Re: Kanın sesi ancak adaletle susar

#28575
Anonim
Pasif

Rakel Dink: “Adalet cesaret ister”

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink, ölümünün birinci yıl dönümünde saldırıya uğradığı gazete binası önünde anılıyor.

İSTANBUL- Anma töreni nedeniyle Hrant Dink’in suikaste uğradığı Şişli Halaskargazi Caddesi ve civarında yoğun güvenlik önlemleri alındı. Saldırının gerçekleştiği noktada polis barikatı kurulurken, sevenleri Dink’in son nefesini verdiği yere karanfiller bıraktı. Agos Gazetesi önünde sürekli “Sarı Gelin” şarkısı çalarken, Dink’in posteri Genel yayın Yönetmenliği’ni yaptığı Agos Gazetesi’nde asılıydı. Vatandaşlar olay yerine mum da dikerken, anma töreni saldırının meydana geldiği 14.57’de başladı.

gp_141056.jpg

“HRANT İÇİN ADALET İÇİN”

Hrant Dink’in cenazesinde taşınan “Hepimiz Hrant’ız, hepimiz ermeniyiz” dövizlerinin yerini birinci yıldönümünde “Hrant için adalet için” yazılı dövizler aldı.
Kalabalık cenaze töreninden farklı değildi. İlk konuşmayı gazeteci Oral Çalışlar yaptı. Çalışların konuşması bazı protestocular tarafından sık sık kesildi. Çalışlar arkadaşı Hrant Dink’i çok özlediğini belirterek, “Onsuz bir yıldır çok yalnızız. Onu gazetelerde hedef gösterdiler, mahkemelerde linç etmeye kalkıştılar. Devlet içindeki katillere hesap soracak cesarete ihtiyaç var. Hrant cesaretine ihtiyaç var.” dedi.

habi.gif

RAKEL DİNK, “YAŞAMAK VE ADALET CESARET İSTER”

Hrant Dink’in eşi Rakel Dink, Agos Gazetesi’nin balkonundan yaptığı duygulu konuşmada, yaşamanın, umudun ve adaletin cesaret istediğini söyledi. Rakel Dink konuşmasından şunları söyledi:

“Sevgili kardeşlerim bırakın ağlamayı, aranızdan ayrıldığını sandığınız yürek çırpıntısını duymuyor musunuz? Onun kanını sabun ve suyla temizlemeye çalıştıkları kaldırımdayız. Bu kaldırım suyla sabunla silinmez. Dökülen hiç bir kan susmayacak. O kan bir yıldır susmadı. Çünkü kanın sesi sadece adaletle susar. Sessizliğinizde adalet çığlığı duyuluyor.

Geçen bir yılda adalette ne oldu? Sadece görüntüleri basına verenlerle stadyumda “Hepimiz Ogün’üz” diye bağıranlara dava açıldı. Hrant’a hain diyenlere, öldürüleceğini bilenlere ne yaptı ülkenin adaleti?

Eşime haddini bildirmeye çalışan vali yardımcısına ne yaptı ülkemin adaleti?

Bugün adalet istemek için buradayız. Evrende acılı yüreklerin sayısı yok. Kimler gücün terörüne, terörün gücüne karşı gelecek?

Bizi acılarla akraba ettiler. Yaşamak cesaret ister, umut cesaret ister, adalet cesaret ister kadeşlerim”

hrant2cf98c042c6870c2by.jpg

YÜRÜYÜŞ SESSİZ OLDU

Rakel Dink’in konuşmasından sonra, geçen seneye oranla daha sessiz yapılması istenen yürüyüşe geçildi. Agos Gazetesi önünde toplanan binler Şişli’ye doğru yürüyüşe geçti. Yürüyüş istenildiği gisi sesiz sona erdi.

ANMA TÖRENİNDEN BİR İZLENİM

SONER ESKİDİR/GAZETEPORT -“Önce gelin şu lirik yalnızlığımızı paylaşalım başta! Beni gömmeye değil yaşatmaya gelişinizin ilk töreni olacak bu. Bırakın ağlaşmayı… Yoklayın yüreklerinizi… Aranızdan ayrıldığını sandığınız yürek çırpıntılarımı orada duymuyor musunuz?”

Böyle sesleniyordu Rakel Dink, bir yıl sonra Hrant’ı yaşamak, yaşatmak için Agos’un önünde toplananlara. Ölüm haberinin duyulmasının hemen ardından olduğu gibi yine binlerce kişi Agos’un önüne akın etmişti. Bu aylarda görmeye alışık olmadığımız güneş bütün gücüyle, anmaya gelenlerin içini ısıtıyordu. Birbirinden habersiz binlerce kişi, sessiz bir şekilde yürüyordu, tanışmasalar da amaçları ortaktı. Adalet istemeye gidiyorlardı, Agos’un önüne.

Hrant’ın kanının suyla sabunla temizlenmeye çalışıldığı kaldırımın üzerinde yine mumlar, tütsüler yanıyordu. İlk başlarda derin bir sessizlik hakimdi. Sessizlikte adaletin çığlığı duyuluyor gibiydi. Çünkü kanın sesi ancak adaletle susardı. Sessizliği fondan gelen Sarı Gelin türküsü bozdu önce, sonra birbiri ardına yükselen sloganlar eşlik etti, türküye.

Hrant’ı unutmayanlar bu kez ellerinde “Hrant için, adalet için” yazılı dövizler taşıyorlardı. Dövizler, cenazesinde olduğu gibi Türkçe, Ermenice ve Kürtçe yazılmıştı. Her yaştan insanın akın ettiği anmada tek amaç onu unutulmadığını, untulmayacağını göstermek ve onun için adalet istemekti. Evet, adalet isitiyorlardı. Hrant’ı vuran kanlı ellerin cezalandırılmasını istiyorlardı. İçlerindeki öfkeyi haykırıyorlardı, yine göz yaşları sel olmuştu vurulduğu gün olduğu gibi.

Anma programı sona erdiğinde herkes ellerindeki dövizleri Agos’un önüne bıraktı, seneye aynı yerden almak üzere…

gp_141143.jpg

GÜNAY, “DİNK GERÇEK TÜRK MİLLETİNİN GERÇEK EVLADIYDI”

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, “Hrant Dink gerçek Türk Milleti’nin gerçek evlatlarından birisiydi”dedi. Bakan Günay konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Türkiye’nin güzel evlatlarından, aydınlarından, ermeni asıllı gerçek bir Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı bir arkadaşımız olan Hrant Dink hain bir saldırı ile canını yitirmişti. Hrant Dink’in aziz hatırasını saygıyla anıyorum. Faillerinin gereken cezayı göreceklerin umuyorum adaletten bunu bekliyorum. Hrant Dink gerçekten farklı görüşlerini zaman zaman belki bizim görüşlerimizi biraz sarsan düşünceleri olmasına rağmen sevgisini Türkiye topraklarından alan Türkiye Cumhuriyeti yurttaşıydı.. Gerçek büyük Türk Milleti’nin gerçek evlatlarından birisiydi. Büyük bir kayıptır. Bugün burada bulunduğum için onunla ilgili yapılan törenlerde bulunamıyorum ama bu acıyı paylaşıyorum.”

KESK GENEL BAŞKANI: “GÜLER VE CERRAH GÖREVDEN ALINMALI”

KESK Genel Başkanı İsmail Tombul, Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink cinayetinin tüm boyutlarıyla açığa çıkarılamamasının adalet sistemi açısından “utanç verici bir ayıp” olduğunu kaydederek, “Gerek soruşturma sırasında gerekse yargılama aşamasında pek çok bilgi ve belgenin örtbas edilmeye çalışılması, olayın ‘derinliği’ konusundaki şüpheleri haklı çıkarmaktadır” dedi.

KESK Başkanı Tombul yaptığı açıklamada, Hrant Dink’e yönelik saldırının, düşünce özgürlüğüne, fikirlerin basın yoluyla ifade edilmesine ve tüm aydınlık basın emekçilerine yönelik saldırıların devamı niteliğinde olduğunu ifade etti. Olayın gerçekleşmesi ve sonrasında açığa çıkan gelişmelerin suikastın arkasında “derin ve karanlık güçlerin” bulunduğunu gösterdiğini kaydeden Tombul, “Gerek soruşturma sırasında gerekse yargılama aşamasında pek çok bilgi ve belgenin örtbas edilmeye çalışılması, olayın derinliği konusundaki şüpheleri haklı çıkarmaktadır” dedi.

Türkiye’nin geleceğine güvenle bakabilmesi için suikastın tüm sorumlularının açığa çıkartılması ve yargılanması gerektiğini vurgulayan Tombul, İstanbul Valisi Muammer Güler ve İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah’ın görevinden alınmasını istedi. Yargılama sürecini zaafa uğratmaya, delilleri karartmaya, bilgi ve belgeleri saklamaya yönelik tüm girişimlerin engellenmesi gerektiğini belirten Tombul şu ifadelere yer verdi:

“Aradan geçen 1 yıla rağmen cinayetin tüm boyutlarıyla açığa çıkartılamamış olması adalet sistemimiz açısından utanç verici bir ayıptır. Olayın gerçek sorumluları derhal yargı önüne çıkartılmalıdır. Bizler Hrant Dink’in mücadelesine sahip çıkmakta ve gerçek failleri açığa çıkartılıncaya kadar davanın peşini bırakmamakta kararlıyız.”

MEZARLIKTA YOĞUN GÜVENLİK ÖNLEMİ

Dink’in ölüm yıldönümü olması nedeniyle Zeytinburnu’ndaki Balıklı Ermeni Mezarlığı’ndaki kabrinde yoğun güvenlik önlemleri alındı. Mezarlığa çıkan sokaklar trafiğe kapatılırken, 2 ambulans, itfaiye aracı, sivil ve resmi polis ekipleri bölgede konuşlandırıldı. Alınan yoğun önlemlere rağmen, Hrant Dink’in mezarını ziyarete gelen olmadı. Yakınlarının kabrini ziyaret için mezarlığa gelen bir çift, Dink’in mezarı başında bir süre dua okudu.

ERMENİSTAN’DAN TEPKİLER

Agos Gazetesi’nin Ermenistan Temsilcisi Tiran Lokmagyozyan, Hırant Dink’in çabalarının semeresini verdiğini ancak yaşasaydı daha yapacak çok şeyi olduğunu söyledi.

Lokmagyozyan , “Bence, Hrant yaşarken oldukça çok şey yaptı. Hrant’ın ölümü, bilhassa bu şekilde ölümü çok şeyi değiştirdi. Fakat, Hrant yaşasaydı daha iyi olurdu. Belki yaşasaydı, biraz daha uzun müddet içinde olanlar olacaktı. Fakat Hrant daha çok iş yapabilecekti. Yinede, Hrant’ın bu çabalarının semeresini verdiğini zannediyorum,” diye konuştu. Hrant’ın ihtilalcı bir yaklaşım tarzı olduğunu ve bu tarzı her iki taraf da anlamakta zorluk çektiğini belirten Lokmagyozyan, “Daha sonra bazı insanlar Hrant’ın öne sürdüğü bazı yeni yolun, bu yaklaşımın aslında oldukça ciddi bir şey olduğunu anladılar,” şeklinde konuştu.

Lokmagyozyan, Dink’in cenazesinde beklediklerinden daha fazla bir ilgiyle karşılaştıklarını söylerken, “Cenazeye gelen 200 bin kişi vardı. Biz aslında 30 yada 50 bin kişi bekliyorduk. Beklenilmeyen bir tepki oldu. Hatta bu cinayeti işleyenlerde veya bu cinayetin arkasında bulunan güçler de beklemiyorlardı bu tepkiyi,” diye konuştu.

HRANT DİNK’İ ANMAK İÇİN YÜRÜYEN GRUP, MHP LOKALİNE SALDIRDI

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’i ölüm yıldönümünde anmak için İstiklal Caddesi boyunca yürüyen gurup, cadde üzerinde bulunan MHP lokaline saldırdı. Silahını çeken bir polis, saldırı sırasında yaralanan şahsı göstericilerin elinden kurtardı.
Edinilen bilgiye göre, Agos Gazetesi önünde anma töreninden ayrılan göstericiler, Taksim Meydanı’na kadar yürüdü. Gurup, buradan da İstiklal Caddesi boyunca yürüyüşüne devam etti. Cadde üzerinde bulunan MHP lokali önüne gelindiğinde grup, slogan atmaya başladı. Daha sonra göstericiler, ellerindeki taş ve sopaları MHP lokalinin de bulunduğu binaya attı. Saldırıda lokalin camları kırıldı. Bu sırada polis ekipleri de göstericilere müdahale etti. Göstericiler ise polis araçlarına taş fırlattı. Polis ekipleri, polise taş atan bazı eylemcileri gözaltına aldı. Ara sokaklara dağılan eylemcilerle polisler arasında kovalamaca yaşandı.
Öte yandan, gurubun Kıbrıs Türk Kültür Derneği’nin İstanbul Şubesi’ne de saldıran grup, binanın camlarını kırdı. Bu arada ellerinde Türk ve KKTC bayrağı bulunan şahıslara taşlı sopalı saldırıda bulundular. Saldırı sırasında bir kişi yaralandı. Bir polis memuru ise, silahını çekerek yaralı şahsı eylemcilerin elinden kurtardı.

19.01.2008

GAZETEPORT