Re: Eski Antlaşma Peygamberliklerini Yorumlama

#30451
Anonim
Pasif

Metin olarak peygamberliklere bakış:
Peygamberlikleri tam olarak anlamak için birinci olarak tarihi iyi bilmek gerekiyor. İkinci olarak da metni, yazım biçimini anlamak gerekiyor.
Genel olarak peygamberlik yazıları iki tarz yazı olarak ayrılıyorlar. Şiir ve Düzyazı.

Şiir:
Yer.31:36-37 Şiir bölümleri de genelde bir konuşmanın içinde geçmektedir. Bu konuşmalar ya Tanrı’ya ya da kişilere olan konuşmalardır. Peygamberliklerin çoğu şiirseldir.
Şiirde üç şey önemlidir.
1. Dil yoğundur.
2. Edebi akımlar kullanılır.
3. Duygusaldır.
Şiirde dilin yoğunluğu çok önemlidir. Şiirde çok az kelime ile çok şey söylenir. Kulanılan dilin yoğunluğuna göre şiirin etkisi daha da artar. Bundan başka şiirde ritim vardır. Bazı şiir türlerinde ya da kültürlerde o kadar önemli olmasa da kafiye vardır. Mesela birisi sizinle şiir aracılığıyla konuşuyor. Küçük bir açıklama yapıyor ama birçok şey anlatıyor.
Şiir de önemli olan başka birşey de anlatmak istediklerini direkt olarak değil de dolaylı yollardan anlatmasıdır. Kullandıkları edebi akımlardan bazıları:

Metafor (Eğretileme):
Bir şeyi anlatmak için ona benzetilen başka bir şeyin adını eğreti olarak kullanma sanatıdır. Örneğin; “Bakire düştü” Yeruşalim’i genç bir bakire olarak tanımlıyor. Öldürülmemeli evlenmeli ama çok kötü olduğu için öldürülecek. Yeruşalim Tanrı’nın geliniydi. Onun bakire kentiydi.

Hiperbol (Abartma):
Bir şeyi harfi ya da bilimsel olarak değil de abartarak anlatmak. Bu şekilde hem anlatan hem de dinleyen için anlatımın etkisi artıyor. Örneğin; Mesih kendisi bu sanatı çok kullandı. “Eğer eliniz günah işlemişse onu kesin atın” ya da “Hardal tohumu en küçük tohumdur ve büyüdüğünde en büyük ağaç olur” dedi. Mesih’in istediği gerçek anlamda elimizi kesip atmaktan bahsetmiyordu. Burada abartma sanatını kullandı. Aynı şekilde hardal tohumundan bahsettiğinde de en küçük tohumun hardal ve en büyük ağacında hardal olmadığını biliyordu. Yine başka bir örnekte Kutsal Kitap günahlarından dolayı İsrail’deki herkesin öleceğini, bir kimsenin bile kalmayacağını söylüyor. Ama ondan sonraki ayette “Kalanlar yaşamlarını sürecekler” diyor. Sanki bir zıtlık var gibi görünüyor. Ama burada da hiperbol kullanılıyor.
Aslında bunu bizler kendi günlük hayatlarımızda da sık sık kullanıyoruz. Birisi bize “Herşey nasıl gidiyor” diye sorduğunda eğer kötü birgün geçiriyorsak “Herşey berbat” diyoruz. Abartı yapıyoruz. O gün duygusal olarak kötü hissettiğimizden duygularımızın ifade etmek ya da dikkati üzerimize çekmek için bu şekilde kullanıyoruz. Ama bu bilimsel ya da harfi olarak hayatımızdaki herşeyin kötü olduğunu ifade etmez.
Peygamberlikleri yorumlarken bazı yerlerin düz yazı bazı yerlerin şiir olarak yazıldığına dikkat etmek gerekir. Tabi ki bu ayrımı orjinal İbranice bir Kutsal Kitap’ta gözlemlememiz pek mümkün olmayabilir. Mesela ölü deniz yazılarını okuduğumuzda hiçbir ayet olmaksızın yazıların arka arkaya yazıldığını görebiliriz. Görsel olarak sayfa üzerinde hangisinin düz yazı hangisinin şiir olduğunu ayırmak mümkün değildir. Ama bu gün bu ayrımı yapmak daha kolay çünkü metinlerde açıkca görülüyor.

Düzyazı:
Yer.31:38-40 Genelde düz yazılar hikaye ya da konuşmaları kapsar. Bazen de peygamberler düz yazı kullanarak tarihi anlatırlar. Şiir kadar yoğun olmasa da düz yazıda da hiperbol ya da metafor gibi edebi akımlar kullanılmıştır. Aynı zamanda şiir kadar duygusal ya da dili yoğun olmasa da zaman zaman bu tekniklerde kullanılır.