Re: Düştüysen yarayı kurcala

#31474
Anonim
Pasif

İmanlı ve Günah
(Yazar: Carlos Madrigal)

İmanlının yaşamında günahın (ister belirli günahlar, ister genel bir düşkünlük hali olsun), yarattığı sorunun derinliğini anlamamız gerek. Günah kavramını hafıfletemeyiz. Doğal benlik (günahlı yapımız) bizde varlığını sürdürüyor. Ama buna karşılık, Kutsal Kitap’ın anlattığı yaşam, yine günaha karşı zafer kazanan bir yaşamdır. Tanrı bizi boşuna uyarmıyor:


‘Benliğin işleri bellidir. Bunlar fuhuş, pislik, sefahat, putperestlik, büyücülük, düşmanlık, çekişme, kıskançlık, öfke, bencil tutkular, ayrılıklar, bölünmeler, çekememezlik, sarhoşluk, çılgın eğlenceler ve benzeri şeylerdir. Sizi daha önce uyardığım gibi yine uyarıyorum, böyle davrananlar Tanrı Egemenliği`ni miras alamayacaklar’ (Galatyalılar 5:19-21).

Tanrı`yı tanıdıklarını ileri sürer, ama yaptıklarıyla O`nu yadsırlar. Söz dinlemez, hiçbir iyi işe yaramaz iğrenç kişilerdir’ (Titus 1:16).

Galatyalılar’da, doğal benlik işlerinin tanımında yer alan ‘benzeri’ ifadesi, yalan, kötü sözler, kötü niyet, öfke, kızgınlık, bağrışma, sövgü, açgözlülük, açık saçıklık, budalaca konuşmalar, bayağı şakalar… gibi düşkünlüklerimizi de kapsamaktadır! (Bkz. Efesliler 4:25-31; 5:3-4f).

Mesih’teki kurtuluş yaşamı, sonsuz ve karşılık istemeyen bir hediye olduğu gibi, yeni ve günahı yenen bir yaşamdır da. Aksi takdirde yeni bir doğumun olduğu gerçekleşmiş olduğu çok şüphelidir! Günahın kökü Tanrı’dan kopukluktur. Kendini Mesih inanlısı sayan kişinin yaşam tarzı günah ise, böyle bir kişi kökünden Tanrı’dan kopuktur demek! Bu konuda Tanrı’nın yargısı nedir? ‘ Böyle davrananlar Tanrı’nın Egemenliğini miras almayacaklardır’dır!

Tanrı’nın alaya alınmayacağını (Galatyalılar 6:7) ve günaha karşı zafer kazanmamız gerektiğini vurgulamak istiyorum. Ama inanlının günahtan tamamen özgür yaşamadığını da biliyoruz. İmanlı ile günah arasındaki gerilim şöyle özetlenir:

a.) İman ettiğimizde günahın getirdiği TUTSAKLIKTAN kurtulduk;
b.) Şimdi günahın GÜCÜNDEN kurtulmayı öğrenmekteyiz; ve
c.) Ölümden sonra günahın VARLIĞINDAN kurtulacağız.

Bizi öncelikle ‘b’ maddesi ilgilendirir: Şimdi günahın GÜCÜNDEN kurtulmayı öğrenmemiz gerekir. Ama ne yazık ki kendimize güvenmeyeceğimizi yalnız düşe düşe öğreniyoruz. Aslında günahı yenmek için Rab’be muhtaç olduğumuzu çok iyi biliyor ve anlıyoruz. Ama, ‘bir musibet bin nasihatten iyidir’ atasözü imanlılar için de geçerlidir. Düşüşlerimiz nedeniyle güçlerimiz iflas edene kadar, Tanrı’ya tamamen dayanarak bir türlü kavrayamıyoruz!

Bizdeki bu çelişkiyi yalnız biz değil, her inanlı yaşıyor. Ve bir anlamda sonsuz yaşam pınarını keşfetmek için yaşamamız gerekiyor bile denebilir….

Sorunumuzu anlamak
Mesih yolu hakkında hiçbir şey bilmediğimiz bir geçmişten geliyoruz. Mesih inanlıları olarak her şeyi sıfırdan öğrenmek durumundayız. Yeni yaşamda Tanrı’nın başarısının ne olduğunu, ancak kişisel başarısızlık aracılığıyla öğreniyoruz. Hiç yanan bir sobaya dokundunuz mu? Mutlaka en az bir kez bunu yapmışsınızdır. Elinizin yanması bundan sonra sobanın etrafında dikkatle dolaşmanız için yetmiştir. Aynı şekilde, ‘Dikkat et, yeni boyanmış’ diye uyarılmamıza rağmen, boyalı kapıya kim dokunmamıştır ki? Ne yazık ki, uyarıların çok doğru olmaları yetmez. Yalnız hata işlediğimizde gerçekten ibret alıyoruz. Ruhsal yaşamımızda da bu farklı değildir.


Pavlus zaman zaman geçirdiği ruhsal kuraklığı ve düştüğü hataları anlatmaktan çekinmedi. Romalılar 7’de, hepimize çok büyük bir ışık tutuyor. İnanlıların uğradığı bu şaşkınlığı dile getirmek için tam bir bölüm ayırıyor! Hemen peşinden, Romalılar 8’de bu durumdan kurtuluşu açıklıyor.


İlk coşkudan sonra veya Esinleme 2:4’e göre ilk sevgiden sonra böyle içten, kendimizi zorlamadan akan bir yaşam gücü, bir değişme isteği bir daha yok mu? Yanlış anladığımız şey nedir?


Belki zaferli dediğimiz yaşam herkes için değildir’ diye düşünür bazıları. ‘Belki ancak uzun bir eğitimden sonra kazanılan tecrübedir. Belki Rab ileride beni nihai bir bereketle bu yaşam için donatacak. Belki, bu dolu yaşamın sırrı bana açılmadı.’


Belki, belki, belki…Belkilerle yine çıkmazda kalırız. Bu bedende kaldığımız sürece, hiç günah işlemediğimiz bir aşama yoktur. Bununla birlikte, yaşamımızda günahın üzerimizde egemenlik sürmeyeceği, yüreğimizin kuraklıkta kalmayacağı, ürkek, verimsiz, Rab’bin gücünden yoksun bir yaşamı sürmeyeceğimiz bir duruma her an kavuşabiliriz! Nasıl mı? HER AN tekrar ve tekrar sorunlarımızın kökenini tespit edip yaşamımızın denetimini Mesih’e teslim ederek.