Re: Tek Yaratıcı – Tek Allah

#30236
Anonim
Pasif

Değerli Burç kardeşim,
Kur’an, ”Allah’a ve öldükten sonra diriltilip tekrar yaşamaya inanıp iyi işler yapanların kurtuluşa ereceğini” açıkça söyler. Bunun dışında kalanlar yorumdur. Ama bir insanın müslüman olarak adlandırılabilmesi için hz. Muhammed’e ve Kur’an’a inanması elbette şarttır. Bu durumda ”müslüman olmak” ve ”kurtuluşa ermek” aynı şeyler olmamış olur. Bu fark çok önemli bir farktı aslında. Buna paralel olarak yine kur’anda ”insanların ait olduğu isme göre değil inandığı esaslara ve yaptığı güzel işlere göre Allah katında ödüllendirileceği” belirtilir.

Kur’an’ın kutsal kitap olarak kabul edilmesi noktasında çok büyük bir teklifte bulunmuşum farkında olmadan. Düşüncenizde kısmen doğrusunuz. Böyle bir kabul durumunda bir hristiyanın bir çıkmaz sokağa gireceği görülüyor. ”Kur’an kutsal kitapsa ve Allah’tansa ona iman etmek gerekecektir” diye düz bir mantık hakim ne yazık ki. Aynı mantık müslümanlara da hakim durumda. ”Günümüzdeki kutsal kitapların değiştirilmediğine inanırsak o zaman Kur’an’ı reddetmiş oluruz, çünkü aralarında bir çok çelişki var. Ayrıca kutsal kitapta islama zıt bir çok konu var…” gibi bir önkabul var.
Halbu ki bu iddialar özellikle yazdığım gibi önkabulden ibarettir. Her iki kitap ta önyargılardan arınarak tarafsız bir gözle incelenirse çelişki diye bize dayatılan, veya ait olduğumuz dinlere zıt diye kabul ettirilen birçok hususun gerçek olmadığı görülür.
Küçük bir örnek vereyim. Müslümanların inandığı Allah ile hristiyanların inandığı Tanrı’nın aynı İlah olduğunu kabul eden hristiyanlar ve müslümanlar vardır az da olsa. Ama çoğunluğa bunu kabul ettiremezsiniz. ”Aynıdır” diyenler de aynı kutsal kitapları okuyorlar, ”aynı değildir” diyenler de. İki grubun da kutsal kitaptan delilleri var ve bu deliller basit şahsi görüşler değil. Demekki ortada bir bakış açısı farkı vardır. Bu bakış açısını genişleterek ayetleri yorumladığımızda ortak kabullerimizin daha da arttığını göreceğiz.
Mesela İsa Mesih’in ”Tanrı’nın oğlu” olması konusu. Müslümanlarca kabul edilemez gibi görünüyor. Ama kutsal kitap bir bütün olarak incelendiğinde bu ifadenin ne anlama geldiğini görür ve insanı dinden çıkaracak bir söz olmadığını söyleyebiliriz.
Aynı şekilde kur’anın, hz. İsa’nın tanrılığını reddetmesi konusuna baktığımızda, açıkça reddedilenin bütün yönleriyle insan olan bir peygamberin tanrılığının reddedildiğini görürüz. Siz ise gökteki tek olan Tanrı’nın insan olarak yeryüzüne geldiğine inanıyorsunuz. Arada çok ince bir nüans var ve bu nüans kalın bir duvar olup çıkıyor.
Söylemek istediğim, bakış açımıza göre aradaki farklılıkların ve benzerliklerin değişiklik arzettiğidir. O yüzden aynı din içinde bile yüzlerce değişik mezhep, bu mezhepler içinde yüzlerce değişik grup vardır. ”Bunların hepsi yanlıştır sadece bizimki doğrudur” demek ise taassup/tutuculuk değil midir?

Tevratı yahudiler okuyor ama sizin gördüğünüz gerçekleri göremiyorlar, ya da görmek istemiyorlar. Biz müslümanlar ve Yehova şahitleri aynı tevratı ve incilleri okuyoruz ama İsa’nın tanrılığını göremiyoruz. Bakış açısı farkı…
Birçok müslüman kutsal kitabı inancı zedelenir düşüncesiyle bugünkü haliyle kabul etmiyor ama objektif olarak okunduğunda bilakis kutsal kitabın okunması inancını kuvvetlendirecektir.
Hristiyanlar için de aynı şey sözkonusu. Nasıl yahudilerin inandığı tevratı kabul ediyor, ona inanıyor ve yeni ahite uyan kuralları uyguluyor ama uymayanları yorumluyorsanız, tevratı, incili ve İsaMesih’i onaylayan kur’anı da kabul edip inancınıza uyacak şekilde yorumlayabilirsiniz. hz.Peygamber döneminde böyle hristiyanlar olmuştur ve bunlardan kur’anda bahsedilmiştir.

Bunun kolay bir bakış açısı olmadığını biliyorum. Onun için önceki yaptığım teklifimi şöyle değiştireyim o zaman:
”acaba kur’an da kutsal bir kitap olabilir mi” şüphesiyle yaklaşıp inceleyin.

(Bütün bu yazdıklarımla yanlış anlaşılmak istemem. Buraya gelip sizlere islamı empoze ediyor durumuna düşmek te istemem. Amacımı yazmıştım ama sayın Fırat’ın son mesajından aldığım izlenime göre yanlış anlşılıyorum. Acizane kapı kapı dolaşıp kur’an meali dağıtıp insanları inandıkları din konusunda pratiğe davet ediyorum ve karşıma çıkan hristiyanlara incil teklif ediyorum. Hatta isteyen müslümanlara da incil veriyorum. Bu bilgiyi vermem belki yanlış anlaşılmamın önüne geçer diye düşündüm.)