Re: Kalvinizm’de adalet anlayışı :

#37318
Anonim
Pasif

Sayın Zakay,

‘Körler ve sağırlar diyaloğu’ demişsiniz. Ne yazık ki şimdi de öyle olacak sanırım. Çünkü hakikaten anlamıyorum, anlayamıyorum. Soru ne? Anlaştığımız konular ne? Anlaşmadıklarımız hangisi? Anladığımı zannettiğim şeylere cevap vermeye çalıştım. ‘Yanlışsınız’ diyorsanız da bir önemi yok. Ben sadece kendi görüş ve tecrübemi dile getirdim. Ben şahsen 4 müjde (Matta, Markos, Luka ve Yuhanna) Kitapları ile Rab’bimizin ‘Diğer Uluslara Elçi) olarak atadığı Pavlus’un öğretileri arasında hiçbir fark göremiyorum ve üstelik de Pavlus’un söylediği gibi, kendine Rab’bin direkt olarak verdiği Müjde’nin dışında, çarpıtılmış, sulandırılmış herhangi başka bir Müjde kabul etmiyorum.

Düşünce ve Zekâya gelince, Tanrı’nın verdiği hiçbirşey boşuna olmadığı gibi, herşey O’nun yüceliği içindir. Bunları tabi ki kullanacağız. Ama Tanrı’ya karşı değil, O’nun sözleri doğrultusunda. Ona karşı kullanılacak zekâ, O’na karşı fizikî güç kullanmak niyeti kadar gülünçtür. Ama sonuçta, sizin dediğiniz gibi, herşeyi ve bilhassa Tanrı’nın kim olduğunu, Tanrı’nın kendisinden öğreniriz.

Benim bir önce yazdıklarımla, baskı ile illa da Müslüman yapmak arasında dağlar kadar fark vardır. Neye inandıklarını bilmedikleri gibi, kime inandıklarını da bilmiyorlar. Ne Yaşayan Tanrı hakkında, ne de Yaşayan Tanrı’yı bilmiyorlar. “Ne gördün, ne anladın, ne bilmiyordun da öğrendin ki Müslüman oldun?” dense, cevap vermiyecekler. Ama Pavlus’a sorsan, Şam yolundaki tecrübesinden hemen sonra, daha Müjde’yi bile bilmeden, “İsa’nın kim olduğunu biliyorum. Kime iman ettiğimi biliyorum” diyecek. Petrus da öyle. Daha Müjde’yi tam anlamadan, “Senin kim olduğunu biliyorum. Sen Tanrı Oğlu Mesih’sin” demiştir. Mesih’i tanımış olmak, O’na gelmiş olmak, O’na güvenmek, itimat etmek, iman etmek; Yaşam budur. Diğer işlemler ise, sadece ‘İsa Hakkında’ bilmek, bilgi edinmektir.

Not: Vermiş olduğunuz, ‘Bahçedeki Köpek’ misali hoşuma gitti. Ben de ayni şeyi tecrübe ediyorum zaman zaman. Dost olmak için geliyorsun, ama sanki da verilen davetiye, köpeğe yem yapılmanız için hazırlanmış bir tuzakmış gibi geliyor. Bahçe kapısından girer girmez, canınızı zor kurtarıyorsunuz.