Re: ‘Din değiştirdim, öldürülmekten korkuyorum -TANUA
Hangi düşünceye hizmet edersen et, hangi inancın mensubu olursan ol; bu şekilde sen ve ailen, gece gündüz tehdit edilse, rahat eder miydin? Birileri çıkıp da, “Ama herkes bunlar gibi değil ki” dese, onu alkışlar mıydınız? İçiniz rahatlar mıydı?
Yani ‘Bunlar’ gibi olmayan, %99 bile olsa, yine de huzura kavuşur muydunuz? 75 Milyonun geri kalan %1’i 750 000 kişi eder. 750 000 zır deli, kanını dökmek için ant içmişse, size Yaşayan Tanrı dışında, kim güvence sağlayabilir?
Ama, ölme zamanı şimdidir kardeşler. O zaman gelmiştir. Kapıdadır. Barış, adalet, huzur, insan hakları beklemiyelim artık. ‘Yasasız’ olan ortaya çıkmıştır. Bütün bunlar, O’nun iğrençliğinin görkemidir. O gelmeden, gölgesi gelmiştir. Rab’den başka koruyucu aramıyalım.
Bizi Rab’den başka hiçbir güç öldüremez. Yeter ki, hayatımızın korunmasını da, ne kendimize ve ne de başkasına veya başka bir kuruluşa bırakalım. Mısır’a güvenenler, Mısır gibi mahvolacak olanlardır. Bizim tek güvencemiz, Rab olmalıdır.
Onların ayakları ne kadar büyük bir hırsla ‘Kan Dökümüne’ koşuyorsa, onlardan yüz kat daha da güçlü, inançlı ve hırslı bir şekilde Müjdeciliğe koşacaktır bizim ayaklarımız. Hiç yılmayacağız. Asla vaz geçmiyeceğiz. Hiçbir zaman, bir kenara çekip sinmeyeceğiz. Kenan ülkesinin devleri, bizleri korkutamaz. Ölüm de kim oluyormuş? Ey ölüm! Hani senin zehirin? Hodri meydan. Hiçbir güç bizi yıldıramaz. Bilâkis daha da kamçılar.
Ne mutlu onlara ki, “Çünkü kanım adak şarabı gibi dökülmek üzere. Benim için ayrılma zamanı geldi. Yüce mücadeleyi sürdürdüm. Yarışı bitirdim, imanı korudum. Bundan böyle doğruluk tacı benim için hazır duruyor” diyebiliyor. (2.Tim.4:6-8).