Re: Kalvinist müjdesi :

#37332
Anonim
Pasif

A DEFENCE of CALVINISM (KALVİNİZ’min SAVUNMASI)- C.H.SPURGEON

https://www.youtube.com/watch?v=xfWXSymuZK4&feature=related

Charles Spurgeon (1834-1892), İngiltere’nin meşhur ve dünyaca da çok ünlü müjdecisi ve Kutsal Kitap öğreticisi, yukarıdaki videoda Kalvinizm’i bütün benliği ile savunuyor, bütün ağırlığını Kalvinizm’den yana koyuyor ve kendisinden evvelki Kalvinist’leri de örnek ve ilham kaynağı alarak, Kalvinist Müjdesini, Kutsal Kitap Müjdesi olarak, duygusal bir şekilde ve büyük büyük sözler kullanarak ispatlamaya ve savunmaya çalışıyor.

Video İngilizce olduğu için, bazı ‘özet alıntılarla’ cevap vermeye, böyle bir adamın bile, Kalvin ve Luther’in yanıldığı gibi, yanılabileceğini göstermeye çalışacağım. Videonun büyük bir kısmı, hakikatler ve deliller yerine boş-boş duygusal konuşmalardan ibarettir zaten. Kısacası, “Kanımızın son damlasına kadar …..” nutukları gibi, Spurgeon da “Ölürüm da Kalvinist müjdesinden başka müjde kabul etmem” anlamına gelen ama, birazdan göreceğimiz gibi, içeriği ve nedenleri hakkında mantıksal görüşten ve ikna edicilikten yoksun, dengesiz ve çok zayıf bir savunma sunuyor.

Kitabının ve dolayısıyla bu videonun başlığı ‘Kalvinizmi Savunma’ olduğu halde, bugünkü diğer meşhur Kalvinistlerin de yaptığı gibi, esas sorulara gelindiğinde, elle tutulacak HİÇBİR cevap sunulmuyor. Mesela:

*** Siz niye seçildiniz? Veya seçilmişlerin herhangi birisi neye dayanarak seçildi? Daha doğmadan önce, cehennem için seçilenler, hangi sebeple seçildi? CEVAP: BİLMİYORUZ. Spurgeon’un verdiği cavap: “Bilmiyorum, beni seçti ama sebebini bilmiyorum. Sadece Tanrı öyle istedi.”(Not: Tek bir Kalvinist bile, bu soruya cevap verebilmiş değildir)

***Kalvinist Müjdesine göre, Tanrı herşeye egemense, tüm iyilik ve kötülüklerin kaynağı ise, O’nun yaptırmak istediğine direnmeye kimsenin gücü yetmiyorsa, o zaman insanlar niye ve nasıl günahkar olabiliyorlar? Niye Tanrı onlara karşı, sönmeyen, dinmeyen ateşten bir öfke duyuyor? CEVAP: Sen kimsin be hey adam ki Tanrı’yı sorguluyorsun?

*** Tanrı’nın HERŞEYE egemen olduğunu bir tarafa bıraksak bile, yine Kalvinist Müjdesine göre, insanlar o kadar yozlaşmıştır ki, ölü kadar ölüdürler. Artık ‘İyi ve kötüyü’ bilemiyorlar, ayırt edemiyorlar (TOTAL Deprivation), onların içerisinde HİÇBİR iyi şey yok iken ve hatta bu bilgileri olsa bile, yine Kalvinist müjdesine göre, ÖZGÜR İRADE’leri yok ise, yani iyi ve kötüyü bilseler bile, iradelerini iyiden veya kötüden yana kullanamıyorlarsa, o zaman nasıl günahkar olmakla suçlanabiliyorlar? Niye Tanrı’nın gazabı? CEVAP: Tanrı egemendir. Ne isterse yapar.

*** C.H.Spurgeon: “Şayet Kutsal Kitapta herşeyin Tanrı iradesiyle yapıldığını okursam, bu doğrudur. Ama ‘İnsanoğlu bütün yaptıklarından sorumludur’ diye okursam, bu da doğrudur. Bu dünyada bu ikilemi çözemeyiz. Ancak ebediyette çözeceğiz.” Böyle söylemekle de, diğer Kalvinistlere ters düştüğünü biliyor Spurgeon ama ‘Kalvinizmin Savunması’ bu ise, çok zayıf kalıyor. Yani, yine hiçbir cevap yok. Hem de, Kalvinizmin en güçlü avukatlarından. Yanlış doktrinlere tutunacaksın, ‘Doğru budur’ diyeceksin, sonunda da ‘Niye doğru’ olduğunu izah edemiyeceksin, ‘Öyledir işte’ ya da ‘Bunu bilemeyiz’ diyeceksin.

*** Spurgeon’un savunması da hakikaten saçma. Tezlerini savunmak için, tezlerinin doğru olduğunu önceden ‘Gerçek’ olarak kabul ediyor. Mesela: “Tanrı beni, daha ben doğmadan seçtiğine göre; demek ki kurtuluşta imanın hiçbir etkisi, yetkisi yoktur. Kurtuluş imanla değil, seçilmişlikledir. Ben doğmadan önce, imanım olamazdı. Ama seçilmiş olduğum için, Tanrı verdi” diyor. ‘Ben doğmadan önce beni seçti’ sözünü ispatlamak yerine, ‘Madem ki bu doğrudur’ ile başlayıp, Kutsal Kitab’ın baştan sona kadar, defalarca sunduğu ‘Kurtuluş imanladır’ sözlerini değersiz kılıyor, çünkü iman; zaten ‘kurtuluşu önceden belirlenmiş’ olan kişilere, isteseler de, istemeseler de verilen gereksinimlerden bir tanesidir. “Kurtuluş imanladır” diye bağırıp, çağırıp, ahkâm kesmenin, imanı olanları övmenin, olmayanları azarlamanın, hiçbir anlamı yoktur. Kalvinizm’e göre tabi. Farkında iseniz, her bir Kalvinist doktrini, Kutsal Kitap öğretisinin büyük bir bölümünü ‘İmha ve İnkâr’ ediyor, yerine bir başkasını koyuyor. Kalvinizmin 5 doktrinine inananlar ise, Kitab’ı baştan sona değiştirmişlerdir. Kitap’ın ‘görünüşte ayni’ oluşu, sahte bir güven sağlasa da, tümü ‘yorumlarla’ tanınmaz hale getirilip, tamamen yozlaşmıştır. Kalvin’in Genova Bible’ı gibi.

*** İnsanoğlunun yaptığı hiçbirşey ebediyetini etkilemiyorsa, Tanrı buna göre hiçbir ayırım yapmıyorsa, dünyadaki tüm insanların yaptıkları, Tanrı gözünde tamamen ayni ise (mesela: Bir çocuğa tecavüz ettikten sonra onu öldüren kişi ile; hayatını rizke atarak suya atlayıp, boğulmak üzere olan bir çocuğu kurtaran kişi) ve Tanrı buna göre yargılamıyorsa, Yasa’ya ne gerek vardı? “Günahın bilincine varmak için” diyorsanız, “Bilince varmanın ne değeri vardır ki” diyoruz Kalvinist öğretisi karşında? “Tamam! Yasa sayesinde günahkar olduğumu anladım. Şimdi ne yapmalıyım” dense Kalvinist afal-afal bakarak, “Hiçbirşey” demek zorundadır. Madem sadece, ‘Günahın bilincine varmak içindi, o zaman niye Yasa’ya karşı gelenler acımasızca cezalandırılmışlardı?’ diye sorsan, yine cevap alamazsınız. Anlamsız, izahatsız bir müjde. Bu sorular hep cevapsız kalıyor. “Tanrı her istediğini yapar” diyerek cevaplamak, ‘kendisini bizlere bildirmek istemiş’ olan Tanrı’nın, ‘bilinmezliğe’ gömülmesini sağlar.

Burdaki yazının amacı, sayın Spurgeon’u küçültmek, değersizlendirmek değildir. Ama Kalvinizm’in ne denli yanlış olduğunu ve bu müjdeyi yaratanların da ‘İlahlar’ değil de, sadece ‘Hatalı insanlar’ olduklarını, her dediklerini ‘Tanrı Kelamı’ gibi kabul etmememiz gerektiğini, zihinlere gömmektir. Charles Spurgeon’a verilecek cevaplar, bütün Kalvinizme ve Kalvinistlere verilecek cevaplardır. Kardeşlerimin, bu uykudan uyanmalarını dilediğim için, Spurgeon’un bütün iddialarına birer, birer cevap vermek istiyorum. Bu da, çok uzun olacağı için, ayni konu başlığı altında ve zamana yayarak, madde madde ele alınacaktır.

Sayfayı kapatırken, Spurgeon gibi bir adamın da, hata yapabileceğini görmeniz ve anlamanız için, bu videoda, onun söylediği ve savunduğu bir cümleyi sizlere sunacağım: “Ben inanıyorum ki, cennetteki insanlar, cehennemdeki insanlardan çok daha fazla olacaktır.” Gördünüz mü kardeşler? Burda hatalı bir ruh gördünüz mü? Bu kadar büyük ve bariz bir hataya düşebilen birinin, diğer düşüncelerini tartmamız gerekmiyor mu? Halbuki, Kutsal Kelam’ın ne dediğine bir bakınız:

“Dar kapıdan girin. Çünkü yıkıma götüren kapı geniş ve yol enlidir. Bu kapıdan girenler çoktur. Oysa ‘Yaşama’ götüren kapı dar, yol da çetindir. Bu yolu bulanlar AZDIR” (Matta 7:13-14).

Biri O’na, ‘Ya Rab! Kurtulanların sayısı AZ mı olacak?’ dedi. İsa oradakilere şöyle dedi: “Dar kapıdan girmeye GAYRET edin. Size şunu söyleyeyim, çok kişi içeri girmek isteyecek, ama giremiyecek” (Luka 13:23-24).

“Doğru kişi güçlükle kurtuluyorsa, Tanrı’sız ve günahlı kişiye ne olacak?” (1 Petrus 4:18).