[Anonim]

Geçmiş olsun canım kardeşim. Umarım şimdi iyisindir.

Dualarınız sayesinde program beklenenden de iyi gitti ve çok ilgi gördü. Telefoniyen programa katılıp soru soranlar da oldu. Yalnız, son an, program başlamadan 5 dakika önce, bu özel TV sahibi (AS TV) nedense biraz panikledi ve bana gelip, “Sakın İslâm’dan bahsetme. İslâm’la ilgili birşey söyleme. Bizlere Katolik nedir, ortodoks nedir, protestant nedir, onları anlat” gibi şeyler söyledi. Yani adeta “Kemal gibi konuşma, başkası gibi konuş. Sen değil, başkası ol”.
deyince programın başında, kafama bir silah dayalıymış gibi hissettim.

“Ne olmuştu adama? Kiminle konuşmuştu. Birileri mi tehdit etmişti?” program başladığında, hem konuşuyor, hem de bunları düşünüyordum. Bir defasında da GENÇ TV’ye çıkmıştım. Malatya katliamından hemen sonra. Olayları kınamış, Kıbrıs’taki benzer olaylarda, rapor bile tutmadıkları için, Kıbrıs polisini ve diğer yetkilileri eleştirmiştim. Program bir saat sürecekti. 45 dakikada, gelen talimatlar doğrultusunda, programı kapattılar. Bunları düşünürken, Rab’bin bereketlemesi için dua da ediyordum.

Birden Rab ufukları açtı, bütün karanlık bulutları dağıttı. Bir doktor bağlandı programa ve “Ama siz de biliyorsunuz ki, sizlerin Kitapları, hep, en son peygamber olacak olan, Muhammed’in geleceğinden bahseder, doğru değil mi?” dedi. Orda olsa, onu anlından öperdim sevinçten. Artık ne söylesem, suçlusu ben değildim. Sadece sorulara cevap veriyordum. “Zırnık bile yoktur” dediğimde Kemal’in geri geldiğini hissettim. Artık, ben ‘Bendim’. Başkası olmak zorunda değildim. Doktor ikinci kez bağlanıp itiraz edince, tüm düşüncelerimi söyleme fırsatı buldum. Program bir-buçuk saat sürdü.

Bitince, olacakları düşünerek, yüzüm kıp-kırmızı dışarıya çıktık. “Şirket sahibi beni ordan nefretle ve hakaretle kovacaktı, böyle program yaptığına bin pişmandı” diye düşünüyordum. Ama, yine de içimde, derin bir huzur ve bir mutluluk vardı. Çünkü programı ben değil, şirket sahibi değil, Rab yönetmişti. Hemen bir telefon geldi yanımdaki sunucuya. “Şahane bir program oldu. Kemal beye tebriklerimi iletin. Çok beğendim” dedi TV sahibi. Göbek atmasını pek bilmem, ama o an attım işte “Haleluyah!” diyerek.

O günden sonra, program bir kez daha yayınlandı. Bir kopyasını istedim. Halâ vermediler. İlgili şahıs hastaymış. Ama, her pazar, 2 saat süren programlar yapmamı istediler ve bu konuda arayıp, görüşeceklerini söylediler. Bunun için de dua etmemiz gerekiyor.

Rab bana böyle güzel kardeşler verdiği için kendimi çok zengin ve mutlu hissediyorum. Böyle durumlarda beni yalnız bırakmıyorsunuz. Bizler için, oruç tutup dua edenleri hiç unutmadık. Ne söylesem azdır. Rab bereketlesin hepinizi.

(Not: AS TV uydudadır. Tüm Avrupa ve Türkiye’ye de yayın yapmaktadır)