Re: Reddedilme / dişlanma

#31755
Anonim
Pasif

NASIL TEPKİ VERİYORUZ

Reddedilme ve reddedilme korkusuyla başa çıkmak,
Bu olumsuzluğu aşabilmek için ne tür tepkiler veriyoruz.
Bu tepkilerimiz bizi ne kadar özgür kılmaktadır acaba?
Hiç düşündünüz mü?

Öncelikle reddedilmemin bir yalan olduğunu iyice kavrayabilmeliyiz.
Bu size karşı işlenmiş bir günah olduğu gibi,
Reddedilmenize neden olan davranış ve sözlerde birer yalandır.
Sizler çok değerli insanlarsınız.
Tanrı benzerliğinde yaratıldınız.
Unutmayınız ki, Tanrı, en değerli varlığını sizler uğruna verdi.
İnsanlık tarihinde ödenen en değerli bedel karşılığında satın alındınız.
Paha biçilemez bir değeriniz olduğunu herzaman anımsayın.

Reddedildiğimize inanıyoruz.
Yinede reddedilme duygusunu kabul ettiğinizde ne olur?
Bu yalana inandığınızda neler olur?
İşte o zaman güvenliğinizin bir parçasının elinizden alınmasına sebep olursunuz.
Kendinizi aşağılık duygusunun egemen olduğu benliğinizle başbaşa bulursunuz.
Üzüntü ve hayal kırıklıklarıyla yüzleşirsiniz.
Hayal kırıklıkları ve aşağılık duyguları sinsice sizin özgürlüğünüzü alt edip, sizi kuşatır ve sizi yönetmeye başlar.
Sonuçta emin olduğunuz şeylerden artık emin olamazsınız.
Güvenliğiniz yok olduğu gibi, kimliğinizin de yok olma tehlikesiyle karşılaşabilirsiniz.
Kendinizi yalnız, çaresiz, dışlanmış, ezik, tehlikede ve ikinci sınıf biri gibi hissedersiniz.

Tüm bunların sonucunda ise, kendimizi acıma duygusuyla başbaşa buluruz.
Umutsuzluk yaşamımıza girer.
Özdenetimimizi yitirir, dünyamızı karartır, kendimizi perişan hissederiz ve tüm çözümler bize olumsuz bir yaklaşımmış gibi gelir.
Kendi yaşamlarımızın değerini unutur, değersiz olduğumuz düşüncesiyle başbaşa kalırız.

Dışlanma yalanı, sonu korkunç biten olumsuz bir sarmaldır.
Bunu yaparak işlemiş olduğumuz günahsa, imansızlıktır.
Tanrı’nın bütün ihtiyaçlarımızı karşılayacağı gerçeğine inanmaktansa, bu yalanlara inanırız.

Reddedilmeye, reddederek yanıtlar verebiliyoruz.
Reddedildiğimizde, aynı tepkiyle karşılıklar verebilmekteyizdir.
Bu eylem bizi, karşıdan aldığımız etkiye tepki bağlamında olabilmektedir.
Bir nevi refleks hareketi gibi.
Biri bizi reddeder ve en kolay tepkide, reddedeni reddetmek olur.
Taş atana taş atmak gibi,
Göze göz… dişe diş kuramı gibi.
Ne dersiniz ne derece doğru acaba!
Kötülüğe, kötülükle yanıt vermiş olmuyormuyuz sizcede.
Günahı, günahla onaylamaya benzemiyormu.
Tanrı bizim birbirimizi reddetmemizi değil, kabul etmemizi istemektedir.
Bizlerin bir olmasını istemektedir.
Kardeş olduğumuz gerçeğini bizlere göstermektedir.
Tek bir bedenin ayrılamaz bütünü olduğumuzu öğretmektedir.

Reddedildiğimizde, tepki ile yanıt verecek olursak eger,
İlk belirti yüreğimizin sertleşmesidir.
Reddedilmeyle, kendi gücümüzle mücadele etmeye başlarız.
Güvenliğimizden sonuçlanan sevgi ve sevinçten artık mahrum kalmışızdır.
Güvenliğin ürünü olan yaşama sevincin artık elimizden alınmıştır.
Tepkisel olarak buna neden olan insanı dışlamışızdır.
Bu tutumumuz bağışlayamayan bir insan davranışıdır.
Sevincimizin ne kadar ardından gitsekte, artık kazanamayız, sevincimize ulaşamayız.

Reddedilişimizi umursamayız.İnsanlar tarafından hayal kırıklığına uğramışızdır.
Hala sahip olduğumuz güvene tutunmak yerine, farklı yollardan sevincimize degerler yükleme çabaları içerisinde buluruz kendimizi.
Nasıl mı; alkol, uyuşturucu, kendi kendine yeterli olma, seks, tatlı yiyecekler, abartılı yemekler gibi ayartılarla karşılaşırız ve mutluyuz sanırız kendimizi.
Aynı zamanda hobiler, ruhsal yada dünyasal işlerde fazla çalışma, aşırı dinlenme, müzik de sıralanabilir.
Tüm bunlar gerçekle yüzleşmeme ve kaçış ortamlarıdır.
Umursuzca yaşar ve günümüze umursuzca devam ederiz.

Kendimizle yüzleşmeli ve asla kaçmamalıyız.
Bizler günahtan özgür kılındık.
Günahın boyunduruğu altında değiliz.
Birine, onu dışlayarak tepki vermekte, gururun verdiği bir günahtır.

Ne yapabiliriz peki?
Sorunu açığa çıkarmalıyız.
O sorunla yüzleşmeliyiz.

İsa’yı düşünecek olduğumuzda!!!
Biz affedilelim diye, O günahlarımızı üstlendi.
Biz şifa alalım diye, O bizim için acı çekti.
Biz sağlıklı olalım diye, O hastalıklarımızı üstüne aldı.
Biz sonsuz yaşama kavuşalım diye, O öldü.
Biz kabul edilelim diye, O reddedildi.
Biz güvenlik içerisinde olalım diye, O terkedildi.
Bunların hepsinde İsa kendisine karşı işlenilen günahlara, karşıt bir ruhla davranış sergiledi.
İsa’ya baktığımızda, bizlerde O’nun ışığını yansıtabilmeliyiz.

Sevgiyleeee