Re: YHVH hakkında

#30701
Anonim
Pasif

Sayın izmirligizem; anlatımlara tümcelerle bakmak, yeterli değil.Birincisi; bir konuya bakarken ya da yazılımlara bakarken en başta tarihi bağlam açısından bakmak gerekir. İkincisi; edebi bağlam açısından bakmak gerekir. Üçüncüsü; insansal ( dünyevi ) ve Tanrısal açılımdan bakmak gerekir.

Sizin dediğiniz konular, o zamanki ( Tarihsel bağlamdan baktığımızda ) konumda da biliniyordu. Öğretildiği biçimde, sadece putperestler yoktu, o çağda ! Hristiyanlar ve Yahudi toplulukları da vardı. Muhammed’in akıl hocası, karısının akrabası olan bir Hristiyan dönmesi ( Bunu da siz araştırın ) dir. Sonra. Muhammed, uzun yıllar ticaret yapmış ve birçok ülkeyi dolaşmıştır ki, peygamberliğini ilan edene kadar .Eğer bakarsanız, uzun yıllar bu bilgiler din dersi kitaplarında bile yer almıştır. Yani dediğiniz yerde ( Kur’an-ı Kerim’de ) yaratılılş ve yaratılış olgu ve olayların şöyle ya da böyle bir şekilde yer alma olgusu garipsenecek bir şey değildir. Ama ne derece doğru ? Ya da nereye kadar gerçeği yansıtığı söz konusudur ? Sözlü anlatımlar yazılı anlatımlarla karıştırılmamalıdır. Sözlü anlatımlar, ” Dede Korkut” öykülenmelerinde olduğu gibi, giderek gerçeğin dışındaki olguları da yansıtmaya başlar ve de ” Keloğlan ” masallarına döner. Örneğin ben, 32 harfli göktürk alfebesini kullanarak yeni bir dinsel olgu yaratsam ( Kitap yazarak ) ya da 11 harfli uygur alfabesini kullanarak yeni bir inanç olgusu yaratsam buna kim itiraz etse bile bu bir sonuç getirmeyecektir.Zira; en azından şamanist duygular veya ateist kavramları yanıma alarak yeni bir tanrı olgusu yarattığım gibi birçok kişiyide yanımda bulacağım. Neleri kullanmış olacağım: Bilinen öyküleri, masalları, dinsel olguları, göktürk yazıtlarını, uygur yazıtlarını ve de bilinen ya da kulaktan dolma öykülenmeleri… Bu konuyu, uzatmak kolaydır. Bundan dolayı, yazı yazarken ya da bazı şeyleri savunurken lütfen geniş kapsamlı araştırma yapalım. Her şeyden önce Rab’be inancımız yoksa ; olgular yapıları bir araya toplayalım, incesinin incesini yılmadan araştıralım ( Bu ara kimsenin etkisinde kalmayalım. ) , kendimizi ispatlamaya çalışmadan gerçeği bulmaya çalışalım, doğma sözlerle hareket etmeden ve de kimseyi küçümsemeden ( Hatta bilmediğimiz konularda tartışmalara girmeyelim ) giderek sonuca ulaşalım.Şimdi denecek ki; 50 yıllık bir inanlı bile düşüyor … Bu doğrudur. Yıllarca Rab’bi anlatmış kişilerin bile düştüğünü görüyoruz. Ama ! Şu amalar yok mu ? Eğer her imana gelen Rab’de hareket etmiş olsaydı; dünyada yaşam farklı olurdu. Şeytan da hiçnir zafer ( utku ) kazanamazdı. Lütfen, olaylara yaklaşımlarımıza dikkat edelim ve de olay ya da olguları Kutsal Kitap ışığında – Rab’den yardım isteyerek – değerlendirelim. Rab, memnun kaldığı gibi bizi bereketleyecektir.

İnsan, canına karşılık ne verebilir ?
Dünyayı kazansan neye yarar ?

RAB, SİZİ BEREKETLESİN VE YÜREĞİNİZDE OLSUN !… hac5