklaşmak ve O’nun ile bir ilişki yaşamanın zevkine varmak isteyen herkesin yüreğini sevinç ile doldurmalıdır.
    Kutsal Olan Tanrı, İbrahim, İshak ve Yakup ile bir antlaşma yapmış Olan’dır.
    Tanrı Sadık Olan’dır: dostlarını asla terk etmez ve onlara hiç bir zaman ihanet etmez!
    Aradan yüzlerce yıl geçmesine rağmen Tanrı, İbrahim, İshak, Yakup ve onların soyuna verdiği vaadi unutmamıştı.

    Tanrı’nın sadakatini takdir ediyor musunuz?
    İbrahim, İshak ve Yakup ile konuşan Tanrı’yla yakın bir ilişkinin tadını çıkartıyor musunuz?
    Bu yaşamda ve gelecek yaşamda gerçekten mutlu olmak isteyen herkes için bu, önemli bir sorudur.
    Size, ‘Bir dine sahip misiniz?’ diye sormuyoruz.
    Sorduğumuz şu: Tanrı ile doğru bir ilişkiye sahip misiniz?
    Tanrı’nın ön gördüğü kurtuluş yolunun mesajına inandınız mı?
    Bir dini izlemek ve Tanrı’nın Kendisi ile bir ilişkiye sahip olmanın birbirlerinden farklı iki şey olduklarını anladınız mı?

    Günümüzde, dünyada binlerce din mevcuttur.
    Örneğin, uzmanlar bize yalnızca Brezilya ülkesinde birbirlerinden farklı dört bin din ve mezhep var olduğunu söylerler! Dört bin tane din!?! Çok şaşırtıcı!
    Dört bin tane tanrı mı var? Ya da Tanrı’ya ulaştıran dört bin tane yol mu mevcut?

    Kutsal Yazılar şöyle der:
    Çünkü tek Tanrı ve Tanrı’yla insanlar arasında tek aracı vardır. O da insan olan ve kendisini herkes için fidye olarak sunmuş bulunan Mesih İsa’dır. (1.Timoteos 2:5-6a)
    O zaman neden bugün dünyada binlerce din ve bu dinlerin birbirlerinden farklı binlerce mezhebi mevcuttur?
    Nedeni şudur: Adem soyunun çoğu Tanrı’nın İbrahim, İshak ve Yakup ile bina etmiş olduğu gerçeğin temelini önemsememişlerdir.
    Adem’in soyunu günahın cezasından ve gücünden kurtarmak için dünyaya gelecek olan Aracı hakkında verdiği vaatleri bilmezler.
    Tanrı’nın asla değişmeyen Sözü’nden haberdar değildirler. Sadık Olan’ı tanımazlar.

    3) Tanrı, Musa’ya, yanan çalıda göründüğü zaman, bir başka özelliğini sergiledi.
    Bu özeliği, merhametiydi. Tanrı yalnızca Kutsal Olan, Sadık Olan değil, ama aynı zamanda Merhametli Olan’dır.

    Tanrı, bu nedenle Musa’ya İsrail halkı ile ilgili şunları söyledi:
    RAB, «Halkımın Mısır’da çektiği sıkıntıyı yakından gördüm» dedi, «Angaryacılar yüzünden ettikleri feryadı duydum. Acılarını biliyorum.
    Bu yüzden onları Mısırlılar’ın elinden kurtarmak için geldim. O ülkeden çıkarıp geniş ve verimli topraklara, süt ve bal akan ülkeye, Kenan, Hitit*, Amor, Periz, Hiv ve Yevus topraklarına götüreceğim.
    (Mısır’dan Çıkış 3:7-8)

    Tanrı neden İsrail halkını özgür kılmayı ve onları verimli bir ülkeye götürmeyi planladı?
    İsrailliler Tanrı’nın merhametini hak ettiler mi? Ya da diğer uluslardan daha mı iyiydiler?
    Hayır, değildiler!
    O zaman Tanrı neden onları kurtarmayı ve bu şekilde bereketlemeyi planladı?
    Tek neden şudur: Tanrı’nın sadakati ve merhameti.
    Kutsal Yazılar bu konu hakkında şöyle der:
    Tanrı iniltilerini duydu. İbrahim, İshak ve Yakup’la yaptığı antlaşmayı anımsadı.
    İsrailliler’e baktı ve onlara ilgi gösterdi.
    (Mısır’dan Çıkış 2:24, 25)
    Tanrı’nın ilgisi, merhametli olmasından kaynaklanıyordu.
    Evet, Tanrı; Kutsal Olan’dır, Sadık Olan’dır ve Merhametli Olan’dır.

    4) Musa’nın Tanrı’ya O’nun adının ne olduğunu sorduğunu işittik.
    Sonsuz Tanrı’nın doğası tek bir ad ile tanımlanabilir mi?
    Böylesine yüce ve kutsal, sadık ve merhametli bir Tanrı; insanın gözleri ile göremeyeceği, her şeyi yaratan, her şeyi gören, her şeyi bilen ve her şeyi yapabilen bu Tanrı’nın Adı nedir?
    Bazı kişiler, Tanrı’nın adının sadece “Tanrı” (Allah) olduğunu düşünürler.
    Doğrudur, Tanrı Tanrı’dır. Ama yine de adı Tanrı değildir.
    O, Tanrı’dır.
    Ben de bir insanım, ama adım İnsan değildir.
    Hepimiz tanındığımız bir ada sahibiz. Tanrı’nın adı nedir?
    Tanrı, Musa’nın sorusuna ne yanıt verdi?

    Ayetleri tekrar okuyalım. Tanrı Musa’ya şöyle dedi:
    Tanrı, «Ben Ben’im» dedi, «İsrailliler’e de ki, ‘Beni size Ben Ben’im diyen gönderdi.’
    «İsrailliler’e de ki, ‘Beni size atalarınızın Tanrısı, İbrahim’in Tanrısı, İshak’ın Tanrısı ve Yakup’un Tanrısı RAB gönderdi.’ Sonsuza dek adım bu olacak. Kuşaklar boyunca böyle anılacağım.
    (Mısır’dan Çıkış 3:14,15)

    Sonsuz doğasını tanımlayan Tanrı’nın adı nedir?
    Adını duydunuz mu? Adı: Rab’dir! (Yahve – Sonsuz Olan)
    Kutsal Yazılarda peygamberler, yüzlerce isim ve unvan atfederler, ama bu isim, yani Rab diğer isimler arasında en çok, altı bin beş yüz kezden daha çok kullanılanıdır.

    Tanrı Rab’dir, Sonsuz “BEN BEN’İM’dir; var olmuş olan, var olan ve sonsuza kadar var olacak Olan’dır.
    O, Sonsuz Olan’dır! Başlangıcı yoktur. Sonu yoktur. Sınırları yoktur. Eşi benzeri yoktur. O, Kendi gücü aracılığı ile var Olan’dır. Dün ve bugün nasılsa, sonsuza kadar aynı olacaktır. O, asla değişmez. O’nun adı, Rab’dir (Yahve)!

    Sevgili kardeşim, Rab’bi tanıyor musunuz?
    O’nun kutsallığının farkında mısınız?
    O’nun, sadakati (ilişkilerde; antlaşmalarını yerine getirdiği için) ile seviniyor musunuz?
    O’nun merhametini kabul ettiniz mi?
    O’nun Sözü’ne inanıyor musunuz?
    İbrahim, İshak ve Yakup’un Tanrısı ile yakın bir ilişkiye girdiniz mi?
    Yanan çalıdan Musa’ya konuşan Rab’bi tanıyor musunuz?

    Siz, Tanrı’nın Musa’ya söylediği şu sözler üzerinde düşünmeye devam ederken Tanrı sizi bereketlesin:
    “BEN BEN’İM!..Ben Rab’bim..Sonsuza dek adım bu olacak!” (Mısır’dan Çıkış 3:14, 15; 6:2)

    Sevgiyleeeeeee

1 yazı görüntüleniyor (toplam 1)
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.