Re: Kıskançlık

#30684
Anonim
Pasif

DÜNYADAKİ İNSANLAR GİBİ BİRBİRİNİZLE REKABET ETMEYİN

Boş yere övünen, birbirine meydan okuyan, birbirini kıskanan kişiler olmayalım. ( Ga. 5:26 )

Bu dünyanın sistemine göre, en iyi yer harkesin önünde olduğunuz yerdir. yaygın düşünceye göre, en yüksek makama ulaşmaya çalışmalı, bunun için gerekiyorsa karşımızdakileri ezip geçmeliyiz. Ama Kutsal Kitap, başkalarıyla yarışma ( rekabet etme ) ihtiyacından özgür kılınıncaya dek gerçek huzur diye bir şeyin olmadığını söyler.

Eğlence oyunlarında bile, birlikte zaman geçirip dinlenmek yerine çekişmenim gitgide arttığı ve insanların birbirlerini kırabildikleri görülmektedir. Doğal olarak insanlar kaybetmek için oynamazlar; herkes elinden geleni yapacaktır. Fakat bir insan bir oyunu kazanmadıkça zevk almıyorsa, o insanın kesinlikle bir sorunu var demektir – büyük olasılıkla bu sorun, hayatının birçok alanındaki başka sorunları da ortaya çıkaran, kökleri çok derine inen bir sorundur.

İşyerimizde kesinlikle elimizden gelenin en iyisini yapmalıyız; mesleğimizde başarılı olmayı ve ilerlemeyi istemekte yanlış bir şey yoktur. Ama sizleri şu konuda uyarmak istiyorum: İnanlıların terfisi insandan değil; Tanrı’dan gelir. Öne geçmek için dünyasal oyunlar oynamamıza gerek yok ! Eğer işleri Tanrı’nın istediği gibi yaparsak, hem O’nun hem de insanların gözünde lütuf buluruz ( Özd. 3:3, 4 ).

Kıskançlık ve çekememezlik, cehennemden gelen birer işkencedir. Yaşamımın çoğunu benden daha iyi görenleri veya benim sahip olmadığım yeteneğe sahip olanları kıskanarak geçirdim. Hizmette bulunan diğer insanlarla gizli bir yarış içindeyim. Benim için “benim ” hizmetimin diğerlerinkinden daha büyük olması, katılanların daha fazla olması ve parasal olarak daha güçlü olması, vs. çok önemliydi.Başka birinin hizmeti herhangibir alanda benimkini geçtiğinde, tanrı’nın isteği ve Tanrı’nın yolu olduğunu bildiğimden , o kişi için mutlu olmak istiyordum. Ama bir şekilde içimde buna izin vermiyordu.

Yaptığım işlerle değil, Mesih’teki kimliğimeilişkin bilgide büyüdükçe, kendimi başkalarıyla veya yaptıklarımı başkalarının yaptıklarıyla karşılaştırmama konusunda büyük bir özgürlüğe kavuştum. Tanrı’ya güvenmeyi öğrendikçe, bu alanlarda daha çok özgürlük tatmaya başladım. Göksel Babam’ın beni sevdiğini ve benim için en iyisini yapacağını öğrendim. Tanrı’nın sizin için veya benim için yaptığı şey, bir başkası için olmayabilir, fakat İsa’nın Petrus’a söylediklerini hatırlamalıyız: ” Başkalarıyla yapmak istediğim şeyler konusunda sen kaygılanma – sen beni izle ! ” ( ” Aklın Savaş Alanı ” – Temmuz 2008 )

Biz inanlılar, Tanrı’nın merhametiyiz.
Ayak izimiz, Mesih’tir ve yolumuzdur.
İnsan canına karşılık ne verebilir ?
isasiyahbeyaz Dünyayı kazansan neye yarar ?