Re: İntihar etmek
‘Ölümden sonra herhangi bir huzursuzluk hissedeceğimi düşünmüyor ve ihtimal vermiyorum.’
Eğer o kadar eminsen kardeşim… Kemal abi’nin de dediği gibi ne diye sormakta devam ediyorsun?
Bak sana şunu söyleyeyim: keşke ölümden sonraki durum senin dediğin gibi bir topyekün sıfırlanıştan müteşekkül olsaydı… herşey o kadar kolay olurdu ki o zaman… herkes mutlak sıfıra indirgenişin bahtiyarlığını cebinde gezdirir olurdu… Budistler’in ‘Nirvana’sını her an arzusunun halihazırında bulundurmuş olurdu yani, başka bir deyişle. Gel gör ki ama… Budistler bile o senin dediğin ‘sıfıra’ indirgenişin hiç ama hiç kolay olmadığını vaaz ederler hep. Hele hele kendi ölümünle bir başkasını cezalandırmak ise maksadın, sürüyle hayatlar boyu kıvranırsın, o işlediğin bencilliğin hesabını ödeyebilmek için… : – )
‘Ben’inden kaçış en zor şey bu hayatta sevgili kardeşim… üstelik kendisine dayalı bir çabayla ‘ben’den kurtulunmaz. ‘Ben’ kendisini nasıl silsin ki? Silen olarak geride kalacak olan kim olacak, öyle bir durumda? Bencilliğe karşı bencillikle savaşılmaz… Bencilliğe karşı Tanrı’nın bizzat mevcut lütfu ile savaşılır ancak.
Hristiyanlık’ta ‘keşfediş’ değil de ‘vahiy’ ile kurtulunabileceği öğretisinin özünde bu tespit yatar… ‘ben’den ‘ben’in kendi çabalarıyla kurtulunamayacağı tespiti… ‘Dış’tan gelen bir güçle silinebilir ancak bencillik. Kendi kendine silinmez. Nasıl düşerse düşsün yere, dik duran bir dikendir ‘ben’ çünkü… eski bir zahit ermişin demiş olduğu gibi.
Sevgiler…