Re: Kutsal Kıtap..Her Kültür’e Hitap Eder mi.?
@datatip 23428 wrote:
“Tanrı sevgidir,seven insan tanrıdandır”.
Bildiğimiz kadarıyla soyut ya da somut her olgu bir temele dayanır. Bu “temel”leri irdeleyen, samimiyetle anlamak ve öğrenmek isteyen kişi, çektiği fikir çilleleri neticesinde daha öteye gidilemeyen bir noktaya gelir ki; ya Tanrı’yı farkeder, ya da inkâra saplanıp kalır.
Tanrıya giden aşamalarda “sevgi” diye sık tekrarlanan kavram hangi basamakta bulunmaktadır ?
Tanrı’yı neden severiz, ya da sevmek zorundayızdır ?
“Çünki, Tanrı sevgidir” gibi bir ezberden çok daha fazlasına ihtiyâcım var.
Pavlus Korintliler 13/2’de şunu söyler.
“Peygamberlikte bulunabilsem, bütün sırları bilsem, her bilgiye sahip olsam, dağları yerinden oynatacak kadar büyük imanım olsa, ama sevgim olmasa, bir hiçim.”
Sevgi mâdem bu kadar mühimdir.
Sevgi madem MESİH imanlısının sâhip olduğu imanın esasını oluşturmaktadır.
O zaman nasıl olmuş da Pavlus, sevgi olmadan “dağları yerinden oynatacak” bir imandan söz edebilmiştir ?
Meselâ; bir “öte dünya” olmasa, insanlar Cennet hayali ile Tanrı’ya inanmasalar; Tanrı da çıkıp, “Kullarım görüp/göreceğiniz hayat bu hayattır. Sizleri öldürdükten sonra tekrar dirltmeyeceğim. Prensiplerime uyuun ve yaşadığınız dünyayı kendinize ‘Cehennem’ etmeyin” deseydi, Yaradan’ı kaç kişi “ip”lerdi ?
Öte dünya beklentisi olmadan, MESİH imalılarının dilinden eksik etmediği “sevgi” gene de görülür müydü ?
Biz gerçekten bir Tanrı’ya mı; yoksa, beklenti ve menfaatlerimiz üzerinden Tanrılaştırdığımız bir “hayâl”e mi inanmaktayız ?